• sebebi evlenecekleri kızın ailesinin yönetimde ağırlığının olmasını engellemek, bir nevi aristokrasiye daha doğmadan taş koymaktır. bir çok sadrazam ailesinin alaşağı edilmesindeki, devşirme sistemindeki asıl mantık budur.

    not: her başlığa ciddi cevap vermezse ölecek hastasıyım
  • genel olarak rastlanan durum. ve bu yüzden, şimdi tam olarak hangisi hatırlamıyorum ama sanırım 1. ahmet sonrası padişahların türk olmadığı söylenir.

    not: ha bu durum benim umrumda mı? hayır. sadece bilgi olsun amaçlı.
  • türk kızlrıyla evlenmemek tüm osmanlı sultanları için geçerli olmasa da genel olarak osmanlı hanedanının türklere verdiği değeri anlamamıza yardımcı olacak bir genellemedir bu.

    ondan sonra gelsin osmanlıcılık. oh ne ala memleket. ne ala zihniyet.
  • krallık, imparatorluk vb mensuplarının evlilikleri siyasi ittifaklar olarak planlanır. osmanlı gözünü batıya dikmese idi türk padişah anaları olabilirdi. yoktu anacım o zamanlar "ay yabancıyla temasa girmeyelim, bizi içten çökertir cennet vatanımızı hep ele geçirir bunlar" paranoyaları.
  • buna rağmen hala ırk olarak çirkiniz arkadaş. baba tarafına çektik sanırım. sonra diyorlar ki neden ataerkiliz.
  • kaynak arayanlar için şunu söyleyebilirim ki; bu konu hammer'in ünlü osmanlı tarihi eserinde esaslı olarak irdelenmiştir. osmanlı hanedan soyundan bahseden 3. cildin 453. sahifesinde şu mühim tespit yer almaktadır:

    "...duruma bugünün penceresinden bakıldığında olan osman bey'e olmuştur. ilk padişahlığın verdiği tecrübesizlik ve sahip olduğu gücün farkına varamaması hasebiyle hayatını süt gibi slav hatunları yerine götten bacaklı türk kızlarıyla geçiren tek padişahtır."
  • göktürk (kök türk) kağanlarının çinli prenseslerle evlenmelerine benzer bir durumdur. tamamen siyasi tercihlerdir. vaziyet avrupa hanedanlarında daha vahimdir. kimin kiminle akraba olduğu belirsizdir. ispanya tahtında almanlar hak iddia eder, ingiltere tahtında fransızlar...şu padişahlar toptu, haremde grup yaparlardı, türkleri hor görürleridi, aslen türk de değillerdi muhabbetlerini lise talebeleriyle, kıraathane müdavimlerine bırakalım. buradan sol intelijansiyaya sesleniyorum o her daim karşısında olduğunuz ırkçılığa girmiyor mu padişahlar türk değildi nutukları, ne güzel işte adamlar kozmopolit kozmopolit yaşamışlar. solun öngördüğü, mücadelesini verdiği dünya tam da böyle bir dünya değil mi?
  • osmanlı tarihi-haremi bilgisi yerli/yabancı yazarların %90 kendi cinsel fantezilerini baskı yaptırıp duyurmasından ibaret olan harem bir sevda masalı, safiye'nin büyük aşkı, kösem ahmet için çıldırırken, haremde bombastik zamanlar gibi eserlerden oluşan ergen kızlarla akşam yarı ölü şekilde eve gelip uyuyan plaza kadıncağızları bile şu basit mantığı yürütebilir ki, osmanlı padişahları açılışta ferhat göçer şarkılarıyla ilk dans yapılan çalgılı çengili düğünlerle evlenmezdi(1), bir takım talihsiz olaylar-açıklanmış (bkz: #20707605)- yaşanmamış olup, şişli belediyesinin verdiği yetkiye dayanarak "artık yaşım geldi" diye evlenecek bile olsalar kendi milletinin kadınlarından gulyabani gibi kaçmazlardı, temsili olarak fatma ile evli görünüp haremin arka odalarında anastasya, natalia, bihterinka ile çılgın geceler geçirmeye devam edebilirlerdi(2).

    okuyan zannedecek ki kanuni sokollu'ya "değerli dostum, bu türk hatunlarından bezdim ve dahi imanım gevredi, gösterip elletmemek bunlarda, "ay ne saçmalıyosun tabi ki ilk günden olmaz" demek bunlarda, geçen gün biri "seni ilk kez görüyorum, yetişinnn taciiizz" diye haremi birbirine kattı, kafamda italyan vazosu kırdı. ne varsa iskandinav'da, ne varsa sırp'ta, hele hele çerkes'te. sen sen ol uzak dur türk cariyelerden derdim ama torunumla` :ismihan sultanevleneceğin içinkısfmet` diyebiliyorum ancak.. see you another life bro :)" diye ferman göndermiş.

    okuyanın zannedeceği 2-) sanki padişahın, hareme girince -zannediyorum ki- "ileride cami şadırvan külliye ismi olarak ağır durur" mantığıyla pertevniyal, mahpeyker kösem, bezmialem, neşerek, hayranıdil, sitti mükrime, şems-i ruhsar gibi ağdalı isimlerle anılmaya başlayan aslen iskandinav anna ile izdivacından hep alexander skarsgardlar dünyaya geldi, heybetli padişah entarilerinin içinde vreth bakışları attı.
    şimdi çıkıp "o kemerli burun ve kalın kaşların sorumlusu osman bey'in evlendiği türk kızıydı, genetik oradan geliyor :((" diye ağlarsan vallahi şaşırmam, rahmetliye saygısızlık için değil ama, durum bu yani, bir sarı selim sadece sarı diye (erkek güzeli bir adam değilmiş neticede) "babası elçi miydi, hadım ağası mıydı, çorbacıbaşı mıydı" diye hala şüphe, hep dedikodu.

    harem-tarih bilgisi ann chamberlin'in 14 yaşındaki evil, devil, eyşansı safiye sultan'ın saraya adımını attığı an "buraların .... koyacağım hahayyt" diyerek resmedildiği çocuk kitaplarından ibaret olmayanlar da bilirler ki,
    dünyanın hiçbir yerinde hiçbir kız çocuğu fakirlikten ölen çobanın kızı bile olsa "beni korsanlar kaçırsa, gemilerde taciz edilsem ama bekaretim bozulursa fiyatım düşeceği için tecavüze uğramasam, köle pazarlarında 10 gündür hamama gitmediği belli olan bir herif elleriyle dişlerimi saçımı kontrol etse, alfabesini bile anlamadığım bir dili öğrenmek zorunda kalsam, hayatım boyunca namaza oruca zorlansam, ve en güzeli de benden 10-20-30 hatta 40 yaş büyük, besili, sakallı bir adamın yatağına sokulsam, haremdeki yüzlerce odalıktan biri olsam, her an gözden düşüp sobası bile olmayan buz gibi eski saraylara gönderilip saray eşrafından biri beni çırak çıkarsın(nikahına alsın) diye beklesem. işte hayat" diye hayal kurmaz.
    yaşam şartları kötünün kötüsü bile olsa küçük bir kız takılar, saray zenginliği gibi şeyler için kadına yok gözüyle bakılan, geniş sülalelerin üst üste yaşadığı, kayınvalideye hizmetin en önemli şey olduğu, çok karılı ilkelliğin hüküm sürdüğü bir yere köle olarak getirilip şişman, kıllı ve nefsine sahip çıkamayan adamların cariyesi olmak istemez.

    o güzel kadınlar senin "padişah ağzının tadını biliyormuş, adam haklı beyler :)" diyerek parodileştirdiğin şeyin dram tarafı.
    çocuk yaşta evlerinden koparıldılar, kendilerine ait ne varsa bir parçasını bile alamadan sürüklendiler, dillerini konuşamadılar, aptal harem kitaplarının aksine belki aşkı hiç yaşamadılar, her an çocukları ve kendileri için ölüm korkusuyla uyuyup uyandılar, zannettiğin gibi hepsi yağ ve bal içinde de yüzmedi, bir başkasının eskisine, artık yiyeceğine muhtaç da kaldılar.

    "ama çok cilvelilermiş, hürrem kanuni sefere gittiğinde ağlamaktan üçüncü göz çıkarmış, bu kadınlar çok mutlularmış ama hainlik de etmiş yosmalar, hürrem ajanmış, kösem jurnalciymiş, safiye osmanlı'nın köküne ot tıkamış.. yönetimi kadınlara verirseniz olacağı budur! harem olmasa osmanlı sonsuza dek yaşardı!!!!"

    ne kadar çelişiyorsun değil mi kendinle? köle kız her türlü yatak atraksiyonuna açık olsun, saz çalıp dans etsin, cilvenin birini bin para etsin, ama iş devlet meselesi olunca sesini kesip kaneviçe işlesin. hadi canım ya.
    kısım 3- ben olsaydım:

    ben olsaydım kanunu'nin, selim'in, murad'ın arkasından "sen sefere gittiğinden beri kendimi kırbaçlıyorum varlığımın sebebi, üzüntümden hamama gitmiyorum koktum, benim aşkımı neden savaşlara gönderiyorsunuz diye ağda yapmıyorum protesto ediyorum sabahımın güneşi :/ gelmezsen c vitamini içip canıma kıyacağım" diye destan üzerine balad yazarken (çoluk çocuğumun rızkı buna bağlı, gözdeliğim buna bağlı, feriştahını yazarım ayol) bir yandan da "hepinizden intikamımı alacağım" dolabımda bulunan, beni kaçıran girit beyi, taşıyan korsan gemisinin kaptanı, satılmama aracı olan köle tüccarı, saraya getiren arabacı, öz halkıma zulüm eden bilumum paşa/barbaros/vali, daha nicelerinin portrelerinin üzerini tek tek çizmek için elimdeki gücü sonuna kadar, dibine kadar kullanır, ama her gün de takıp takıştırıp "yedi düvelin gördüğü en güzel kadın, mehmet ve ayşe'nin iffet timsali anaları" rolümü de oscarlık oynardım.

    sen kanuni'nin büyük aşkı, sultan mustafa'nın ölüm sebebi hürrem'in, hakkında "ajan, vatan haini" denen hürrem'in, öldüğü güne kadar babasını bulmayı takıntı haline getirdiğini, babasını bulmak için elinden geleni ardına koymadığını biliyor muydun? babası bak.. soruyorum mesela, o kadın hangi vatanın haini?

    konunun diğer muhatabı "ben türk erkeklerini çok merak ediyoğğ" diye açıklama yapmadığı sürece, neler üzerinden espri yapıyorsun bir daha düşün bence.
  • ulen ne acayipsiniz hah.
    şimdiki tıfıl oğlanlar bile türk kızları gitsin rus kızları gelsin bilmemne diyor da, koskoca padişahlar, cihan imparatorları demiş çok mu?
    atadan dededen miras yavrum bu size, beğenmezsiniz türk kızını. genetik düşkünlük, bir çeşit beyaz ten, sarı saç, mavi göz fetişizmi.
    gerçi hiçbiri evlenmemiş demek de yanlış olur, önce bir araştırıp bakmak lazım ama olsun. bu haliyle tartışmalı olsa da en azından tartışmaya değecek bir iddia.
    dedeleriniz de bayılmış, siz de bayılmışsınız roksana'ya, roksalan'a.
    hadi.
hesabın var mı? giriş yap