• 1918 doğumlu, cambridge group mensubu iskoç antropolog. bir çok diğer cambridge group mensubu gibi fransız annales ekolünden feyz almakla birlikte, "kontinental" meslektaşlarını -misal braudel- avrupamerkezci ya da oryantalist bulduğu ölçüde topa tutmakta, fena da yapmamaktadır. amerikalı ekonomist andre gunder frank'ın en etraflı biçimde reorient adlı eserinde dile getirdiği kıtalararası ekonomik ve kültürel mübadeleyi esas alan son derece evrenselci, globalist dünya ekonomik sistemi görüşüne büyük ölçüde sahip çıkmakta, bunun yanında coğrafyalararası ekonomik eşitsizliklere, yer yer mutedil dalgalı olsa da yer vererek adam smithçi çizgiyi benimsememeye özen göstermek suretiyle takdirimizi kazanmaktadır. halen cambridge üniversitesi antropoloji bölümünde faaliyet göstermekte olup, yaşına başına bakmadan istanbul bilgi üniversitesi'nde de the theft of history* adı altında avrupamerkezci ve oryantalist tarihyazımını masaya yatırdığı bir ders vermektedir. britanyalıların %98'i gibi çayı sütle içmektedir. tonton bir ihtiyardır, cenab-ı hak uzun ömürler versin.
  • 88 yaşında ingiliz tarihçi ve antropolog. yaşayan en iyi tarihçilerden biri olarak biliniyor. temel olarak yaptığı şey, farklılıklara değil benzerliklere odaklanmak. örneğin kapitalizm, feodalizm, tarım toplumu, insanın alet edevat bulduğu ilkel toplum gibi kategorik ve kronolojik ayrımların doğru olmadığını son derece geniş araştırmalarla ortaya koymaya çalışıyor. kapitalizmin unsurlarını teker teker ele alıp, kapitalist olmadığı söylenen toplumlar ve dönemlerde bunların benzerlerini görebildiğimizi söylüyor. east in the west diye güzel bir kitabı var.

    ayrıca juliet mitchell ile evli.
  • afrika'da, feodalizm benzeri bir sistemin kurulmasını engelleyen şeyin çeçe sineğinin atlara saldırması olduğunu söylemiştir.
  • toplumsal ve beşeri bilimlerin akademik ‘bilgeliği’nin neticesi olan ‘the west and the rest’, daha spesifik biçimde avrupa ve asya bölünmesinin dibine dinamit yerleştiren karşılaştırmalı tarihsel-antropolojik çalışmalar yapan bir sosyal antropolog. batının biricikliği, üstünlüğü tarihsel, felsefi, sosyolojik savlarına dayanan avrupa-merkezci anlatının kadrolu karşıtı. son kitabı olan the theft of history’de “asiatic despots and societies, in turkey or elsewhere?” başlıklı bu coğrafyanın kadim tartışmalarıyla alakalı bir bölüm de var. the theft of history ifadesinden kastı batının tarihi (demokrasi, kapitalizm, özgürlük, birey, hatta aşk) araklaması demeyelim de kendine mal etmesidir.

    türkçe’ye şunlar tercüme edilmiş:
    yaban aklın evcilleştirilmesi, dost kitabevi yay., 2001
    batı’daki doğu, dost kitabevi yay., 2002
    avrupa’da aile, literatür yay., 2004
    avrupa’da islam damgası, etkileşim yay., 2005
    kapitalizm ve modernlik, küre yay., 2008
    çiceklerin kültürü, ayrıntı yay., 2010. (çıkacak)

    theory, culture and society dergisi son kitabı vesilesiyle goody üzerine bir sayı yapmış. free sample.

    http://tcs.sagepub.com/content/vol26/issue7-8/
  • cambridge üniversitesi antropoloji bölümü'nü yönetmiş ve sonrasında burada şeref profesörü* olarak göreve devam etmekte olan antropolog, tarihçi, dil bilimci. her ne kadar 'batı afrika uzmanı' titrini reddetmiş olsa da, bu bölge coğrafyasının ırkları ve özellikle de gana üzerinde uzmanlaşmıştır. gana etnografisinden yazının antropolojisine geçişini de, ikinci dünya savaşı'nda italya'da tutsak edildiği kamptaki koşulların etkisiyle yaşadığı kişisel deneyimle ilintilendirir.

    söylediğine göre, bu kampta kitap çok ender bulunmaktadır ve kitaplara ulaşmak epey de zordur. goody'nin yanında bir tane kitap vardır ve bu kitabı sekiz tutsakla paylaşmak durumundadır. kitabı okuduktan sonra, onu başka bir grubun kitabıyla değiştirebilmekte ve ancak böylelikle yeni bir kitap okuyabilme olanağı elde edebilmektedirler. kitabın, kalemin, kağıdın inanılmaz derecede öneme sahip olduğunu bu şekilde çok daha iyi idrak eder. diğer tutsak arkadaşları ve goody, entelektüel bir faaliyette bulunabilmek için her şeyi zihinlerinde yeniden kompoze etmek zorundadırlar: tiyatro oyunu oynayabilmek için shakespeare'in kelimelerini akıllarında yeniden yazarlar, savaş öncesi west end'de izledikleri piyeslerin metinlerini yeniden oluştururlar. bu deneyim goody'ye, yazının insanın normal kültürel işlevlerinde ne derece büyük bir öneme sahip olduğunu yeniden hissettirir.

    savaştan sonra, güneydoğu asya'daki japon esir kamplarında aynı hissiyatı tecrübe etmiş olan arkadaşı ian watt'ı bulur ve ikisi birlikte, okuma ve yazma edimlerinden mahrum kalmış olmanın kendileri için ne ifade ettiği konusu üzerinde uzun tartışmalar yaparlar ve konuyu derin şekilde irdelerler - onlar için, bu iki faaliyetin eksikliği aslında kültürden genel anlamda uzaklaşmakla eş değerdedir.
  • 1919-2015 yılları arasında yaşamış ve uzun yıllar cambridge üniversitesi'nde ders vermiş iskoç sosyal antropolog. kraliçe tarafından şövalyelik payesi verilmiş çok önemli bir sosyal bilimcidir kendisi ve ülkemizde rönesanslar adlı kitabıyla tanınmıştır.

    https://en.wikipedia.org/wiki/jack_goody
  • batının 19. yy'daki hakimiyetini 10. yy'a hatta antikçağa kadar indirmek hatadır. tarih yazımındaki bu hatalara jack goody tarih hırsızlığı eserinde sağlam eleştiri yazmıştır. herşeyi avrupa merkezli açıklayanlar oraya yönelsinler.
hesabın var mı? giriş yap