kabuğu en lezzetli meyve
-
zamanında memlekette çok fazla bolluk yokmuş, o bolluğu gösterecek imkanlar da yokmuş. hatta karpuz bile nedir nasıl bir şeydir gören de bilen de yokmuş o memlekette.
bir gün şehirden köyüne ziyarete gelen birisi karpuz almış akrabasına hediye olarak. ev sahibi ilk defa gördüğü bu yeşil şeyin ne olduğuna anlam verememiş, "allah razı olsun" deyip şaşkın bakışlarıyla alıp mutfağa götürmüş. tabi utandığına da soramamış bunun ne olduğunu.
misafir gider gitmez ev sahibi doğruca mutfağın yolunu tutmuş. hayatında ilk kez karşılaştığı bu ağır şeyi almış yanına. incelemiş incelemiş, ı ıh, bi çözüme varamamış. en son kendi kendine "kabak olsa gerek bu" demiş. yarmış karpuzu bıçakla ortasından. siyah çekirdekli kırmızı tarafını ineğin, içeriği yiyecek artıklarından oluşan kazanına atmış. kabukları küp küp doğramış, doldurmuş tencereye, akşam için kabak yemeği hazırlamış. ev halkı sofra başına toplanmış akşam, oturup afiyetle yemişler bu yeni malzemeli eski yemeklerini.
demek ki demişler, böyle oluyormuş 'böyük şeherin gabaa' da..
^ -
seftali
-
muz (bkz: oha)
-
-
çilek
-
elma
-
-
cilek, elma , erik.
-
-
mandalina'nın beyaz yerleri, o da yenilebiliyor diye ha sadece
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap