• mirza gulam ahmet kadiyani tarafından 1889 da hindistan 'da kurulmuş bir dini akım.
    mirza gulam ahmet zaman zaman kendisinin mehdi, mesih ve krişna olduğunu iddia ederek müslüman, hıristiyan ve hindulara sempatik görünmek istemiş 1889 'da yayınladığı bir bildiriyle allah tarafından yenileyici olarak tayin edildiğini açıklamış.
    islam, hristiyan ve hindular tarafından sapkınlık olarak nitelenedirilen kadiyanilik, bu üç dinin bir birleşimidir aslında. bu dine ahmedilik de denir.
  • kutsal kitapları:

    - kerametu 's - sadıkın
    - hamametu 'l - buşra
    - nuru 'l - hak
    - sırru 'l - hilafe
  • kendilerini müslüman olarak saymalarına rağmen hz. muhammed’i son peygamber olarak kabul etmezler. mirza gulam ahmed'i peygamber olarak kabul ederler. özellikle pakistan'da sık sık saldırılara maruz kalırlar.
  • evrimi kabul eden ve hatta aktif bir şekilde destekleyen tek islami oluşum.
  • "hindistan’ın pencap eyaletinde 1880’de mirza gulam ahmed kadıyani tarafından kurulmuştur. ahmediye de denir. ingilizlerin hindistan’ı sömürge yaptıktan bir yıl sonra ortaya çıkan bu fırka, onlar tarafından beslenmiştir. islâmiyet’i içerden yıkmak için çalışan ingiliz casuslarının yardımıyla pencap ve bombay’da cahil halk arasında süratle yayıldı. sonra avrupa ve amerika’da gayrimüslimlerden ve dinini bilmeyen cahillerden taraftarlar buldu.

    daha önce ismailiye fırkasında olan mirza gulam ahmed, önce müceddid, daha sonra da mehdi olduğunu iddia etti. ismailî ve behaîlerden taraftar buldu. en sonunda kendisinin, gökten ineceği bildirilen isa mesih olduğunu, yeni bir din getirdiğini söyledi. kadıyan’da yaptırdığı mescide, mescid-i aksa dedi. kendisinin kur’an-ı kerimde övüldüğünü iddia etti. hazret-i isa’ya iftiralarda bulundu. islam âlimleri, kadıyanilerin müslüman olmadıklarını ittifakla bildirmiştir. islâm âlimlerinin bunlara verdiği cevapları dikkate alan pakistan parlamentosu da, 7 eylül 1974 tarihli kararıyla kadıyanileri, islâm dışı azınlık olarak ilân etti. buna rağmen, müslüman süsü verebilmek için, kendilerinden müslüman ahmediye cemaati diye bahsediyorlar. kadıyanilerin islamiyet’e uymayan görüşleri çoktur. birkaçı şöyledir:
    1- (isa’yı yahudiler asmak istemişlerdi; fakat kendiliğinden öldü ve toprağa kondu. sonra kabirden çıkıp keşmir’e gitti. orada incil’i öğretip tekrar öldü) diyorlar. hâlbuki ehl-i sünnet âlimleri, isa aleyhisselamın ölmediğini, diri olarak göğe kaldırıldığını bildirmişlerdir. kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
    (allah’ın resulü meryem oğlu isa’yı öldürdük dedikleri için yahudileri lanetledik. hâlbuki onlar isa’yı öldürmediler, asmadılar da. öldürülen kimse kendilerine isa gibi gösterildi. onun hakkında ihtilafa düşenler tam bir kararsızlık içindedir. bu konuda zandan başka hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. bilakis allah isa’yı kendi nezdine kaldırmış yani himayesine almıştır.) [nisa 157–158]

    2- (isa ve muhammed aleyhisselâmın ruhları insan şeklinde görünecektir. bu da mirza ahmed’dir. başka mehdi yoktur. isa mesih ve mehdi, aynı kişiye verilen iki isimdir) diyorlar. halbuki isa aleyhisselamla hazret-i mehdi aynı kişi değildir. ikisinin de gelmesi kıyametin büyük alametlerindendir. iki hadis-i şerif meali:
    (isa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak, [hristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] islam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [buhari, müslim, ebu davud, tirmizi, ibni ebi şeybe]

    (isa, mehdi’nin arkasında namaz kılacaktır.) [ibni hacer-i mekki]

    3- islâmiyet’le bildirilen cihadı, yanlış yorumlayarak, kur’an-ı kerimin mânâsını değiştiriyorlar. cihad sadece sözle olur diyorlar. islam âlimleri ise, cihadı üçe ayırıyorlar: savaşla yapılan cihadı, devlet yapar. sözle ve her türlü yayın vasıtasıyla olan cihadı islam âlimleri yapar. bu iki cihadı yapamayan da, mal, can ve duayla yardım eder. bu da her müslümanın vazifesidir. bir âyet-i kerime meali:
    (ey iman edenler! din düşmanlarının eziyetlerine sabredin. onlarla olan cihadda üstün gelmek için, sabır yarışı yapın. sınır boylarında kâfirlere karşı cihad için nöbet bekleyin ve allah’tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz) [al-i imran 200]

    4- mirza gulam ahmed, hakikat-ul-vahy kitabında, (allah bu ümmet arasında, isa’dan daha üstün bir mesih yarattı. o da benim. isa şimdi sağ olsaydı, benim yaptıklarımı yapamazdı. bende görülen mucizeler, onda görülmezdi. allah beni peygamber olarak gönderdi. bana üç yüz bin mucize verdi) diyerek küfrünü açıkça ortaya koymuştur. üç hadis-i şerif meali:
    (nübüvvet ve risalet sona erdi. benden sonra nebi de, resul de yoktur.) [tirmizi]

    (benden sonra peygamber gelmez; ama peygamberim diyen yalancılar çıkar.) [mişkat]

    (allah’ın resulüyüm diyen yalancılar çıkmadıkça, kıyamet kopmaz.) [buhari]

    5- (talimatlarımıza gönülden bağlı olana da, allah mucizeler ihsan eder) diyorlar. hâlbuki mucize, sadece peygamberlerde görülür.

    6- (herkesi sev, kimseden nefret etme!) diyorlar. dinimiz ise, müslümanları sevip, allah düşmanlarını sevmememizi emrediyor. üç âyet-i kerime meali:
    (allah’a ve kıyamet gününe iman edenler; babaları, kardeşleri ve akrabası olsa da, allah’ın ve resulünün düşmanlarını sevmez.) [mücadele 22]

    (kâfirleri dost edinen, allah’ın dostluğunu bırakmış olur.) [âl-i imran 28]

    (ey iman edenler, yahudileri de, hristiyanları da dost edinmeyin! onlar, [islam’a olan düşmanlıklarında] birbirinin dostudur. onları dost edinen de onlardan [kâfir] olur. allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidâyet etmez.) [maide 51]

    7- (mümin olsun, kâfir olsun, hiç kimse, ebediyen azap içinde kalmaz; çünkü kur’anda “benim rahmetim her şeyi kaplar” denmektedir) diyorlar. hâlbuki allahü teâlânın rahmeti, şefkati dünyada müminlere ve kâfirlere, herkese birlikte yetiştiği ve herkesin çalışmasına, iyiliklerine dünyada karşılığını verdiği halde, ahirette kâfirlere merhametin zerresi bile yoktur. kâfirler, cehennemde ebedi kalacaklardır, cehennemden çıkmalarına, kesinlikle imkân ve ihtimal yoktur. işte bir âyet-i kerime meali:
    (elbette, ehl-i kitabdan [yahudi ve hristiyan] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. onlar yaratıkların en kötüsüdür.) [beyyine 6]

    kur’anı kerimin tamamına inanmadıkça, müslümanız demekle müslüman olunmaz."

    kaynak
  • kadıyanîlik, diğer isimleriyle ahmediyye ya da ahmedîlik, 19. yüzyılda mirza gulam ahmed (1835-1908) tarafından hindistan'da kurulmuş bir dinî akımdır.

    tarihçe
    mirza gulam ahmed tarafından 1889'da ortaya atılır. inanç anlamında müslüman olarak tanımlanabilecek olan kadıyanilik, kurucusu gulam ahmed'in 1908'deki ölümünden sonra hekim nuriddin'in başkanlığında devam etmiştir. pakistan parlementosu'nun teokratik bir yönetime sahip olması nedeniyle ve insanların yoğun bir şekilde bu cemaate katılmaları molla rejiminin müdahalesi ile karşılaşmış ve islâm dışı bir inanç olarak kabul edildiği için azınlık olarak tanımlanmış, 1974'deki kararıyla, kadıyaniliğin pakistan'daki faaliyetlerini sınırlamış, diğer azınlık inançları ile aynı haklar ve özgürlükler verilmiş, aynı sınırlamalara tabii tutulmuştur. bugün hindistan, pakistan, afrika, amerika ve ingiltere'nin de dahil olduğu 190 ülkede faaliyetlerini sürdüren kadıyanilerin sayısının yaklaşık 5 milyon olduğu söylenmektedir. kadıyaniliğin bugünkü temsilcisi, gulam ahmed'in torunu da olan, mirza masrur ahmed'tir. inanışlarına göre mirza masrur ahmed 5. halifedir, kadıyaniler ona "mesih'in beşinci halifesi" diye adlandırırlar.

    şiar ve semboller
    bir islam hareketi olan ahmediyye'nin şiarı "herkesi sev, kimseden nefret etme"dir. bu şiar, ispanya'daki başarat camii'nin temel taşının yerine oturtulması sırasında yaptığı konuşmada mirza nasır ahmed tarafından dile getirilmiştir.

    kadıyani beyaz minaresi, ahmediyye mezhebinin bir sembolü ve ayırt edici özelliği olmakla birlikte, bayraklarındaki sembollerden biridir.

    inançları
    kadıyaniliği tanımlamak gerekirse, kadiyaniliğin kurucusu gulam ahmed kendini nebi, mehdi ve mesih olarak ilan etmiştir. bu sebeple de islam dışı bir inanç olarak kabul edilmiştir. dünya çapında yayın yapan müslim tv ahmadiyya (mta) adlı bir tv kanalları bulunmaktadır. genellikle devletin yetersiz kaldığı afrika ve asya'nın birçok ülkesinde okulları hastaneleri vardır ve din dil ırk ayrımı yapmadan cemaat üyelerinin fedakarlıklarıyla hizmet üretirler. bugün hâlâ yoğun misyonerlik faaliyetlerinde bulunabilmelerinin en büyük nedeni inançlarına göre her inananın vermesi gereken bir miktar zekât, bir tür vergi ve bir tür miras payıdır. nobel ödülü alan ilk müslüman bilim adamı prof. abdüsselam bu cemaatin bir üyesidir. yine birleşmiş milletler adalet divanı başkanlığı yapmış sir zaferullah han da bu cemaat üyesidir ve eski pakistan dışişleri bakanlığı yapmıştır.

    dünyada kadıyanilik
    almanya
    almanya'da 1920'lerden beri faaliyette bulunan kadiyani cemaati, bu ülkenin hessen eyaleti ve hamburg şehrinde resmen tanınmıştır.

    kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/kadıyanilik
  • 19.yüzyılın sonlarında hindistan-pencap'da mirza gulam ahmet (1839-1908) tarafından kurulan, ahmediyye hareketi olarak da bilinen dini hareket.

    mirza gulam'ın yaşadığı dönem pakistan bölgesinin ingilizlerin işgaline uğradığı döneme denk gelmektedir. ingilizlere karşı yapılan isyan girişimlerinin başarısız olduğu ve insanlarda beklenen mehdi düşüncesinin zirveye çıktığı bir ortamda yaşamış ve öğretisini yaymıştır.
    fakat gulam ahmet'e göre ingilizlerin bölgede bulunması büyük bir nimettir. ingilizlere hizmet etmek onun için şereftir. ailesinin ingiliz çıkarları uğrunda kanını esirgememesi ve sonsuza kadar da esirgemeyeceğiyle övünür. yazdığı kitaplarda da ingilizlere karşı silahla cihad fikrine karşı çıkmıştır.

    mirza gulam 1885 yılında kendisini 19.yüzyılın müceddidi ilan etmiş, allah'ın kendisine taraftarlarından biat almasını ve ayrı bir cemaat oluşturmasını emrettiğini bildirmiştir. biat şartları 11 madde idi:
    şirkten ve büyük günahlardan sakınma, teheccüd dahil tüm namazları aksatmadan kılmak, insanlara iyi davranmak, kendini allah'a adamak vb.

    1891 ise aldığı vahiy ve ilhamlara göre allah, kendisini müslümanların beklediği mehdi-mesih olarak görevlendirdi. muhammed ve isa'nın ruhlarını taşıdığı için barışçıdır, cihadı kılıçla değil tebliğle yaparak islam'ı yayacaktır.

    taraftarları ilerleyen süreçte ikiye bölünmüş; kadıyan grubu onun gerçek anlmada nebiliğini öne sürerken, lahor grubu hz. muhammed'in son peygamber olduğunu, gulam'ın sadece müceddit yahut mesih olduğunu ileri sürdüler ve bunu kabul etmeyeni kafir ilan ettiler.

    gulam ahmet 1904 yılında kendisinin müslüman ve hristiyanlar için mehdi-mesih olduğu gibi hindular için de krişna-avatar olduğunu iddia etti.

    kadıyaniler, iman esaslarını eş'ari ve maturudiler gibi kabul ederler. ancak peygamberimizden sonra vahyin devam ettiğini düşünürler.başka peygamber gelmeyecektir ama vahiy devam edecektir salih kullar üzerinden keşf, ilham ve rüya yoluyla.
    kadıyaniler amel bakımından hanefiliğe bağlıdırlar. ictihad kapısının kapanmadığını, kur'an'da nasih mensuhun olmadığını söylerler. kurban kesmek, hayvan kesmek değil nefsini dünyanın güzelliklerinden arındırmaktır. kadınlar örtünmeli, evlilik teşvik edilmelidir.
    gulam ahmet'in cihadın kılıçla savaşmak değil nefsin terbiyesi olduğu şeklindeki cihad anlayışı, sömürgeci ingiliz yönetimine karşı problem çıkaran, hakkını arayan ve hürriyet talep eden bir müslüman yerine pasif müslüman tipi yaratmayı amaçladığı çok net anlaşılmaktadır.
    1974'de pakistan parlamentosu kadıyani hareketine mensup olanları islam dışı ilan etti.
  • hatalı bir bilgi olarak oscar ödüllü ilk müslüman oyuncu olarak lanse edilen mahershala ali‘nin mensubu olduğu dini inanış.
hesabın var mı? giriş yap