• 1 mayıs 1977’de istanbul taksim meydanı’nda, disk’in düzenlediği gösteriye yüzbinlerce kişi katıldı. solun her grubunun yer aldığı ve adeta solun bir gövde gösterisine dönüşen miting, bir trajediyle noktalandı. gösterinin yapıldığı alanın çevresindeki binalardan gösteriye katılan kalabalığa açılan ateş ve çıkan panik ve izdiham neticesinde 32 kişi hayatını kaybetti.
  • aynı gün, thkp-c geleneğinin ayrışan son halkası olan çevrenin uzun zamandır beklenen dergisi “devrimci yol” başlığıyla yayımlanmıştır. 1 mayıs 1977’den 12 eylül’e kadar düzenli olarak yayınlanan devrimci yolisimli dergi etrafında oluşturulan örgütlülük ve ilişkiler yumağı, türkiye sosyalist hareketi içinde çok özgün bir örgütlenme modeli yaratmıştır.
  • provasi 5 subat 1977 gunu ankara'da tandogan meydaninda duzenlenen tob-der mitinginde yapilan buyuk provokasyon.
    ankara'daki sozkonusu mitingte, sol gruplar icindeki surtusmenin nasil kullanilacagi ve bu gruplar icine sizilarak hadisenin buyutulecegi denendi.
    o zamanlar, tkp ve sovyetler birligi komunist partisi goruslerine yakin duran gruplarla, cin ve arnavutluk komunist partilerinin goruslerine yakin duranlar arasinda derin gorus ayriliklarinin yanisira, karsilikli siddet eylemleri de meydana geliyordu..
    sovyetlere yakin duranlar, cin ve arnavutluk'a yakin duranlari "maocu bozkurt" olarak nitelerken, karsi taraf da sovyet yanlilarini "sosyal fasist" olarak tanimliyordu.
    oysa gercek bozkurt ve fasist denilebilecek orgutler, her ikisinin de canini yakiyordu.
    1 mayis 1977 oncesinde ilk olarak, thpc kokenli buyuk orgutlenmeler olan dev-yol ve kurtulus gruplari arasinda bir provokasyon yasandi. istanbul kadirga yurdunda meydana gelen olayda bir dev-yol sempatizani olduruldu. dev-yol bu olayi buyuttu ve ankara'da iki orgut mensuplari birbirine girdi. cumhuriyet yurdu dev-yol cular tarafindan kurtulusculardan temizlenirken, hacettepe yurdu ve kampusundaki dev-yolcular da kurtuluscular tarafindan disari atildi.
    iki sol orgut arasindaki catismanin zarar getirecegini ve yasananlarin provokasyon oldugunu aciklamak uzere dev-yol cularla gorusmeye giden kurtuluscu suleyman toklu, izmir caddesindeki gorusme yerinden ayrildiktan 20 metre sonra kursun yagmuruna tutuldu.
    5 subat 1977 tandogan mitinginde ise, alana onceden gelmis ve aralarinda tkp'ye yakin olmayan gruplarin da bulundugu kalabalik uzerine, alana yaklasmakta olan cin/arnavutluk komunist partisi yanlisi ve benzeri orgutler tarafindan tas ve sopalar atildi. cikan arbedede iki taraftan da yaralananlar oldu. burada ilginc ayrintilardan biri de, gruplardan birinin, digerleri uzerine naylon torbalar icinde boyali su atmalariydi. bu, karsi tarafi polisin yakalamasini kolaylastirmak icin yapilmis bir eylem(!)di.
    mitingten sonra yuruyuse gecilirken, ilk saldiran grup, kendi pankartlari parcalandigi icin aydinlikcilar'in "halkin sesi" pankarti altinda ve en arkada yer aldilar.
    yuruyusun son duragi olan kurtulus meydani'na gelindiginde, o zamanlarin devrim andi hep birlikte soylendi.. "biz, devrimciler olarak, bizi yok etmek isteyen emperyalizme.. vs".. ve dagilmaya baslandi.
    bu sirada ayri durarak kendi sloganlarini bagiran cin/arnavutluk komunist partisi yanlisi gruplar, diger grup dagilirken kendi antlarini seslendirdiler.. bu antlar ozunde ayni olmakla birlikte. emperyalizm'in ardina "sosyal emperyalizm", fasizm'in ardina "sosyal fasizm" in eklenmis halinden baska birsey degildi..
    ant icmeleri bittikten sonra, dagilmakta olan kalabaligin uzerine tas ve sopa firlatmaya basladilar.. bu arada kimsenin farketmedigi bir hadise gerceklesti.. alana bakan kurtulus ortaokulu'nun bahcesinden olayi seyretmekte olan 5-6 silahli sag eylemci, kosarak saldiran kalabaligin icine daldi.. birkac saniye sonra, atilan tas ve sopalarin yaninda, silah sesleri gelmeye basladi.
    ankara"daki bu olaylarda olum olmadi.. birkac yarali ile atlatilan olaylarin, cok daha buyuk bir saldirinin habercisi oldugunu da kimse farketmedi.
    1 mayis 1977 gunu, sarachane su kemeri altinda toplanmis olan ve mitinge katilmasi disk tarafindan onaylanmis bazi gruplar, tam korteje katilacakken fatih yonunden gelen gruplarin pankartlarini gorunce soke oldular. mitinge alinmayacaklari aciklanan halkin kurtulusu, halkin birligi, halkin yolu vs gruplariydi bunlar.. disk gorevlileri, bunlari gorunce diger gruplarin da onunu tikadilar.
    alana onde disk gorevlileri, arkasinda aslinda mitinge katilmasi onaylanan ve alinmayan gruplar ve en arkada, halkin.. ile baslayan gruplar..
    alana giren kurtuluscular, taksim aniti cevresine yerlesmis bulunan dev-yol'cularin, kisa sure once oldurulen arkadaslarini animsatarak attiklari, "beni vurmak kurtulus mu?" sloganlariyla karsilastilar.
    bu esnada, tarlabasi girisinde disk gorevlileri ile, alana zorla girmeye calisan halkin.. isimli orgutlenmelerin itis kakisi, kavgalari suruyordu.
    ayni anda kursude, -daha sonra fali mechul bir cinayete kurban giden- disk genel baskani kemal turkler soruyordu: "bu alanin adi bundan sonra 1 mayis alani olsun mu?"
    iki el silah sesi tarlabasi girisinden geldi.
    sonra, silah sesleri her yerden duyulmaya basladi.. beyaz renault'tan, simdiki marmara otelinden, sular idarisinin ustunden vs..
    panzerler ses bombasi atarak korku ve kargasaya sebep oldular.
    atilan kursunlardan pek olen ve yaralanan olmadi.
    olenler, pamuk eczanesi'nin yanindan vs. alandan kacmaya calisan insanlardi ve birbiri uzerine yigilarak, ezilerek olduler.
    olaydan sonra bazilari ikinci baski yapan gazetelerin mansetleri provokasyonun amacini dogruluyordu.
    hem solun kitlesel eylemlerinin onu kesilmeye calisilmis, hem de yapilan saldiri toptan solculara maledilmisti. solcular bir bayrami bile kutlayamiyorlardi. onlara demokrasi haramdi.
    maocular diye niteledikleri kisiler uzerinden hadise baslatilamasaydi, yedek planda kurtulus ile dev-yol arasinda cikarilacak catisma hazirdi.. bir mayis'in kana bulanmasi karari verilmisti ve uygulanacakti..
    1 mayis 1977 ozenle hazirlanmis, aktorlerinin ve kurbanlarinin neredeyse gonullu bicimde rollerini benimsedikleri bir gayri nizami harp operasyonudur.
    1 mayis 1977'yi kahramanmaras, corum olaylari ve sayisiz faili mechul cinayet izledi.
    bu olaylarin hepsini alt alta yazan kenan evren, darbe gerekcesi olarak kullandi.
    geldik, bu gune..
    (bkz: hic bir yere bakmayiniz)
  • her 1 mayıs ta benı dayanılmaz bas agrılarına sevk eden olay.hıc tanımadım onu,sadece bır resmını gordum ıgdır da cıkan bır yerel gazetede kı olum ılanını susleyen resmını.cok uzun boyluymus,cok ta cırkın,babamla karagumrukte ızbe bır bekar evını paylasıyormus,her ay aldıkları maasları bı guzel kumarda yıyıp kıra gunu sarachane parkında sabahlıyorlarmıs ev sahıbınden kacmak ıcın.babamın tavlayamadıgı butun kızları,tum cırkınlıgıne ragmen,kullandıgı guzel turkcesıyle mest edıyormus kendıne.matematıgı ve ogrencılerını cok sevıyormus.1 mayıs sabahı babamla kol kola gıttıklerı mıtıngde alnının ortasından akan kanla yıgılıvermıs.kenan mıs adı,kenan catak.hıc tanımadıgım dayım,her 1 mayıs ta alnımın ortasından baslayan dayınılmaz agrılarımın kaynagı.
  • (bkz: 1 mayıs 1996)
  • çocukluğumun bir yerinde bana acıyı hatırlatan tarih.
    anane ve dedemle evde kardeşimle anne babamı bekledim.
    geldiler. gözlerini gördüm. sonra hayatta hiçbir şey eskisi gibi olmadı gözlerimde...
    3 yıl sonra da işler yine başka oldu.
    çocukluk, ergenlik bu başkalar ile geçti. şimdi geldim 40 a 2 kala; öyle bakıyorum başka başka..
  • "bu ateşin nereden açıldığı belli olduğu halde, ateşi açanlar belli olduğu halde sorumluları bir türlü yakalanmadı. biz bir araştırma kurulu kurmuştuk, fakat onun da önüne aşılmaz engeller çıkıyordu. ben 1 mayıs olaylarında çok kaygılandım. ve daha önce özel harp dairesi'nin sivil uzantıları üzerine aldığım bilgiler ışığında duyguğum kaygılarımı zamanın cumhurbaşkanı fahri korutürk'e sözlü olarak ilettim. 'elimde kanıt yok ama bana öyle geliyor ki özel harp dairesi'nin sivil uzantıları, onun içinde yer alan ömür boyu görevli birtakım siviller bunu yapmış olabilir' diye o konuda bilgilerimi kendisine aktardım." - - - bülent ecevit.
  • "ben bir turlu yorumlayamiyorum; vilayetten belediyeye gelen resmi yazida, olaylar cikabilecegi belirtilmisti. olaylar cikabilecegini biliyorlar, olaylar cikiyor ve bir tek patlamis silah yakalayamiyorlar.
    o sirada gorev basinda olanlara sormali: olay cikabilecegini biliyordunuz, nasil oldu da, sizin tahmin ettiginiz olay ciktigi halde, bir tane ciddi sanik getirmediniz yargic onune? cok sasilacak sey, bu olayin tek kamu gorevlisi sanigi ben oldum."
    (donemin istanbul belediye baskani, ahmet isvan)

    "kemal turkler, mitingi bir turlu sonuclandirmadi ve uzatti. kemal turkler'in, bu caninin meydana getirdigi bu olaylar, 15 haziran olaylarinin bir devamidir... maoist grup tarafindan yaratilmistir... disk mitinginde, chp'nin belediye baskani ahmet isvan da vardi. tip'ten de elemanlar vardi. iste komunizmi tehlike olarak gormezlerse olaylar buraya kadar varir."
    (donemin basbakani, suleyman demirel; ayrica (bkz: suleyman demirel in elindeki kan izi))

    "ben, devlet icinde yer almakla beraber, hic degilse devlet gucunden kaynaklanmakla beraber, demokratik hukuk devletinin denetim alani disinda kalan bazi orgutlerin, bu olaylarda baslica etken oldugunu ve hukumetin iki kanadinin da, gereken onlemleri alacak yerde, bu orgutlerden yararlanmak istedigi kanisindayim."
    (donemin chp genel baskani, bulent ecevit)

    (olaydaki en saibeli mekan olan ve meydana hakim ust katlarindan kalabaligin uzerine ates edildigi iddia edilen inter continental oteli’ne dair;)
    "5. katta bir odanin kapisi acikti. odanin camlarinda alani seyreden kisiler ve masa uzerinde teleobjektifli makineler gordugum icin gazetecilerin bu odada oldugunu sanarak iceri girdim. adimimi atar atmaz oldukca mutecaviz bir bicimde ve itilerek durduruldum. garsona bu odadakilerin kim olduklarini sordum. ‘polisler’ yanitini aldim."
    (donemin gunaydin gazetesi yazari, necati dogru; emniyet mensuplarinin ve idari yetkililerin anlatimlarina gore de otelin taksim meydanina bakan odalari, emniyet gorevlilerine tahsis edilmisti.)

    (gazeteci necati dogru’yu ‘mutecaviz’ bicimde geri ceviren kisilerin ise mit mensuplari olduklari inter continental oteli bas dedektif muavini kudret inal tarafindan mahkemeye bildiriliyordu. )
    "510 numarali odada mit mensuplari vardi. 19.30 siralarinda terasa ciktigimda sauna ve plaj kisminin yanindaki havuzda zemin betonlarini yapan iki amele, isci elbisesiyle calisiyorlardi, oteki odalarda kimler oldugunu bilmiyorum."
    (otelin yedinci katindaki 713 numarali odada ise hukumet komiseri mustafa tutuncu ile emniyet mudur muavini zeki tamay ve i. sube mudur muavini sezai yalcin gorevliydi.)

    (olumlerin cogu (resmi rakamlara gore 25 can kaybi) kazanci yokusu basinda meydana gelmisti. olaylar baslamadan az once kazanci yokusu basina park edilen mavi renkli bir fiat kamyonet ve yerlerde rasgele duran tekerlekli el arabalari kazanci'ya inis ve cikisi engelliyordu. sel halinde akan insanlar kamyonetin iki yanindan ve el arabalarinin uzerlerinden gecerek kazanci yokusu'ndan asagiya dogru kacmaya calisiyorlardi. tam bu sirada yokusun biraz asagisindaki garajdan beyaz renkli bir renault son surat firlayarak yokus yukari gazladi. panik halinde kosturmakta olanlari yararak ilerledi, renault'nun on camindan uzun menzilli bir namlu uzandi. ayni anda art arda ates edildigi duyuldu. neye ugradiklarini sasiran insanlar saga sola kacisarak birbirlerini ezerlerken, tomsonlu beyaz renault sola kivrilmis, siraselviler yonunde gozden kaybolmustu. kanli 1 mayis ertesinde ‘olum sacan esrarengiz renault’ olarak basina gecen bu beyaz otomobile dair;)
    "…orada, beyaz renkli birinci subeye ait renault otomobile bindirdik. asagiya hareket ettik. yol kapaliydi. geri donduk. alanin kenarindan siraselviler'e dogru hareket ettik. yol kapali oldugu icin soforun yaninda oturan arkadas tomson'u disari cikartti ve ates etmedi."
    (polis memuru ahmet dalkilic)
    "1. subenin beyaz renault otosuyla yaralilarin bir kismini bizzat ben gordum. bu arada hastaneye giderken, bes kisilik bir grup siraselviler caddesi, alman hastanesi onunde ellerindeki sopalari bizim arabaya attilar. bu sirada, benim ve yaralilarin korunmalari icin mudurumuzun yanimiza verdigi makineli tufek tasiyan bir arkadasimiz hucum edenlere, 'cekilin yanimizdan, vururum!' ikaziyla birlikte havaya bes el ates etti."
    (polis memuru necati tinaz ates)

    (beyaz renault’nun polise ait oldugunu, halkin uzerine silah dogrulttugunu ve o silahin ateslendigini ogrendigimiz bu ifadelerin ardindan; sivil gorgu taniklari ise soyle aktariyor yasananlari;)
    "panik basladi, halk kazanci'ya dogru hucum etti. millet kazanci yokusu'ndan asagi dogru kacisirken, pamuk eczanesi'nin arkasindaki garaja park edilmis bulunan beyaz renkli renault'dan otomatik silahlarla ates acildi. ve otomobil siraselviler istikametinde kacti."
    (fevzi karadeniz, cumhuriyet savciligina vermis oldugu ifade metninden)
    "bir panzerden yaylim atesi seklinde ve kazanci yokusu istikametine dogru ates edildigini gordum, beyaz renault'yu da gordum. ancak icinde bir yarali polis vardi. ki bu polisin olen polis oldugunu sanmaktayim. bu arabaya yol acmak icin halka dogru ates ediyorlardi. ve otomatik silahla ates edilmekteydi."
    (mihri belli)

    "siddet olaylari, anarsik eylemler olarak nitelendirilebilecek kadar basit degildir. amac, demokrasi umudunu yok etmek; onun yerine fasist duzeni gundeme getirmek ve butun unsurlariyla yururluge koymaktir. boylece abd ve cokuluslu ortakliklar, ortadogu sorununu buyuk olcude cozmek umudunu gutmektedirler. bize gore bu sonuca ulasmada cia, kontrgerilla gibi gizli orgutlerin yonlendirmesi vardir. bu orgutler, devlet aygitini genis olcude kendi amaclarina uygun sekle donusturerek demokrasi dusmani akimlari iktidar yapmayi ongormuslerdir. (...) butun bu calismalar icinde askeri ve sivil guvenlik gucleri vardir. kontrgerilla, genelkurmay harp dairesi’ne baglidir. sivil guvenlik gucleri icinde de mit elemanlari ve 1. sube gorevlileri kullanilmaktadir."
    (donemin cumhuriyet savcisi dogan oz, kontrgerilla’ya isik tutan ilk isimlerden biri, 24 mart 1978’de katledilmis, katili ise askeri yargitay tarafindan ‘milli savunma bakanligi’nda dosyasi var!’ gerekcesiyle serbest birakilmis, (bkz: kontrgerilla/#9570805))

    "dort bes gundur gazetelerde okuyorsunuz. intercontinental oteli’nden kalabaliga ates acildigi soyleniyor. bu konuda herhangi bir sorusturma yapilmis midir? bu otelin ‘guvenlik amiri’ emniyet genel mudurlugu eski yardimcilarindan ve istanbul emniyet eski mudur vekillerinden mehmet akzambak’a herhangi bir soru yonetilmis midir?
    (…) sag gucler, bu olaydan cikar saglamaya calisiyor. partiler, dernekleri trt’si yazar ve cizeri ile, disk’i sanik sandalyesine oturtmak, istanbul’un ilerici, namuslu ve yurekli belediye baskani ahmet isvan’i karalamak, bundan siyasal yarar saglamak istiyorlar. buna meydan vermemek gerekiyor.
    turkiye’de yillardir bir oyun oynaniyor. bir plan adim adim uygulaniyor. once, sag kesim icinde, silahli orgutler olusturup, sol kesim uzerine saldirttilar. bu yetmedi... simdi de, solu kendi icinde parcalamak, solu, yine solun bir ‘fraksiyon’ u ile yipratmak, yoketmek ve yozlastirmak istiyorlar.
    devrimci bilinc iste bugunler icin gereklidir..."
    (gazeteci yazar, ugur mumcu; 24 ocak 1993’te katledilmis)

    (bkz: gladio)
    (bkz: kontrgerilla)
    (bkz: toplum muhendisligi)
    (bkz: nato nun gizli ordulari)
    (bkz: ergenekon)
    (bkz: yanaklarindan operim alaaddinim)

    -sonuc-
    resmi rakamlara gore, 34 olu ve 400 yarali…
    ancak o donemde taksim ilkyardim ve civar hastanelerde gorevli olanlarin aktardiklari fotografin gercek boyutu cok daha aci, cok daha korkunc…

    -siyrilip gelen-
    (bkz: sorarlar bir gun sorarlar)

    http://www.youtube.com/…pgl6ow&mode=related&search=

    http://www.youtube.com/…ojmkh0&mode=related&search=

    (kaynak: http://www.bianet.org/)
  • işbu günde üzerinden ateş açılan intercontinental oteli'nin sahibi, şili'de allende'yi öldüren cia ajanlarına ve yerli işbirlikçilere finansörlük yapan itt'dir.
hesabın var mı? giriş yap