• batı karadenizin iç kısımlarındaki ormanlarda* hava çok soğuk olmadığı müddetçe bulunabilen leziz mantar. çam ormanlarının yoğun olduğu her yerde hemen her yağmur sonrasında aramaya inananlar bulur mutlaka. ama sonbaharsa gerçekten siz toplamasanız bile onlar toplanıp size gelir nerdeyse.
    bir de bu mantardan çok güzel mantarlı ekmek yapılır. yanına da torba yoğurdundan yapılmış ayran bulanlar dünya üzerindeki seçilmiş kişilerdir.

    * işte o ormanlar:
    http://www.eksibition.org/eksibit22427.html
  • tazelerinin üzeri kaygan olur ve piştiğinde de kayganlığı devam eder, suyuna da yansır, en lezzetlileri küçük olanlarıdır, bulabildiğiniz en küçüklerini (boy olarak kiraz yada erik kadar diyelim) sadece sıvı yağla biraz pişirip yiyin, o ana kadar yaşamadığınız bir keyfin tadını çıkarın.
  • çam ağaçlarının dibinde yetişiyorsa rengi koyu kırmızı olur, meşe ağaçlarının dibinde yetişenleri ise açık turuncu renktedir. lezzet olarak çam ağacı dibindekiler diğerine tur bindirir. üzerine kırağı yağmışsa lezzeti kaçsa da yağmur sonrası güneş ritmiyle çıkan ve boyu kola kapağını geçmeyenler damağınızı elinize verir.

    aliminyum folyo- soba ikilisi üzerinde yapıldığında hafif alaşım katkısı ile feci lezzetli olan mantardır aynı zamanda
  • günlerdir olsa da yesem ama nerdee derken az önce çatkapı gelen babamın arkadaşı bir amcanın elime tutuşturduğu torbadaki çok lezzetli mantarlardır. adam bu kadar sevineceğimi tahmin edemedi sanırım koşarak uzaklaştı.
  • tam mevsimindeyiz. küçük turuncu kanlı mantarciklar... kokunuza kurban. pazarda görüp burnuna goturme isteği uyandıran nadir ürünlerden. en güzel hali izlerine hafif tuz döküp hafif yağlı bir tepsi ile soba üstünde pişirmek. çocukluğumda direk soba üstüne koyup yemisligimiz çoktur. ille de o koku.

    kanlıca sonbahardır. sobanın kurulduğu günlerin romantizmidir. köydür, sobadir, mutluluktur...

    bir de toplaması var onu, çam kokuları içinden yosunların altından sobee dercesine bulup çıkarmak...
  • batı karadeniz bölgesindeki kanlıcayı, ege ve iç kesimlerde melki ve çıntar ismiyle görüp çok sevindiğimi hatırlıyorum fakat muadillerinin lezzeti batı karadenizdekiler gibi değildi. benim nazarımda kanlıca ismiyle anılanların yeri ayrıdır. o bölgede oluşan nemle birlikte hasıl olan soğuğun bu lezzete etkisi olabilir. bilemiyorum. ne var ki kanlıcamız bünyesinde barındırdığı bu lezzete karşın dolap ömrü kısa olduğu için değersiz mantarlar arasında yer almaktadır.
  • an itibariyle hava yedi derece civarlarında. selanik'in dışındaki bir köyün de dışındaki ormanda 1.5 saatlik gezi neticesinde 2 kiloya yakın buldum. kahvaltımız şenlensin şimdi. arabayla geçerken yolun kenarında o dört tanecik turuncu kafalı şekerleri görmeseydim burada böyle bir şey yetişeceğine ihtimal vermezdim. artık her yağmurdan sonra o ormanları talan ederim. bir de şunu anladım ki yetişkin bir kastamonulu dünyanın her tarafında mantar ihtiyacını karşılayabiliyormuş. ulan genetik kodlarımızda var be..
  • iki gündür hafiften yağmur yağmış bizim dağlara ve ben bu sabah köye varır varmaz kendimi ormana attım. çünkü karşıma çıkacak manzarayı biliyorum, tam vakti şimdi. ayıptır söylemesi hayatının bir dönemini köyde geçirmiş herkesin dağda "evlek" dediği bir yeri vardır. orası sır gibi saklanır. çünkü her sene aynı mantar orada biter ve siz de rahatça gidip toplarsınız. ben de yarım saatlik tatlı bir yürüyüşten sonra evleğime vardım ve göknar ağaçlarının (yerel dilde küğner) dibinde canlarımı buldum. çok tatlı bir mantar bu yahu. evde hafif köy tereyağı ile ocağın üzerindeki tavada (yerel dilde gara tova) babaannem tarafından kızartıldı. işbu entry o haz anlarından sonra atılmıştır. valla bana t-bone steak verseniz bu ganlıca'ya değişmem. peki daha iyisi var mı derseniz var. nadir bulunan ama müthiş olan kurtkulağı (gurtkulah) mantarı. biz öyle diyoruz latincesini falan bilmem. bi yerde satan kastamonulu emmi-teyze falan görürseniz gözünüzü kırpmadan alın sonra beni yeşillendirin *
  • bu mantar uğruna gerekirse dağları delerim. kokusu hep burnumda. toplamak ciddi emek gerektirdiğinden mi bilmiyorum ama bana bir kilo et mi; kanlıca mı desen hiç tereddüt etmem tercihim konusunda. bilinmesin, duyulmasın isterim. yosunların, çimlerin altında; çamların dibinde kırmızı kırmızı göründüğü o an, heyecanım bil ki külçe altın bulmuş gibidir.
  • elemanın biri toplamış getirmiş bana. önce epey tırstım ama verenin yaşına tecrübesine güvenip aldım. az önce de gelip eve bi güzel soteleyip gömdüm bi güzel.

    meğer biz mantar diye saman yiyomuşuz aq yıllardır kültür mantarı yiyerek. o ne güzel bi lezzet lan öyle.

    soğanı kavurun yağda. bi tane küçük domates de doğrayın. sonra bu mantarları karıştırın. valla 10 numara oldu çok da iyi oldu.

    piyasada ben hiç görmedim o yüzden nerde nasıl ne zaman toplanır öğreneyim.
hesabın var mı? giriş yap