keeping the faith
-
edward norton'in ilk yonetmenlik denemesi.
-
(bkz: keep the faith)
-
-
edward nortonun niye boole bi film cevirdigini anlamis degilim. yine de cerez gibi, ho$ vakit gecirtiyo. jenna elfmana a$ik oldum, ozellikle gulu$une...
-
din adamlarina sempati artirici bir film
-
(bkz: pitseleh)
-
yonettiginden olsa gerek edward norton'un kendine calistigi, kendi diyaloglarinin yardigi sirin film. jenna kisisinin cizdigi hatun profilinin cekiciligi, ben stiller'in oynadigi karakterin odunlugu (ki filmin sonunun hayri tartisilir) ve edward norton'un cizdigi "melrose priest" tipi akillarda kalir iken arada din ve inanis ile ilgili ince mesajlar da verilmektedir.
-
sabaha karşı bir vakitte ekran karşısına geçip, güneşli bir new york fonu üzerinde parlak neşeli insanlar* görmenin iyi geldiği (ki çünkü bu bir cumartesi gecesiydi) eğlenceli film.. tek kederli sahneleri* katolik rahibimiz edward norton'ın çektiği aşk acılarıdır ki kendisi oraya da uygun bir müzik düşürmüştür: pitseleh'nın gitar tınıları, elliott smith'in sesinin duyulması ile o sahneler de unutulmaz olmuştur bir biçimde... ("in loving memory of robin norton who had faith in everybody" )
-
elliott smith'in ilahi sesiyle taçlandırdığı güzel film. adam yine en hüzünlü sahneye sahip.
-
film esnasında calan "ready to take a chance again" adli şarki mest etmiştir izleyenleri.
(bkz: barry manilow)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap