kıl payı
-
(bkz: ucu ucuna) (bkz: darı darına)
-
-
şeytani bir kırılma noktası. uzun çöpün nirengisi nerdeymiş, o kılı kimler paylamış, zerre farketmiyor, vücudunuzda taşıdıklarınız size bağışlanmadıkça. ola ki bağışlandı, bunu haketmek için ne yapmadığınızı düşünmeye başlıyorsunuz. pabucunuz ayağınızda ters ters size baktıkça, siz de, kara saçlarınızı yakmak isteyen bir andan, "şans bu" demeye dilinizin büyük geleceği bir ömür gerisine bakar buluyorsunuz kendinizi. şanslısınız. döndünüz. ya gitseydiniz?
-
0.11 milimetreye tekabül eden bir ölçü birimidir. aynı zamanda da 0.5 ramaktır.
-
faciadan kurtulma düzeyi birimi.
-
(bkz: olayazmak)
-
-
"ki insan mütercimdir, kalbindeki o şeyi
metal tadı olsa da ısırdığı her şeyde
çevirip durur kendi dilince"
demişti ibrahim tenekeci.
yamuk bakmadan ve dümdüz giderek denilebilir ki, kıl payı, kıl-ın payıdır. insanın payına düşmesini beklediği şey ile olan yakınlığının ya da o derece uzaklığının kıl kadar ince bir o kadar lâtîf bir ölçüsü olarak. yara ile kabuğu arasındaki boşluk gibi değil bu. buradaki "pay" ne yaranın ne kabuğun. ne kelimenin ne de insan kalbinde, "karnında" saklı anlamın. kıldan tüyden mevzular gibi dursa da düşündükçe düşüyor insan düşüne. hiç olmadık bir yerden hiç olmadık bir zamanda gelen çağrışım nelere gebe. düşündüm durdum. buldum ki anlam ile kelam/kelime arasındaki uzaklık kıl payıdır: kişinin ne kılması gerekiyorsa onun payı.
lisan-ı hâl, lisan-ı kâle yeğdir; hem eylemektir aslolan, söylemekten ziyade. -
verebileceğim bir örnek var: 100 üzerinden 0.066 puan (bkz: şu an ağlıyorum ve entry giriyorum biliyor musun)
-
ingilizcede by a hair's breadth, ispanyolcada da por el pelo şeklinde bulunan deyim.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap