• şiirler her zaman kanuni sultan süleymanlara yazılmaz sıradan süleyman efendiler için de şiir yazılır demenin en güzel yolu.
  • orhan veli'nin harika şiiri.

    hiçbir şeyden çekmedi dünyada
    nasırından çektiği kadar
    hatta çirkin yaratıldığından bile
    o kadar müteessir değildi
    kundurası vurmadığı zamanlarda
    anmazdı ama allahın adını
    günahkar da sayılmazdı
    yazık oldu süleyman efendi'ye

    allah'ın adını nasıl andığı merak konusudur.
  • lll
    tufegini depoya koydular,
    esvabini baskasina verdiler.
    artik ne torbasinda ekmek kirintisi,
    ne matarasinda dudaklarinin izi;
    oyle bir ruzgar ki,
    kendi gitti,
    ismi bile kalmadi yadigar.
    yalniz su beyit kaldi,
    kahve ocaginda, el yazisiyle:
    "olum allahin emri,
    ayrilik olmasaydi".
  • orhan veli'nin uc bolumlu siiri:

    ll
    mesele falan degildi oyle,
    to be or not to be kendisi için;
    bir aksam uyudu;
    uyanmayiverdi.
    aldilar, goturduler.
    yikandi, namazi kilindi, gomuldu.
    duyarlarsa oldugunu alacaklilar
    haklarini helal ederler elbet.
    alacagina gelince...
    alacagi yoktu zaten rahmetlinin.
  • sait faik bir gün orhan veli'ye sorar: "sende nasır var mı?" "süleyman efendi şiirinden sonra ahı tuttu. bende de nasır çıktı" nasırdan önce midir, sonra mıdır ya da orhan veli nasırı için ne yapmıştır bilmiyoruz ama, bir ecza laboratuarının orhan veli'ye sunduğu teklifi adnan veli şöyle anlatır:

    "kitabe-i seng-i mezar'ı yazdığı vakit, herkes işi alaya almıştı. orhan durmadan hücuma uğruyor, ama gazetelerde çıkan karikatürler, aleyhine yazılan yazılar onu güldürmekten başka bir netice vermiyordu. bu şiir kısa zamanda meşhur oldu. herkesin diline dolandı. orhan'dan çok yazık oldu süleyman efendi'ye mısraları tanınıyordu. bir akşam gülerek yanıma geldi, şu mısraları okudu:

    hiçbir şeyden çekmedi dünyada

    nasırdan çektiği kadar;

    hatta çirkin yaratıldığından bile

    o kadar müteessir değildi;

    kundurası vurmadığı zamanlarda

    anmazdı ama allahın adını,

    günahkar da sayılmazdı.

    yazık oldu süleyman efendi'ye.

    ve sonra anlattı: istanbul'daki ecza laboratuarlarından biri, satışa çıkaracağı nasır ilaçlarının ambalajına bu şiiri koymak istiyor, orhan'a da epeyce bir para teklif ediyormuş. 'kabul etmedin mi yoksa?' diye sordum. o vakit birden ciddileşti: 'ben ne yaptığımı biliyorum, dedi. o şiir nasır ilaçlarının kutularına değil, bir gün batı edebiyatı antolojilerine girecek.'..."

    kendine duyduğu haklı güveni burada görüyoruz.
    önerilen şeye bakıldığında o zamandan bu zamana mantıkta bi değişme yok. gerçek sanata verilen değer buydu, hala bu. gerçek sanat hala ticari amaçların gölgesinden kurtulamadı.
    yazının tamamı ve diğer yanıtları için buyrun:
    http://www.orhanveli.net/…igimbiri/dizcokerten.html
  • orhan veli'nin, yerleşmiş şiir geleneği ve anlayışı ile alay ettiği gerekçesiyle zamanında çok fazla eleştirilmesine sebep olan şiirdir. bu şiir sayesinde orhan veli, "şiire nasırı sokan adam" olarak da anılır olmuştur.
  • orhan veli'm yapmak istediğini yine kendine özgü yöntemiyle anlattı bu şiirle. o çok süslü, ağır dille dalgasını geçtiği, şiiri insandan uzaklaştırmaya çalışanlara inat süleyman efendi'nin nasırını, ayağını vuran kundurasını, çirkinliğini, öldükten sonra eşyalarının nasıl dağıtıldığını anlattığı şiirdir bu şiir. başlığını da dalgasına öyle koymuştur. farklı dilden kelimelerin zenginliği olayı değil bu, ona karşı değil. ama insanlar anlamalı şiiri, hayatlarının içinden olmalı der. şiir hep kanuni'lere yazılacak değil ya, bu sefer de başka süleyman'a yazılsın.
  • orhan veli'nin bu şiiri, yalnız eski tutumu yerme, onunla alay etmek amacıyla yazdığı söylenir. ayrıca şiirdeki biçim, konu ve dil yerlidir. normalde mersiyelerde yüce insanların, yüce ruhlarından, yüce yaşayış ve tutkularından söz edililirken; kitabe i seng i mezar' da orhan veli, yaşayıp öldüğü bile fark edilmeyen basit, silik, gerçek bir süleyman efendi' den bahsediyor. bu şekilde, yalnız sultan süleyman' ların değil, herhangi bir kişininde şiire konu olabileceğini gösteriyor.
  • orhan veli nin bu siirin adiyla soz sanatlariyla, abartili farsca tamlamalarla dalga gectigi soylenir. kucuk adami*, gundelik yasami, sokaktaki adami konu eder.
  • yazıldığı dönemin en kaliteli ve çağı aşan esprilerinden biri bu şiirde gizlidir. ikinci bölüm'de süleyman efendi'nin ölmesi ile ilgili olarak orhan veli şöyle der:

    "mesele falan değildi öyle
    to be or not to be kendisi için
    bir akşam uyudu
    uyanmayıverdi..."
hesabın var mı? giriş yap