• akışkanlar mekaniği finali*

    kopya çekmek gibi bir düşüncem katiyen yok, bir gün önce sabaha kadar akışkanlar çalışmışım. uykusuzum. sınav 4 adet sorudan oluşuyor, süresi 2 saat, soru ve cevap kağıtları ayrı. sınav saati 14:00, yarım saat geçmeden sınavı terketmek yasak.

    sınıfa geç girdim, tüm yerler kapılmıştı fakat umrumda değildi. sıradan bir yere oturdum. 2 gözetmen hoca var, ikisi de psikopat. fakat o da ne, bütün bir hafta çalışmanın ve son gece uyumamanın verdiği etki sınıftaki sessizlik ile birleşince içimde inanılmaz bir uyuma isteği oluştu. aksi gibi hiç bir soruya dokunamıyorum, kafamı toplayamıyorum, bunun üzerine dersten kalma paniği eklenince çok zor dakikalar geçiriyorum.

    10 dakika geçti sınav başlayalı fakat hiçbir soruya dokunamadım. tam bu sırada yan sıradan onur adındaki arkadaşım seslendi.
    o: şşt. olm. 1i yaptın mı?
    gt: yok abi dokunmadım daha
    o: ben yaptım dur soru kağıdının arkasına yazıyım veriyim.
    gt: eee!!?? tamam.

    o kadar acınacak haldeydim ki gözetmenlerin konumuna dahi bakmadan soru kağıtlarını değiştirdik. birinci soruyu aynen kopyaladım. keyfim birazcık olsun yerine gelmişti. daha sonra gözüm önümdeki sırada oturan metehan adlı arkadaşıma takıldı.

    gt: mete, olm 1 var bende veriyim istersen
    m: süper olur abi, ben de 2 yi yaptım dur yazıyım soru kağıdına değiştirelim.
    gt: eee!!?? tamam.

    bu sefer daha temkinli bir şekilde soru kağıtlarını değiştirdik. 2. soruyu da aynen cevap kağıdıma geçirdikten sonra, keyfim yerine gelmiş, uykum açılmış, beynim düzgün çalışmaya başlamıştı. 3. soruyu da kendi çabalarımla yaptım. " d- bile yeter lan bana, ne kasıcam, hadi bana müsade" diye düşünerek cevap kağıdımı teslim etmek için yerimden kalktım. tam bu sırada dersin hocası içeri girdi.

    h: evet arkadaşlar artık isteyen çıkabilir. hah ilk boş kağıdımız geliyor, lan guybrush otursaydın daha, çay koydum.
    gt: yok hocam boş değil kağıt.
    h: nasıl yani. (kağıda bakar) olm bi kontrol etseydin bunları bak daha zamanın var.
    gt:` :ulan ne yazdığımı bile bilmiyorum` * yok hocam kontrol etsemde daha başka bişi yapamıycam, kötüyüm çok. iyi hissetmiyorum kendimi
    h: iyi hadi bakalım, kalırsın bak bu dersten, yarım saatte yapılacak iş değil bu.
    gt: şansımı denemek istiyorum hocam.
    h: tamam madem kapatıyım çayın altını seneye içersin.
    gt: hehehe*

    sınavdan çıktıktan sonra kantine gidilir. sınavdan çıkıp kantine geleneler arasında kahraman gibiyimdir, herkes yaptığım olayın üzerine koyarak başkalarına anlatır. tam bu sırada biri gelir

    -guybrush threepwood! ali hoca seni çağırıyor.
    -siki tuttuk arkadaşlar.

    hocanın odası, 5 dk sonra :

    gt: buyrun hocam beni istemişsiniz.
    h: senin sınav kağıdına baktım ilk önce
    gt: evet hocam*
    h: ulan kopya çektin diycem, kimden çektin 3 soru yarım saatte.
    gt: * yok hocam ne kopyası, sabahlara kadar çalıştım*
    h: yok yok var bişi bunda. ama helal olsun, yakalayamadım seni.
    gt: yok hocam valla, isterseniz burda bir daha sınav yapın* *
    h: lan yürü git. yaparım şimdi sınav görürsün o zaman. salak mısın sen?
    gt: eeee... madem öle yapmayın hocam.
    h: hehe lan nasıl yaptığını söyleme ben bulucam.

    sonuç : c +
  • yer: ankara atatürk lisesi

    yıl: 1997 / orta 3

    sınav: almanca

    (pozz, ön sırada bulunan yerden bitme kıza aşıktır. kız genellikle sınavlardan düşük not almakta; pozz ise ingilizce, almanca ve matematiği iyi olmakla beraber diğer sınavlarda vasat bir görüntü çizmektedir.)

    kız = x olsun.

    (sınav öncesi)

    pozz: - ja ! wunderba ! jetzt schön, kommt, ja !

    x: - ne sayıklıyorsun sen öyle, çok mu çalıştın ?

    pozz: -eh, baktım biraz dün.. filmle de pekiştirme yaptım.

    x: -efendim ?

    pozz: -şey, boşver.. ee, ne yapacağız sınavda ?

    x: - kağıt değiştirelim mi ???

    pozz: - şey.. bilmem ki, bişey olmasın sonra.

    x: - hihi !

    pozz: - mihihihi ! (allahım, laubaliliğe bak ! ) tamam.

    ( sınav başlar; süre yaklaşık 1 saattir ve sınavda lern mit uns kitabında hatırladığı herşeyi yazan pozz, 55. dakika civarlarında arka sayfayı da bitirmiş, kontrollerini yapmaktadır. bu sırada hocanın gitmesini fırsat bilen x; 1 saniye içinde arkasını döner, sınav kağıdını alır, yerine kendi kağıdını koyar ve hiçbir şey olmamış gibi oturur.)

    ------------
    bilgi notu: basketbolda, - farzedelim ki 4. periyoddasınız ve 2 sayı geridesiniz, son hücum sizde ve 10 saniye civarında süre kalmış. top dolaşır dolaşır ve son 2 saniyede elinize gelir- ne bir pas atacak zaman, ne de düzgün şut çıkaracak zaman vardır. bu topa "el bombası" denir, çünkü size son saniyede geldiği için elinizde patlar ve muhtemelen o sayıyı atamazsınız.
    ------------

    önden el bombası modundaki sınav kağıdını alan pozz' un gözleri faltaşı gibi açılır; zira kağıtta hiçbir şey yazmamaktadır ve yazılı olan bikaç kısım ise ingilizceden yarım yamalak çevrilmiş durumda ve yanlıştır. durumu düzeltmek için 5 dakika asla yeterli olmayacaktır.

    pozz, hayatının en verimli 5 dakikasını geçirir ve bildiği bilmediği, lern mit uns da, filmde, pro7' da gördüğü herşeyi kağıda yazar. hakeem olajuwon' un üzerinden üçlük atmak gibi bişeydir bu.

    ( sınav açıklanır. )

    hoca: - z, 85.. t, 45.. m, 30.. çok düşük m, biraz daha çalış. x, 65.. pozz 75.. ... ...

    pozz: - oobaa !

    x: - !? (dönüp ters ters bakar)

    pozz: - ne oldu yaa ?

    x: - sen bana yardım etmedin, düşük aldım..

    pozz: - yuh !! (kısık sesle) 140 puanlık kağıt yapmışım, daha ne istiyorsun ?

    x: - hıh ! 5 dakikada o kadar yapabiliyor idiysen bana da yapsaydın..

    pozz içinden sıkı bir laf eder ve bu an, o kıza karşı hissettiği herşey biter..
  • üni. hazırlık / 2006, final geldi çattı. girsem 100 soruda 10-20 yapacağım. dediğim gibi girdim 10 soru yaptım. sınavın bitmesine 1.5 saat var, arkama bakıyorum kimse kimseyi tanımıyo hepimiz farklı sınıflardanız. ufak bi kağıt çıkarıp not yazdım: "-erken bitirirsen çıkma benim soruları da çözer misin?" bu kağıdı büzüştürüp misket büyüklüğüne getirdim ve iki arka çaprazımdaki bonussimo çocuğa fırlattım. çocuk şaşırdı, sonra kağıda "-tamam" yazıp attı. hoca kapıdaki görevliyle konuştuğu esnada kağıtları değiştirdik. o finalden kaç adığımı hâlâ bilmiyorum ama ortalama 64 geldi ve o yılı borçlu da olsa geçip 1. sınıfa başladım. yaptığım hesaba göre aşağı yukarı 80 civarı bir not almışım o finalden. aradan iki yıl geçti, bonussimoyu bi gün atm kuyruğunda gördüm, kendimi tanıttım. güldü. sana bişeyler ısmarlıyacam deyip ısrar ettiysem de kabul etmedi. puyol gibi adamdı sağolsun 1 yılımı kurtardı.
  • ortaokul'da edebiyat dersinde "metin erksan'ın 1964 yılında bilmem ne ödülü alan filmi nedir" tarzı bi boşluk doldurma sorusu vardı. cevabı "susuz yaz" olan bu soruyu yapamayan arkadaşımız, önündeki arkadaştan sorunun cevabını ister;

    -8. soru ne lan?
    +susuz yaz
    -ne?
    +susuz yaz

    akabinde arkadaş kağıda "susuz" yazıp vermiştir.
  • tarih öğretmeni arkadaşımızdan dinlenen bir kopya olayı:

    soru: ilk çağ'da insanlar nerelerde barınıyorlardı?
    1.öğrenci: ilk çağ insanları mağaralardan çıkıp barınaklara yerleştiler.
    2.öğrenci :ilk çağ insanları mağaralardan çıkıp ba.....

    öğretmen tam bu esnada 2.öğrencinin öndeki arkadaşından kopya çektiğini belirler ve yerini değiştirir. sınav sonrası, öğrencinin yazılı kağıdında cümleyi şöyle tamamladığını görecektir:
    ''ilk çağ insanları mağaralardan çıkıp bağırmaya başladılar.''
  • ders çin edebiyatı.

    sınav 4 sayfa, hoca size bir şiir veriyor, siz de o şiiri çince yazarak yorumluyorsunuz. anlayacağınız eşek ölüsü gibi. ama sınavlardan önce hocalara sorardık böyle yorumladık diye, hocalar da okay verir sınavda ezberden o karakterleri yazardık. eksik falan olursa problem. bütün sınıf aynı şeyi yazardı.

    neyse bir tane şiir var, yorumu 2 sayfa sürüyor ben de yazmışım deli gibi arkadaş da benden bekliyor. o zaman whatsapp yok tabii, telefonla fotoğrafını çektim bizimkine bluetooth ile yolladım.

    1. sayfayı yolladım, bizimki devamını sordu,

    2. sayfayı yolladım, bizimki devamını sordu,

    3. sayfa olmadığı için ben de el hareketi yapıp onun fotoğrafını çektim ve arkadaşa yolladım. telefonla fotoğrafı yolladım sonra tamamen sessiz bir sınav ortamında biri anırmaya başladı.

    adam baya 15dk krize girmişti.
  • lise son kimya sınavı, okul alman sistemi tabanlı* olduğundan ve biz öss derdine düştüğümüzden okul dersleri ihmal edilir. haliyle sınava hiçbir şey bilmeden girilir.

    sınav boyunca karşılıklı diyaloglar iki çaresiz öğrencinin birbirine top atması şeklindedir.

    -abi şu soruyu bilion mu
    -yok abi sen şunu yaptın mı
    -yok onu bilmiyorum ki ben, bari şunu yapalım grafik çizilcekmiş sallasak tutar
    -valla ne çizsek ki
    -karbonlardan tren yaptım ben

    sonuçta ikimiz de hiçbir şey bilmeden sürekli birbirimizden yardım ararken sonunda kimya hocası kıllanır, hışımla gelir, "siz ikiniz çıkabilirsiniz sınavınız bitti." kağıtlarımızı elimizden yırtarcasına çeker alır masasına koyar.

    bir süre dumur vaziyette kalır sonra yavaşça isteksizce toparlanırken hoca hiç oralı olmaz diğer öğrencilere bakar, arada da sıkıntı ve meraktan kağıtlarımıza şöyle bir bakmaya yeltenir. sonrasında gözleri faltaşı gibi açılmış ve ağzındaki sırıtış giderek artarak okumaya devam eder, tam biz sınıftan çıkacakken kağıtlarımızı alır geri gelir.

    kahkahaları arasında şu cümle duyulur
    "siz ikiniz, alın kağıtlarınızı, sınav sonuna kadar yazmaya devam edebilirsiniz. istediğiniz kadar konuşun birbirinizle, size bakmicam."

    sözünü tutar, konuşsak da bağırsak da dönüp bize en ufak bir işaret yapmaz, sadece acizliğimize gülerek izler gelip ne yazdığımıza bakar, yine gülerek gider.
  • kopya ceken eleman kopyalari siranin icine koyup kapagi kapar, hoca direk görür.
    h-olm v.. ac siranin kapagini..
    v-yok hocam acamam
    h-nasil acamam olum, gördüm kopya cektigini ac sirayi sonra cik sinavdan..
    v-hocam acamam , acmiycam
    h-deli etme olm beni neden acmiyosun gördüm iste.
    v-hocam icinde özel esyalarim var.
    hede hödö 10 dakka gider bu..
    h-eh peki acma.
    gayet normal bi not alinir
  • lisedeyken sınıfça çalışmadığımız ve her zaman 100 aldığımız din dersi sınavları, yöntemimizse şöyleydi;

    ingilizce eğitim veren bir lise ve din hocamızın -kulakları çınlasın ve bizi affetsin- hiçbir sınavda tahtayı silme gereği duymadığını farkeden güruhumuz, bir deneme amaçlı ilk sınav başlamadan hoca gelmeden bütün olayı tahtaya ingilizce olaraktan döşer ki hoca önceki dersimiz ingilizceymiş sansın. baktık ki işe yaradı, bunu uygulamaya devam ettik.

    tam hatırlayamasam da şöyle saçma olduğu kadar eğlenceli şeylerdi,

    ölü insanlar = zombie
    sırat köprüsü = zombie bridge
  • kopya çekerken yakalanan arkadaşımı parmakla gösterip gülerken kucagımdaki kitabın yere düşmesi ve dolayısıyla benim kagıdımında alınması fena değildir bu konuda.
    (bkz: allahın sopası yoktur)
hesabın var mı? giriş yap