kucaklamak
-
tek kelime etmeden sevgiyi, ozlemi, minneti, karsindakine verdigin degeri anlatma yolu. kendisi bir an, ama etkisi gunlerce suren garip bir manevi guc transferi...
-
sarılmanın daha bir sıkıştırma versiyonu
-
uzlaşmak fiiliyle beraber son zamanların popüler kelimesi. sanırım siyasi anlamı şu: "ben geçmişte belli grupların desteğini arkama alarak yükselmiş olabilirim. ama şartlar değişti. artık belli grupları önüme alarak yükselmeyi düşünüyorum"*
-
yıllar önce bir seçim öncesinde kullanılmış olan, okula giderken, okuldan dönerken, duvarda, çöp kutularında(!), yerlerde ve her yerde rastlamam sonucunda bilinç altıma girmiş olan bir slogan var: " şimdi kucaklaşma zamanı". ne zaman biriyle kucaklaşmak istesem aklıma bu geliyor. tereddüte düşmeme sebep oluyor, acaba şimdi kucaklaşırsam kendim için mi kucaklaşmış olucam yoksa bilinç altımdaki slogan mı kışkırtıyor beni diye .buradan çıkarılacak ders : siz siz olun seçim zamanı sloganlarla çok dalga geçmeyin... ileriye dönük kalıcı zararları olabiliyor.
-
şu anda o kadar çok ihtiyacım var ki. üşüyorum, ağlıyorum ve yapayalnızım. işte böyle arzuluyorsun ama kimse yanında olmuyor. böyle hasret duyulan bir şey. allah kimseyi kucaklayacak birisinden mahrum bırakmasın.
-
en içteni şöyle bir şey. ama biri yaşıyor biri hayatını kaybetmiş artık. böylesi çelişkilerle dolu hayat. ama ne yaparsınız mutluluk baki masum yürekler için.
-
kucaklaşmayı um, ama kucaklamaktan vaz geçme.
sarılma* en basit ve en etkili insan ilişkisi ve iletişim araçlarından. sözcüklerden evete benziyor, o kadar büyülü. yalanı dışlamıyor, beceri ve uygulama bilgisi de gerektirmekte. basit, ama çocuk oyuncağı ve hiç, asla değil.
batı tipi (postmodern) kahve fincanı kullanım yorumu: bildiğimiz küçük fincan tabağı kucak biçiminde değil, kesik konik platform biçiminde tutulmuş, yani daha içilirken tabağı ters kapatılmış. bu tip nesne yerleştirme, ilişkisel (kucaklamalı) değil, bireysel ve rekabetçi toplum düzenini çağrıştırıyor. fincanın içindeki de kahve değil çay olunca; hepten eklektik.
"bir yunan'ın elinden silahını almak istiyorsan, onu kucakla." lawrence durrell - bitter lemons of cyprus*
"yaşamak* için günde 4 kucaklaşmaya gereksinimimiz var. korunma* için günde 8 kucaklaşma gereksiniriz. gelişmek için günde 12 kucaklaşma gerekir." virginia satir
(bkz: sarılmak/@ibisile), sarılışmak, sarmaş dolaş, sarmak kürmek
(bkz: kucaklaşmak)
(bkz: kucaklayıcı)
(bkz: karakucak)
(bkz: uyku), öpüşme, sarılma, orgazm, dünyadaki cennet -
argoda birini kandırmak, kazıklamak, sikmek.
-
pozitif enerji transferinin en etkin ve kısa yolu.
-
hayata karşı yapmakta olduğum tutum, davranış.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap