• islam'ın birincil ve en önemli kaynağının kur'an olduğunu savunmaktır. kur'an müslümanlığı vahiy temelli düşünmek ve her türlü rivayeti vahiyin süzgecinden geçirmektir. kur'anın yeterli, eksiksiz ve anlaşılır olduğunu söyleyen onlarca ayetten ve başta yaşayan kur'an olan hz. peygamber'in kur'anla hükmetmesinden kaynağını almaktadır. kur'ana ikincil bir kaynak çıkmasın diye ve istismarın önüne geçmek için başta peygamberimiz olmak üzere tüm halifelerin hadis yazımını yasakladığı da bilinmekte. tüm bunlara ek olarak kur'an bize yeter diyen hz. ömer'den, hadis uyduranların üzerine yürüdüğü iddia edilen hz. ali'ye, rivayet hadislerini ayetle reddeden hz. ayşe'den, rivayetleri kur'ana vurmak gerektiğini savunan rey ehli büyük imam ebu hanife'ye, imam maturidi'den mutezileye, muhammed ikbal'den mehmet akif ersoy'a ta ali şeriati'ye kadar gelen bir çizgidir bu. uydurulan din ile indirilen din tarihin her aşamasında birbirine rakip olmuştur. şimdiki durum da pek farklı değildir. hatta dinden soğuyan bir çok insan esas olarak uydurulan dine tepki duydukları için dinden soğurlar arada maalesef pire için yorganı da yakıp indirilen dine de bir tepki içine girenler oluyor. kur'andaki islam'ı okuma anlama nimeti verilmişler ise uydurulan din ile indirilen vahiy dininin inanılmaz farkını bilirler. bu yüzden sahte hadisler, rivayetler, uydurmalar üzerine din inşa etmenin vahiy dinine en büyük zararlardan birine yol açacağını idrak eden kitleler kur'ana sarılmaktadırlar. menfaatleri, egosu, kibiri, hırsı için dini eğip bükmeye çalışanlar, sömürülerine dini alet edenler, en yanlış şeyleri en büyük haksızlıkları, hileyi kötülüğü bile din sosuna büründürüp sunarak insanları uyuşturanlar o kadar çok ki ya bu ümmet kur'ana sarılacak ya da topyekün çökeceğiz.

    neden sadece kur'ana sarılmak zorundayız sorusuna detaylı açıklama için , (bkz: islamın tek kaynağının kuran olması gerekliliği/#53826085)

    son zamanlarda beni sevindiren nokta ülkemizde kur'an okunsun anlaşılsın diye çırpınan mehmet okuyan, abdülaziz bayındır, rahmetli ercümend özkan, ali akın, hüseyin atay, caner taslaman, mustafa islamoğlu, bayraktar bayraklı, yaşar nuri öztürk, hasan onat, ihsan eliaçık'ın yıllar süren gayretleriyle yeni nesilin içinden bir kur'an nesili gelmesi. bunlara israfil balcı, emre dorman, ahmet kalyoncu gibi isimler de eklenebilir. katılmadığım bazı görüşlerine rağmen (reşad halife'nin elçiliği gibi) edip yüksel'de kur'ana bağlılığı ve hurafe-şirk'e karşı cesaretli mücadelesi ile buna dahil edilmelidir. şu anda sözde islam görünen sahte dinin temsilcilerini her yerde teşhir eden hiç acımadan eleştiren bir müslüman yapılanma var ve giderek büyüyor. sırf facebook'da on binlerce takipçili onlarca sayfa var artık. gerçek kur'an islamı tanınsın diye uydurulan dine savaş açmış durumdalar. sahte hocaları uçan kaçan uydurma gavsları, yahudinin zerdüştün dine soktuğu uydurma hadisleri, masum insanları katlettiren, kadınları köleleştiren ve cariye yapan kur'an dışı sahte cihat fetvalarını, recm gibi israiliyat kaynaklı yanlışlıkları yerden yere vuruyor ve kur'anı öne çıkarıyorlar. bu eleştirileri benim diyen ateist deist yapamaz. müslümanlar kendi içindeki bu hataları düzelttikçe ve vahye sarıldıkça inşallah milletin ümmetin akibeti çok daha güzel olacaktır. bu sayfalardan bazıları;

    sorgulayan müslüman

    kalk ve uyar hareketi

    uydurulan din'den indirilen dine

    davamız kur'anı anlayarak okumak

    teizm arşivi

    kur'andaki din

    kur'an deryası

    gök sofrası

    ankebut

    salatgah

    kurandaki gerçek din

    uydurulan dinden indirilen dine hicret

    kur'anda unutulan din

    doğru bildiklerini sorgula

    kur'an dersi

    doğru bildiğimiz yanlışlar

    hurafe avcıları

    allah'ın son mesajı kur'anı kerim

    114 hareketi

    not: kur'anı esas kaynak yapmak gerekir demişken, meal okumak isteyenler için, kur'an mealleri, mutlaka indiriliş sırasına göre (bu nokta çok önemli), mümkün mertebe parantez içi ilavesiz ve günümüz türkçe'sine uygun, sade olmalı. eş anlamlı kelimeler mümkünse bir arada verilmeli.şu an piyasa da çok sayıda meal var elbette meraklısı için karşılaştırma imkanları mevcut.
  • o kadar tarihi birikimi bir anda yok sayma eylemini allahın öğütlediğini bilenlerin dinidir.

    onlara: "allah'ın indirdiğine uyun." dendiği vakit de: "yok, atalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız." dediler. ya ataları bir şeye akıl erdiremez ve doğruyu seçemez idiyseler de mi onlara uyacaklar?

    bakara-170
  • olması gerekendir. kulaktan dolma bilgilere inanacağına git inandığın kitaba inan. zaten kuran'ı tek kaynak olarak kabul eden müslüman ne yobazdır ne de faşist. adam akıllı dinini icra eder.
  • muhyiddin-i arabi'den kuran okumanın sırrı:

    “sufi muallimlerden biri bize rivayet etti ki, bir delikanlı kendisinden kur’an okuyormuş. onu sarı benizli görmüş ve demiş ki:
    - sanırım sen geceleyin, hatimle namaz kılıyorsun.
    - evet dediğiniz gibidir.
    - oğlum bu gece kıblende beni hazır tut (tasavvur et) ve namazında bana kur’an oku ve benden gafil olma.
    delikanlı hayhay dedi. sabahlayınca:
    - sana söylediğimi yaptın mı?
    - evet hocam.
    - dün gece kur’an’ı hatmettin mi?
    - hayır, ancak yarısından fazlasına gücüm yetti.
    - oğlum bu gecede, kur’an’ı bizzat hazreti peygamberden dinleyen ashab’tan herhangi birinin önüne koy ve ona oku. fakat sakın! çünkü onlar hazreti peygamberden dinlemişlerdir. tilâvetinde ayağın kaymasın.
    - inşallah hocam öyle yaparım.
    sabah olunca hoca ona gecesini sordu. o da dedi ki:
    - hocam bütün gece boyunca kur’an’ın dörtte birinden fazlasına gücüm yetmedi.
    - oğlum, bu gece ise kur’an kendisine indirilmiş olan hazreti peygambere oku. kimin huzurunda olduğunu da bil ve unutma.
    sabah olunca:
    - hocam dedi, bütün gece boyunca kur’an’ın bir cüzünden fazlasına gücüm yetmedi.
    - oğlum bu gece olunca okuman hazreti muhammed’in kalbine indiren cebrail’in huzurunda olsun. fakat dikkatli ol ve kime okuduğunun kadrini bil.
    sabahlayınca:
    - hocam şu kadardan fazlasına gücüm yetmedi diyerek kur’an’dan birkaç sureyi andı.
    - oğlum dedi, bu gece olunca allah’a tövbe et ve kendini hazırla… ve bil ki o’nun huzurunda duruyorsun, o’nun kelamını o’na okuyorsun. okuduğunda tedbirli ol. çünkü maksat harfleri bir araya getirmek değildir. kur’an okumaktan maksat okuduğun manaları düşünmektir.) sakın cahil olma.

    sabahlayınca, hoca talebeyi bekledi ama gelmedi. onun durumunu soracak birini gönderdi. kendisine denildi ki, hastalanmış ve ziyaret ediliyormuş. hoca da ziyaretine gitti. delikanlı onu görünce ağladı ve dedi ki:
    - hocam, benden yana allah sana hayır versin. kendimin bir yalancı olduğunu ancak dün gece bildim… seccademde doğrulunca ve hakk’ın huzurunda kendisine kur’an okuduğumu tasavvur edince, fatiha ile namazı açtım ve ‘iyyake na’budu’ (ancak sana kulluk ederiz) sözüne ulaştım. kendime baktım. fakat nefsimi allah’ın sözünü tasdik eder görmedim. iyyake na’budu demekten utandım. o, benim sözümde yalan söylediğimi biliyor… böylece okumayı fatiha’nın başından ‘malik-i yevm’id din’ sözüne kadar tekrarlamakta kaldım. iyyake na’budu demeye gücüm yetmiyordu… yüce allah’ın huzurunda yalan söylemekten utanıyordum… fecr doğuncaya kadar rükûa varamadım… işte ben, artık o’na, kendi kendimden razı olmadığım bir hal içinde gidiyorum.
    böylece bir saat geçmeden delikanlı öldü. defnedilince, hoca onun kabrine gitti durumunu sordu, delikanlının kabirden sesini işitti(keşif/durugörü). diyordu ki:
    - ey üstâd! ben diri olan tanrı’nın yanında diriyim. o beni hiçbir şeyle hesaba çekmedi."
  • 1000 küsür senedir islamiyetin, yaşanmasına müsaade edilmeyen şekli.kuran dışında her şeye inandık. tarihi birikim diye adam karımızı kızımızı 13 yaşında götürürken ''harama el uzatmayın!'' diyen kuranı yok saymasaydık şimdi bambaşka yerlerdeydik ümmetçe!
  • islam dininin öğrenilmesi ve uygulanması için tek ve yeterli kaynağın kuran olduğunu savunurlar. olması gerekendir zaten başka bir müslümanlık çeşidi mi varmış ki? bakmayın siz doğrudan allah'a bağlanan şeytana bağlanır diyen şeytanlara. onlar da allah'tan nasibini almışlar:

    "allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken allah’ın dışında bir hakem mi arayayım?" (6-enam-114)

    "onlardan (kitap ehlinden) bir grup var ki, kitaptan olmadığı halde kitaptan sanasınız diye okuduklarını kitaptanmış gibi dillerini eğip büküp: “bu, allah katındandır” derler. halbuki o, allah katından değildir. bile bile allah’a karşı yalan söylerler."(3-ali imran-78)

    ben öyle hadisler okudum ki peygamber efendimiz kıyamet tarihini belirtiyor. sözde, adem'den 7000 yıl sonra kıyamet kopacak demiş hz. peygamberimiz. kuranda çok açık bir şekilde bu bilginin yalnızca allah katında olduğuna dair net ayetler olmasına rağmen bunu uyduranlar düşünün daha neleri uydurmazlar... o gün bugündür tüm hadislere karşı temkinliyim. hadislerin dindeki mevkiisi hakkında daha detaylı gördüğüm bir site için ayriyeten bkz: http://www.dinicevaplar.com/…-dinin-kaynagi-olamaz/
  • nefret ettigim sifat.
    ne muslumani olmamiz gerekiyordu? kendini sunni, şii, alevi vs vs diye tanimlayan kisilerin, dinini allaha özgü kilan müslümanlara taktigi isim.
    sozlukte mesajlastigim onlarca ateist tarafindan bile tek kaynak kur'an dedigim icin gercek musluman kabul edilmedim. şaka gibi ama degil malesef. adama kur'anin tanri kelami oldugunu, muhammed'in ve onceki peygamberlerin tanri tarafindan gorevlendirilen elçiler oldugunu kabul ediyorum, ahiret inancini kabul ediyorum diyorum,
    adam bana sen deistsin diyor.
    sunniler ve ateistlerle din uzerine tartismalarimda karsi tarafin argumanlari birebir ayni.

    zina cezasinin recm olmadigini, zinanin cezasinin zaten kur'anda oldugunu soyluyorum. buna karsi tarafin cevabi,
    kusura bakma sen musluman olamazsin diyor.
    sen sunni ya da sii misin diye soruyorum.
    hayir ben ateistim diyor.
    ateistler tarafindan bile tekfir ediliyoruz.

    sii, sunni, selefi vs tarafindan allah'a ortak kostuklari hukumlere ve putlara tapmadigimiz icin zaten tekfir ediliyoruz.
    sacma sapan bi durum.

    müslümanin avantaji şudur,
    birisi din adina allah adina birseyden bahsederse, tek soru yoneltiriz.
    -bize allah'in kitabindan delil goster.
    kitap disinda hikaye, hurafe, dedikodulara itibar etmeyiz.
    seytanlik yapip ayetleri kirparak kur'ana kendi istedigini soyletmeye calisanlarin da sansi yoktur. cunku inandigimiz kitabi biliriz. sadece okumakla kalmayiz. uzerine derin dusunur, anlayamadigimiz konularda ihtiyaciniz olan tefsiri yine kur'anin icinde yapariz. tipki kur'anin soyledigi gibi "karsimizdakilerinin sozlerinin tamamini dinler, icinden dogru olani kabul ederiz."

    bu sekilde bir kur'an okumasi sizi felsefeye yapmaya mahkum eder. doga kanunlarina ilgi duymanizi saglar, hatta buna mecbur birakir. cunku surekli yeryuzune, gokyuzune, yaratilisa bakmanizi soyler kur'an. ve kurani dusunerek okursaniz, kur'an sizi bir suru baska kitap okumaya tesvik eder.
  • islam konusunda, kuran'dan başka hiçbir kaynağı delili esas olarak kabul etmeyen, zanna göre din yaşamayanların inanç şekli.
  • kur'anın herkes tarafından okunmasından rahatsız olan ve müşteri kaybına uğramaktan korkan bazı cemaat ve tarikatların karşısında birleştiği harekettir. kur'an müslümanı hocaların konferansları iptal ediliyor, tv'lere çıkarılması istenmiyor, aleyhlerinde ipe sapa gelmez iddaalar servis ediliyor, fikri ve ilmi temeli olmayan iftiralar havada uçuşuyor. peki allah'ın kitabının okunmasına, anlaşılmasına, allah ile araya aracı konulmamasına yönelik bu direnç neden? kur'an dışı kaynaklarla bezenmiş ve tevhid gibi kur'anın temel kavramlarına alenen zıt müşriklikler, türlü hurafeler, uydurma bid'atlarda bu kadar ısrar neden? çünkü kur'an okunduğu ve anlaşılır olduğu görüldüğü ve müslümanlar allah'ın kitabına sarıldıkları zaman, kimse allah'ın dini üzerine ahkam keserek o postlarda oturamaz. o aracılık komisyonlarını alamaz. dinin üzerine çıkardıkları mezhepçiliklerini, kula kulluk ettirdikleri tarikatçılıklarını yaşatamazlar. yaşanıldığı sanılan dinin tam olarak allah'ın indirdiği din olmadığı anlaşılır. işte bunlar bazılarının işlerine gelmiyor. sünnet kur'anı tastik ettiği halde ve peygamber yaşayan kur'an olduğu halde, sünnet müdaafası adı altında yapılan esas şey maalesef budur.

    iyi o zaman bırakalım şu gün şunu oku günahların affolsun, şu gece şunları yap cenneti kazan, şunu hatim edene 30 şehit sevabı var yalanlarıyla uyuşsun insanlar. şu mübarek zatın duasını himmetini al kurtul yalanlarına susalım. allah'dan, allah'ın rab isminden rol çalan müşrikleri, şirk yollarında rezil kepaze olan insanları görmeyelim. uydurulan dinin tüm kaynaklarından gücünü alan işidçi zihniyet her yerde kök salsın. tüm bunları gören aklı başında insanlar meğerse din buymuş deyip ateist, agnostik, deist olsun. allah'ın dinini torpil aracı menfaat aracı yapan, öyle haftalarca yatıp yatıp sonra bir gecede bul karayı al parayı yapanlara sessiz kalalım. esasında ibadet dini olan hristiyanlıktan geçme özenti kandil (candle) gecelerine ses çıkarmayalım. islam kulluk ubudiyet dinidir, davranış fiil dinidir. vahyi yaymaya anlamaya düşünmeye çalışmak, iki yetimin elinden tutmak, yoldaki taşı kaldırmak, yoksulluğu ortadan kaldırmaya çalışmak, zor geliyor tabii. böyle oturup zikirmatiklerle, doğru dürüst salih amel yapmayıp böyle uydurma özel gün gecelerde tevbe edip, şunu bunu aracı yapıp, anlamadan bol bol hatim indirip misli misli bonus kazandığını zannetmek daha kolay tabii.

    zamanında dokunulmaz sanılan ve kur'an müslümanlığı sapıklıktır diyenlerin ağır ağır çöküşlerini de görüyoruz. allah'ın kitabına eksik, anlaşılmaz, aracıya ihtiyacı var diyen herkes de, kitaba karşı ne büyük bir iftirayı sırtladıklarını umarız görürler. sonuçta allah'ın elinden kimse kimseyi kurtaramaz.

    'resul de şöyle der: "ey rabbim, benim toplumum, bu kur'an'ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular." furkan suresi 30. ayet

    [https://www.facebook.com/…i/videos/599811500185910/ https://www.facebook.com/…i/videos/599811500185910/]
  • islamın temel kaynağının kur'an vahyi olduğunu savunmaktır. önceki entry'de adem a.s. ve eşinin yaratılışı ile ilgili ayetler verilmiş ve adem'in eşinin yaratılması ile sorular sorulmuş. tam da bu konuyla ilgili kur'an müslümanlığı çizgisinin savunucularından mustafa islamoğlu'nun yeni çıkan bir kitabı var. (bkz: kur'an tabiat ayetleri ışığında yaratılış ve evrim)

    mustafa islamoğlu'na göre adem ve havva annemizin yaratılması ile ilgili araf 189'da geçen "min nefsin vahidetin"dir. bu da "bir tek candan" manasına gelir. ardından zevceha" gelir. bu da "onun eşi" demektir. bunların âdem ve havva olarak tesmiyesi bir yorumdur. bu yorumu kabul etmekte sakınca yoktur. ancak bir şartla: adem'in "ademoğlu" yerine kullanıldığını bilmek şartıyla. zaten bu araf suresinin 11. ayetinde açık ve net olarak görülür: "sizi biz yarattık, sonra sizi tasvir ettik, sonra meleklere dedik ki: adem'e secde edin". bu ayette "siz... siz..." diye devam eden metin birden "adem"e getirir söze.yani bunun anlamı siz: âdem, âdem: siz’dir.

    kur'an'da benzer manadaki nisa 1'de de sırf adem, havva üzerinden bir şey söylenmiyor. sadece "biz insanı bir tek nefisten, ondan da eşini yarattık" diyor. o nefsin adem olduğu mesnetsiz bir yorum, oradaki eş de hem dişi hem erkeğin kastedildiği bir kelime. bu âyetin adem-havva ile bir alakası olduğunu söylemek yorumdur ve yanlış bir yorumdur. buhari'de bir başka hadiste "keddilai" geçer "kaburga kemiği gibidir, zorlarsanız kırılır" deniyor nitekim. beşer ile insan nasıl birbirinden farklı iki kavram ise, insan ile adem'de birbiri ile aynı anlamda kullanılamayan iki isimdir. adem ve ademoğulları insan türleri içerisinden çıkmış bir zihinsel sıçramanın adıdır. zaten meleklerin 'sen yeryüzünde kan dökücü bir bozguncuyu mu halife yapacaksın' itirazlarından adem as. den önce de vahşi, kan dökücü zalim insan türlerinin olduğunu anlıyoruz.

    ayetlerde adem'in topraktan yaratıldığına dair bir ayet var diğerleri hep insanın topraktan yaratılması ilgili. bu manada hepimiz topraktan yaratılmış oluyoruz. ayetlerden hepimizin toprağın özündeki elementlerden, minerallerden tekamülle oluştuğumuzun kastedildiği açık. yüce yaratıcıyı çömlekçi yerine koymak son derece sakat, eksik bir yorumdur. nitekim başka bir ayette de tüm canlı hayatının esasen sudan başladığı yazıyor.

    meraklısı için tam bu konuların tartışıldığı evrim, yaratılış konuları ile ilgili bazı videolar da var.

    adem ve eşinin yaratılması, kur'an ışığında yaratılış ve doğa ayetleri

    yaratılış

    din ve bilim ilişkisi,yaratılış ve evrim,müslümanlar bilimden nasıl koptu

    ayrıca konuyla ilgili prof. dr. mehmet bayraktar'ın islamda evrimci yaratılış teorisi isimli kitabına bakılabilir. burdan hareketle nazzâm, câhız, ıhvânus-safâ, ibn miskeveyh, bîrûnî, ibnul-heysem, ibn tufeyl, hâzinî, ibn haldûn, kazvînî ve kınalızâde ali efendi gibi müslüman bilginler zaten geçmiş zamanlarda bu konuyu enine boyuna araştırmışlardır.
hesabın var mı? giriş yap