• fransız sinemasındaki 'yeni yeni dalga'nın en atak yönetmenlerinden (diğerleri beineix ve besson). bilhassa 'kötü kan' ve 'köprüüstü aşıkları' adlı filmleriyle memleketimizde de hatırı sayılır bir hayran kitlesi edinmiştir kendileri. son filmi olan 'pola x' ise her nedense bize kadar ulaşamamıştır. kuşağının en yetenekli, en romantik ve hayal gücü en sınır tanımayan yönetmeni. ebedi gençliğin sırrını çözmüş olduğu rivayet ediliyor.
  • alexander oscar dupont kısa filmlerinin ardından, yönetmen ve senaristliğini yaptığı boy meets girl’in jeneriğine leos carax olarak adını yazdığında 24 yaşındaydı. cannes ve new york film festivalleri’nde büyük yankı uyandıran bu siyah beyaz film, paris’te yaşanan bir aşka değinirken gösterişli anlatım diliyle de yeni dalganın soluğunu taşıyordu. carax’ın, oyuncusu denis lavant’la uzun yıllar sürecek beraberlikleri de bu filmle başlıyordu. lavant, onun öykülerinin içinde kaybolabilecek ideal bir yüzdü; alabildiğine çirkin ama çarpıcıydı, farklıydı, her ifadesiyle kimsesizliği çağrıştırıyordu. tıpkı carax gibi....
  • her filmini edinmek istediğim sıradışı yönetmen.. dvd leri çıksııın artıııkk memleketteee..
  • ilk kez tozlu bir sinema salonunda les amants du pont-neuf -köprü üstü aşıkları- filmini izleyip, anlatımının şiirselliğine hayran kaldığım,en iyi filmi olduğunu düşündüğüm mauvais sang - kötü kan- ı gecikmeli izleyişimin ardındansa fetiş yönetmenlerimden biri olan bu adam,pola-x ile beklediğim anlamda iz bırakmasa da sinemasında, yeni dalganın ardından gelmiş en kendine has yönetmendir ...
  • kirkikinci antalya altin portakal film festivali'nde görebileceğimiz, hatta uluslararası film festivali bünyesinde jüri olacağı duyumunu aldığım yönetmen.
  • scars(yaralar)isimli yeni filminin senaryosunu yazmaktadır, film rusyada geçmekte ve binoche başroldedir.
  • carla bruni'nin quelqu'un m'a dit albumune ismini veren, pek tatli acilis sarkisinda adina rastladim. sozleri carla bruni'yle birlikte yazmislar.
    simdi, bu leos carax o bildigim ve kucuk capli hayrani oldugum yonetmen midir bilmiyorum ama, yani bu sarkiyi yazana da ayrica saygi besledigime gore, eh oldu iste.
    amaaan, quelqu'un m'a dit sarkisinin soz yazarlarindan biri iste, budur tanim...
  • şu sıralar japonya'da koreli yönetmen joon ho bong'la ortak bir filme imza atarak uzak doğu sinemasına da selam çakan yönetmen. (bkz: tokyo)
  • boy meets girl, leos carax'ın ilk filmi olmasının ötesinde, aynı zamanda sıkça anlattığı "karşılaşmalara" da iyi bir giriştir. sonra zaten muavis sang ve les amants du pont neuf'la tozutmuştur kendisi. tokyo'yla attığı ısınma turundan sonra geçirdiği kurak on yılın acısını çıkaracak bir film yapsa fena olmaz bence.
  • sinemanın godard, besson gibi büyüklerini acımasızca dövmüştür.

    marshall mcluhan'ın annie hall'da bir otobüs durağının berisinden ansızın ortaya çıkışı sinemanın o dönemki anlatım dilinde bir devrim diye anılıyorsa eğer, (carax'nın 'romantik ilişkiler üçlemesi'nin ilk bacağı olan) boy meets girl'de alex'in bir dilsiz ile sohbeti sırasında kameraya tuhaf jest ve mimiklerle nanik yapan mireille'i nereye koyacağız? koyamayacağız haliyle.
hesabın var mı? giriş yap