maymuncuk

• mekanik veya elektronik bir kilidi anahtar olmaksizin yardimi ile acabileceginiz nesne. maymuncugun etkili ve dogru kullamini kisaca tarif etmek gerekirse olay bir yandan kilidin silindirine, silindirin donus yonunde bir kuvvet uygulayip, bir yandan da elinizdeki maymuncukla silindirin icindeki pimleri birer birer kaldirmaktir. her pim yerine oturdugu vakit cit diye bir ses cikarir, silindirse ufak bir miktar doner. sabir ile calisip icten disa kadar calisir, nefesler tutulur, son pim de yuvasina oturdugunda silindir artik serbest kalmistir, baski uyguladiginiz aleti (tornavida olur, sac tokasi olur, olur da olur...) rahatca cevirirsiniz, tipki anahtari sokup cevirdiginizde oldugu gibi.
  cogumuzun evinin kapisindaki standard linus yale^* icadi kilitleri ucu bir miktar yamultulmus sonra da cekicle dovulmek suretiyle duzlestirilmis bir buyuk boy atac ile acilabilmektedir, lakin bu, yukarda tarif etmis bulundugum surecte de belirtildigi gibi sadece maymuncukla yapilabilecek birsey degildir, illa ki silindiri dondurecek bir aparat lazimdir. budur.
• 1 haziran 2005 tarihine kadar geçerli olan eski tck.nun 582.maddesine göre "maymuncuk ve kalıbı alınmış anahtar imali ve ev sahibinin dışında başka birine satımını" yasaklamıştır.(cezası : iki aya kadar hafif hapis veya 30 liraya kadar hafif para cezası)
• darwin'e göre sezercik'in atası.
• (bkz: cuk oturmak) deyiminin kendinden geldiğini düşündüğüm ortam aparatı. (bkz: maymuncuktan gelmek)
• kucukkene, cocukkene basinkoy de tren raylarina koyarak incelttigimiz civilerden yaptigimiz posta kutusu acma gereci.
• ince ve yumuşak bir levhadan oluşan, teknolojik olmaktan ziyade dahiyane tabir edilen çilingir gereci.
• author'un maymunlari asagilama sekli. (bkz: orospucuk)
• evlerin dış kapılarını, balkon kapılarını ve özellikle bahçe kapılarını yahut her tür kilit takımını bilfiil safdışı bırakmak üzere tasarlanmış, yüksek teknoloji ürünü çilingir aparatı.
• (bkz: bump key)
• monkey'in key'inden gelen sözcük.