• bu bölümün orjinal kaydı louvre müzesinde sergilenmeli.

    bu dünyada ne kadar sosyopat, nihilist, hedonist, ilgi manyağı ve elbette bölümün senaryosuna da uygun olarak "başkasının gölgesinde yaşayan", "bir başkasına özenerek kendini gerçekleştirmeye çalışan" insan varsa; hepsine verilmiş sanat eseri bir cevap olmuş bu bölüm.

    elbette black mirror bu cevabı her zaman verdi; veriyor.
    fakat nosedive'ın bu bağlamda yeri ayrı; biricik.
  • --- spoiler ---

    acaba diyor insan günün birinde dünya böyle bir yer olurmu. şimdiden böyle yaşayan tipler var ama dünya geneline yayılırsa böyle birşey. kendime üzüldüm dizi boyunca kesin benim ortalama puanım birlerde sürünürdü.
    ayrıca anlayamadığım herkesin oyu bir kere geçerli olması gerek, saçmalık var orada. sürekli oturursun arkadaşlarınla puan kasarsın akşama kadar. biz türküz kesin bi yolunu bulurduk. herkesin ortalaması 4,5 üstü olurdu.

    --- spoiler ---

    bölüm iyiydi
  • --- spoiler ---

    distopya değil oldukça gerçekçi olan, günümüzü yansıtan black mirror bölümü.

    kahve fotoğrafını paylaştıktan sonra tadına bakan kadının yüzünü ekşitmesi günümüzde de sık sık yaşanmakta. kötü giden hayatı alabildiğine renkli ve mutlu gösterme çabası, başkalarının mutluluğunu görüp kalp atarken hasetlenme, ona karşılık benzer paylaşımlarda bulunma, sosyal medya profilindeki takipçi sayısına göre insan değerlendirme gibi bir çok data bugün de mevcut.

    instagram'da takipçi satın alan arkadaşım vardı. inanamazdım böyle insanların varlığına. fotoğraflarını 200'den aşağı beğenen olmuyor ama bunun 100 belki 150sini tanımıyor. belli bir altyapıya sahip olmadan takipleşmiş iki kişi. fictional değil de nedir? yavaş yavaş delirtilmek bu olsa gerek.

    mutluluğumuz, tamamen başkalarına bağlı hale gelirken, evlilik, ilişki, tek eşlilik gibi klasikleşmiş yaşam biçimlerini sorguluyoruz. bir yandan modern kölelikten şikayet ederken öte yandan derecesi az olan güçsüz olandır girdabına sürükleniyoruz. dürüstlük patavatsızlıkla eş tutuluyor. özgüvenli ve sosyal olmamak suçmuş, hastalıkmış gibi gösteriliyor. üstelik bu iki kavramın içeriği yüzeysellik ve samimi olmayan samimiyetle eşdeğer halde. ana karakterin asansördeki kadınla olan diyalogları ve tavırları tam olarak bunu yansıtıyordu. zoraki samimiyet, çıkar uğruna kurulu düzende rol yapmaya çalışmak ve yeterince masken varsa, bunu hakkıyla yapmak. ne var ki ana karakter duygusal ve sosyal statü olarak böyle bir camianın içinde direnebilmek için yeterince sağlam değildi. kaba tabirle eski kafalı ve çağ dışı kalıyordu. daha beteri, bunu kabullenmeyip kurtlar sofrasında savaşmasıydı.

    bastırılan duygu ve düşüncelerin en son kısımdaki küfürlü sahnede nasıl ortaya çıktığı gösterilmiş. kadının mimikleri ve dış görünüşü karakterle çok uyumluydu. fakat düğün konuşması daha çarpıcı olabilirdi. bi patlama bekledim ama o vuruculuk yoktu.

    ayrıca kamyoneti süren kadının bavula bıraktığı ufak armağan çok güzeldi.
    --- spoiler ---
  • 21. yüz yıl hallerimizi tokat gibi yüzümüze vuran bir enteresan black mirror bölümü daha. (dur şunu facebook ve twitter'a da yazayım!)
  • black mirror dizisinin 3. sezonunun 1. bölümünün başlığı. özlemişim. 5 yıldız.
  • --- spoiler ---

    mutluluk arayışının çığırından çıkması kaynaklı ortaya çıkan bulaşıcı bir sahtelik üzerine kurgulanmış black mirror bölümü. kızın tırda giderken 1 puanlık teyzeye ettiği bir laf vardı. "senin vazgeçtiğin güzelliklerin birini bile tatmadım henüz ben" gibisinden. onları kazanmaya çalışıyordu kızcağız, ta ki bir şeyler ters gidene kadar. sosyal medyanın son birkaç yıldaki evrimine bakarsak oldukça yakın bir distopya senaryosu olması nedeniyle en bunaltıcı black mirror bölümüydü denebilir. hele düğündeki konuşma sahnesi... karnıma ağrılar soktu. sonda, iki karakterin karşılıklı doyasıya küfürleşmeleri biraz olsun içimizi ferahlatsa da; bölümün, ardından bir dizi düşünceyi beraberinde getirmesini engelleyemedi.

    --- spoiler ---
  • ilk izledigimde cok ozgun ve etkileyici buldugum bolum, ta ki community 5. sezon 8. bolumu izleyene dek.

    esinlenme falan degil, bildigin aynisi iste.
    canim community, degerini bilemediler.
  • black mirror'ın 3. sezon 1. bölümünün ismidir.

    hikayesinin charlie brooker’a ait olduğu 1. bölümün senaryosunu kaleme alan kişiler rashida jones ve michael schur. joe wright’ın yönetmen koltuğunda oturduğunu gördüğümüz bölümün başrol oyuncusu ise bryce dallas howard.

    nosedive, 2 yıla yakın bir süredir beklediğimiz yeni black mirror sezonunun ilk bölümü olması ve konusunun da sosyal medya olması sebebiyle bir kara mizah örneği olarak sosyal medyada büyük bir hızla yayıldı. pastel renklerle bezeli olan bölüm, ilk etapta 2013 yapımı spike jonze imzalı “her” filmini anımsatıyor. üstelik filmle bağlantısı bu kadarla da sınırlı değil. yakın bir gelecekte geçen her ile nosedive teknoloji ile iç içe geçen insan yaşamına odaklanıyor. tıpkı filmdeki gibi nosedive’da da ekranda görünen herkesin elinde insanların sanal bir dünyaya giriş yapmasını sağlayan aygıtlar bulunmakta. black mirror’ın önceki bölümlerinden de izler taşıyan bu bölüm ile izleyicisine yeni kanalında yeniden merhaba diyen dizi, son derece sert bir sosyal medya eleştirisine imza atıyor ve önceki tüm bölümlerden geri kalır bir yanı olmadığını kanıtlıyor.

    günümüzde facebook, twitter, ınstagram, snapchat, periscope gibi sosyal medya uygulamaları ile insanların her anlarını sanal bir ortama aktardığı zaten bilinen bir gerçek. bu bölümde anlatılanlar ise biraz daha korkutucu bir fikir ile çıkıyor karşımıza. bu tür uygulamalarda yapılan her türlü paylaşıma gelecek olan her beğeni ve yorum insanların egolarını tatmin etmekten başka bir işe yaramamakta ve insanlık her geçen gün sanal bir kutuya hapsolarak yapaylaşmaktadır.

    lacie’nin günlük hayatına konuk olduğumuz bu bölüm adından da anlaşılacağı üzere bir “dibe vuruş” öyküsü anlatıyor. zaten konu black mirror olunca ütopik bir senaryo beklemek abes olurdu. distopyayı iliklerimize dek hissedeceğimiz bir gelecek portresinde insanlar 5 puan üzerinden sınıflara ayrılmıştır. günümüz sınıf farkının sanal bir boyuta taşındığını gözlemediğimiz hikayede puanı yüksek olan kişilerin yapmacık, düşük olan kişilerin doğal/normal insanlar olduklarını fark etmekse trajikomik bir durum yaratıyor. acaba lacie 4.5 üstü bir puana sahip olan arkadaşının düğününe katılıp puanını 4.5 üzerine çıkarabilecek ve bu sayede o çok istediği evi satın alabilecek midir?

    black mirror bu bölüm itibarıyla kelimenin tam anlamıyla, “ben döndüm!” mesajı veriyor.
  • of be of, black mirror u beklettim beklettim, oturup bir gunde izleyecegim hepsini diye. iyi ki oyle bir sey yapmamisim, su an bileklerimi dikine kesesim var.

    yorgun argin gelinen bir pazar gunu uyumadan izleyeyim dedim bu bolumu, allahim icime okuz oturdu okuz. konusamiyorum gulumseyemiyorum, yemin ederim tatsizlastim.

    ama iyi olmus, hakikaten iyi olmus.

    --- spoiler ---

    sonunu sevmedim sadece, bence cok daha carpici bitirilebilirdi.
    --- spoiler ---
  • küfür etmek, sinirlenmek özgürlüktür temalı black mirror 3. sezon 1. bölümü. bu dizi teknolojinin olumsuz sonuçlarını kafaya vura vura anlatıyor. her bölüm sonunda yeter diyorum, daha ne yapabilirsin, anlatacak korkacak ne kaldı ki? ama yetmiyor daha beteri, daha vurucusu geliyor.

    --- spoiler ---

    yalnız cidden küfür etmenin insana bu kadar haz verdiğini, adeta bir şükür sebebi olduğunu düşünmemiştim. bölümü izledikten sonra tabii ki de ben de bir "siktir!" çektim. allah'dan kimse duymadı. evet ben de tipik bir lacie'yim.

    bölümde bahsedilen teknoloji bize yabancı değil. resmi olarak olmasa ruhlarımızda uyguladığımız bir şey. instagram paylaşımlarına, beğenilerine bakarak bir insanın ruh halini, yeteneklerini artık çok kolay değerlendirebiliyoruz. karşımızdaki insana kendisini sözle anlatmasına fırsat vermeden takip ettiği kişi sayısı takipçilerinden fazlaysa örneğin şak tespiti koyuyoruz. sıkıcı !

    kara ayna! bizim aynamız, bizim karanlık tarafımızın aynası. teknolojinin esiri olmuş, duygularını ve düşüncelerini de prangaya vurmuş biz zavallı insanlar. anladık artık kötü bir yola gidiyoruz, durmamız gerek. yoksa bu puanlama sisteminin resmi olarak en fazla 5 yıl sonra hayatımızda olması işten bile değil.

    bölüm 3. sezona kadar olan en akıcı ve tempolu bölümdü aynı zamanda. karanlık bir havanın olmaması bence diziyi daha da karanlık yapıyor. aydınlık ortamda, mutlu insanların içinde en karanlık konulardan biri işleniyor. etkisi de bir o kadar büyük oluyor elbette.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap