• ahlat ağacı'nda herkes iyiydi, ben kötüydüm.

    edit: burada bir ironi olduğunu düşünmüyorum. röportajın videosunu izleyip bennu yıldırımlar'ın kendi performansıyla ilgili ne düşündüğünü öğrenebilirsiniz.
  • bu aralar ahlat ağacı filminin kamera arkası görüntüleri sebebiyle tekrar gündemde olan yönetmen. ben filmde bennu yıldırımlar'ı başarılı buldum. içine girdiği rol hem zor hem de kritik bir roldü. hayata dair hayallerini önce eşine endekslemiş, sonra o hayallerden vazgeçmiş, çocukları da bir başarı hikayesi yazamamış anne rolünü oynamak zor olmalıydı. bence yönetmen de oyuncu da iyi iş çıkarmış. arka tarafta biraz sürtüşme olduysa da bu bence normal, zira sonuç iyi olmuş.

    unutmayalım, yönetmen sette tanrı gibidir. tüm sorumluluk, risk büyük ölçüde yönetmende. dikkatimi çekmişti nbc bir zamanlar anadolu'da setinde muhammet uzuner'e de biraz sert davranıyordu. bence sonuca bakmak lazım.
  • iki-üç gündür sosyal medyada saçma sapan eleştirilen yönetmen.

    söylediği şey altı üstü "size okulda yanlış öğretiyorlar". siz salaksınız, demiyor; siz eğitilmezsiniz, demiyor. basitçe oyunculuğa dair çok temel bir tavsiye verirken "bunun aksini düşünüyorsun çünkü okulda yanlış öğretiyorlar," diyor. sırf bunu söyledi diye tetiklenenlerin ceylan'a "şımarık, saygısız, her şeyi bildiğini sanıyor" demesi (twitter'da daha fenaları da var) yine sosyal medya kullanıcıların içinde bulunduğu trajik hâli gösteriyor.

    bu videodan insanların rahatsızlık duymasına sebep olan iki şey olduğunu düşünüyorum. ikisi de bilinç seviyesinde değil, daha derinlerde var olan şeyler.

    birincisi, videoda muhtemelen role girmeye çalıştığı için sessiz duran, üzgün görünen bir kadın var ve bir erkek ona bir dakika boyunca bir şeyler anlatıyor, neyi nasıl yapması gerektiğini izah ediyor. bu bir sürü kişiyi tetikliyor. mansplaining diyenler gördüm, mansplaining böyle bir şey değil, kaldı ki doğu demirkol'a çok daha sert eleştiriler yöneltiyor, burada sert bir şey yok. feminizm gibi dünyanın en mantıklı şeyi aptal feministlerin elinde çürüyüp gidiyor.

    bu videoyu izleyen kişiler "güçlü erkeğin güçsüz kadını ezdiğini" görüyorlar. kadını köşeye çekmiş baskı kuruyormuş gibi hissediyorlar. bennu yıldırımlar orada aşağılanıyormuş, nuri bilge ceylan'ın söyledikleri yüzünden o kadar üzgünmüş gibi düşünüyorlar. ki doğru değil, akıl yürütseler doğru olmadığını, oranın bir set ortamı olduğunu, yönetmenin işinin oyuncuların yanlışlarını düzeltmek olduğunu, kadının mutsuz hâlinin çekilecek olan sahne ile ilgili olduğunu görürler. ama sosyal medya kullanıcıları yalnızca içgüdülerini takip ediyorlar, ki zaten sosyal medya tamamen buna dönmüş vaziyette. ortalama sosyal medya kullanıcısı aynı gün içerisinde birbirine zıt iki şeyi büyük bir hararetle savunup kendilerinde hiçbir eksiklik görmüyor.

    ikincisi ise, bunu söylediğim zaman çoğu kişi kabul etmeyecektir ama sinemanın, edebiyatın bu kadar değerli bir şey olduğunun düşünülmemesi. yani bu videoda bir adam bir kadına bir iş makinesini yanlış kullandığı için bunları söylüyor olsa, dese ki "okulda size yanlış öğretiyorlar," hiç kimse rahatsız olmazdı. "altı üstü bir film," diyor içten içe, izleyenler, "bunu bu kadar abartmaya gerek var mı?" edebiyatla ilgilendiğim için yıllardır bunun çeşitli versiyonlarıyla karşılaştım. sorduğunuz zaman edebiyata, sinemaya herkes değer veriyor, ama bunun ciddi bir iş olduğundan çok anlık esinlenmelerin, biraz şansın önemli olduğunu, ciddiyetle bir roman ya da film üzerine akıl yürütmenin, yazmanın, bunlar için hazırlık yapmanın "çocukluk" olduğunu düşünüyorlar. orhan pamuk'un nobel almasını hiçbir edebi eleştiri getirmeden haksızlık görenlerin içinde olduğu ruh hâli, tam da söylediğim şeye örnektir. nobel edebiyat ödülünü edebiyat üzerinden değerlendirmiyorlar, çünkü bilinçaltlarında edebiyat bu kadar kıymetli bir şey değil. edebiyatın siyasetten üstün olma ihtimali akıllarına dahi gelmiyor. bunu böyle düşünenlere de çocuk gözüyle bakıyorlar.
  • filmlerini sonuna kadar izleyemedim nedense. sıkıcıydı.
  • ortalıkta dolanan nbc-bennu yıldırım videosunu izledim. twitter'da nbc'yi eleştirenler olmuş ama adam gayet haklı bence tane tane de anlatmaya çalışmış güzelce. filmi izleyeli epey oldu ancak bir bu ablamızın bir de başrolün yer yer oyunculukları cringe gelmişti bana ve tam olarak nbc'nin de hoşlanmadığı şekilde. tabi eminim bennu hanım da tarif edileni anlıyordur ama istese de veremiyor herhalde, zor iş oyunculuk.

    bunun dışında nbc filmlerinde genel olarak bunu yaşıyorum ben diyalogların yazılış şekliyle alakalı olarak. yani bu nbc'nin video'da tarif ettiği hayatın olağan akışı, doğallık vs. iyi güzel kendisi de farkındaymış fakat enteresan şekilde karakterlerinin diyaloglarında mevcut olmayabiliyor bu hal çoğu zaman. mesela başrolün o yazar adamla kütüphanedeki konuşması ve sonra sokakta köprüde romantizm momantizm filan devam eden o sahne de oldukça eğreti duruyordu. imamla sohbet sahnesi keza... kış uykusundaki demet akbağ'ın bazı konuşmaları da aklıma geldi şimdi vb. yani madem yurdum insanının doğal halini yakalamak istiyorsun o diyaloglar ne abi noktalı virgülüne kadar atlamayarak konuşan karakterler yer yer 5dk monologlar filan bunlar mı hayatın doğal akışı. yani benim o spontane akış halinden anladığım uncut gems mesela en yakın izlediğim.
  • bennu yıldırımlar harika bir oyuncu ve tiyatrocu. hem sahnede hem de sinemada izleme şansı bulduğum oyunculardan. fakat videoları izledikten sonra nuri bilge ceylan'a hak veresi geliyor insanın. ceylan konuşurken, hayat kokan filmler diyor. kendisi hayat kokan filmleri bu şekilde bu doğallıkla çekiyor demek ki. bennu yıldırımlar mükemmel bir oyuncu olsa da belki de aldığı tiyatro eğitimi gereği oyunculuğun bazı unsurlarını feda ediyor olabilir. konunun uzmanı olmadığımdan kim haklı kim haksız kaygısına düşmeden izlediğim videolardan çok fazla zevk aldığımı söylemem gerek. birbirinden başarılı bir oyuncu ve bir yönetmenin bu şekilde birbirine katkı sağlaması ve ağzı açık izlediğim nuri bilge ceylan sineması böyle ortaya çıkıyormuş demek.

    edit 6 saatlik filmin iki saatini falan izledim. kamera arkalarını izlemek bile çok çok zevkli.
  • bennu yıldırımlar’ın bile oyunculu ile ilgili bu kadar eleştirel davranabiliyorsa, büyük ihtimal doğu’ya kafa falan atmıştır.

    bu arada yönetmen kafasındaki gibi olmayan her şeye müdahale eder ki bu da onun imzasını oluşturur.
  • son günlerde hayatımız aynı filmleri gibi geçiyor.. pencereden dışarı bakıyoruz uzun uzun.

    kendisine sormak istiyorum.. mutlu musun şimdi?
  • türk sinemasının efsanesidir filmlerini izlemek büyük keyif, çünkü birer sanat eseri. adamın düşün dünyası güzel.
  • bütün büyük yönetmenler gibi oyuncularından "istediği", seyircisine izletmek istediği şeyi almak isteyen yönetmendir. hatta kendisi bunu en kibarca uygulamaya çalışan yönetmenlerden biridir. kubrick ile çalışmış bütün oyuncuların kubrick'in çalışma akışı hakkında düşündüklerini araştırmanızı şiddetle tavsiye ederim, misal: (bkz: jack nicholson)
    x istediği tiyatro oyunununda ya da tv dizisinde bağır çağır salya sümük dilediği tiradı atmakta özgürdür. ama ben nuri bilge ceylan filmine oyuncu izlemek için değil, hikaye izlemek için gidiyorum. bunu da antik yunandan kalma metodlarla uygulayan egzajere oyuncularla değil de hasan dayı doğallığındaki oyuncularla izlemek istiyorum. adam da bunu biliyor ve bana hitap etmek istiyor.
    neyin kavgasını veriyoruz?
    yıldızlı gece mavi boya'nın değil, van gogh'un şaheseridir.
    bu adam da bu toprakların yetiştirdiği en sağlam 2-3 yönetmenden biridir.
hesabın var mı? giriş yap