sorunsallar (6)
  • futbol, bayağı gündemde ve milyonlarca takipcisi olan bir spor dalı. ilginç futbol müsabakaları olmuş tarihte ve özellikle kendi kalesine gol atma ile ilgili hem komik hemde ilginç birkaç maçı yazmak istiyorum.

    ---------------------------------------

    yıl 1988, güneydoğu asya kupası.
    güneydoğu asya kupası’nda (tiger cup), gruplarından çıkmayı garantileyen iki takım, tayland ve endonezya grubun son maçında birbirleriyle karşılaşıyor. karşılaşmayı kazanacak takım grubunda lideri olacak ve sonraki turda diğer grup ikincisi vietnam ile rakip olacak. vietnam, hem finalin ev sahibi hem de turnuvanın en büyük favorisi. yenilen takımsa, diğer grubun averajla lideri singapur’la kapışacak ve singapur nispeten daha zayıf bir takım. yani, sonraki maçta kimse vietnam ile karşılaşmak pek akıllıca değil.
    maçtan önce endonezya lider, tayland ikinci. beraberlik durumunda endonezya bir sonraki tura lider olarak çıkıyor, güçlü vietnam’a rakip oluyor.
    maç başlıyor, kimse gol atmaya niyetli değil gibi. ikinci yarı başlamadan hakem, idareciler ve kaptanları toplayıp uyarıda bulunuyor ve bu kadar ruhsuz ve amaçsız oynamayın diye ikaz ediyor. bu uyarı işe yarıyor ve maç az hareketleniyor, zaten kimse defans yapmıyor rastgele serbest oynadığından dolayı karşılıklı ikişer gol oluyor ve durum 2-2 olur. ancak son dakikalar yaklaşırken endonezya’nın aklına, bu sonuçlara göre sonraki rakibinin vietnam olacağı gelir ve birden irkilir. sonraki maçta rakip olarak singapur daha iyidir diye düşünür. tam maçın uzatma dakikaları oynanırken, endonezya defansı oyuncusu mursyid topu kapar ve kendi kalesine doğru depara kalkar. niyeti kendi kalesine gol atıp maçtan mağlup ayrılmak ve böylece sonraki turda zayıf rakip singapur ile karşılaşmaktır. ancak durumu anlayan taylan uyanık oyuncuları hemen rakip takım kalesi önünde defans yapmaya başlarlar ve endonezya’lı oyuncunun kendi kalesine gol atmasını engellemek için direnmeye başlarlar.
    fakat daha inanmış olan endonezya’lı mursyid ne yapar eder ve kendi kalesine gol atmayı başarır ve maç taylan’ın 3-2 galibiyeti ile biter. galip gelen tayland üzülür, aynı şekilde kendi kalesine son dakikada attığı gol ile yenilen endonezya, sevinir.
    bu sonuçlara göre sonraki maç eşleşmelerinde güçlü ve favori vietnam, tayland ile eşleşir. nispeten daha zayıf rakip olan singapur ile de endonezya eşleşir.
    fakat turnuva sonuçlandığında şöyle bir tablo oluşur. finalde tayland’ı yenen vietnam ve endonezya’yı yenen singapur karşılaşır ve herkesin sıradan, güçsüz dediği singapur vietnam’ı da yenerek şampiyon olur.
    fifa, kendi kalesine gol atan mursyid isimli futbolcuyu ömür boyu milli formadan men eder. ayrıca 1 yıl kendi liginde de oynatmaz.

    ---------------------------------------------

    yıl 1994 karayip futbol turnuvası.
    ilginç maçımız, bu turnuvadan barbados ve granada arasında oynan maç. ancak maçı anlatmadan önce bu turnuvanın bazı garip kural ve özelliklerini yazmakta fayda var. turnuvada eleme grupları 3 er takımlı ve birinci olan takım üst tura çıkacak. garip bir kural olarak bir maç asla berabere bitmeyecek. berabere biten maçlarda uzatma oynanacak ve atılacak altın gol ile maç bitecek. ama daha ilginç olanı ise bu uzatmalarda atılan altın gol 2 gol sayılacak. örnek 0-0 biten maçta uzatma oldu ve 17. dakikada gol atıldı, bu maç 2-0 olarak tescillenecek. bu kuralı koymalarındaki amaç, turnuvanın zevkli ve heyecanlı geçmesini sağlamak ve takımlar defans yapıp kapanmasın demek galiba.
    şimdi gelelim maçımıza. birinci grupta barbados, grenada ve portoriko var grupta önceden oynanan maçlarda portoriko barbados’u 1-0 mağlup etmiş, grenada 0-0 biten maçın uzatmasında bulduğu ikilik golle portoriko’yu 2-0 yenmiş ve sıra anlatacağımız efsane maça gelmiş. grubun liderini belirleyecek bu son maçta grenada 1 farkla yenilse bile tur atlıyor. barbados’un tur atlayabilmek için en az 2 farklı bir galibiyet elde etmesi şart.
    27 ocak 1994 maç başlıyor ve barbados fazla zorlanmadan skoru 2-0 yapıyor ve kendileri için yeterli olacak bu skora yatmaya başlıyor, oyalanıyorlar. maç böyle devam ederken, bitime son 7 dakika kala grenada maçı 2-1 yapıyor ve hesap kitap karışıyor. skor 2-1 iken, barbados bir süre grenada kalesini zorluyor, fakat bir türlü gol atmayı beceremiyor. sonra sahada topçular, kenarda hocalar idareciler hemen aynı anda, aynı şeyi düşünmeye başlıyorlar.
    nasıldı kurallar;
    maçlar asla ve asla berabere bitemez, olursa uzar.
    uzatmalarda altın gol uygulaması var, gol atılınca maç biter ve bu altın gol 2 gol sayılıyor.
    barbados maçı mutlaka 2 farkla kazanmalı. ve maçın bitimine 3 dakika kalmış.

    bu kadar dar bir zamanda topu diğer kaleye sokamayacağını düşünen barbadoslular, topu kendi sahasında iki pas yapıp, kendi filelerine sokuyorlar. dakika 87, skor 2-2, gol sealy (k.k).
    bitime 3 dakika kala gelen bu golün ardından grenada olayı fark ediyor. maç 2-2 biterse uzayacak ve uzatmalarda bir gol yerlerse işleri bitecek. ne yapmalı? kendi kalesine gol atma fikri bunların da aklına geliyor. graneda’lılar da kendi kalelerine bir gol atıp 3-2 yenilme yoluna gitmek ve maçı uzatmalardan kurtarıp tur atlamak istiyor. tek farklı mağlubiyet halinde bir üst tura çıkmaları garanti. fakat o da ne? barbados forveti kendi kalesine saldıran grenada defansının önünde etten bir duvar örüyor, topun bir türlü grenada ağlarına gitmesine izin vermiyor. grenada defansı kendi kalesine gol atmaya çalışıyor, barbados forveti engellemeye çalışıyor. grenada bakıyor ki barbadoslular geçit vermeyecek ve zaman geçmekte, “ o zaman biz de gider sizin kaleye atarız ulan” diye topu diğer sahaya gönderiyor. fakat barbadoslu arkadaşlar olayı fark edip hemen efsane deparlarla yetişiyor ve kalelerinin önüne bu kez defans yapmaya başlıyorlar. top bir o kalede bir bu kalede şeklinde maç devam ederken, grenada hem kendi kalesine, hem de rakip kaleye gol atmaya çalışıyor ve barbados iki kalenin de savunmasını yapıyor. 5 dakika kadar devam eden bu zortingen mücadeleden, barbados başarı ile ayrılıyor ve skoru 2-2'de tutmayı başararak maçı uzatmalara taşıyor.
    ve uzatmalarda, 5 dakikada koskoca iki kaleye de topu sokamayan mal grenada’nın hak ettiği hazin son, uzatma dakikalarında thorne denen vatandaş barbados’un iki sayılık golünü kaydederek takımını bir üst tura taşıyor.
    olay sonucunda kimse ceza almıyor ve turnuvayı da trinidadla tobago kazanıyor.

    ---------------------------------

    2002 yılında dünya tarihine geçen başka ilginç bir maç var. daha doğrusu bu maç kendi kalesine gol atmak konusunda ultra bir örnek. madagaskar liginin so ı’emyrne isimli takımının oyuncuları çok kızgın haldeler. zira bir hafta önceki maçlarında hakemin kendilerine çok büyük haksızlık ettiğini düşünmüşler ve bir sonraki haftadaki maçta bunu protesto etmek istemişler. protesto yaptıkları maçta kendi kalelerine tamı tamına 149 gol atarak 149-0 yenilerek dünya futbol tarihine geçmişlerdir. futbolcular kendi kalelerine gol atmaktan yorulmuş olmalı, neredeyse 36 saniyeye bir gol düşmekte.

    -----------------
  • psikologların yaptığı incelemeye göre “internet trolleri” narsistik, psikopat ve sadistik kişilik özellikleri gösteriyor.

    (trol, internette insanları sinirlendirmek ya da münakaşa başlatmak için tohum ekmeye çalışan kişilere deniyor. bu kişiler, internetteki sosyal ortamlara kasten provoke edici veya konu ile ilgisi olmayan mesajlar göndererek, duygusal tepkiler verdirtme veya başlığın konusunu dağıtma amacı güdüyor)

    ekşi trollere selam olsun!
  • caillou lösemiymiş.
    ben şok.
  • kıçını da yırtsan insanlara yaranamayacağını öğrenmek ve kabullenmek ...
  • 1877 yılına ait victoria dönemi londra'sından kalan fotoğraflar da böyle olabilir. ayrıca fotoğrafların, john thomson ve adolphe smith isimli fotoğrafçılara ait olduğunu da söylemek gerek.

    arabaya binmek üzere poz veren amcalar

    covent garden civarında çiçek satan ablalar

    yine covent garden civarında çalışan işçiler

    nehirde seyreden dostlar

    at arabası ile poz veren insanlar

    italyan sokak çalgıcıları

    yürüyen bir reklam panosu vazifesi gören ihtiyar adam

    dönemin taksisi olan cab

    arabada yaşayan konar göçerler

    sokak temizlikçileri

    acemi askerler

    o zaman bile afiş varmış

    balıkçının gözüktüğü pazar sahnesi

    yine pazardan bir anahtarcı

    kafalarına göre takılan amcalar

    ne diyelim eskiler iyidir.
  • gadsby isimli ve içerisinde 50.000'den fazla kelimenin yer aldığı romanda hiç ''e'' harfinin olmaması.
  • amerika ve avrupa kıtası arasında bir çok konuda farklılıklar vardır. bu büyük farklılıklardan biri de amerika'da yol kesişimlerinin dört yol ağızı (intersecton) şeklinde olması avrupa'da ise dönel kavşak (roundabout) olarak tanımlanan adacıklar etrafında dönen bir sistemin olmasıdır.

    hangi yöntemin trafiği daha hızlı akıtacağı, yakıt tasarrufu yapacağı veya güvenli olduğu yönünde bir çok tartışmalar yapılmaktadır.

    amerika indiana'da bir şehir şehirdeki tüm dort yol ağızlarını dönel kavşağa çevirip bu dönüşümün sonuçlarını takip etmiş. sonuç şöyle; 94 adet dort yol ağızının dönel kavşağa dönüştürülmesinin maliyeti 125bin dolar olmuş. bu değişim sonucu oluşan yakıt tasarrufu yıllık 90bin litreymiş. yaralanmalı trafik kazaları %80, toplam kaza sayısı ise %40 oranında azalma olmuş

    menbaı

    mevzuya mythbusters da el atmış. 15 dk'da hangi yöntemle en fazla araç geçebilire bakmışlar. izliyoruz

    debe edit; madem trafik ile alakalı bilgi çok ilgi çekti buyrun ufkunuzu ikiye katlayabilecek bir başka trafik bilgisi.
  • tüm sözlük yazarlarının olay yeşilini aynı anda yakan tek başlık olabilir. *
  • bira mayasındaki alkol üreten bakterilerin genetiğinin değiştirilmesiyle dizel ürettidiğini öğrendiğim de ufkum birkaç takla atmıştı :d
  • kpss'ye hazırlanırken hoca bir bilgi verdi. benim gibi ilk defa duyacaklar vardır diye paylaşmak istedim. duyunca ufkumda şimşekler çaktı*

    yıllarca bildiğimiz 'su uyur düşman uyumaz' atasözündeki aslında h2o değilmiş. ordaki sû imiş. sû ise asker anlamındaymış. tam olarak ifade etmek gerekirse asker uyur, düşman uyumaz. şu an hepinizde şimşeklerin çaktığını ve atasözünün gerçek manada anlam kazandığını görmüş gibiyim*
hesabın var mı? giriş yap