• werner herzog'un bu sene vizyona girmesi beklenen son filmi. my son, my son, what have ye done'ın ardından bu filmde de fikrimce en karakteristik oyunculardan biri olan michael shannon ile çalışmış herzog. shannon ile birlikte dikkat çeken bir başka isim de gael garcía bernal. çizgileri hayalle kesişen belgesellerin ve bilinçaltını eşeleyen mistik filmlerin yönetmeni herzog'u sevenlerin merakla bekleyeceği bir film.
  • istanbul film festivali kapsamında rexx'in bir numaralı muhteşem salonunda izlemesi nasip olmuş filmdir.

    tek kelimeyle, muhteşemdir...

    --- spoiler ---

    genç günlerinde, seni yaratanı hatırla...

    --- spoiler ---
  • ben, kendini anlatamamış böyle filmler için üzülüyorum. nasıl "böyle"? elinde güzel malzemeler olduğunu filmi izlerken hissettiğin, ancak film boyunca onların açığa çıktığını bir türlü göremediğin filmler yani... sen werner herzog olarak kamera arkasına geç, kameranın karşısına da michael shannon gibi bir oyuncuyu koy, sonra da bu kadar eksik bir filmle karşımıza çık. hikayenin bir kenarından çekiyorum, diğer tarafı açıkta kalıyor, bir sahneye odaklanayım diyorum, replikler (aforizma olmak için çabalayıp duran) elimde kalıyor.

    yine de filmin hikayesini yazalım da, sözlüğe bir katkımız olsun;

    "alman sinemasının yaratıcı ustası werner herzog, tuz ve ateş’te kariyeri boyunca kurcaladığı doğa ve insan arasındaki yıkıcı çatışmayı bir kez daha merkeze alıyor. filmde, bir çevre felaketini araştırmak için yola çıkan birleşmiş milletler ekibi doğa katliamının sorumlusu olan şirketin adamları tarafından kaçırılıyor. herzog’un "sinemanın kurallarına uymayan bir gündüz düşü" olarak tarif ettiği filmin oyuncu kadrosunda michael shannon ve gael garcia bernal de bulunuyor. herzog, takipçilerini bir kez daha dünyayla ilgili benzersiz ve karanlık öngörüsüne ortak olmaya çağırıyor."

    filmin senaryosunun, tom bissell'in "aral" isimli kitabından uyarlandığı notunu da düşelim.
  • filmi çeken kişi gerçekten herzog mu diye sorgulatır, ki filmografisinin bence en zayıf filmidir; sebep ilerlemiş yaşı (filmin çekildiği yıl 75) olabilir mi?

    insanın doğada sebep olduğu tahribat, sözümona 'profesyonel' ekiplerin kağıt / bilgisayar üzerindeki grafik ve analizler ile açıklayamayacağını anlatıyor film. hazırlanan "mekanik" raporlarda ruhun eksik kaldığı ve bu yüzden de başarısızlığa mahkum olduğunu ileri sürüyor. filmin sonuna dek anlamadığımız "ıssız ada" sendromunun temeli bu düşünce. bu kısım başarılı gerçekten.

    diğer yandan senaryo, başıboş replikler, zayıf oyunculuk; neresinden tutulsa elde kalıyor malesef.

    edit: imla
  • yönetmenliğini werner herzog'un yaptığı, başrollerinde veronica ferres ve michael shannon'ın bulunduğu 2016 yapımı film.

    film ülkemizde ilk olarak geçen seneki 36. istanbul film festivali'nde gösterime girmiştir.

    filmde dogˆanın ve insanlıgˆın hayatta kalma mu¨cadelesi işleniyor. gu¨ney amerika ekolojik bir felaketle yu¨z yu¨zedir. birles¸mis¸ milletler, bu elzem durumu incelemek u¨zere bolivya'ya bir heyet go¨nderir. fakat bilimsel aras¸tırmalar yu¨ru¨tmekle sorumlu heyet, daha havalimanından dışarıya adım atamadan kac¸ırılır. komplonun arkasında ise bo¨lgede faaliyet go¨steren bu¨yu¨k bir şirket vardır. şirketin gizemli, kapitalist ve filozof ceo'su, du¨nyanın gelecegˆini tehdit eden faciadan da sorumludur aslında. bu karmas¸a içinden çıkılmaz bir hal alırken hemen yanlarındaki bir volkanın aktif hale gelmesiyle de işler iyice çığırından c¸ıkar.

    filmin konusunu okuduktan sonra bir hayli heyecanlanmış ve filmi büyük bir istekle izlemeye başlamıştım fakat filmin sonunda açıkçası büyük bir hayal kırıklığına uğradım. iyi bir konunun bu denli kötü bir senaryo berbat edilmesi beni oldukça şaşırttı.
hesabın var mı? giriş yap