• öyle oldu böyle oldu şöyle oldu dedim, sadece seyreyle dedi. şimdiden sonra ne olacak dedim, sadece seyreyle dedi. ya şöyle olursa böyle olursa dedim, sadece seyreyle dedi. ayaklarını uzat, içini ferah tut ve sadece seyreyle dedi. doğru olanı mı yaptım peki diye sordum, izlediğin şey sadece bir siluetken, bir yansımayken doğruyu nasıl bilebilir nasıl ayırt edebilirsin ki, sadece seyreyle dedi. peki eğriyi doğruyu göremiyorsam ne yapacağım neye göre hareket edeceğim dedim, yalnızca gözlemle ve harekete geçmen gerektiğine inandığında doğru olduğuna inandığın şeyi yap dedi.

    21.07.2015

    .....

    ne dediğini şimdi daha iyi anlıyorum... hepi topu üzerinden geçen 2 ay ama olan bitenler şaşırtıcı..

    tuhaf bir durum bu izleme meselesi. öyle boş boş durma hali gibi geliyor ama değil.. bütünün bir parçası olmak gibi.. tek başına hiçbir şey yapmıyormuş gibisin ama bütünden bir şeyler çıkıyor... enteresan.. çok enteresan...
  • uzaktan bakmak, geri durmak. hareketsiz kalıp, olan bitenin analizini yapmak. belki zarar görmekten korkmak, belki eli kolu bağlı olmak, belki de kargaşa içinde kısa bir mola verip izleyici konumuna geçip sakinleşmek, huzur bulmak, yeniden keyif almaya başlamak.
    (bkz: al gozum seyreyle salih)
  • seks, içki, prozac hepisi arzu tatminine* yönelik. doğrusu arzudan kurtulmak ve özgürleşmek. yanlış anlama; ölme, huzurla arzusuz kal. her şeyi seyret. koltuğa kurul ve seyret. hatta aynı anda koşuşturmakta olan kendini de izle. "arzu sahibi isa, sen değilsin." dedi din bilgisi ve ahlak kültürü bilen biri de.
  • gözlemek, seyretmektir seyreylemek.
    dahil veya müdahil olmaz seyreyleyen.
    yaşamak, kişinin dışında gelişir bazen...
    ve bazen hayatı seyretmek gerekir, seyreylemek gerekir.

    dışına çıkmak gerekir yaşananların ve yaşayanların. oradan bakmak gerekir.

    bazen o bile yetmez. seyreylemek çarpı seyreylemek seyredalmak olur bazen.
    budur, gerekir...
    bazen...
hesabın var mı? giriş yap