• "1892 tarihli bir punch karikatüründe, bir bahar sabahı snob bir anneyle iki kızı hyde park'ta yürümektedir. kızlardan biri heyecanla haykırır: 'anne! gördün mü, spicer wilcox'lar yanımızdan geçti. duyduğuma göre bizimle tanışmaya can atıyorlarmış. onlara seslensek mi?'
    'elbette hayır tatlım', der anne, 'eğer bizimle tanışmaya can atıyorlarsa bu demektir ki bizimle tanışmaya layık değiller. bizimle tanışmaya layık olan insanlar, bizi tanımak istemeyen insanlardır ancak!'
    anne bu davranışının apaçık ortaya koyduğu travmadan kurtulması için özel bir yardım görmediği sürece ondan spicer wilcox'lara karşı daha yumuşak bir tutum içine girmesi beklenemez. bu yüzden de korkunun beslediği snobluk , nesilden nesile aktarılan bir döngü içinde varlığını sürdürür."

    alain de botton - status anxiety
  • edgar allan poe the literary life of thingum bob adlı kısa hikayesinde yazın hayatından çekilmeden önce son bir eser ortaya koymaya yeltenen bir yazarı anlatır. yazar ilk şiirinin sonuna snob imzasını koyar. bu sıradan bir takma isim değildir. onun karakterini yansıtır. çünkü bob züppe bir yazardır. başkalarını üstün zekasıyla nasıl aldattığını, başarıya nasıl adım adım ulaştığını büyük bir zevkle anlatır. poe bu karakterle kendi yaşamını resimlerken, her yazarın doğasında biraz da olsa bulunan züppeliğe işaret eder. bizim gibi işi yazıdan geçen her insanın okuması ve yazı yazmanın sırları hakkında bir şeyler öğrenmesi gereken bir karakterdir snob:

    "bana bakın! - öyle çok çalıştım - öyle çok didindim - öyle çok yazdım ki! ey tanrılar söyleyin, yazmadım mı? gevşemek nedir bilmedim. gündüzleri masamda çalıştım, geceleri sabaha kadar okudum. sarardım soldum. beni görmeliydiniz -gerçekten görmeliydiniz. sağa yaslandım. sola yaslandım. öne eğildim. arkaya yaslandım. dimdik oturdum. tete baissee : başı eğik (kickapooların dediği gibi) oturdum ve başımı ak sayfalara eğdim. ve bu arada sürekli - yazdım. iyi günde, kötü günde - yazdım. açken, susuzken - yazdım. gün ışığında, ay ışığında - yazdım. ne yazdığımı söylemeye gerek yok. tarz! - önemli olan buydu. bunu fatquack'ten öğrendim ve işte size bir örneğini sunuyorum."
  • (bkz: mutasallıf)
  • parfüm. kutusu lacivert-siyah boyuna çizgiliydi. çok ağır bir parfümdü.

    kakule, sandal ağacı, misk, amber ve zencefil ile donatılmış, alt notalarında kiraz ve keçi memesi kokuları olan... ne diyorum ben ya?

    hayatımda bu kadar sıradan ve ağır bir koku görmedim. hacısnob mübarek. bir lise arkadaşımın çantasının içinde şişesi kırılmıştı. içinden defterleri falan kurtarmaya çalışırken nasıl bayıldığımızı hatırlarım hala. blair cadısında sümüğü akan kız gibi görünürdük altımızda kamera olsa.

    öee. ben bu parfüme "kişiliksiz" diyecek kadar snobum arkadaş... ne yapayım.
  • geç kalınmış bir yazarlık girişimiyle elimden kaçırdığım, orta okuldan beri kullandığım nick. şu an üniversite bitiyor. maşallah.

    yazar hakkında: nicki sayesinde badi listeme ilk sıradan giren suser.

    tanım: züppe. hatta snop olarak da geçmiş dilimize.
  • subhanllah'la aşagı yukarı aynı sessiz harfleri içerir.
  • elitizm eksenli ingilizce kelime. gerçek ve sahte elitizm olarak nitelendirilebilecek iki farklı kullanımı vardır:

    (1) başkalarını kendisinden küçük gören kimse. (eskilerin diliyle, "ücub sahibi, mütekebbir kimse" olarak da tanımlanabilir.)

    (2) alt ya da orta sınıfa mensup olsa da üst sınıftakilere öykünen, üst sınıfa mensup sayılmak isteyen ve gerek ait olduğu gruba duyduğu tiksinti gerekse üst sınıftan görünme arzusu nedeniyle alt ve orta sınıfın mensuplarını ve kültürel öğelerini aşağılayan kimse. (bkz: beyaz türk) (bkz: ertuğrul özkök)

    tema:
    (bkz: ingilizce/@derinsular)
  • tamlamaların dibine vuran, kendini okutan entry'leri olan yazar. pek bulamıyoruz buralarda kendi gibilerinden.
  • antalya'da bi ara bi club'di. 2008 2009 gibi falan. sonra mumm acildi, simdilerde ne var bilmiyorum, elnur falan sahne alirdi. iyiydi kaliteliydi. bi kere 1.5 milyar hesap odemistik. zaten bi defa gittik.
  • beyaz olanı gayet güzel kokan parfümdür. ucuzdur , liseli parfümüdür ağır kokar bilemem ama bana hediye edilen beyazı hiç de ağır kokmuyor keza yaptığım ufak çaplı ankette bayanlar da oldukça beğenmişti.
hesabın var mı? giriş yap