sultan
-
benim bildigim en iyi metinlerden birine sahip, muhte$em bir ye$ilcam filmi. ba$tan sona muhte$em replikler ile bezelidir.
orhan abimiz ne demi$
kemal - bulut aras
en iyisi fakir semtlere reklamlari yasaklamak
bir mahalleli
iskambilde bile kariya tahammulum yok
carli - erdal ozyagcilar
ba$ustune derhal hemen
bahtiyar efendi - $ener $en
bunlar ekmekleriniz bu da ekmek
bahtiyar efendi - $ener $en
kari kari degil trt haberleri
hatce teyze - adile na$it
muhtarin ogluysa muhtarin oglu ne olmu$ yani
sultan - turkan $oray
hizmetcilik de yaptirmayacagim sana
kemal - bulut aras
sen zaten ne anlarsin erkegin hasindan
kemal - bulut aras
valla bunlar bal gibi birbirine a$ik
carli - erdal ozyagcilar
ne oluyor bir vukuat mi vardir
kolombo - ilyas salman
aaa togan erkegi dedi bana
bahtiyar efendi - $ener $en
ne bagiriyon lan okuz gibi
muhtar - ihsan yuce
o kadin benim karim olacak
kemal - bulut aras -
şener şen(bakkalcıyı canlandırıyor, konutma ödüllü bil bakkaldı) ile bulut arasın "sultan benim olacak" sarhoş dalaşı çok komiktir bu filmde. şöyle ki; şener şen, "tultan benim oladak" demektedir. öteki "nah senin olacak" der. kol ile yapılması gereken küfür hareketini bacakla yaparlar. fakat önemli olan mesele "tultan kimin oladak?"tır.
-
az önce dikkat ettim, kemal'in bahtiyar'ı "sultan'ın yanında bi daha görürsem senin bacaklarını kırarım" diye tehdit ettiği sahnede, kemal bahtiyar'ın uzattığı eti puf'u tek seferde köşedeki açma yerinden açtı yedi!! gözlerime inanamadım... o zamanlar eti puf tek denemeden açılabiliyormuş demek ki.
-
türkan şoray,bulut aras,ilyas salman,şener şen,adile naşit,erdal-güzin özyağcılar gibi kaliteli bir oyuncu kardosuna sahip, 70'lerin varoş kültürünü ve yaşantısını son derece başarılı bir şekilde yansıttığını düşündüğüm kaliteli bir yeşilçam klasiği.
-
yavuz turgul'un senaryosu sayesinde, kanaatimce kartal tibet beyin en eli yüzü düzgün filmi (amca size abdurrahman çelebi diyebilir miyim?)..
dört çocuklu dul bir kadın olan sultan'ın (türkan şoray), deri anorak ceketli minibüs şoförü kemal'e (bulut aras) abayı yakması çevresinde; göç, gecekondu yaşamı, büyük şehrin hayhuyu, yaşam kavgası, arazi mafyası, kemal'in alengir sahibi üçkağıtçı muhtar babası gibi hadiseler de işlenir filmde..
bulut aras bey için de, "ya bu adam oyuncuymuş hakikaten"* dedirtmiştir ya ilk kez, daha ne olsun.. -
izlediğim fimler arasında #8389713 den sonra aklımda kalan en acıklı repliklerden birine de sahiptir .
bulut aras turkan soray a asıktır .fakat mahallenın en capkın kadınıyla da yatmaktadır . en son kadının yanına gelır . sultana asık oldugunu söyler .. kadının elınde sigara bulut aras a bakar .
- ooo bende senın gıbı bır suru ...vallahı uzulmedım .. ne uzulcem gıt ona ... sessızlık olur bulut aras elını oper ..
kadın yuzune bakmadan ..bulut aras kapıdan cıkarken ...
" kadınlar gelinlikle yuzuge dayanamaz... ona gelınlıkle yuzuk götür " * * der . bulut aras bır sevıncle gelınlık almaya gıder...
kadın sıgarasını ıcmeye devam eder. en guclu halıyle dıvanın ustunde oturur sessızce aglar . -
nurgül yeşilçay 36 yaşında (gösteriyor), kocası şahin ırmak 31 (göstermiyor). uzaktan genç üvey anne fantezisi gibi duruyorlar.
bir de artık bu doğulu insanı dünyanın en gerizekalı en saf en mal en ebleh ama en temiz kalpli (kıyamam bütün mallıklarını örten iyi bi özelliği varmış) gösterme işinden vazgeçilsin rica edicem. sadece istanbul'a birkaç kilometre uzaktalar başka bir boyutta yaşamıyorlar. bizler kadar akıllı bizler kadar puştlar. -
unutulmaz sahnelerinden birisinin de, adile naşit'in dalgınlıkla elinde soba borusuyla koşturduğu sahnenin olduğu, türkan şoray'ın inanılmaz bir tempoyla oynayıp, oyunculukta döktürdüğü filmdir. muazzam bir komedi olmasının yanında, türkan şoray'ın tırnaklarıyla yaptığı evini yine kendi elleriyle yıktığı sahne beş bininci seyredişinizde bile ağlatabilir. fakat hemen arkasından gelen, bulut aras ve babası arasındaki
-baba! baba! babaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!
-ne bağırıyon lan öküz gibi?!
şeklinde giden diyalog daha siz gözyaşlarınızı silemeden kahkahalarla gülmeye başlamanıza sebep olur.
kartal tibet imzası taşıdığı halde, bu film bir yeşilçam klasiğidir. -
-
türkan şoray'ın da , bulut aras'ın da ve yönetmen olarak kartal tibet'in de en iyi filmlerinden biridir. öyle unutulmaz sahneleri vardır ki hangi birini söylesek. benim favorilerim:
sultan, sabah mahalle arkadaşları ile minibüse biner. şoförümüz afilli delikanlı kemal. başlar aynadan sultan'ı süzmeye.kadınlar kendi aralarında konuşurlar. melek der ki " ay horoz gibi adam, ister misin bizi de şeetsin" gülüşürler *
sultan çeşmeye su doldurmaya gelir. kemal de minibüsü yıkatmak için çeşmeye yanaştırır minibüsünü. sultan'ı orada görünce takar ferdi tayfur'u teyibe: çeşmenin başınaaaaa, bir güzel inmişşşş...nağmeleri arasında diker gözlerini sultan'a, bizimki kızarır bozarır falan. *
mahallece sinemaya gidilir. kemal bir yolunu bulup sultan'ın arkasındaki koltuğa geçer. başlar bunun ensesine üflemeye *. sultan'ın dizlerinin bağı çözülecektir ki tam hamile komşusunun sancısı tutar, ışıklar açılır, ambiyans bozulur.
filmin sonlarındaki çamurda dövüşme sahnesi de pek güzeldir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap