• bugün yaşanan ve şu haberde de görebileceğiniz gibi taksiciler yine magandalaşarak isteklerini yerine getirtmeye çalışıyorlar. sabiha gökçen havaalanı otobüslerini kaldırtıp tek seçeneğimizin taksi olmasını istiyorlar. böylece herkesi daha kolay ve daha çok kazıklayabilecekler. muhtaç olacağız ya onlara. ve bunu da iki otobüs şoförünü darp etmeye çalışarak yapıyorlar. çünkü dünyada kalan son iki şoför onlar. onları darp ederlerse belediye başka şoför veremeyeceği için otomatikman bütün otobüsler kaldırılacak. gayet mantıklı tabi.
  • yakında benzerinin yaşanmasını beklediğim taksici eylemi.

    taksiciler tarafından saldırılması beklenen gruplar:
    -uber araçları, şoförleri
    -otobüsler ve şoförleri
    -minibüsler ve şoförleri
    -ücretsiz insan taşımacılığı yapan servisler
    -bireysel araçlar ve şoförleri

    taksicilerin mağduriyetlerinin giderilmesi ve istanbul'daki trafik sorununun kökünden çözümü için tüm araçların taksi olması elzemdir.

    taksicilerin geneli fiş falan vermiyor ama olsun o kadar da.
  • yakında şaşırıp pilotlara da saldırması beklenen çomar grubunun son icraatıdır.

    düşünsenize sabiha gökçen'de bir grup barzo atlas jet uçağını kovalıyor, olur mu olur bu ülkede :)
  • bizim ülkemizde olay budur. alın teriyle ekmek değil avanta vardır. ekmek = avantadır. bakın size bir olay anlatayım. başından sonuna çok yönlü (siz burada sadece iki yönünü göreceksiniz) bir avanta ve vatandaş sikme hikayesi.

    konya otogarı 1997 yılında şehir içinde artık sorun yaratan ve fazla değerlenen arsasından şimdiki - şehrin dışında kalan - yerine taşınır. gerçi şimdi de şehrin göbeğinde kalmıştır o ayrı. neyse efendim bu yeni ve modern otogardaki yazıhaneleri belediye ihaleye çıkarır. konya'nın yerel otobüs firmaları belediyenin rakamlarını çok abartı bulur (çünkü beleş olmalıdır çakallara) ve toplu olarak ihaleye girmezler. bunun üzerine ne olur dersiniz? o dönem palazlanmakta olan metro yazıhanelerin %70'ini kapatır. konya firmaları kazan kaldırır, arabaların hepsini parka çekerler. tabi metro arabalarına saldırmaya falan yemez, başka bir firma olsaydı otogara giren her otobüsün personelini emin olun ki döverlerdi. neyse efendim, bizim bu salakların akılları sıra boykotları metro turizme olağan üstü karlı bir dönem olarak geri döner. düşünsenize bir şehrin bütün taşıma ihtiyacını siz sırtlanıyorsunuz. sonra bizim salaklar tekrar belediye ve metro ile anlaşıp zar zor yer bulurlar kendilerine otogardan. bu avantanın olayının birinci yönü. şimdi olaylar daha da gelişiyor :)

    malum eski otogar şehrin tam göbeğinde kalıyor demiştik ve konya otogarında başka şehirlerde gördüğümüz servis olayı yoktu. otogar şehir içinde olunca öyle aman aman da aranmıyordu. ama otogar itin öldüğü yere taşınmıştı ve metro turizm de konya pazarına yeni giriyordu. hemen servis hizmetini koydu, ve millet buna bayıldı. hal böyle olunca bizim yerli firmalar da ekledi hizmeti. millet nasıl memnun, nasıl hoşlarına gitti anlatılmaz. bu noktada şöyle bir bilgi daha vereceğim. bu yeni otogar; kampüs, bin konutlar, aydınlık evler, sancak gibi konya'nın en işlek dolmuş hatlarının ya tam yolu üzerinde ya da yakınında. hal böyle olunca özellikle kampüs dolmuş hat fiyatları birden astronomik düzeye fırladı. tabi otobüs firmalarının koyduğu servis olayı tekerlerine müthiş bir çomak sokuyordu. tekerlerine (ve bazı organlarına) çomak sokulan diğer bir grup da yine astronomik bedeller ödeyip durak sahibi olan otogar taksicileriydi. bunlar hep beraber belediye'ye ve otobüs firmalarına baskı yaptılar ve baskı meyvesini verdi, servisler kaldırıldı. millet bi haydaaa dedi ama dişe dokunur bir tepki çıkmadı kimseden. herkes belediyeye yüklenmeye başladı. bu sefer belediye otogar girişindeki billboarda "servislerin kaldırılmasıyla belediyenin alaksı yoktur, firmalar kendi insiyatifleriyle kaldırmıştır" gibisinden bir yazı yerleştirdi. belediye tarafından engel olmadığı anlaşılınca rekabet etmek isteye has turizm servis hizmeti vermeye devam ett. metro akıllılık yaparak diğer konya firmalarıyla bir olup servisi kaldırmıştı - işine geldi tabi. neyse efendim, has baya bir direndi, 2-3 ay daha servisleri çalıştı. peki sonra ne oldu dersiniz?? evet tahmin ettiniz servis şoförleri milletin gözü önünde dövüldü. kim tarafından? hani o malum organlarına çomak batan güruh var ya? evet bildiniz :) mecbur, has da servisi kaldırdı.

    yukarıda bir sürü şey anlattım. bütün bu anlattıklarım sonucunda millet seke sekeellerinde koca koca bavullarla gündüz tramvay + dolmuş, gece mecburiyetten taksi kullanarak otogara gidip geldi yıllarca. kimsenin sesi çıkmadı. belediye'nin tuzu kuru - sattığı taksi durağı ve diğer avanta merkezlerine baktı geçti - dolmuşçuların tuzu kuru -zaten değerli olan hatlarına bir de otogar müşterisi eklendi - taksicilerin tuzu kuru - dolmuşlar tepeleme dolu, geceleri çalışmıyor hiç bir vasıta ve otogar çok uzakta ...

    alın size özet olarak avanta içinde avanta hikayesi. sabiha gökçen olur, atatürk olur, aşti olur o olur bu olur fark etmez. bu eşkiya çeteleri hamuduyla götürür, olan yine vatandaşa olur, gıkını da çıkarmaz.
  • kadıköy-eminönü vapur kaptanına saldırmaları şeklinde ilerlemesinden korktuğum sarı taksi süreci. salyalarını kurutmaları ne kadar süre alacak bakalım.
  • yakında droneada saldırır bu yamyamlar.
  • artmasını istediğim saldırılardır ki ancak o sayede devlet, bu millet kazıklamaya çalışan güruha el atar.
  • bana taksicilerin aşılanması ve kısırlaştırılmaları gerektiğini düşündüren durum.
    başka türlü iflah olmayacaklar sanırım.
  • hemen akabinde de taksicilerin pilotlara saldırması
  • bu kadar insan neden bizi tercih etmiyor ya da bizi iyi görmüyorlar diye düşünecekleri yerde sağa sola saldırmayı tercih eden bir meslek dalı haline geldi taksicilik. halbuki toplanıp; "arkadaşlar biz işimizi düzgün yapıyor muyuz" diye sorsalar ve düzeltseler bu durumu hepsi kısa ve orta vadede kazanır bence.
    yakında yayalara da saldıracaklar gibi duruyor. "niye yolda yürüyorsunuz, taksi kullanmıyorsunuz?" şeklinde!
hesabın var mı? giriş yap