• hayatımızın içine eden cümle. nolurdu lan 2 günde yaratıp 5 gün dinlenseydi:(
  • 7 gün bulunan haftada bir gün tatil bulunmasının sebebi olarak gösterilen saçma sapan söz. yahudiler yaşam felsefesi olarak uygulayacak kadar severler bu sözü. müslümanlarca benimsenmemiştir.

    edit: ben mi dedim? git israil konsolosluğuna anlat derdini
  • "gun" denen kavram insanlar tarafindan uydurulmus olan ve bilimsel olarak dunyanin kendi etrafinda bir tam tur donmesinden ibaret olan bir zaman dilimi olmasindan mutevellit icinde tatli bir paradoksu da barindiran.
  • yanlıştır. işin aslı öyle değil böyle:

    mikail - abi günlerdir uykusuz uykusuz çalışıyoruz, katran gibi nescafe içe içe sinir hastası olduk.
    cebrail - biraz mola verelim ya, kaç gündür eve gitmedim, çocukların yüzüne hasretim
    iso - valla daral geldi hacı
    azrail - olm sinirlerim çok yıprandı bak, elimden bir kaza çıkacak diye korkuyorum, bari bir gün dinlensek?
    tanrı - ya tamam ya, az bi sıkın dişinizi, bak cumartesiye kadar çalışalım, pazar tüm gün yayacağız, söz veriyorum.
    (oleyyy nidaları)

    8. gün, yani ertesi pazartesi kimse işe gelmez. "bana ne yav herkesin enayisi ben miyim" diyen tanrı işleri bırakır öylece, biz kullar da dünya tamamlandı sanıp yaşayıp gideriz.
  • aziz augustine göre tanrı yetkindir ve bu yüzden dünyayı (evreni) 6 günde yaratmıştır. çünkü 6 aynı zamanda kendi çarpanlarının toplamı olan tek sayıdır. (1x2x3=1+2+3)

    7.gün dinlendi mi dinlenmedi mi bilemem de augustine de saçmalamış bariz. lan manyak mısın evladım hem bu kadar yetkin bir tanrı tasarlamışsın kafanda hem de diyorsun ki 6 günde yarattı. ne gerek var 6 güne madem bu kadar yetkin? ben kafamda bir tanrı tasarlasam 6 günde tasarlardım ama kesin, koca azizi yanlışlayacak halim yok heralde.

    edit: vazgeçtim. augustine seni gözüm hiç tutmamıştı zaten. yoo adamım yoo sevemedim seni bir türlü. kıçımın azizi.
  • sümer tabletlerine kadar cok anlasılamayan bir konuydu.
    konu suki, bu hikayeler, tek bir omnipotent tanrının hikayesi degil.
    yahudi tanrısı yahve, diger tanrılar arasından beni sec diyen bir tanrı.
    baal tanrısına kurban verme, ben kıskancım diyen bir tanrı.(baal yok demiyor)
    hatta yahudilikte panteon yok ama diger tanrılar meleklere donusmus durumda:
    gabriel,mikhael,azrael ... hepsi eski tanrilar.
    ee hikayeler oradan gecerken tam suzulmemis, omnipotent bir tanrıya da elbette uymuyor.
    nuh tufanı da aynı mantık. bizim tanrımız isterse tufan yapar, sonra tekrar yaratır. ama sumer tanrıları boyle degil. panteonda problem var, tekrar insan yaratamazlar, o yuzden gemi yap diyor.
  • gel de buna canı yürekten inananı tefe koyma :) ah mitoloji ah ortadoğu sen nelere kadirsin. gülünce de kutsala saygısızlık oluyor adı. bir de kendiliğinden kutsal olan zeka-akıl-muhakeme üçlüsü var ki insanlık tarihi bu üçlüye yapılan saygısızlıkların sempatik bir özeti değil de nedir?

    *
  • --- kutsal kitap'dan spoiler ---
    sevgili kardeşlerim, şunu unutmayın ki, rab`bin gözünde bir gün bin yıl, bin yıl bir gün gibidir.
    2. petrus, 3.bölüm 8.ayet

    bilmiyor musun, duymadın mı? ebedi tanrı, rab, bütün dünyayı yaratan, ne yorulur ne de zayıflar, onun bilgisi kavranamaz.yeşaya, 40.bölüm 28.ayet`
    --- kutsal kitap'dan spoiler ---

    bonus içerik:
    yeşaya tanrı'nın yorulmadığını ve zayıflamadığını söyler ama yaratılış tanrı'nın dünyayı yarattıktan sonra dinlendiğini kaydeder. insanbiçimci dilin (yani o'nu daha iyi anlamamıza yardım etmek için tanrı'yı insansal terimlerle açıklayan dilin) kullanımı kutsal kitap ayetleri boyunca görülen bir şeydir.
  • tevrat'ta yer alan bir açıklamadır.

    görülüyor ki konu dünya'nın yaşına kadar indirgenmiş. o halde bu konuda bilim ne diyor ona bakalım ve tartışma bu yönde devam etsin:

    dünyanın yaşına yönelik jeolojik incelemeler, kayaç katmanlarının yaşları üzerine yapılan çalışmalardan oluşur. buna rağmen, kayaç incelemeleri bize dünya'nın yaşını tam olarak veremez. bunun nedenlerine değineceğim birazdan.

    bulunan en eski kayaçlar grönland adasında yer almaktadırlar ve 3.8 milyar yıl öncesine tarihlenirler. bu tarihin belirlenmesi için bazı yöntemler kullanılır. bunlar arasında en güveniliri ve doğruya en yakın cevap alabileceğiniz yöntem uranyum'un yarılanma ömrüdür. uranyum atomları belli bir süre sonra kurşun atomlarına dönüşerek yavaş yavaş yok olur. o nedenle bi bölgenin yaşı hesaplanırken bölgede bulunan kurşun ve uranyum miktarı belirlenir ve buna göre yaş hesaplanır. bu hesaplama yöntemi düşük bir tolerans aralığında "kesin" sonuç verir. yine, rubidyum elementinin stronsiyum'a dönüşme süreci de yaş hesaplamasında kesin değerler sağlayan başka bir yöntemdir.

    tüm bunları, elimizdeki kayaç yaşlarını, radyoaktif elementlerin miktarını ve güneş'in yaşını ortaya koyup bir çıkarım yaptığımızda; dünya'nın yaklaşık 5 buçuk milyar yaşında olduğu sonucuna ulaşıyoruz. bu miktar, "minimum" yaştır. dünya bundan biraz daha yaşlı, mesela 6 milyar yaşında olabilir. ama 7 milyar yaşında olmadığı kesindir.

    dünya'nın yaşı, varsayım değildir. küçük sapmalar haricinde (birkaç yüzbin yıl kadar) kesindir ve üzerinde tartışma yoktur. çünkü bu yaş ölçümleri teorik hesaplara dayanmaz, pratik kesin ölçümlere dayanır. o halde dünya'nın en az 5.5 milyar yaşında olduğunu kabul etmek zorunluluktur. kaldı ki, 10.000 yaşında olup hala yaşayan ağaçlar mevcuttur. inanmayan gidip keser ve halkalarını sayar, eğer kıyabilirse...

    evrenin yaşı ise big-bang teorisi'nin güvenirliği kadar sonuç verir. bu teorinin gerektirdiği hesaplamalara göre evren şu anda en az 13.8 milyar (büyük patlamadan bugüne geçen süre) yaşındadır. büyük patlama teorisi her ne kadar çok çok sağlam kanıtlara dayansa da, hali hazırda bir teoridir ve üzerinde çalışmalar devam etmekte. daha gelişkin teleskoplar ve daha hassas algılayıcılar elde ettiğimizde bu sürenin uzayacağı ama kısalmayacağı kesindir. ki evrenin yaşını hesaplamakta kullanılan kırmızıya kayma yöntemi de (bu yöntemde tolerans payı uzaklığa bağlı olarak birkaç yüz milyon ışık yılı olabilir) oldukça kesin sonuçlar verir. kaldı ki, fersah fersah uzaklıktaki bir nesnenin yaşının 13 milyar yıl bulunması ile aslında 13.5 milyar yıl olması arasında pek fark yoktur.

    yine de, dünya'nın yaşını 5.5 milyar (en az), evrenin yaşını 13.8 milyar (en az) düşündüğümüzde, dünya'nın ilk varoluşu ile evrenin varoluşu arasında geçen süre 8.3 milyar yıl oluyor.
  • bu cumle teslim asamasinda bir mimarlik ogrencisine soylense verilecek tepki muhtemelen ''o halde teslim el cizimi istenmistir bazi yerler sabunludur yoksa autocadle mumkun degil son ana kadar bitmez abi o is'' olacaktir.*

    (bkz: mimarlık öğrencisi)

    (bkz: god as an architect)

    edit: resmini buldum william blake 74 yapimi.

    (bkz: ancient of the days)

    http://www.ibiblio.org/…aint/auth/blake/ancient.jpg
hesabın var mı? giriş yap