• karmate'nin yağmur şarkısında adı geçmeden yer alır.
  • her gün tazelenen, ufacık bir gülücük benim için. bir ömür. fonda;http://http//www.youtube.com/watch?v=payqpseakjw
    seviyorum çelişenleri birleştirmeyi, elimde değil sözlük. bu arada türkçeleştirme inadı yüzünden adı ''avuntu'' olduğunda yavan kalan, teselliye deliler gibi ihtiyaç duysam da avuntu olarak sunulduğunda elimin tersi ile itip, tepikleyeceğim sözcüktür de kendisi.
  • bir teselli ver denince asla verilmeyendir.
  • sevilen insan tarafından verilence kıymetli olan, insana bütün dertleri unutturan destektir.
  • bazen içkide aranmaması gereken şey.

    bir çoğunuzun çocukluğu gibi benim çocukluğum da bilardo köşelerinde atarilerle, playstationlarla geçti. işte bu playstationdı bilardoydu işleten bi nedim abi vardı bizim orda. nedim abi diyorum ama bu herifte her türlü pislik var. sigara içmez, uyuşturucuya bulaşmaz ama içerde çoluk çocuk varken kuytu köşedeki bilgisayarda artık neye bakıyorsa otuzbir çeker, milletin karısına kızına bakar, eli şeyinden ayrılmaz böyle bir adam. sorsan da milliyetçidir, delikanlıdır. küfür desen biri bin para. şimdi çoluk çocuk sahibi ama daha bekarken internetten tanıştığı sevgilisi ile kavga etmiş bu yüzünden düşen bin parça nedim alço'nun. vardım yanına sordum "nedim abi hayrola ya yüzünden düşen bin parça hayırdır?" gayet normal bi şekilde küfürlü cevap verdi, "hatunla kavga ettik ayrıldık amını sikiiiim". ben de bu cevap üzerine teselliyi içkide arar herhalde diye "oo o zaman sen bu akşam içkinin gözüne vurursun" dedim. bu lafım üzerinde o nedim abi, o pislik, o dağ gibi, o sapkın herif ne dedi peki?

    "ben teselliyi içkide aramam"

    bi an için nedim abi bütün olumsuz özelliklerinden sıyrılıp bir filozof oldu gözümde ama sonra bir tombala çekti ve her şeye normale döndü. nedim abi fark etmese de bana önemli bir ders vermişti. insan garip bi varlıktı ve hayat devam ediyordu.
  • (bkz: amorti)
    (bkz: avuntu)
    (bkz: self help)

    ayrıca, uykusuz, çok çok yorgun, kafanız da pek yerinde değilken kurduğunuz kendini teselli cümleleri iç dünyanızın patates baskısıdır.

    "mesela balıkların da hayatı kolay değil. ama yüzemem demiyorlar… bir şekilde yüzülüyor."
    "kuşlar da özgür değil nan. yerde hep kediler var… yok mu? yalan mı?"
    "bir karınca dersin geçersin, sen geçtin diye o kırık aramıyor mu? yaprak neyin taşımıyor mu? hayvanın umurunda bile değilsin. herif 0.5 ucu kadar gövdeyle hayatını yaşıyor. prensipleri var. bi karınca kadar olamayacak mıyız? hiç."

    sözler, şahsım tarafından sarf edilmiştir. oldukça tabiat teması hakim. paylaşacağımı düşünmemiştim. ibret olsun. tarihime not olsun. ne bileyim. şifa olsun. yarasın.
  • "teselli nedensizlerin allahsızlara ikramıdır
    nedenler de sorguların kansız katliamıdır."

    küçük iskender
  • kimi kadınlar için, umutların tükendiği yerde hayatın karşısına çıkardığı bir erkek olabiliyor. ne olsa razı yani, o kadar abazan.

    (bkz: avuntu)
    (bkz: yetmez ama evet)
  • olmaması gerekendir. acılar geçiştirilmemeli, ertelenmemeli. bünye uyuşturulmamalıdır.
  • birisi sizden isteyince verilmiyor. en azından nasıl verilir hiç anlamıyorum galiba. benim teselli vermeye çalıştığım insanlar benden soğuyup ortamı terk ediyor genelde. çok boktan bi kavram, çünkü gereksiz. tesselli dediğin şey kandırmaca, böyle bacağa sıkılan soğuk sprey gibi. boşverin gitsin.
    bundan sonra en büyük tesselli cümlem ''siktir et olim'' üzerine olacak. bir insana salt teselli vermek yerine, onunla normal kıvamda bi sohbet etmeye çalışabilirsiniz, bi hikaye anlatın, fıkra anlatın mesela o bile daha iyi lan.
hesabın var mı? giriş yap