• bir sey yapmaya egilimi olan, egilimli, meyilli anlamina gelen ve 'teshne' okunan sozcuk.
  • eğimden, meyilden çok istekli olmak anlamında kullanılan sözcük.
  • isim, eskimiş farsça teşne.

    1 . susamış:
    "güngörmüş varlıklı bir ailenin kültüre teşne zeki bir kızıdır."- h. taner.
    2 . mecaz çok istekli:
    "ne kadar da teşne imiş askerliğe..."- h. taner.

    http://www.tdk.gov.tr/…luk/sozbul.asp?kelime= teşne
  • diline hakim, söylemine yargıç olan. asar keser, gerekirse kalemi de kırar.
    (bkz: geveze)
  • cümle içinde kullanırsak anlamı daha iyi anlaşılacak bir kelimedir. bakınız burada hazır cümle içinde kullanılmışı var, feridun düzağaç deli isimli parçasında şu şekilde bu sözcüğü kullanır:

    "..
    anlayan el sallasın bana merhaba der gibi..
    beden gitmeye teşne hayat kal der gibi.."
  • meyyal ile bir eşanlamlılık taşıdığı düşünülse de esasında aynılık değil bir bütünlük,bir birbirini tamamlama durumu sözkonusudur. çünkü teşne, daha çok olumlu bir edim için kullanılır, daha doğrusu kullanılması icap olur; çünkü içinde isteklilik hali bulunur. meyyal ise, daha ziyade olumsuz çağrışımlara açık edimlerde kullanılagelir;çünkü düşkünlük durumunu imler.
    örneğin türk dil kurumu'nun kendi sözlüğünde verdiği "semizliğe meyyal bir bünyeydi" cümlesinde,elbette bir meyilli olma durumu vardır;ama semizlik, olumsuz/arzu edilmeyen bir durum olduğundan,orada teşne kullanmak yersiz olur.
    keza "güngörmüş varlıklı bir ailenin kültüre teşne zeki bir kızıdır" cümlesinde de, olumlu bir meyil durumu bulunduğundan, meyyal değil teşne kullanımı yerinde olacaktır.
    açıköğretim 1.sınıf türk dili ve edebiyatı derslerimiz devam edecektir.
  • (bkz: matuf)
  • hâb-ı gafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr eşk-i hasretden tökende dîde-i bîdâra su
    umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam çeşm-i vaslun vire men teşne-i dîdâra su
    (bkz: fuzuli)
    (bkz: su kasidesi)

    kıyamet günü olduğu zaman, gaflet uykusundan uyanan düşkün (yahut aşık) göz, (sana duyduğu) hasretten su (gözyaşı) döktüğü zaman,
    o mahşer günü, güzel yüzüne susamış olan bana vuslat çeşmenin su vereceğini, beni mahrum bırakmayacağını ummaktayım.
  • susamış, çok istekli

    eng. (thirsty, greatly desirous)
  • şifâ-yı vasl kadrin hecr ile bîmâr olandan sor / zülâl-i la’l şevkin teşne-i dîdâr olandan sor. (fuzûlî)

    yani diyor ki "yiyemeyeceğin yarrağın altına yatmayacan birader / yoksa ağrıyor diye sızlanırsın ha boyyle."
hesabın var mı? giriş yap