• val kilmer'ın oynadığı, ikibindokuz kanada amerika ortak yapımı, küresel ısınma mesajı kaygılı, the thing'in böceklisi kıvamında bir film*.
  • 2009 yılı yapımı orta şekerli bir korku/gerilim filmi. traileri ile dikkat çekmeyi başarıp sonradan fos çıkan giller familyasına mensup sıradan bir film.
    --- spoiler ---
    küresel ısınma sonucu eriyen buzullardan açığa çıkan bir mamut kalıntısının içinden peydah olup ortalıkta fink atmaya başlayan prehistorik böceğimsiler ve bunların larvaları ile enfekte olup da kayafı kıran bir avuç çaresiz genç dimağ ile alakalı.
    --- spoiler ---
    izledim ve pek beğenmedim. kişisel notum: 4.5/10

    imdb: http://us.imdb.com/title/tt1235448/
    trailer: http://www.youtube.com/watch?v=u94em7rakz8
    afiş: http://www.movieposterdb.com/poster/ed2676a2
  • 2009 yılı mahsulü mark a. lewis tarafından yönetilmiş olan abd / kanada ortak yapımı bir film. frozen olarak da bilinir.

    sürprizsiz, yavan bir film the thaw. sırtını daha önce iş yapmış ve çok beğenilmiş bir filmin [the thing (1982, y. john carpenter)] konusuna dayamış, gerisini boşvermiş.

    http://mkizilca.blogspot.com/…009/11/thaw-2009.html
  • 'şey'e olan benzerliğin bokunu çıkarmamak için tamamen karlar altında çekilmemiştir zannedersem. zira olaylar güney kutbunun bir başka versiyonu olan kuzey kutbunda geçmekte. başrollerde ise kurt russell'ın başka bir versiyonu olan val kilmer... ayrıca kilmer'ın son zamanlarda - eski formundan uzak olsa da - epey kilo verdiğini göstermiştir. soğuk mekanlarda geçen korku/gerilim filmleri her zaman favorim olmuştur. konudaki tutarsızlıklar bu tarzın hayranları için gözardı edilebilecek seviyededir. star tv'nin yaratıklı filmlerinden bir kaç gömlek üstün, izlenmeye değen vasat bir film.
  • temelde verdiği mesaj sanki "küresel ısınmayla ilgili o kadar haber yapılıyor sesinizi çıkarmıyorsunuz, kapınıza kadar gelip broşür dağıtıyoruz hee deyip geçiyorsunuz, yeşilaycı algore'a oy vermiyorsunuz, deli dana diyoruz umursamıyorsunuz, kuş gribi diyoruz eğlencenize devam ediyorsunuz, domuz gribi diyoruz hâlâ yerinizden kıpırdamıyorsunuz, 2012 diyoruz, olayı filme, eğlenceye çeviriyorsunuz şerefsizler. silkelenin kendinize gelin. dünyanın sonu yaklaşıyor, ne kaygısız düdük makarnalarısınız siz ya!" imiş gibi duruyor ama asıl mesajı açık kahve ile haki arasında tonlamaya sahip renkteki sutyenler kadınları çekici kılıyor olmalı.

    benim aldığım mesaj bu, açık söylüyorum. filmi beraber izlediğim şahıs da filmdeki karakterlerin yandaşıymış gibi hareket etme sevdalısı olunca, kendimi kontrol edemiyorum şarkısı eşliğinde filmden koptum. gözümü açtığımda üzerimde kıpır kıpır dolanan birkaç böcek vardı. öldürmedim, sözlükte hakkımda "böcek öldüren katil adam" başlığı açarlar diye.

    eğri oturalım doğru konuşalım: bu filmi the thing ile kıyaslayamayız, the thing film idi; bu ise "algore'a neden oy vermedik" klibi. uzuntu yavan demiş ama yavan da değil; bu başka bir şey. başka türlü bir sıkıntısı var; sanki gazı varmış da çıkaramıyormuş gibi. o böcekleri kim imâl etti? insanların dikkatini küresel ısınmaya çekmek isteyen bilimadamları mı? hükümet mi? yoksa doğadan mı geliyor? doğadan geliyorsa, dr. david kruipen ne vakit bunların çetelesini tuttu, kurşun-kalem çalışması olarak deftere, kağıda resmini çizdi? filmin imdb sayfasında yazdığınca alexandra staseson namlı kişi neden infected girl olarak tanınıyor? bu kadına "sen hangi filmlerde oynadın bacım, anlatıver hele?" dense ne diyecek? "ben the thaw'da oynadım ya, infektıd görldüm" mü diyecek?

    ya brad dryborough'un canlandırdığı man with needle'a ne demeli? (needle/ne demeli kelime oyunu) zaman kaybının böylesine ancak fazladan oyun icat etmem gerekti. bu şebekliğimin nedeni bu, biraz da yorgundum, tüm akşam-gece çalıştım. onun da etkisi var. olmadı. önümde birçok seçenek vardı; tuttum bu filmi izledim. içimi kesif bir koku aldı.

    "doğadan geliyor doğadan." efendim? "doğadan geliyor böcekler" tamam da tam bizim ekibin olduğu doğadan mı geliyor bu böcekler, mamut nereden çıktı? resmen karmaşa! bu filmi izlenecekler listesine alanlara ve izlemeden önce son kez ekşi'ye bakmayı akıl edenlere diyorum ki, izlemeyin. kendimi man with needle gibi hissediyorum. bu filmi izleyeceğim yerde böcek yerdim daha iyi. şimdi adamın biri çıkar "olmamış" der, kendisi "olmuş" gibi. herbirimiz olmak üzereyiz.
  • korku - gerilim türünde olsa da öyle olmayan bir film. korkutmayan bir filme korku demek biraz saçma. küresel ısınma üzerinden "bakın dünya ısınıyor aa bakın böcekler çıkıyor" mesajı veriliyor. val kilmer'a sözüm yok ama çaylakların oyunculuğu tartışılır.
  • aynı zamanda star trek voyager ikinci sezon yirmi üçüncü bölümünün adı.
  • ortasından sonuna kadar bir adet sürekli ağlayan kız barındıran film. kızın ağlamasından film seyredilmiyor.

    edit: - baba! baba! (10 dakika ağlama seansı)

    - yaralı bir kadın bulunur. '' ben onu tanıyordum taam mı!!'' ( 10 dakika ağlama seansı)

    - arkadaşı hastalık kapar '' naapcaz şimdi!!'' ( 10 dakika ağlamasına katlan)

    bu böyle gider.

    war of the worlds filminde dakota fanning'in ciyaklamaları bile masum kalır , öyle söyliyim.
  • hbo'nun tekrar hazırlanacağı tv işi.
  • (bkz: odwilz)
hesabın var mı? giriş yap