• hayatta kalma temalı oyunlara oldum olası ilgim var. bu oyun da bu temayı en başarılı şekilde bana yansıtabilmiş nadir oyunlardan. 3 boyutlu olmamasına rağmen gerek senaryosuyla, gerek sizi içine alan bütünlüğüyle kesinlikle çok başarılı.
    bir savaşta insanı gerçekten etkileyebilecek her türlü faktör oyunda mevcut. bunlar genelde sizi zorlayıcı etkenler olsa da kimi zaman bir kahve veya sigaranın bile bu karakterleri olumlu yönde etkilediği de aşikar.
    oyunda çok stratejik düşünüp hareket etmeniz lazım. öyle anlar oluyor ki çok keskin yol ayrımlarına geliyorsunuz. işte o sırada verdiğiniz kararlar oyunun senaryosunu iç tarafta baştan aşağı değiştiriyor. net ve dikkatli kararlar vermeniz önemli.
    3-5 başarısız denemeden sonra (ki zaten çok geçmeden hayatta kalıp kalmayacağınızı anlıyorsunuz) yeni senaryo ve karakterlerle oyuna başladım. ciddi ciddi elime kağıt kalem aldım strateji yaptım. en önemlisi gerçekten yağmaya çıktığınızda neye ihtiyacınız varsa onu alın. çünkü önemli önemsiz ayrımı aslında o ana ait bir kavram oluyor bu oyunda. hangi karakterlerdi hatırlamıyorum ama oyun kış gününde başlamıştı ondan eminim.
    sonuç olarak çok keyif alarak, aslında bir o kadar da etkilenerek bitirdim oyunu. maalesef ki oyunu bir kere bitirince dönüp tekrar oynamıyorsunuz.
  • yapılan son güncellemeler sonucunda kendi hikayemizi oluşturabileceğimiz oyun. write my own story seçeneği ile hikayeye kendi karakterimizi ekleyebiliyoruz. bunun yanında hikayenin kaç gün süreceğini, hikayede kaç lokasyon olacağını, kışın ne zaman vuracağını, süresini ve şiddetini belirleme gibi yeni özellikler var. tabi bu oyunun atmosferini besleyen en önemli etken müzikleriydi. en az ilki kadar başarılı yeni tema müzikleri de pakette bulunmakta. bu yüzden, oyunu yeniden oynamak farz oldu.
  • yukarıda oyunun çözümü ile ilgili olanları pek dikkate almayın. mesela cveta bir işe yaramaz denmiş ben cveta ve matematik profesörü ikilisi ile başladım oyuna. komşulara da yardım ettim ve en son avukat gazeteci futbolcu ve matematik profesörü ile oyunu bitirdim. cveta ise yazık yanlışlıkla sobayı yakmayı unutmuşum dondu ki oyunun sonunda dahi her yerim odun ve yakacaktı. cveta ile oyuna başlamak çok büyük bir avantaj sağlıyor. defalarca borislar ile marco bruno ile oynadım bitiremedim.

    eve ilk girdiğimde bir koltuk iki yatak ve bir sandalye hazırdı. daha sonra da hiç bir risk almadan toplayabileceğim şeyleri toplayarak oyunu bitirdim.

    eğer yaralanır yada hasta olursanız lütfen hastaneye gitmekten çekinmeyiniz.
  • abartmıyorum, savaşsever gençlerin yarısı cod yerine bunu oynasa, bir nesil içinde dünyada ordular, sınırlar, devletler, dinler filan ortadan kalkar, kel kafalı kaptanlarla uzak galaksilere gidip john lennon heykelleri dikeriz.

    ("abartmıyorum" ile başlayan cümlelerin hepsi abartıdır, bu dahil)

    oyun çok güzel, steam yaz indiriminden aldım ve indirimsiz haline de değer bence, helali hoş olsun. ama ilk oynayışta oyun mekaniğini çözünce, mütemadiyen gerçek potansiyeline ulaşamadığı hissini veriyor.

    daha zorlayıcı olması lazım: belli bir eşiği aşınca, neredeyse hiç zor karar vermek zorunda kalmıyorsun. ben de çoğu kişi gibi bolluk içinde bitirdim, usul usul yanan sobanın önünde 5 arkadaş oturmuş gitar, cigara, alkol eşliğinde öldürdüğümüz sniperların hikayelerini anlatıyorduk. savaş bitmesin diye dua eder haldeydiler, normal hayatta öyle lüks bulamazlar.

    tekrar oynanabilirliği düşüren de bu. son oynayışımda artık heyecan olsun diye, dolap tıka basa sebzeli et yemeği doluyken 3 gün aç bıraktığım adamımı bir de sarhoş edip, ertesi gün o halde askeri üsse saldırıya yolladım. hem de elinde kürekle (evde yataktan çok makineli tüfek vardı). en azından üstüne çelik yelek verdiğim için biraz dayandı.

    şimdi bu güzelim eseri özel yapan böyle fantaziler yapmak değil, ne bileyim yardım istemeye gelen çocukları soğukta kapıda bekletmek, kapitalist papazı levyeyle öldürmek, yaramı iyileştiren doktoru soymak, tecavüze kalkışan askeri kapı deliğinden izleyip eve dönünce rakının dibine vurmak değil. bunu özel kılan o korku ve belirsizlik hissi, hiç bir zaman rahat edemeyeceğimizin bilincinde seçimlere zorlanmak. mesela...

    oyun ilerledikçe evimiz yanlışlıkla bombalansa, yangın çıksa, bazı görevlere iki kişi çıkabilsek, daha önce temizlediğimiz mekanlara başkaları gelip bize dalaşsalar, değişik yağmacı gruplarıyla ittifak kurabilsek, savaşta taraf tutabilsek, evde siyasi tartışmalar çıksa, faşistle komünisti aynı yatak odasında yatırsak, karakterlerin hikayeleri oyunu daha çok etkilese, ailelerini bulmaya çalışsak, sevdikleri bize gelip sığınsa, komşuların evine gidebilsek, komşu kızına aşık olsak, daha güzel bir yer bulursak oraya taşınabilsek, saklanıp bize de pusu kurabilseler, komşu kızını hain bir terör örgütü pususunda yitirip psikopata bağlasak, bizim elemanları yağmaya giderken yağmalasalar, kadın karakterimize tecavüze yeltenseler, hayalarına bi tekme atıp kurtulsak, gece kabuslar görsek, etlerimiz bozulsa, buzdolabımız bozulsa, halımıza işese yağmacılar (bkz: that rug really tied the room together), kışın ayı gelse eve, ayıyı evcileştirip gece bekçisi yapsak, çok daha farklı eşyalar toplayabilsek, kamera bulup savaş suçlarını kaydetsek, telsizle bm'ye raporlar versek amerikan mandası istesek, bilgisayar bulup bodrum katında bi counter atsak, elektrik olmadığını öğrenince jeneratör yapsak, benzin istasyonu yağmalasak, petrol rafinerisi kurup opec'e rakip olsak, banka soyup yüzlük dolarları sobaya atsak, mahzenlerden güzel şarap yağmalayıp alem yapsak, bisiklet yapıp daha uzak mekanlara gidebilsek, iltica etmeye çalışsak, motosiklet yapıp oyundan çıksak yan oyuna geçsek...

    bunları ingilizceye çevirip bir bir yazıyorum üretici firmaya, ikinci versiyonunda görürsünüz.
  • ios versiyonu türkçe karakterleri gösteremeyen oyun. kafanıza göre ingilizce de yapamıyorsunuz. işletim sisteminin dilini kullanıyor. oyun keyfinin içine ediyor atmosfer falan yalan direk. kısaca daha almayın.
  • savaştaki hayatların trajik öyküsünü anlatan enfes bir oyun, ipad versiyonu da şukela.
  • 1.85 boyunda kas kütlesi kahraman askerleri değil, savaş anında hayatta kalma çilesi çeken insanları yönettiğiniz, gerçek savaş oyunudur. oyunda o kadar hüzünlü anlar var ki; her gece yemek, yatacak yer ve ekipman için mücadele ediyorsunuz.

    savaştan harap olmuş şehirde beraber kaldığınız barakadaki arkadaşlarınız açlıktan ve yaralardan ölürken siz yemek ve sağlık ekipmanı aramaya çıkarsınız. yaşlı bir çiftin evine gelirsiniz ve size yalvararak gitmenizi isterler. yaşlı çiftin yemeklerini alırsanız birkaç gün daha hayatta kalırsınız fakat yaşlı çift ölür. eğer yemekleri almazsanız yaşlı çift birkaç gün daha yaşar, siz ölürsünüz. işte savaşın gerçek yüzünü bu kadar iyi anlatan bir oyundur. oyun o karar anındaki çaresizliğinizi o kadar güzel resmetmiş, yapımcılara hüzünle hayran kalıyorsunuz.
  • bu oyunu steam summer sale'de kaçırmıştım. şimdi baktım fiyatı indirime girmiş. hemen 12,40 liradan aldım. kesinlikle alınıp oynanması gereken oyunlardan. metal gear solid 5 oynarken ara vermeme sebep olmuştur.
  • oynamaya çekindiğim oyun. günler ilerledikçe hayattta kalmak için yapacaklarım şeyleri düşündükçe endişelendiriyor. evet altı üstü bir oyun ama tuhaf bir şekilde gerçekte böyle olsaydı ne yapardım diye düşünmeye başlıyorum. haliyle her ne kadar kendini bağlasa da bir yandan da devam edemiyorum.
hesabın var mı? giriş yap