• ülkenin en büyük eksikliklerinden birisi.
    her evin/apartmanın çöp kutularına özel birkac metrekarelik alan tesis edilme zorunluluğu bulunmalı ve bu kutular da cam(hatta camlar da rengine göre yesil,beyaz vs),plastik,kagıt,organik,metal atik turlerine ozel ayrılmalı. ınsanların da çöplerini evlerinde bu sisteme göre ayirıp dogru cöp kutusuna atması gerekiyor. hatirliyorum sokaklarda belli noktalarda,az sayıda da olsa büyük kutular var cam,plastik vs için ama kimse iplemiyor, adam evinin çop torbasını vs. atıyor metal atık kutusuna.

    çöpünü ayırmadıgı tespit edilenlere yasal islem uygulanmalı, para cezası verilmeli.

    edit: kagıt toplayicilar ayrıştırıyor diyenler oldu, bu işin ilk elden, yani bireylerin evinden baslaması lazım, böylece maksimum verim elde edilir
  • bir anımı anlatmak isterim.

    hollanda’ya gitmiştim ablamın yanına. yıl 2006 olması lazım. o çalışıyor filan ben de arada yemek yapayım, evi süpüreyim diyerek yardım ediyorum.

    çöp dolmuş. dedim ki atayım. çıktım binadan, yürüdüm bi 50 metre kadar, konteyner bulup attım torbayı.

    ablam geldi. yemek falan fişman derken bir baktı ki çöp boş. dedi ne yaptın? dedim ki attım. dedi ki nereye? dedim dışarı. meğersem binanın en alt katında her atık için ayrı konteyner varmış, ona göre atıyormuşsun. cehaletimden utanmıştım. şükür kimse beni görmemişti.

    bizim işyerine bu sıfır atık olayına müteakip ayrışmış atık kutuları kondu. cam, plastik, kağıt ve geri dönüştürelemeyen atıklar diye 4 ayrı bölüm var bu kutularda.

    desem ki bu kişilerin okuma yazması yok, bilmiyorlar bir şey. diyemiyorum. cam tarafına maske atan mı dersiniz, plastik tarafına kağıt bardakta çay atan mı ve daha neler neler. onu da geçtim sadece tıbbi atık atılan kutuya muz kabuğu, ıslak mendil filan atan var. bir tanesine denk geldim, bir de gizli gizli atmaya çalışıyor maskeyi plastik tarafa. dedim onun yeri ora değil. bir de utanmışçasına bir yüz ifadesi takınmaz mı, dedim yuh.

    eğitilmez miyiz, cezayla mı yola geliyoruz yemin ediyorum bilmiyorum.
  • domates kabuklarıyla plastik kapların bir arada çöpe atılması kadar saçma bir şey olamaz. ben türkiye'deki belediyelerin beceriksizliklerinden bıktım. yıl oldu 2021. ceplerini doldurmaktan kafalarını kaldırıp, geri dönüşüm kutularını doğru düzgün koymayı bile beceremediler. new york -hatırladığım kadarıyla- 20 yıldır ayrıştırıyor ve suyunu da arıtıyor.

    peşin edit: evet tabii ki new york'u örnek göstericem. new delhi'yi mi göstereyim?
  • çöpü çöpe atsalar bence o bile büyük bi medeniyet göstergesi olurdu..
  • çıkan haberler ve güvenirlilik problemleri sebebiyle damacana su içmeyi 4-5 yıl önce bıraktım. su tüketimi fazla olan bir ev olduğumuz için de çok fazla pet şişe çıkmaya başladı. acayip canım sıkılıyordu. her gün iki sodadan da oldu mu sana cam atık. resmen dünyaya zarar vermenin vicdan azabını çekiyordum.

    uzun süre çöp ayrıştırma konusuna kafa yordum. nasıl doğru yere iletirim diye türlü şeyler denedim en sonunda kağıt toplayıcılarla anlaştım. biliyorsunuz onların plastik ve cam toplayanları da var ve günün belli saatleri sokağımızdaki çöp kutularına uğruyorlar. saatlerini öğrendim ve bana da uyan saatlere göre çöpleri çıkarıyorum.
    evde üç farklı çöp poşeti kullanıyorum. evsel atık, cam ve plastik için farklı renklerde poşetlerimiz var. cam ve plastik haftada iki kere doluyor.

    bu düzeni kurmak çok kolay değil. bazen müsait olmuyorum ve yetiştiremiyorum, poşetleri mutfaktan balkona alıyorum falan filan. her apartman için bir çöp ayrıştırma düzeni olsa dünyaya zarar verdiğim için kendimi suçlu hissetmekten kurtulurdum. yemin ederim avrupa’da yaşamanın günlük yaşam avantajlarından en özendiğim şey bu. bir de rüzgar ve güneş enerjisi kullanma şekilleri.
  • çalıştığım kurumda geri dönüşüm kutuları var. kağıt, plastik, pil vs. diye ayrılmış. çok dikkat ediyordum buna doğru kutuya atmak için. bir gün bu atıkları toplarken gördüm görevliyi. hepsini alıp tek torbaya atıyordu. niye böyle yaptığını sorduğumda, en başından beri tüm görevlilerin bu şekilde topladıklarını hepsini bahçedeki büyük çöp kutusuna attıklarını söylemişti. ilgilileri defalarca uyardım ama sonuç alamadım. o gün bugündür rastgele atıyorum atıkları.

    kutuyla mutuyla olacak işler değil bunlar.
  • yaklasik 10 yıldır itinayla sürdürdüğüm faaliyet. siz ayristirin; işin bir sonraki aşamasını yapan birleştirip döküyorsa bile tarafınız belli olsun. hem bi şekilde çöplerin arasında yaşam savaşı veren insanların bi nebze işini kolaylaştırmış olursunuz. düşünün; sizin tenezzül etmediğiniz atık dediginiz madde adamın ekmek teknesi. ben geri dönüşüm kağıt, plastik ayrı torbalarda çöpün yanına koyuyorum yıllardır. bari adam benim çöpümü karistirirken o pisliğin içine girmesin istiyorum.
  • sanırım korede ciddi anlamda uygulanıyor ve cezası var. bizim ülkemize pek yerleşmedi bu kültür kağıt, plastik ve cam olarak 3 sınıf olsa ona da razıyız. bir youtube kanalında izledim koreli kadın süt paketlerini biriktirip merkeze götürdü bir adet rulo selpak verdiler teşvik amaçlı bu süt kutularında farklı bir numara mı var bilmiyorum.
  • bağcılar belediyesi şişe, plastik, metal, kağıt toplama kutuları var. 2 seneden fazladır evde ayrıştırıp öyle atıyoruz. esnafın çoğu da en azından kartonları ayırıp kağıt toplayıcı çocuklara bırakıyorlar. ayrıca belediyenin geri dönüşüm aracı her pazartesi mahalleyi dolaşıp, geri dönüşümleri evden alıyor, ücretsiz poşet dağıtıyor. evet bunların hepsi bağcılarda oluyor. sizde e-devlette belediyenize yazın, bu şekilde hizmetleri yoksa başlatsın ki çoğu özel şirket talip oluyor.
  • antalya muratpaşa belediyesi yapıyor bu işi.
    sana bir kart veriyor geri dönüşüm aracına verdiğin her işe yarar çöp için kartına puan yüklüyor.sende anlaşmalı marketlerden o puanlarla alışveriş yapıyorsun.uzun süredir uygulanıyor.
hesabın var mı? giriş yap