• zaman zaman yanlış anlaşılmalar nedeniyle fiyaskoyla sonuçlanabilen bir eylemdir. misal; latince öğrenmek için latin amerika'ya giderseniz en fazla lambada öğrenebilirsiniz.
    (bkz: latin amerika'da latince konuşulduğu sanısı)
  • örneğin; fransızca öğrenmek için fransa ya gidilip, türk aile yanında kalınan programlar vardır ki...fransızca değilde türkçenizi çok geliştirir. onca para döküp; 0 fransızca ve artık ismail yk türkçenizle memleketinize dönersiniz.
  • burda dikkat edilmesi gereken nokta, gerçekten de dilin anavatına gitmek gerekliliğidir.

    yani türkçe öğrenmek için azerbaycan'a gitmeyecek olmanız gibi,

    ingilizce için malta'ya, fransızca için de cezayir'e gitmemeniz gerekir.

    ha doğru ülke'ye gitmekle de iş bitmiyor tabi.. doğru şehir seçimi de önemlidir.

    misal, amerika'da miami'ye giderseniz ispanyolca öğrenirsiniz.
  • en mantiklisi* dilin alt yapisini*** turkiyede ogrenmek, ozellikle konusma becerisini gelistirmek icin dilin anavatanina gitmektir. cunku ilk kurlarda o dili hic bilmeyen diger yabanci ogrencilerle ister istemez ingilizce konusmaya baslarsiniz, zamaniniza, paraniza yazik. ust kurlarda herkes catir catir o dili *** konusur, siz de gelisirsiniz. kucuk yerlere gitmek tavsiye edilir, turk orani az olacagindan o dili kullanma zorunlulugu artacaktir.
  • antik yunanca pratigi yapmak icin zaman makinasi icat etmek gerekir haliyle...
  • öncelikle açmak istediğim başlık " yabancı dil öğrenmek için o dilin konuşulduğu ülkeye gitmek"di ama 50 karakter barajına takıldım. bir de bu konuyla ilgili aramaya inandım mamafih bulamadım

    yabancı dil öğrenimi konusundan yapılan tavsiyelerden en önemlilerinden biri. çünkü bir dili en iyi şekilde o dili anadili olarak konuşanlardan bulundukları ortam içinde öğrenilebileceğine inanılır. bir de zorda kalma ile öğrenme durumundan yararlanılır.

    ama aslında yanlış bir düşüncedir. şu nedenlerle:

    1) size bu dili öğretecek* ya da sizin bu dili öğrenmenizde aracılık edecek**** kişiler bu dili doğal süreciyle yani doğduktan sonra önce içgüdüsel sonra ise aile içinde öğrendiler. yani sizin geçeceğin süreçten hiçbir zaman geçmediler.(bkz: açın halinden tok anlamaz)

    2) eğer o dili hiç bilmeden ya da çok az bilerek gittiyseniz ve başka bir yabancı dil de bilmiyorsanız maskara olmanız içten değildir. örneğin; dişiniz ağrısa diş hekimine gitseniz siz derdinizi anlatana kadar bütün dişlerinizden olabilirsiniz.*

    3) ilk gittiğinizde önemli bir zamanı oranın kültürünü öğrenmekle geçireceksiniz. bu süreç bayağı can sıkıcı olabilir. hem zaman geçtikçe vatan hasreti çekmeye başlayacak, kendinizi trt-int'te gurbet türküleri programını izlerken bulacaksınız. sonra hasrete dayanamayıp en yakın türk kahvesine atıp kendinizi türkçe muhabbet başlayacaksınız. nerde kaldı yabancı dil öğrenmek.

    4) yabancı dil öğrenmek için bir kursa değil de; eşin, dostun, akrabanın yanına gittiyseniz hiç şansınız yok zaten. en iyisi bavullarınızı toplayıp geri dönün.
  • dil dile degmeden dil ogrenilmez sözünden de anlaşıldığı üzere sadece anavatana gitmekle de yetinmemek lazımmış.
  • önce öğrenmek istediğiniz dil ile az da olsa bir haşır neşir olacaksınız. en azından başlangıç seviyesini bitirip, birkaç dizi izleyip o dil ve o dili konuşan insanlar hakkında bilgi edineceksiniz. ancak ondan sonra gidip de orada hiç bir türkün yardımı olmadan birkaç ay (bence en az 6 ay) geçireceksiniz ki dili geliştirebilesiniz. aksi takdirde işe yarayacak bir yöntem değildir yabancı dil öğrenmek için dilin anavatanına gitmek.
  • öğrenilen dilde c1 ya da c2 seviyelerinden biri ve doğru aksan hedefleniyorsa kesinlikle yapılması gereken eylemdir. artık bir dile dair her şey her yerde öğrenilebilse de, aksan malesef yeterince kulak doygunluğuna erişmeden dile uygulanamıyor.
  • o dili gercekten "konusabilmek" icin yapilmasi gerekendir. simdi soyle ki, kendi deneyim ve gozlemlerime gore kurs vb. yerlerde veya kendi kendine (film, dizi vb.) ogrenme yontemleri ile gramer ve kelime haznesi gercekten cok ust seviyeye -hatta ana dil olarak konusanlarin cogundan bile daha iyi- cikarmak mumkun. ama mevzu konusmaya gelince burada yabanci dilde cok iyi konusuyor dedigimiz insanlarin cogu esasinda anadilinde -turkce- dusunup senden benden cok daha hizli cevirme yetenegine sahipler. yurtisinda diki ogrenmenin artisi tam olarak burada devreye giriyor : daha dusunurker o dili kullanmak. onceki entry lerde yazildigi gibi evet belki de baslangicda kafayi gozu yaracaksiniz ama biraz ozguven, biraz da inatcilikla kisa surede o dili nasil gercekten "konusmaya" basladiginiza sasiracaksiniz.
hesabın var mı? giriş yap