• dandik ve saçma yerli dizileri izlemeyen,kaliteye önem veren zevk sahibi insandır.
  • entelektüellik ve zeka seviyesi yerli dizi izleyen insanla kıyaslanıyorsa övünmekte haklı olan insan.
  • belki de övünmüyordur da onu dinleyenler kendince bunu bir statü kriteri haline getirdiği için bunu karşısındakinin övünmesi olarak algılıyordur. yabancı dizi izleyip de bunu statü olarak görenler varsa, onlar izlemeyip de öyle görenler kadar eziktir.
    şöyle bir anıyla tamamlayayım; bir sabah taksiyle halı sahaya gidiyorum, yakın mesafe, yolda telsizden anonslar geliyor sürekli, bir taksinin anonsu havaalanı güzergahına yönelikti, sahil yolu tıkalı e5'ten gidin diye...
    benim şoför anons yapana söylenerek ana avrat küfür etti. şaşırdım adam bilgi veriyor işte niye kızıyorsun dedim, abi havaalanına yolcu almış onun havasını atıyor elbet bize de düşer havaalanı falan dedi. telsizin öbür ucundakinin burada yarattığı tahribattan haberi yoktu muhtemelen ama bu öbürünü yakalasa hasedinden bir bahane yaratıp orada dövebilirdi.
  • övünmenin başlı başına yanlış bir davranış olduğundan bihaber insandır. kendini övmek seni yüceltmez evlat.
  • yabancı dizi izlemek ile övünülmez aslında. övünülmesi gereken bizim tipik çarpık ilişkili dizileri izlememektedir. şöyle bakıyorum da ne zaman yeni bir dizi başlasa, ya biri birine kayıyor, ya biri birinden çocuk peydahlıyor yada kesin biri tecavüze uğruyor.

    düzgün dizi yapın izleyelim.

    ps : türk dizilerinden de düzgün olanlar var

    (bkz: kardeş payı)
  • bitmek bilmeyen toprak ağası ve cariyeleri ya da kıytırık mafya gizli servis konulu türk dizilerini beğenenlere dert olan insandır.
  • türk dizilerinin klişe plot twistlerini, duygulandırmaya dayalı yüzeysel senaryolarını veya ucuz oyunculuklarını sevmiyordur.
  • ağaların mahoların kroların kol gezdiği, mafyanın eksik olmadığı, ana bacı kardeş kötü yollar.. enses ilişkiler silsilesinden kurtulamadığı bir yerli dizi ortamında haklı olan insandır.
  • pek tv kültürüm olmamasına (bir tek dizi izliyorum an itibarıyla), dizi izlemenin bir kıvanç unsuru yapılmasını gülünç bulmama rağmen, o insan benim, şöyle ki: yerli dizilerin klişeleri, kiminin berbat senaryoları, zaman geçirmek için kurguya eklenmiş gereksiz duş sahneleri, kötü yönetmenlerin ürün yerleştirmeyi bile doğru düzgün yapamaması, vasat müziklerin dizilere karakter katmak yerine yüksek sesle konuşmalar arası boşlukları doldurması ve genel olarak izleme oranlarına bakarak türk halkının talep ettiği söylenen dizilerde (örneğin adını feriha koydum) duygu sömürüsü sıradan seyirciye eğreti gelmeyebilir, ama önüne konan her yemeği yemeyenler için bir şey ifade etmiyor. üstüne üstlük vahide gördüm gibi bir oyuncunun bir bölüm istanbul ağzıyla, ertesi bölüm anadolu ağzıyla konuşması, "normal" tv izleyicisi için komik bir şey değil demek ki, millet ağlaya ağlaya, ciddi ciddi izliyor. bu durumda, kusura bakma kardeşim, hadi başka kapıya... çünkü "normal" olmak her zaman doğru olmak değildir. bu tespite dahil olmayan müthiş diziler, cesur yapımlar da oldu memlekette. ama "normal" izleyici artık fazla kafa yormayan, klişelerle dolu, ağlak, hurafelerle dolu muhafazakarlığı ve şiddeti körükleyen yapımları tercih ediyorsa eğer, kusura bakma kardeşim: ben yabancı dizi izlemekle övünüyorum. sadece övünmek değil, bu projelere imza atanları alkışlıyorum, sadece alkışlamak da değil, örneğin true detective'de o atmosferi nasıl yakaladılar, o kurguyu nasıl yaptılar hayret ediyorum. sonuçta ne farkı var canım çay çaydır diyenlerdenseniz, buyurun kaçak çay içmeye devam edin. yok yahu bir de earl grey var, seylan var diyenlerdenseniz, bu çayları tercih ettiğiniz için övünmek komiktir ama cahil de "efenim mis gibi kaçak çay varken, ne bu özenti?" diye kendini gülünç hale getirmeyecek. kapak.

    dip not: yabancı dizi izleyenlerin dar çevreli ve içine kapalı, yerli dizi izleyenlerin geniş çevreli ve sosyal insanlar olduklarını neye göre, hangi bilimsel veriye dayanarak yazdın, merak ediyorum. kapak.

    ikinci dip not: herşeyin ecnebisi iyidir felsefesinde değilim. dizi izlemekle övünecek de değilim zira iyi bir tv izleyicisi değilim. oktay rifat sever, moğollar dinlerim. moğollar'ın kanımca rolling stones'dan aşağı kalır yanı yoktur. fakat: iyi icra edilen ne varsa onun tarafındayım ve maalesef "adını feriha koydum" mu, "damages" mı? büyük başyapıt olarak "ıssız adam" ı görüyorsanız da cevabı belli "kış uykusu"nu görüyorsanız da...
hesabın var mı? giriş yap