• emniyet mudurlukleri bunyesinde bulunan, turkiyede ikamet eden yabancilarin izinleri ile ikamet izni olmayanlarin da sinirdisi edilmeleri ile ilgilenen bir birim.
    istanbuldaki sube icinde ana dil rusca olup, nezaret bolumunde cay servisini sinirdisi edilmek icin konsoloslugundan odenek bekleyerek haftalarca subede yatan alonalar, svetlanalar yapar. cok acirim her gittigimde onlara..
  • (bkz: vize uzatmak)
  • vatan caddesi'ndeki emniyetin a blok 1.katında bulunan departman. kesinlikle bir tanıdık vasıtasıyla gidin. gitmediniz mi? en önce gidersiniz saat 15'de gün almak için. en az 1-2 saat beklersiniz. 10 gün sonraya gün alırsınız. 10 gün sonra gidersiniz karga bokunu yemeden. sıraya girersiniz. içeri girip sıra numarası alırsınız. akşama belki işinizi bitirirsiniz. o kadar polis arasında ingilizce bilen sayısı bir , bilemedin ikidir. he ne diyodum ? tanıdık bulun , öyle gidin..
  • bu şubeyle işiniz varsa öncelikle türkçe bilmeniz gereklidir. türkçe bilen yabancı değilseniz hemen türkçe bilen bir arkadaş edinin. tabi bu entryi anlayabiliyorsanız zaten sorun yoktur. birisi akıl edip ingilizce randevu formu koymuş ama o forma ulaşmak için de türkçe bilmek zorundasınız.
  • ankara emniyetteki bu birim inanılmazdır. türkçe bilmeyen bir yabancı nasıl burada işini yaptırıyor, anlamış değilim. telefonla ulaşmak için ilk önce 15 dk telefonun açılmasını bekliyorsunuz. telefon açılırsa ben bile (hani ilkokulda türkçem de hep beşti) istediğim cevapları alamıyorum, "arkadaşım için herhangi bir belge gerekli mi? ben gelemeyeceğim, eğer lazımsa şimdiden söyleyin hazırlayalım o gelirken getirsin." sorusuna "gelsin bakarız" diye cevap alıyorum. sonra yabancı arkadaşım gidiyor ve obaaaa, şu belgeyi getirmeden işleminizi yapamayız. üstüne şu kadar dolar da vereceksin. eee noldu, neden telefonda söylemediniz? veya telefonları neden mevzuatı bilmeyen memurlar açıyor? türkçe bilmek bile yeterli olamıyormuş burada...
  • okulu baslamadan turkce dersi alayim diyerek 1 ay erken gelmis (normalde oturma izni isini okul hallediyor) erasmuscu arkadasimiz icin buraya ugramak gerekdi. simdi izninizle birkac sorum olacak:

    * 15m+ nufuslu, son yillarda yabanci nufusunda en azindan benim gordugum kadariyla ciddi artis olan bi sehirin her iki yakasina da birer sube acip iş yükünü azaltmak nicin mumkun degil?
    * temel muhatabi yabancilar (yani ne diyor: potansiyel olarak turkcesi olmayanlar) olan bir yerin, en azindan hatiri sayilir nicelikte insan tarafindan konusulan belli basli dillerde neler istendigini anlatmasi gerekmez mi? bence gerekir
    * bu yogunluktaki bi yerde ogrenim vizesiyle nicin sadece tek bir personel ilgilenir?
    * bu madde bizim gittigimiz gune ozgu olabilir, ama madem randevu saatinden 4.30 saat sonra ilgilenilecek, randevu vermek niye?
    * normal ev salonu buyuklugunde bi oda dusunelim, bunun 9/10u vezne tarafindan cevrili olsun. veznenin ic tarafi polisler tarafindan kullaniliyorsa da lays pakedi gibi buyuk cogunlugu havadan olussun ve dolayisiyla asil kendisiyle ilgilenilmesi icin yapilan bu ofise gelecek yabanci, yuruyecek yer bulamasin. peki ama nicin??

    arz ederim.

    (bkz: bureaucracy a love story)
  • yabancılar şubesi olmasına rağmen içinde ingilizce bilen tek bir allahın kulunun olmadığı yer. bürokrasi sağolsun yanında türk biriyle gitse bile 5 saatte çıkamıyor insanlar. bir de tek başına dil bilmeyen yabancı biri olduğunuzu düşünün. bina da dökülüyor ayrıca.
  • yabancıysanız, evlenme, boşanma, adres değişikliği gibi bilgileri buraya zamanında bildirmeniz gerekiyor. yoksa bir önceki eşinden boşanmasını ve yeni evliliğini işlettirmemiş olan eşim gibi siz de polisten "bir dahaki boşanmanı zamanında işlet" diye ayar alabilirsiniz. üstelik polis bunu size türk eşinizin tercüme etmesini isterse benim eşim gibi bozulmaca yok, tamam mı yabancı kardeş!
  • diğerlerini bilemiyorum da bugünlerde izmir birimi
    (bkz: suriyeli kaynıyor)
  • sınır kapısında askerliğimi yaparken (bkz: kapıkule sınır kapısı) çokça ıraklı, somalili insan yakalayıp, kaçakları teslim ettğimiz şube.duyduğum bir rivayete göre; devlet, bu insanları sınır dışı etmek için ortalama 900 dolar harcama yaparmış. bunun içinde barınma,yiyecek, geri gönderme, bunlarla ilgilenen personel giderleri, evrak ve bilimum masraflar varmış.tüm sınır kapılarında yakalanan kişi sayısını 900 dolar ile çarpın.işte türkiye cumhuriyeti devleti bu kaçaklara bu kadar para harcıyor.

    avrupa birliğine tam üye olmak için gereken iade şartını devletimiz hala imzalamamıştır.neden ise gayet basit.imzalanması durumunda ab, türkiyeden geçiş yapan tüm kaçakları türkiye'ye geri gönderebilecek.bu durumda işin mali yükünü bir kenara bırakırsak, tüm insani gereksinimler yine devletin omuzlarına binecektir.

    edit:2012'de avrupa'ya kaçak yollardan geçiş yapan 141000 kişinin 55000'i türkiye üzerinden geçmiş.
    edit 2: geri kabul anlaşması 16 aralık 2013'te türkiye tarafından imzalanmıştır.vatana millete hayırlı olsun.
hesabın var mı? giriş yap