• metro kapıları açılır açılmaz içeriye dalmaya çalışan arsız yaşlıları gördükçe tersini düşünmeye başladığım iddia.
  • yeni nesli terbiyesizlikle suçlayan bir yazarın, ilgili nesli küfür ve hakaret içermeyen bir üslupla eleştirememesi de ayrı bir ironi.
  • olayı kısaca ufak örneklemelerle açıklamamın daha iyi olacağını düşündüm. izmir'in en gözde semtlerinden birinde dükkan işletiyorum. dükkanımın ürün çeşidi px vb ürünlerden oluştuğudan dolayı, dükkanın önünden geçenin illa ki gözü takılıyor vitrine. özellikle ergenus diye tabir ettiğimiz liseli kısmı "oğaaa amk oreolara bağğk berkecaaaağn dabıl sıtaffmışşş" gibi tepkilerle içeri dalıp ne selam ne sabah, direk çikolatalara şekerlemelere bakıp kendi aralarında bir uğultuyla siktirolup gidiyorlar. ulan bi merhaba ? hayırlı işler ? hadi hiçbirini yapamadın ufak bi tebessüm ? kafa selamı ? " adab-ı muaşereti hiç mi öğretmedin evladına a ibine ?" diye sorarlar adama. düsturu götünden itelesen girmez bunlara. aslında bunlarda değil hata. bunları ehlileştiremeyen ebeveynleri ve öğretmenlerinde. ben 82li nesil bir yetişkin olarak dejenere bir nesil yetiştiğini düşünüyorum. biz kendimizden 3 yaş büyüklerimize abi, abla diye hitap ederken, bunlar enseye şaplak göte parmak modunda. ha kaldı ki bana selam verip vermemesi çok da sikimde. fakat gidişat şunu gösteriyor ki ; (genel olarak) bi sike yaramayan andaval ordusu bir gençlik büyüyor.
  • terbiyesiz degil pervasızlar. yani pervasizligi biz terbiyesizlik olarak algılıyoruz fakat aslında onların yapmaya calistigi sey bu degil.
    o kadar kopuk yetişmişler ve yetişiyorlar ki bağımlı oldukları kultur ve dünyadan, hareketlerinin ölçüsü yok.
    haliyle saygısızlık kaçınılmaz oluyor ve isin kotu yani bunun farkında değiller.
  • bizim son nesil ordinaryüs bir hocamız vardı. bir gün bir doçent kendisine "hocam, bizim öğrencilerimiz, bizim gibi değil. biz size karşı çok saygılıydık. onlar için bunu söyleyebilmek mümkün değil." dedi. rahmetli cevap vermişti, "siz bizim talebemizdiniz, onlar sizin."
  • erkekler neyse de kızlar çok edepsiz, diyip erkeklere küfrü içten içe yakıştıran ama kızlara yakıştıramayan "erkekler itlik serserilik yapsın, kızlar evde uslu uslu otursun..." zihniyetiniz yüzünden bir arpa boyu yol alamayacaksınız.
  • terbiyesizler mi bilemiyorum ama çok gereksiz ve içi boş bir özgüvenleri var kesinlikle. bütün kişisel gelişim kitaplarında yıllardır yazar özgüven şöyledir , böyle gereklidir , önce kendiniz inanın yapacağınıza siz özelsiniz diye. işte bu çocuklarda benim gördüğüm bu, yapmacık ve içi boş bir özgüven.kendilerine çok inanıyorlar . tamam özgüven iyidir de amk. biraz da altını doldurun şunun. kırılma noktası da bence 87 'lilerle başlayan nesill. 86 lılar ve öncesi daha haddini bilen ve aslında daha üretken insanlar genelde. 87'lilerin ergenlikleri halkın iyiden iyiye internetle tanışmaya, evlerinde kendi bilgisayarlarına sahip olmaya başladığı yıllara denk geliyor. sanıyorum bununla ilgili .
  • okuduğum eski dönem kitaplara bakıyorum, 1800'lü yıllarda da şehir merkezlerinde düzgün yemek bulunamayacağından, köylerin doğallığından bahsediyorlar. gençlerin ne kadar pervasız olduklarından dem vuruyorlar. demek ki neymiş, nereden baktığın önemliymiş.

    şöyle bir durum oluşacak gelecekte muhtemelen; yeni nesil 40'lı yaşlara geldiğinde gençlere bakıp, "biz eskiden böyle mi tweet atardık, hiç bir şeyin tadı tuzu kalmamış pampa, yeni nesil iyice bozdu..." diyecekler.
  • başlığı görünce sokrates'in genç nesilden yakındığı sözleri hatırıma geldi, tamamı nasıldı diye şöyle bir bakınırken özcan köknel'in insanı anlamak kitabından, tarihsel süreçte genç nesilden yakınan birkaç şahsiyetin daha olduğunu gördüm:

    “bugünün gençleri lüksten hoşlanıyor. kötü davranışlar benimsiyor, olumsuz tutumlar kazanıyor. beden eğitimi ve sporla ilgileneceklerine boş sözlerle zaman geçiriyorlar. öğretmenleri önünde bacak bacak üstüne atıp bildiklerini okuyorlar. misafirin önünde gelişigüzel konuşuyorlar. yaşlılara saygı göstermiyorlar. onlar odaya gelince yerlerinden kalkmıyorlar. sofrada güzel yemekleri kapışıyorlar, çok yiyip içiyorlar.”

    sokrates-mö 450

    ***

    “eğer halkımızın geleceği bugünün sorumsuz gençlerine dayanacaksa sonucu pek umutlu görmüyorum. bütün gençler anlatılmayacak kadar dengesiz. çocukluğumuzda bize büyüklerimize karşı daha ölçülü ve saygılı olmamızı öğretmişlerdi. fakat bugünün gençleri sınırlandırılmaya karşı çıkıyorlar. son derece kurnazca ve sabırsızca davranıyorlar.”

    hesiodos-mö 800

    ***

    "bizim topraklarımız yozlaştı; artık gençlerimiz de yozlaştı.”

    firavun-mö 1500

    ***

    anlaşılıyor ki yaşlı nüfus tarihin her döneminde yeni nesilden yakınmış. en çok yakındıkları konu da gençlerin terbiyesizliği, kendilerine gereken saygıyı göstermemeleri ve sözlerini dinlemedikleri üzerine. burada kabahat gerçekten gençlerde midir, yoksa durduk yere aşırı saygı bekleyen, kendinden küçüklerin karşılarında el pençe divan durmalarını ve her söylediklerini harfiyen yapmalarını bekleyen yaşlı nüfusta mıdır emin değilim. yaşın ilerlemiş olması tek başına bir insanı saygın yapar mı? bence yapmaz. belli bir seviyeye kadar saygı gösterilir elbette, ileri yaşlı birisine arkadaşına yaptığın gibi "naber lan yarraaam" diye hitap etmezsin zaten. bir insan durduk yere başkalarından saygı beklememeli, saygıyı haketmelidir. öyle yaşlı insanlar görüyorum ki bilgi birikimleri, duruşları, konuşmaları adeta ders niteliğinde, dinledikçe dinleyesim konuşturdukça konuşturasım geliyor. öyle yaşlılar da görüyorum ki bir ömür boşa geçirmişler havadan sudan boş boş anlatıyorlar "he amca hee" benzeri cümlelerle susmasını ve konuşmanın sonlanmasını dört gözle bekliyorum. seni şaşırtacak, yeni şeyler öğretecek hiçbir birikimi olmayan devamlı boş konuşan ve gençlerden yakınan bazı yaşlılarımıza o "bekledikleri aşırı saygıyı" gösterdiğimizde; diğer fikir ve deneyim abidesi yaşlılara herhalde tapınmamız gerekir.

    bu demek değildir ki örnek bir gençliğimiz var ve yaşlılar durumu çok abartıyor. bir baltaya sap olamamış ortalarda serseri mayın gibi dolanan ne işe yaradığı belirsiz bir genç yığın kesinlikle var. bunlar da yaşlandıkları zaman bolca boş konuşup yaşlarından dolayı insanların kendilerine saygı duymalarını bekleyecekler, yanındakiler de susmasını...
  • yaşım 32. 25 yaş ve altı farklı bir dünya gibi. bazı şeyler koptu sanırım. kızamıyorum bile o kadar uzaklar ki.
hesabın var mı? giriş yap