• lise arkadaşım irem'in seneler önce giripte avukatlık kazandığı sınav. kız okulda hiç bi boka çalışmaz etmezdi. okul hiçte umrunda değildi. biz iğrenç öss ye girdik, o bu sınava girip 2 ile 2 yi topladı ve hoooopp marmara üniversitesinde avukatlığı bitirdi. şimdi, benim her gün metrobüsten ezik büzük inip, otobüse binmek için,önünden geçtiğim çağlayan adliyesinde o prensesler gibi çalışıyordur eminimki. bi de imrenilesi bi hayatı var zaten o da ayrı bi konu facebooktan takip ediyorum.
  • ayrimciligin daniskasi. bir yakinim universite sinavina girdi, sayisalda 130 binlerdeydi. abd'de dogdugu icin yös'e girdi. 95 almis. simdi 50 binlerden ogrenci alan eskisehirde elektrik elektronik muhendisligini kazandi. tek tek de sonuclari actim baktim. genelde sinava girenler iran, azerbaycan, kirgizistan, almanya pasaportlu cocuklar. odtu'de hacettepe'de azeri, kirgiz, iranli coktur, bilen bilir. pardon da bu 3 ulke bizim icin ne yapmis da dunyanin en sacma sinaviyla resmen torpille turkiyedeki en iyi okullarin kontenjanlari bu ogrencilere ayriliyor? ırkci degilim, milliyetci hic degilim, ama benim ulkemin ogrencileri giremiyorken, bize en fazla ucretle dogal gaz satan azerbaycan genclerine biz neden bu hakki taniyoruz onu anlamiyorum. onlar bize ne ayricalik tanimis? bu neyin iyi niyetliligi? elin kirgizi girecek, bu ulkedeki ogrencinin yerini kapacak? valla bu ulkeyi anlamak cok zor. ustelik sorulan sorular da cocuk oyuncagi ve sadece matematik cozmek yetiyor. ustelik turkiyedeki universite sinavindan once aciklandi sonuclar. sinav da sonra yapilmisti oysaki. el insaf.
  • hayatında yurtdışına bir iki kere çıkmış ancak bi sayede başka bir ülke vatandaşlığı da bulunan herifçioğullarının çalışmadan güzel üniversitelere yerleşmesini sağlayan şey. daha önce de demiştim, sistemde neredeyse doğru bir nokta bile olmadığından, birçok koca yanlışın yanında yalnızca birkaç kişinin *** kendisine fayda sağladığı bir gedik olarak kalıyor.
  • yabancı uyruklu öğrencilere değil, zaten türkiye'de okuyup büyüyen mandalara üniversite kapısını açan sınavdır.

    malum bu aylarda üniversiteler kendi yaptıkları yös sınavının sonuçlarını yayınlıyor. detaylı olarak bakıldığında, listelerdeki öğrencilerinin neredeyse tamamının adının ve soyadının türkçe olduğu, bu kişilerin halihazırda türkiye'de yaşadığı ve liseyi türkiye'de tamamladığı görülüyor.

    elbette ki kendi sade vatandaşına reva gördüğü leş sistemle, milyonlarca öğrencinin hayatının en güzel yıllarını heba etmesine ön ayak olan bir devletin, sırf başka bir millet ile bağı var diye türkiye'de yaşayan bir grup insana yatarak boğaziçine girmeyi vaat etmesi kimseye garip gelmiyor. ''türkiye'de eğitim görmüş olanlar bu haktan faydalanamaz'' gibi bir maddeyi niye koymaya yeltensin ki? üşenir.

    eğitimde fırsat eşitliği?
  • şu ülkede başınıza gelebilecek en talihsiz durumun türk olmak olduğunu gösteren sınavdır.

    kuş beyinli olarak tabir edebileceğimiz bir kızı, bunu genel olarak davranışları ve karakteri açısından söylüyorum, ve sonralıkla da ösym sonucu mf puan türünde 160.000lerde olan birisi bu ayrıca, yös ile ülkenin önemli tıp fakültelerinden birine yerleştirmiştir. kız doğma büyüme istanbullu ama bir balkan ülkesinde vatandaşlığı var.
  • (bkz: #53356739)
  • arkadaşım amerikalı ve burada eğitim almak istiyor. bu sınavla ilgili bilgisi olan varsa yeşillendirsin lütfen
  • daha boktan uygulanamayacak bir sınav.

    ilkokuldan başlayarak lise hayatının sonuna kadar türk okullarında türkçe eğitim görmüş bir öğrenciyi sadece çift vatandaş diye ayrı bir konteyjan ve komik seviyede bir sınav ile güzel üniversitelerde güzel bölümlere yerleştirmenin haksızlıktan başka bir şey yaratmayacağını bilmek gerekir.

    hayatı boyunca kitap yüzü açmamış, fiziğin f'sini, kimyanın k'sini, biyolojinin b'sini duymamış elemanların son sene biraz matematik çalışarak hayatının 2 yılını tamamen bu sınavlara adamış insanların önüne geçirmek kadar büyük bir gaflet yoktur. sırf ygs-lys puanı düşmesin diye ortalamasını yüksek tutmaya çalışan, hayalleri uğruna sinir krizleri dolu gecelere katlanan gençlerimiz bir yanda; okul hayatı boyunca ortalaması 70'in üzerine çıkmamış, matematik hariç hiçbir ders ile boğuşmamış, yata yata okul hayatını geçirmiş öğrenciler bir tarafta.

    eh, yüce devletimiz (maalesef konu bu sefer hükümet ile alakalı değil) temel felsefesi olan "türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz" sözü ile bu çifte vatandaşlığa sahip "türk" gençlerine sebebi anlaşılmayan bir öncelik sağlayarak, vizyon sahibi ve idealist gençler yerine "abi onbeş bin mayış var ya" diyen embesilleri yetiştirmeye karar vermiştir.

    en azından denetlenmesi gereken bu sistemin resmen başıboş olmasının bir suistimal olduğunu düşünüyorum lakin hangi devlet büyüğünün bundan ne gibi bir çıkar elde ettiğini anlamlandıramıyorum. sadece "vatandaşlarını sikmek" politikasının bir sonucu olma ihtimali kalıyor elimde, bu da rasyonaliteden olabildiğine uzak bir durum.

    halihazırda bu durumun suçlusu, demin göklere çıkardığım öğrencilerdir. haklarının yenilmesine ve bu mantıksız, denetimsiz uygulamaya ses çıkarmayan zeki gençlerimiz maalesef ki hayatlarının geri kalanında olacağı gibi "köy kurnazları"na kaybetmeye mahkumdur. haksızlığa uğramanın normal bir duruma döndüğü memleketimizde, geleceğimiz olacak olan gençlerimizin de bizlerden farksız, pısırık ve korkak olması geleceğe olan güzel hayallerimi yıkıyor doğrusu.

    kimse sizden dünyayı değiştirmenizi beklemiyor gençler. sadece kendinizi değiştirin, susmayın, haklı olduğunuz konularda sesinizi yükseltin. siz sesinizi yükseltmediğiniz sürece yükseklerdekiler sizi asla duyamayacak.

    uyanın, lütfen
  • fetö'nün açık bileti olan sınav. vatandaşa haksızlık veya yabancıyı eğitime teşvik ile alakası yok bu sistemin. sistem açık ve net; fetö kendi öğrencilerini transit bir şekilde türkiye cumhuriyeti üniversitelerine alıyor, borçlandırıyor, mezun ediyor ve gerek bu ülkede, gerek kendi ülkelerinde istediği gibi kullanıyor.

    milli eğitim bakanlığı, zamanında bu örgüte referans veya destek olsun diye yabancı ülkelerde okullar açılmasına izin vermiştir. bu okullar fetö'nün kontrolündeydi ve öğrencileri özenle seçiyorlardı. bu öğrenciler ya kendi kabilelerindeki ailelerin çocuklarıydı ya da o ülkenin güçlü kimselerinin evlatlarıydı.

    mesele liseyi yurt dışında bitirmeleri ve sınav engelini aşarak istenilen bölüme yerleşmeleridir. yerleştikten sonra kendi ev veya yurtlarında barınmaları sağlanıyordu. özellikle yabancı ülkelerin güçlü ailelerine mensup kimselere çok fazla müsamaha gösteriliyordu. on yıllarca hep bu şekildeydi, bilmeyen yok.

    örneğin cidde'de meb okul açıyor. bu okula fetöcü militanlar öğretmen olarak gönderiliyor, resmi görevli değilse bile örgüt finansı ile ek eğitimler veriyorlardı. bu şahısların çocukları ise bu okullarda okutuluyordu. mezun olduktan sonra türkiye'ye gelerek yös adlı abidik gubidik sınava tabi tutuluyorlardı. elbette anadili olan türkçe ile sınavı geçen bu kişiler istediği bölümü okuyabiliyordu. bu bölümlerden mezun olanlara sınav soruları dağıtılıyor, devlet kadrolarına yerleştiriliyorlardı.

    15 temmuz'dan sonra bu sona mı erdi? elbette hayır. hala fetö talebeleri okumaya devam etmekte. rektörü ve yönetiminin yarısı fetö'den tutuklanan uşak üniversitesini ele alalım mesela. geçen yıl türkiye'nin en çok yabancı öğrenci alan üniversitesi uşak üniversitesidir. afganistan, somali, iran, türkmenistan, özbekistan, azerbaycan, ırak, senegal... nereden bulmuşlarsa, hepsini getirip fetö evlerine yerleştirip okutmuşlar. bunların geçmişine bakılırsa fetö ile okul olsun, ev olsun, istikamet olsun her yönden bağlantıları tespit edilir.

    peki devlet bunun için ne yapıyor? cevap, elbette "hiçbir şey". devletin yabancılar dairesinde bu kimselerin kaydı mevcuttur. bunların ikamet adresleri mevcuttur. yapılacak ufak bir savcılık soruşturmasında her şey ortalığa dökülecektir. hatta sadece bunlar değil, yetenek sınavlarından çatır çatır geçirilen öğrencilerin üzerinde durulursa kripto akademisyenler de ortaya çıkacaktır. sadece bu değil, yeterlilik isteyen bölümlere alınmış öğrenciler mercek altına alınırsa bir bütün fakülte idarecileri elekten düşecek, esas temizlik işte o zaman başlayacaktır.

    nedense buraya kimse dikkat çekmiyor, bu kısım ile kimse ilgilenmiyor. üzerinde durulması gereken, müdahalenin şart olduğu bir durumdur. küçük bir araştırma ile her yıl 130.000 küsur öğrenci bu yol ile ülkemin mekteplerine alınıyor. bunlar genellikle fakir ülkelerden gelen öğrencilerdir. nasıl geçindikleri, ne ile kira ödedikleri, hangi vasıta ile hayatta kaldıkları kocaman soru işareti...
  • yeni türkiye modeline fedailer de lazım olacağı için (bkz: suriyeli sığınmacılar)'ın da girebildiği sınav. bu hainler bu sınava inanılmaz bir rağbet gösteriyorlar. eee devletin mali deniz yemeyen domuz felsefesini çabuk öğrendiler tabi. bir de dediğim gibi yandaş lazım. bunlardan güzel yandaş, fedai bulunamayacağına göre alan razı satan razı. olan bizim gençlere olacak.

    bu sınav, taban puanı çok düşük tırt bir sınavdır. bizim ülkenin gençleri üniversite'de iyi bir bölüme girebilmek için milyonlarca rakibiyle yarışacak, 5 yaşından başlayarak 18 yaşına kadar ebesi sikilecek ama bu hainler gelip benim ülkemin üniversitelerinde kolayca okuyacak ileride de başıma doktor, hukukçu, mühendis... vs vs olacak, sonra da benim ödeyeceğim kol gibi vergilerle maaş alacak.

    neyse daha fazla yazmayayım gg olacak yoksa.

    peşin edit: "ülkeye yararlı olacak elemanlara ihtiyacımız var" kafasını yaşayan polyannalara da kafam girsin.
hesabın var mı? giriş yap