• parasızlığa direnmekteki muhtemel zorluk, tez hocasının hakaretleri ve yapmak 'zorunda' olduğunuz ayak işleri ile kaybettiğiniz motivasyon, ve ailenizin tatminsizliklerini kafanıza kafanıza kakması ile ittirile ittirile ötesine uçurulacağınız eşiktir. tez hocanız iyi ise, eşikte tutunabilme ihtimaliniz vardır.
  • doktorayı 5. senede bırakma eşiğiyle aşık atamayacak eşiktir.

    (bkz: sikerim master'ını da doktorasını da)
  • düğüne iki hafta kala nişanlını sevmediğini farkedip ayrılmak gibi. aşana kadar kendini suçlama ve gelecek kaygısı, aştıktan sonra huzur mutluluk.
  • daha ders aşamasındayken tam bir haftadır gelen ama gitmeyen eşik.
    "ulan kahroluyorum galiba" diyerek kalbimi tuta tuta bir şeyler yapmaya çalışıyorum. ne işime yarayacak, bu kadar strese değecek mi, cidden bilmiyorum.

    ödev, proje, sunum, sınav.. kusacağım yemin ederim.
    göklerden bir işaret please.
    (bkz: zorunda mıyım)

    edit: tüm o meditasyonlar, mindfulnesslar şu an bir işe yaramıyor. kesin bilgi.
  • tez dönemidir net!
  • üst edit: bu süreçte en önemli şey danışman seçimini doğru yapmaktır. çünkü sizi motive eden de yıldıran da o olacaktır. ben çok doğru bir seçim yaptım ve çok şey öğrenerek mezun oldum. her daim yanımda olan, bir telefon kadar uzağımda olan ve bir sorun olduğu zaman aramadığım için kızan bir danışmanım vardı. sizinle ilgilenecek ve işini ciddiye alan bir danışman ile çalışın. zorlu bir süreç olacak, işini iyi yapan bir danışman sizi çok zorlayacak ama işiniz bittiği zaman kendinizle gurur duyacağınıza emin olabilirsiniz.

    kesinlikle yapılmaması gereken şeydir. yüksek lisansım pandemi nedeniyle bir uzama sürecine girmişti. neyin, nasıl olacağı belli olmadığı için tahminimden biraz daha uzun sürdü. özellikle danışmanım mükemmellik isteyen ve çok zorlayan bir danışmandı. benim tezi yazarken psikolojik olarak çok yorgun olduğum zamanlarım da oldu.

    bir ara iyice elimi eteğimi çektiğim bir süreçte iyi hatırlıyorum danışmanıma "hayatımda bir gram mutluluk olsa neler yapardım ama yok hocam, yok olmuyor, yapamıyorum."diye sitem ettiğimi de hatırlıyorum. o sıralar danışmanım beni kendime getirmişti. çok fazla şey üstlendiğimi, herkesin yükünü üstüme aldığımı ve herkes için her şeyi yapmaya çalışırken kendimi çok göz ardı ettiğimi yüzüme vurarak uzun bir konuşma sonrasında kendimi toparlayıp ayağa kalkmamı sağlamıştı. kendisi ile hala öğrenci danışman ilişkisinden çok bir yakın arkadaş ilişkisi içinde bulunuyoruz.

    yakın bir zamanda tezimin yök tez üzerinde yayınlandığı haberi geldi. bunun mutluluğu yaşadığım her şeye değdi desem yeridir. intihal oranının çok ama çok düşük çıktığı, okuyan herkesin "oldukça güzel bir şey ortaya çıkmış" dediği, kendi emeğimle savunduğum bir şeyi ortaya koymak işin sonunda mükemmel bir gurur kaynağı oluyor.
  • bir şeyi daha kanıtlayacak gücüm kalmadı. gauss muyum ben laplaceın ta kendisi miyim ben ya? bir soru üç günümü alıyor. gerçekten çok bunaldım. omurgam sinüs eğrisine döndü masa başında oturmaktan. gözüm delindi bilgisayara bakmaktan. dersler yetişmiyor tez hocam da gelmiş diyor ki ufak ufak başlayalım 18 tane kaynak atıyor haftaya toplantıda tartışalım bunları diye. hocam gün size 36 saat mi yoksa benim makine mi ağır işliyor anlamadım. hayatımda hiç kendimi bu kadar geri zekalı hissetmemiştim.

    —ağlama saati bitti iyi akşamlar—
  • danışmanla yakından ilgilidir. bir bakarsınız yüksek lisansla birlikte işi de bırakmış, başlarım akademisine de hocasına da demişsiniz; bir bakarsınız bambaşka bir şehide, başka bir okulda, iyi bir danışmanla teze başlamışsınız. eskiden ayaklarınızın geri geri gittiği işe artık sabahın 6'sında kalkıp gider olmuşsunuz, eve gitsem de şuna da baksam diye bütün gün tez düşünür olmuşsunuz. iyi danışman adamı tez sahibi yapar.
  • bin bir emekle ve masrafla okurken bir tane torpilli kahpe evladının araştırma görevlisi atanmasına şahit olarak yaklaşılan eşiktir.
  • evlerin ışıkları bir bir yanarken gel sen ne çektiğimi bir de bana sor...
hesabın var mı? giriş yap