zinde

• keçiboynuzlu fındık kreması muhteşem bir şey. ben fındık kremasını nutella vb benzeri şeyleri hiç sevmem ama bu çok başka kimin aklına geldiyse bravo ya kesinlikle tavsiye edilir.
• ankara üniversitesi gıda güvenliği enstitüsü tarafından ürün kalitesinin güvence altına alındığı notuyla birlikte pazarlanan, keçiboynuzlu fındık kreması ürün markası. ambalajında ayrıca gluten, palm yağı ve aroma içermediği notları da mevcut.
• (ar.) diri, yaşayan, canlı. günümüz türkçe günlük kullanımında, "formda olmak" karşılığı "zinde olmak" kullanılır bazen.
  
  (bkz: zindegan) / (bkz: zindegani)
• sağlıklı ve dinamik olma
• (bkz: cillop)
• bugün bardak ayranını deneme fırsatım oldu. ben şimdiye kadar niye bu markayı almıyormuşum. uzun zamandır içtiğim en güzel ayran sanırım. tadı tuzu tam kararında fiyatıda ekonomik. ahanda bu bir ara yoğurdunuda denemek lazım.
• (bkz: capcanlı)
• kızıltoprak'ta hamur işleri yapıp satan bir yer vardır adı evce. burada satılırdı zinde kova yoğurt.
  manyaayım manyaa. sonra baktım adamlar biga'da burada da sanırım güneşli civarıydı o ilk deposu şimdi ümraniye'ye taşınmışlar.
  üşenmedim kızıltopraktan oraya sürdüm. dedim ben bu yoordun manyaayım taa karşıdan geliyorum bir tava olandan ver bir de kova. kova tavadan daha iyiydi bu arada.
  son yıllarda almadım. ama gece mece uyanıp buzdolabının aydınlığı yüzümde alaca karanlıkta kaşıklaya kaşıklaya bir stop motion filmi gibi koca kovayı dibe indirdiğim o lezzet sahnelerinin tadı hala aklımdadır.
  yani, hani çok acıkan bebecikler vardır böyle vuccuk vuccuk büyük bir iştahla emerler annelerinin sütünü ağızlarının kenarından süzülür süt. işte o iştah.