• habertürkün sitesinde birçok insan müsveddesinin yorum belirttiği olaydır. "nasıl bir noel kutlamışlar ki rabbim onlara ceza verdi" yazanlardan, "ben ailemleydim, onlar niye diilmiş, tabi zengin çocuğu bunlar paranın değeri ne bilcekler" yazanlara kadar. midem bulandı.
  • ankara'nın nedense hep 7 tazecik insanı * alıp götürmesi.

    havasından mıdır, suyundan mıdır, yoksa devletinden midir bilinmez?

    kaza denen şey, olası ihtimalleri en aza indirdikten sonra kaza olur. aksi halde cinayet, katliam.

    bu nedenledir ki, iki tür ölümü insana hiç ama hiç yakıştıramam. trafik kazası ve deprem. her ikisi de önlenebilir,ölüm ihtimali en aza indirebilir durumlardır.

    sanırım buna birde doğal gaz sızıntısından ölümü de eklemek gerek.

    1-mütahitlerin deniz kumundan evler yapmasına izin verenler 17 agustos'a takdir i ilahi diyenler,

    2- otomobilleri habire üretip, kaza yaptıkça otomotiv satışlarını patlayanları yok sayıp her kazaya takdir i ilahi diyenler

    3- 7 gencin yılbaşı katledilmesine, hem takdir i ilahi diyip hem de kendi iğrenç fantazilerini bu gençlere aktarıp içten içe oh oldu, diyenler...

    inanmıyorum ama, siz cennete giderseniz cehennemde olmak benim için onur olacaktır.
  • çok sevdiğim iki lise arkadaşımı kaybetmeme sebep olmuş olay. ilk defa lise arkadaslarımdan ayrı gecirdiğim bir yılbasının ertesinde, bir telefonla ölümün ne kadar yakında olduğunu hatırlatmıştır.
    huzur içinde yat özgür..
    huzur içinde yat oğuzhan..
    huzur içinde yatın tanımadığım akranlarım.. umarım sorumluları bir an önce cezalandırılır..
  • yaptığım her türlü eğlencede okulda okul dısında gecirdiğim her dakikada beraber olduğum şahane lise arkadaşlarımı alıp götürmüş facia..
    okuyan bilir lisenin ve oradaki arkadaşlıkların, yaşanmışlıkların ne kadar özel olduğunu..ne kadar unutulmaz ve vazgeçilmez olduğunu okumayan bilemez..
    oğuzla eğlenmeyen , özgürle gülmeyen bilemez..
    kardeşlerim.
    her dakikamızı iyi şekilde kazımışım hafızama ve hep oyle kalacak.
    lisede okumayan sizin acınızı anlayamaz ..okumayan ancak 'ihmal' eder okumayan ancak onca ailenin ve biz arkadaşlarının hayatını mahveder.okumayan canınızı yakar.okumayan bitirir.
    okumayanları yine unutacağız, nice doğalgaz faciası göreceğiz.
    ama
    düşün artık yakamızdan. bari yaşamamıza izin verin.
    yeter.
  • salı günü evime gelmiştim. yılbaşında ailemle birlikte olabilmek için. haber vermemiştim onlara öncesinden geliyorum diye. evin kapısını açmaya çalıştığımda irkilmişler. uyuyan babam uyanmış, annem hışımla yerinden kalkmış. tabi o ilk anki heyecan geçtikten sonra sevinmeye başlayabildiler.

    dün gece annem babam ve ben girdik yeni yıla. birbirimize iyi seneler diledik usulca. sarıldık, öpüştük. sonra güzel güzel yatağımıza gittik ve uyuduk..

    sabah oturduk toplu bir kahvaltı yaptık. kahvaltısını bitirenler yavaş yavaş masadan kalktı. oturma odasının yolunu tuttu. gazeteler okundu ve sonrasında televizyon açıldı. görülen bir haber 2 gündür yaşanan tüm sevinci unutturdu. televizyon diyordu ki ankara da bir evde 7 öğrenci zehirlenerek öldü. bir anda değişmişti her şey. birbirimizin gözlerinin içine bakmaya korkuyorduk. televizyondan çıkmış o cümleden sonra ekrana boş boş bakabiliyorduk sadece. yerimizden kalkmaya, başımızı çevirmeye hatta ve hatta gözlerimizi kapatmaya gücümüz yoktu o an.

    zehirlenme benim farklı bir konuydu ayrıca. lisede bir arkadaşımı kaybetmiştim şofben zehirlenmesinden. annesinin ve babasının yüce kayıptan sonraki hallerine şahit olmuştum ve korkmaya başlamıştım her şeyden.

    şimdi çok zor bu olayı kabullenmek, kabullenebilmek çok zor. 7 genç, 7 öğrenci.. arkalarından ağlayacak yüzlerce insan. kabullenmek çok zor. bu olayın yaşandığını kendine inandırmak çok zor. gerçekten facia..

    ben ailemle girmişken yeni yıla bir daha asla yavrucaklarıyla yeni yıla giremeyecek ailelerin var olması acı verici. alakasız olduğunu kabul ederek suçlu hissediyorum kendimi. keşke olmasaydı. keşke..

    ve işte bu bilgisayarı açtığımda yıkımıma sebep olan olaydır ayrıca. açarken bilgisayarı sözlükten bakayım şu habere hemen ne olmuş cancağızlarıma, bizimkiler neler hissetmişler demiştim. gördüm ki çoğunun umrunda bile değil. takılıyorlar öyle sözlükte sorsan haberleri olmaz belki 7 gencimizi kaybettiğimizden. baktım sol frame e o an aldım kafamdaki çoğu şeyin cevabını. başka soruya da gerek kalmadı..

    uzatmadan lafı..

    7 gencin ailelerine dayanma gücü diliyorum. 7 gencimiz içinse bol bol rahmet diliyorum..

    sözlükten de duyarlılık diliyorum. bari şu olaya duyarlı olun. lütfen..
  • doğalgazın bakım istemesi, karbonmonoksit ölçümü istemesi ve devletin bu gibi kontrolleri zorunlu tutmaması ile çanak tuttuğu faciadır.

    zamanın ötesinden gelen edit:

    2008 şubat ayında bir gece şiddetli başağrısı ile uyanmam ve ayağa kalkmak için yatağımdan doğrulduğumda, saatin 5.00 olduğunu farketmem ve yere düşmem bir oldu. ayaklarımın üstünde duracak halim yoktu ve hemen başucumdaki telefon ile kuzenime gelip beni hastaneye götürmesi için haber verdim. kuzenim geldiğinde ben yarı baygındım, diğer odadaki ise ablam çoktan bayılmıştı. hastanede ablamın kanında %48 benim kanımda ise %44 karbonmonoksit olduğunu öğrendik. bilinç kaybının %10'da başladığını, %30'da uykuya geçildiğini ve %50'de ölüm gerçekleştiğini düşünürsek bu facia herkesten çok beni ve ailemi etkilemiştir. 1 gün yoğun bakımda, 5 seans basınçlı oksiyen odalarında geçirdikten sonra öğrendikki baca tıkanmış ve içeriye gaz dolumu başlamış. ve bu o kadar uzun süreçte gerçekleşmişki vucut günlerce karbonmonoksite bağışıklık kazanmış ve %44 karbonmonoksit beni telefon kullanmaktan aciz kılamamış.

    karbonmonoksit gazı renksizdir, kokusuzdur ve tek belirtisi baş ağrısıdr. başım ağıyor biraz uyuyayım geçer derseniz uyanamazsınız. doğal gaz kusturur, kokar ama yanmış doğalgaz (karbonmonoksit) belirtisi sadece sıradan bir başağrısıdır. alınabilecek tek tedbir ise kombi yakınlarına koyulabilecek bir karbonmonoksit alarm cihazıdır. evde yapılacak kontrollerdir ve millet olarak zorunlu olmadıktan sonra kontrol yaptırmıyoruz. geçen sene bu olayı yaşamama rağmen bu sene ben dahil herhangi bir kontrol yaptırmadım ama içim acıyor şimdi sesimi nasıl uzaklara duyurabilirdim diye...

    evet facia acıdır, sonrasında görülen sözde müslüman tavırları dahada acıdır. bize öğretilen ölülerin arkasından konuşulmaması dua edilmesidir. allah rahmet eylesin, mekanlarını cennet eylesin...
  • ayni apartmanda, olay gerceklesmeden once bir baska daire sakini dogalgaz kacagini anlayip yetkililere haber verdiginden engellenmesi mümkün olan olay. ve lakin, engellenememistir. nasil mi?

    ihbari alan yetkililer gelip sadece sikayetci daireyi kontrol ediyor, sakinlerini hastaneye götürüyor. ancak bacalari birlesik olan bu apartmanda diger dairelerde de bir sorun olabilecegi kimsenin aklina gelmiyor. insan düsünmez mi, ters rüzgar tek bir bacadan girince tek bir ev mi etkilenir diye? düsünmemis iste o "insan".

    bu yüzden yetkililere giydiriliyor olabilir mi, canlar?
  • bir bilkent hukuk öğrencisi olarak her geçen dakika biraz daha içime işleyen olay. kaçımız "bu yılbaşını evde geçirelim" dedik, kaçımız evimizi hazırladık, arkadaşlarımızı, meslektaşlarımızı davet ettik, kaçımız hayata, mutluluğa ve yaşamaya adadığımız bir 2009 yılının ardından, yılbaşının, güzel bir yemeğin, belki tütünün ve içkinin verdiği tatlı uyuşuklukla uyumaya çekildik; kaçımız güneş 1 ocak 2009 gününü resmiyete kavuştururken sabahladık, sohbet ettik..

    kaçımız "bir ev partisinde zehirlenerek ölen bilkent hukuk öğrencileri"ni duyunca ellerimiz titreyerek telefona sarıldık. kaçımızın telefonu çaldı; titreyen, korkan seslere, arkadaşlarımıza, ailemize iyi olduğumuzu söyledik.

    ve merak ediyorum; hukukun kayıtsız, şartsız ve koşulsuz olarak öncelikle insanın yaşama hakkını kabul etmesi ve koruması gerektiğini bilen, öğrenen kaçımız bugün bu ülkede "balına" yaşadığımızın farkına vardı? kendi adıma, ölüm, kanatlarını hiç bana bu kadar yakın çırpmamıştı...

    böyle bir trajediyi, ihmalden doğan bu faciayı hala çıkıp "içip içip sarhoş olma"ya, "zina"ya, "bizim adetlerimizden olmayan noel'i kutlama"ya bağlayabilen, yedi fidanın zamansız kırılmasını bile fayda bilip islamın güzelliklerinden bahsetmeye çalışan (sorun inançta değil, inananda olduktan sonra "islam" yerine herhangi bir din ismini koyabilirsiniz.) insanlar hakkında ise ne yazık ki ekşi sözlük kuralları çerçevesinde bir "tanım" yapabilmem mümkün değil, hoş, ne de olsa tecavüze uğrayan bir kadına "karı kuyruk sallamazsa böyle bi şey olmaz" çarpıklığıyla yaklaşabilen, pippa bacca'yı gelinlik giydiği için suçlayabilen, "dur ihtarına uymadığı" bahanesiyle iki kaşının ortasından vurulan bir çocuğa "e o da dursaymış canım??" diyebilen insanların çoğunlukta olduğu bir ülkedeyiz.

    ve hayır; "çoğunluk" derken %47'den bahsetmiyorum; çünkü biliyorum ki bahsettiğim çoğunluk %47'den çok daha fazla, ve söz insan haklarına gelince akp, chp, mhp dinlemeden gayet üniter olarak çarpıklaşabiliyor.

    yeni yılın sabahında, gaz zehirlenmesi sonucunda can veren fakülte arkadaşlarımın, meslektaşlarımın gözlerini bu dünyadan daha iyi bir yerde açmış olmalarını diliyor, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum...
  • ne alakaysa bu faciada ölen çocuklar için ego genel müdürü çocuklar yarı çıplaktı diye bir açıklama yapmış. hani ne alaka dedim ama galiba bu facia hakkında en çok merak edilen şeylerin başında çocukların nasıl bir halde bulunduğu konusu geliyor. işte takunyalıların haber organlarında geçen kızlı erkekli grup ifadeleri, ince göndermeler vs vs vs... kısaca bu takunyalıların kafasında çocuklar grup seks mi yapıyorlarmış, çıplaklar mıymış, fantazi mi varmış falan diye sorular döndüğüne eminim. çünkü adamların kafası başka bir şeye çalışmıyor. varsa yoksa uçkur. 70 küsür yaşlarına da gelseler bu böyle... bunlar artık o kadar kendilerini kaybetmiş ki... neyse...

    sonra polislerden açıklama geldi. gençler giyinikti diye. bu durum fotograflarla da ispatlanmış... (hayret polis nasıl böyle bir açıklama yaptı, takunyalı bir adamı yalancı çıkardı... şaştım valla.)

    ya inanamıyorum neyi tartışıyoruz yahu. orada genç hayatlar sönmüş gençlerin giyinik mi çıplak mı olduğunu tartışıyoruz. işte toplum olarak sapıklaştığımızın en güncel kanıtı. ahlak mahlak camiler dolup taşıyor. cuma namazların esnaf kepenk indiriyor. her şeyde yüce allahın adı... ama sapıklaşıyoruz... toplum olarak sapıklaşıyoruz... neyse...

    sonradan ego genel müdürü çark etmiş ben öyle bir şey demedim, günlük kıyafetleri vardı, tişötleri sıyrılmıştı falan demiş. hani bunlara göre tişört giymek, şaçı göstermek falan bile çıplaklığa giriyor ama böyle bir açıklama yapmak bile... (şimdi burada ne desem götüme girer susuyorum.)

    kısaca bu ego genel müdürünün yaptığı açıklama bile tek başına kimin bu faciadan sorumlu olduğunu anlatmaya yetiyor. yahu hala aklım almıyor. 7 genç hayatını kaybetmiş ama bu adam çıkıp gençler yarı çıplaktı diyor... ne alaka, ne alaka? tam da dinci gazetelerin istediği şey...

    ahlaksız gençler öldü. takdiri ilahi. allahın mesajı bu!

    ulan dallamalar bu ülkede her sene onlarca kişi soba şu bu zehirlenip ölmüyor mu? of of yazamaycağım daha fazla.
  • bu facia hakkında mesela hacca gidip şeytan taşlıyoruz derken çıkan izdihamda ölüp gidenlerin yakınlarının bile "yaa işte böyle, israil bebekleri bombalarken yılbaşını kutlarsanız böyle olur" şeklinde yorum yapabildiklerini düşünüyorum.

    ulan madem öyle hac ziyareti sırasında diğer hacıların ayakları altında ezilerek çıkan canların insanlığa vermeye çalıştığı mesaj nedir? inandığınız yüce allah nasıl bir mesaj vermeye çalışıyor olabilir? ama sorsak allah yolunda öldüler değil mi? nah allah yolunda öldüler... bok yolunda öldüler... sorumsuz, umursamaz, kaderci, işini gücünü allaha havale eden, din alıp din satan adamlar yüzünden öldüler... tıpkı ankara'da ölen öğrenciler gibi... onlar da umursamaz, sorumsuz, kaderci, din alıp din satan zihniyetin kurbanı... israil'de kafasına bomba yeyip parçalanarak ölen bebeğin arkasında da aynı zihniyet var. sorumsuz, umursamaz, kaderci, her işi allaha havale eden...

    işte tüm dünyadaki islam alemi bu yüzden geride. işe bu yüzden amerikanın, israilin, avrupanın oyuncağı... çünkü akıl, bilim, onur yok bu adamlarda... sömürüldüğünün veya neden aç olduğunun farkında olmayıp önüne atılan bir torba kömüre şükreden, sadaka diye dağıtılan makarnayı alabilmek için yanındaki adama tekme atabilen insanlar hep bu kafalardan çıkıyor. el ele gezenlerden rahatsız olmasına rağmen 70 küsür yaşına gelip 14 yaşındaki kız çocuğuna musallat olanlar da bu kafadan çıkıyor...

    allahınız hepinizin belasını versin. bu kalabalığın sayısının çokluğuna demokrasi diyenlere de kafam girsin.
hesabın var mı? giriş yap