*

  • nesirin tam turkce olan adi
  • italik olmayan yazı.
  • (bkz: ht duzyazi)
  • umutsuzca yana yatmaktansa, umarsızca ayakta kalmayı tercihlenmiş yazı.
  • bu gece sonunda anladigim kadariyla siire ve cesitli anlatim bicimlerine gore en anlasilani en basarilisi. siirde cumle sonunda uyum yapicam diye terbiyesizlesiyor bi umursamaz olur insan. ama duz yazi harbi direk konuya daliyor sonuca ulasiyor.
  • dizelerin dışarda bıraktığı kalabalıktır!
  • düzyazı türleri:

    roman

    insanların yaşadıkları ya da yaşayabilecekleri olayları, yere, zamana ve şahsa bağlayarak anlatan eserlere roman denir.

    *romanda olaylar geniş ve ayrıntılı olarak anlatılır.
    *ana olay etrafında olaycıklar vardır.
    *şahıs kadrosu geniştir.karakter çözümlemeleri yapılır.
    *zaman olarak geri dönüşler olur.

    romanlar çeşitli türlere ayrılır;

    - tarihi roman: konusunu tarihten alır.
    - töre romanı: toplumun yaşayış tarzını, geleneklerini, adetlerini işleyen romandır.
    - psikolojik roman: ruh çözümlemelerinin yapıldığı romanlardır.
    - egzotik roman: uzak ve yabancı ülkelerin doğa ve insanlarını anlatan romandır.
    - tezli roman: bir görüş veya düşünceyi savunan romandır.
    - polisiye roman: dedektif hikayelerini anlatan romandır.

    hikaye

    olmuş ya da olması mümkün olan olayları anlatan kısa sanat eserleridir.

    *tek bir olay vardır.olaycıklar yoktur.
    *şahıs kadrosu romana göre dardır.
    *kişiler çoğu zaman hayatlarının belli bir anı içinde anlatılır.

    *iki tür hikaye görülür;

    a)olay hikayesi: maupassant tarzı da denir. olay esastır.bizdeki temsilcisi, ömer seyfettin dir.
    b)durum hikayesi: çehov tarzı da denir. olaydan çok insanın belli bir zaman dilimindeki durumu anlatılır.bizdeki temsilcisi, sait faik abasıyanık tır..

    masal

    olağanüstü olayların anlatıldığı sözlü bir edebiyat ürünüdür.

    *olaylar hayal ürünüdür.
    *yer ve zaman belli değildir.
    *kahramanlar insanüstü nitelikler gösterir.
    *iyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür.
    *iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.
    *eğiticilik esastır. evrensel konular işlenir.
    *olaylar miş'li geçmiş zaman kullanılarak anlatılır.

    makale

    bir gerçeği açıklamak, bir konuda görüş ve düşünceler öne sürmek ya da bir tezi savunmak, desteklemek için yazılan yazılara makale denir.

    *anlatım yalın ve yoğundur, nesnel bir nitelik taşır.
    *öne sürülen düşünce ve tez kanıtlanır.
    *söz oyunlarına baş vurulmaz, süslü anlatımdan uzak durulur.
    *her konuda makale yazılabilir.
    *gazete ve dergilerde yayımlanır.

    deneme

    yazarın herhangi bir konudaki görüşlerini, kesin kurallara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlattığı yazı türüdür.

    *yazar, kendisiyle konuşuyormuş gibi bir hava sezdirir.
    *samimi bir dil kullanılır.
    *yazar, öne sürdüğü görüşleri ispatlamak zorunda değildir.
    *yazarın kesin bir sonuca varma zorunluluğu yoktur.
    *nurullah ataç "deneme, ben ülkesidir" der.
    *yazar anlatımda ve konu seçiminde özgürdür.
    *türün ünlüleri, ahmet haşim, nurullah ataç, suut kemal yetkin, ahmet hamdi tanpınar, selahattin eyyüboğlu.

    fikra

    yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla, kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır.

    *gazete yazısıdır.
    *yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
    *dil tabiidir.günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir.
    *okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir hava sezdirilir.
    *türün ünlüleri, ahmet rasim, falih rıfkı,
    ahmet haşim, hüseyin cahit yalçın, peyami safa.

    sohbet

    yazarın, gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini, okuyucu ile karşı karşıya oturup konuşuyormuş gibi içten bir hava içinde yazdığı yazılara sohbet denir..

    *herkesi ilgilendiren konular seçilir.
    *cümleler çoğu zaman konuşmadaki gibi devriktir.
    *yazar, sorulu-cevaplı cümlelerle konuşuyormuş hissi verir.
    *içtenlik, samimilik,doğallık sohbetin özelliklerindendir.
    *türün ünlüleri, ahmet rasim, şevket rado, atilla ilhan.

    eleştiri

    sanat, edebiyat, düşünce eserlerini hem öz hem yapı yönünden açıklayan, başarılı ve başarısız ya da değerli ve değersiz yönlerini gösteren, bunları örneklerle somutlayıp belirten yazı türüdür.

    *eleştiri objektif olmalıdır.
    *eleştiride amaç okura ve yazara yol göstermektir.
    *eleştirmenin kişisel duygularını kattığı eleştirilere öznel eleştiri, kişisel duygularını katmadığı,objektif olduğu eleştirilere de nesnel eleştiri denir.

    günlük (günce)

    yaşanan olayların, izlenimlerin, tarih atılarak, günü gününe yazılması ile oluşan türe günlük denir

    *kısa yazılardır.
    *olayı yaşayan kişi tarafından yazılır.
    *yazarın hayatından izler taşır.
    *içten ve sevecendir.
    *ruzname de denir.

    hatira (ani)

    bir yazarın kendisini yaşadığı ya da tanık olduğu olayları, sanat değeri taşıyan bir üslupla anlattığı yazılardır.
    *geçmişteki olay üzerine yazılır.
    *yazar, olayları kendi bakış açısından anlatır.
    *anılar, yaşandığı dönem hakkında bilgi verir.
    *anılarda, yazarın kişisel bakışı söz konusudur.

    biyografi

    ünlü kişilerin hayatını anlatan yazı türüdür.

    *kişiyi tüm yönleriyle tanıtır.
    *açık, sade bir dil kullanılır.
    *divan edebiyatında şairleri anlatan bu eserlere, "tezkire" denirdi.

    otobiyografi

    bir kimsenin kendi yaşam olaylarını anlattığı eserlerdir.

    *çoğu zaman bunlarda, sanatçı kendisiyle beraber aile büyüklerinden, çevreden, aile içi durumlardan da söz eder.

    mektup

    bir düşünce veya duygunun birilerine iletilmesi amacıyla yazılan özel yazılara mektup denir.

    *türün ünlüleri; fuzuli, namık kemal, ziya gökalp, ahmet hamdi tanpınar, cahit sıtkı tarancı.

    gezi yazisi

    gezilip görülen yerler hakkında yazılan yazılardır.

    *gezi yazısında yazar daima, gezdiği yerleri anlatmalı, uydurma, yanlış bilgiler vermemelidir.
    *yazar gördüklerini, okuyucusunun daha iyi algılaması için, karşılaştırma yapar.okur sanki o yerleri sanatçıyla gezer gibi olur.

    tiyatro

    hayattaki olayları konu edinen, sahnede oynanmak amacıyla yazılan edebi eserdir.
    *roman ve hikaye soyut olduğu halde, tiyatro somuttur.
    *tiyatro eserleri, konularına göre dram, trajedi ve komedi gibi türlere ayrılır.

    a-trajedi

    seyirciye, hayatın acıklı yönlerini göstermek, ahlak, erdemi anlatmak için yazılmış manzum eserlerdir.

    *konusunu seçkin kimselerin hayatından ya da mitolojiden alır.
    *kahramanları tanrılar, tanrıçalar ve soylu kimselerdir.
    *kusursuz bir üslubu vardır. kaba sözlere yer verilmez.
    *eser baştan sona kadar ağırbaşlı, ciddi bir hava içinde geçer.
    *çirkin olaylar, seyircinin gözü önünde gerçekleştirilmez, sahne arkasında gerçekleştirilir. bu olaylar haberciler tarafından sahnede aktarılır.
    *üç birlik kuralına uyulur.( yer, zaman, olay )
    *oyunda korolara yer verilir.
    *ünlü trajedi yazarları;
    eski yunan; aiskhylos, eurupides, sophokles.
    fransız; corneille, racine.

    b-komedi

    insanların ve olayların gülünç yönlerini ortaya koymak, izleyenleri güldürmek ve düşündürmek amacıyla yazılmış tiyatro eseridir.

    *konusunu, yaşanılan hayattan ve günlük olaylardan alır.
    *kişiler halktan ve yüksek zümreden her çeşit insan olabilir.
    *her türlü söze şakaya yer verilir.
    *kişilerin her türlü davranışları sahnede gösterilir.
    *birbirini izleyen diyalog ve koro bölümlerinden oluşur.
    *manzum olarak yazılır.
    *üç birlik kuralına uyulur.
    türün yazarları, yunan-aristophanes, fransız- moliere.

    c-dram

    hayatı olduğu gibi acıklı ve gülünç yönleriyle sahnede göstermek için yazılan tiyatro eseridir.

    *hayatı olduğu gibi yansıtır. trajedi ve komedi kaynaşmıştır.
    *konusunu günlük yaşamdan ve tarihten alır.
    *üçbirlik kuralına uyma zorunluluğu yoktur.
    *olaylar, çirkin dahi olsa sahnede gösterildiği gibi kişiler hangi sınıf ve halktan olursa olsun dramda yer alır.

    kaynak:http://www.edebiyatogretmeni.net/…zyazi_turleri.htm
  • eğrisi doğrusu bir aslında. kesip budayınca şiir oluyor ya veriyorsun kurtuluyorsun tez elden. kimi zaman da kısaltmaya gelmiyor; çeyiz gibi düzülüyor kelimeler; uygun zemini bulunca dümdüz gidiyor...
  • eğriside dogrusuda vardır mecaza tav olmamak lazım, konan ismi asırı ciddiye alpta kalmamak lazım, neticede düz yazı eğride olabilir, tıpkı onu yazdığın tükenmez kalemin bir gün bitebilecegi gibi.
  • güzyazı. güzbatımı.
    düz değil, hüzünyazı.

    iddialı, aforizmatik, hatta düzyazı her metinde karşıdakine itiraz, tamamlama, hatta dudak bükme fırsatı bırakmalı. boşluksuz, kımıldamaz, aşırı dolu yazılar iddiası olan ama fazla sağlam olmayan yazılara göre daha gıcık, bilgiç algılanıyor, otomatikman karşısına alıp zıtlaşmaya yöneltiyor.

    şair bu kadın yaa. onun düzyazıları da düzşiir olmuş veya olmakta.

    "düzyazı mimarlık gibidir, iç tasarım gibi değil." ernest hemingway

    "çoğu insan hayatının düzyazısına büyük yatırımlar yaptığı için iflas eder. insanın şiir uğruna kendini mahvetmesi bir onurdur." oscar wilde

    "yazar, konuşan kimsedir: o gösterir, ortaya koyar, buyurur, yadsır, çağırır, yalvarır, hakaret eder, inandırır, araya sokuşturur. bunu boş yere yaptığı zaman ozanlaşmaz. hiçbir şey söylemeden yazan konuşan bir düzyazı yazarı olur." jean-paul sartre - edebiyat nedir

    "düzyazı yazarı sözcüklere fazla özen gösterdi miydi, eidos "düzyazı" bozulur ve insan saçma sapan sözler etmeye başlar. ozan da anlatmaya, açıklamaya ya da öğretmeye kalktı mıydı, şiir düzyazısallaşır, ozan o anda davayı yitirmiştir. bütün bunlar karmaşık, karışık, ama sınırları iyice belli yapılardır." jean-paul sartre - edebiyat nedir

    "düzyazı sanatı, düzyazının anlam taşıdığı biricik yönetim biçimi olan demokrasi ile bağdaşır ancak. biri tehlikedeyse, öteki de öyledir. ve o zaman onları kalemle savunmak yetmez. bir gün gelir, kalem durmak zorunda kalır; o zaman yazarın kalemi bırakıp silaha sarılması gerekir. böylece, hangi yoldan gelmiş olursanız olun, savunduğunuz görüşler ne olursa olsun, yazın sizi kavganın ortasına atıverir; yazmak, özgürlük istemenin bir biçimidir; bir kez yazmaya başladınız mı, ister istemez bağlanmışsınızdır." jean-paul sartre - edebiyat nedir

    "şiir gerçekliği duyulur görünüşü içinde kavrar, nesir gerçeklikte kendisini hayata bağlayan bağları araştırır." kemal tahir - dil dosyası

    "düzyazı: bu sözcük, sadece dizelere dökülmemiş bir dil anlamıma gelmez, hayatın somut, günlük, maddi karakteri anlamına da gelir. yani romanın düzyazı sanatı olduğunu söylemek boş bir laf değildir; bu sözcük bu sanatın derin anlamını tanımlamaktadır." milan kundera - le rideau

    "don quijote'nin ölümü düzyazısal, yani her türlü tumturaktan uzak olduğu kadar duygulandırıcıdır da." milan kundera - le rideau

    "düzyazı tarafınız kuşkucu bir avukat gibi, bunun aşk olduğunu nereden biliyorsun diye fısıldar, daha sadece birkaç hafta, birkaç ay oldu." julian barnes - a history of the world in 10 1/2 chapters

    "şimdi, nesrin onuru ve şiirin alaycılığı ile iki ya da üç cilt yazmanın benim için ne kadar kolay olacağını göreceksiniz; birinin ne denli geniş ve yeterli bir hakimiyet kurduğunu ve diğerinin içinde yaşadığı o küçük koruluğun nasıl oksijensiz ve bodur kaldığını." virginia woolf - güvenin ölümü

    (bkz: düzyazı ile şiir arasındaki fark)
    (bkz: william faulkner/@ibisile), şiirselleştirmek
hesabın var mı? giriş yap