• evrenin yaradılışı üzerine üretilen teoriler, öyküler, safsatalar vesaireler içinde bana en akıl karı gelen ve dinleyince yürekten bir “evet kesinlikle böyle olmuştur!” diye haykırdığım teori, evrenin genişlemesi teorisinden yola çıkmakla birlikte pek daha leziz ve biz küçük insanlar için anlaşılabilir olan, sayın bay italo calvino’nun kozmokomik öyküler’indeki “her şey tek bir noktada”sıdır. ve evet, diyalektiği muhteşem gatsby’nin birinci sayfasından öğrendim ve benim için de hayatta en kutsal şey, tıpkı franny için olduğu gibi, annemin yaptığı bir kase tavuk suyuna çorbadır. teoriye gelince;

    qfwqf ve sayısı bilinmedik varlıklar tek bir noktada üstüste durmaktadır. ne kadar zamandır orada, öylece durduklarını bilmeden. zaten zamanın varlığından da habersizdirler. her neyse, olayın özü şu; bayan ph(i)nk, ki kendisi noktada bulunan herkesin hayran olduğu ve bugün bile sevgiyle andığı tek kişidir, erişte yapmak istediği için başlamıştır her şey. en iyisi alıntılamak:

    “ ... hep beraber öyle iyiydik ki, olağandışı bir şeyler olmalıydı mutlaka. bir an, çocuklar, ah biraz yerim olsa, size erişte yapmayı ne ne kadar isterdim! demesi yetti. ve o an hepimiz, hamur yığını üzerinde oklava ile bir ileri bir geri gidip gelen tombul kollarının, dirseğine kadar unlanmış kolları yorulmaksızın hamur yoğururken, geniş hamur tahtasının üzerindeki kocaman un ve yumurta yığınına eğilen göğsünün kaplayabileceği yeri düşündük; unun, un yapmak için buğdayın, buğday ekmek için tarlaların, tarlaları sulamak için gereken suyun ineceği dağların, sos için et verecek dana sürülerinin otlayacağı otlakların kaplayacağı yeri düşündük : güneşin ışınlarıyla buğdayı olgunlaştırmaya gelmesi için gereken yeri, güneşin yıldızsı gaz bulutlarından geçerek yoğunlaşıp ışıması için gereken yeri, her galaksiyi, her bulutu, her gezegeni, her güneşi yörüngede tutmak için gerekli olan, uzayda dönüp duracak yıldızların, galaksilerin, galaktik kümelerin miktarını düşündük ve bunları düşündüğümüz anda gerekli boşluk engellenemez biçimde oluşuyordu, bayan ph(i)nk’nın, ...erişte, size çocuklar! sözlerini söylediği anda onu ve bizleri içine alan nokta ışık yılları, ışık yüzyılları, milyarlarca ışık binyılları mesafesine ulaşan bir ışın demeti halinde yayılıyordu ve bizler evrenin dört bir yanına savrulduk, o ise ısı mı, ışık mı kim bilir ne tür bir enerjiyle eridi, o bayan ph(i)nk, bizim miskin kapalı dünyamızda cesur bir atılıma yetkin tek kişiydi, “çocuklar size ne erişteler yedirirdim” deyişi evrensel sevginin gerçek atılımı olup, boşluk kavramının ve gerçek anlamıyla uzayın ve zamanın, evrensel çekimin, yer çekimi gücüne sahip evrenin aynı zamanda oluşmaya başlamasına yol açtı, milyarlarca güneşin, buğday tarlalarının, gezegenlerin ve gezegenlerin kıtalarına dağılmış, yağlanmış ve bolca unlanmış kollarıyla hamur yoğuran bayan ph(i)nk’ların milyarlarcasının oluşmasını mümkün kıldı, işte o zamandan beri kayıp ve bizler onu özlemle anarız.”
  • olasılıklarla zaman harcamak yerine o dönemle ilgili hafızası çok güçlü olan tom jones ,halit kıvanç gibi olaya bizzat şahit olan insanlara danışıp fikir almak gerekir..
  • anlatılması çok uzun olan şey.
  • herşey karanlık ve büyük bir boşluktan ibaretti. sonradan elf dilinde ilúvatar olarak adlandırılacak olan tanrısal varlık eru, ilk düşüncelerinden ainur'u " kutsal olanları" yarattı. yarattığı tanrı soyuna kendi ruhundan ve sönmez ateşinden sonsuz hayat verdi, onlara şarkı söylemeyi öğretti. kutsal olanlar ilk olarak kendi başlarına sonrasında birlikte şarkı söylediler. eru'nun yönetiminde, erunun isteğiyle bir koro oluşturdular. eru kutsal müziği yapacaklarını bildirdi ve kutsal müziğin ilk temasını yarattı. güzellik müziğin içinde vücut buldu, ainur müziği dinledi, kendi düşüncelerini müziğe kattı. varolan ve varolacak en güzel müzik sonsuz boşluğa yayıldı... boşluk artık boşluk değildi. evrenin doğumunu hissettiler, erunun yarattığını ve herbirinin katkısını kavradılar. müzik uzun süre hiçbir çatlak olmadan büyük bir uyumla devam etti. ancak melkor kendini diğerlerinden daha ulu, daha güçlü gördü ve kalbinden geçenler ilúvatar'ın müziğine uymamaya başladı. evrenin ahengini bozarak boşlukları kendinin olanla doldurmaya çalıştı. ulu müzik ilk halindeki mükemmelliği kaybetti. melkor müziğin üzerinde hakimiyetini sağladı, ainurun düşünceleri müziğin içinde silikleşti. eru doğruldu, güç ve güzellik içeren müziği mükemmelliğiyle yeniden başlattı. ancak melkor yeniden müziğe katıldı ve müziğin içindeki uyum savaşa dönüştü. bunun üzerine eru yeniden kalktı ve karışıklığın içinde müziğin üçüncü teması oluştu. yumuşak ve hoş bir ses tüm nezaketiyle boşluğa yayıldı. melkor yine gücüyle müziği bastırdı, artık tek bir temadan çok ilki güzellik, derinlik sahibi ancak içinde sınırsız hüznü barındıran, diğeri ise gürültüyle boğulmuş kibir ve tekrardan öteye gitmeyen bir kendi başınalığı yansıtan iki farklı şarkı ortaya çıkmıştı. eru ayağa kalktı ve müziği durdurdu. boşluğa doğru yaklaştı ve "müziğinizi görün" diyerek ainur a yarattıkları evrenin ve dünyanın görüntüsünü gösterdi.
    (bkz: silmarillion)
    (bkz: j r r tolkien)
  • yil: super gecmis zaman.
    konu: takim yildizlar
    din: evet onlar tanrilar, $u en buyuk olani da en guclusu.

    yil: baya bi gecmis zaman.
    konu: dunyanin $ekli
    din: yuvarlikligi kanitlanana kadar: tabi ki duzdur, yuvarlaktir diyen dinsizdir.
    kanitlandiktan sonra: yuvarliktir ama tanri yaratmistir

    yil: cok gecmis zaman
    konu: gezegenlerin ke$fi
    din: evet, onlari da tanri yaratti

    yil: cok olmasa da gecmis zaman
    konu: diger galaksilerin kesfi
    din: tanri zaten evreni yaratmi$ti olm nerden cikardiniz dunyayi falan diyosunuz.. evren evren..

    yil: gecmis zaman
    konu: dunya uzerindeki ya$am
    din: adem ve havvayi ativerdik i$te dunyaya, oldu mu sana ya$am
    4 milyar yillik ya$am formlarinin, dinazorlarin falan ke$finden sonra: evet onlari da biz attik dunyaya. insanlar yaratildiklarinda canlari sikilmasin diye. arkeoloji falan yaparlar, eglenirler i$te.

    yil: azcik gecmi$ zaman
    konu: evrim teorisi
    din: yok! yok! banane! banane! kanitlasana! kaniti yok! ara tur yok! olmazz! maymun diyor adam ya! maymunlar neden insan olmuyor o zaman! eheheh!!

    yil: $u an
    konu: big bang
    din: evet zaten biz bunu ba$tan beri soyluyoruz abicim. tanri patlatti i$te.. pat! yaratti boyle komple.. ohooo!

    yil: yarin
    konu: big bang nasil oldu (diyelim ki iki paralel evrenin kesi$mesinden dolayi oldugu kanitlandi)
    din: tamam i$te, bakin zokara suresi ne diyor "biz ki birden cok yarattik evrenleri sonra da kesi$tirdik ortaya cikan enerji singularitiyi patlatasin deyu, amin"

    yil: sittim sene sonrasi
    konu: evrenin tum hareketleri aciklayan teorinin bulunmasi.
    din: tamam bakalim oha$imdisictik suresine efenim, ne diyor: "einstein ve hawking'i biz size yol gosterici olarak yollami$tik, bak nasilda buldular her $eyi de mi, sizi gidi sizi, bu arada camiye yeni avlu yaptiracagiz lutfen bagi$larinizi eksik etmeyin"
  • alakalı olabileceğini düşündüm ;

    http://nenedennasil.wordpress.com/…anin-yaratilisi/
  • genesis'te çok güzel anlatılmıştır. (bkz: #665891)
  • 6 gün süren bu süreç şöyle programlanmıştır.

    http://www.pi.pwp.blueyonder.co.uk/creation.html
  • bugüne kadar yuzlerce farklı teori ile acıklanmaya çalışılmış olay. örneğin family guy'ın bir bolumunde soyle bır sey sonucu meydana geldıği iddia edilmektedir.
hesabın var mı? giriş yap