• işsizlikle meydana gelen korku ve kin işsizlerin psikolojik durumlarını etkiler. işsizlikle beraber gelen hayat standardının giderek düşmesi, kişinin ve bütün aile fertlerinin de etkilenmesine sebeb olur. giderek zorlaşmaya başlayan hayat; fertleri yasal olmayan işlerle para kazandırmaya yönlendirir. böylelikle toplumu tehdit eden ve geleceği olmayan insanlar toplumdaki suç oranınıda artırabilirler.hazin sonuçlar doğurabililer.
    (bkz: işsizlik)
  • basta iyidir, ne guzel, butun planladiklarimi yaparim diye dusundurur. gelin gorun ki, o kadar cok bos gununuz vardir ki, her gun ben bunu yarin yapayim dersiniz ve o yarin hic gelmez. o yuzden harcayacak bol bol paraniz ve ic disiplininiz yoksa issizlik psikolojisi 3. aydan sonra bildigimiz bunalima doner.
  • bir:kendine ev içinde minicik bir alan ayırarak ordan dışarı adım atmamaya sebep olan psikolojidir bir süre sonra.balkona çıkınca bile rahatladığını fark eden bünyeyi sürekli aynı odada tutarak kendine acı çektirir insan. dış uyaran eksikliği had safhadadır haliyle, ve en ufak bir şey sizin ruh halinizde tsunamiler yaratır.

    iki:her karşılaştığınızda "hala mı bulamadın? canım yaa, bu zamanda iş bulmak çok zor" diyen ve aklı sıra sizi anladığını sanan teyzeleri,amcaları ve hatta yaşıtınız insanları boğasınız gelir.

    üç:sizi motive edecek çok az şey vardır, zamanınız günün bitmesini beklemekle geçer.

    dört:sadece sizin istediğiniz şeylerle karşılaşırsınız, sadece istediğiniz insanlarla muhatap olursunuz (hep evdesiniz). bu yüzden toplum hayatını unutursunuz, dışarı çıktığınızda afallarsınız. misal, sokakta yürümeyi bilmeyen onlarca insan hafızanızdan çıkmış olduğundan sokağa her çıktığınızda sinir harbi yaşayıp eve seyirtirsiniz hemen.

    beş:kimden ne adaleti beklediğinizi bilmeden birilerine adil olmadıkları için kinlenip durursunuz.

    altı:aileye yük olmak düşüncesi belli aralıklarla beyninizden geçer, kovalarsınız düşünceyi*.
  • (bkz: psikoz)
  • cok garip bir psikolojidir; insani hedefinden ayirir. issiz kalinan sure uzadikca, is arama edimi ve is bulma istegi de azalir. bir de denir ki, sanilanin aksine cinsel istegi de koreltirmis. yani oyle "ohhh is yok, guc yok paso takilirsin" diye dusunup bosuna heveslenmesin kimse.
  • kendi isteğinizle bir dönem işsiz kalmayı seçmişseniz* keyifli bir süreç olarak başlar, sonra zorunlu işsizlikle yollar kesişir ve aynı sorunları yaşamaya başlarsınız. iş görüşmelerine giderken her seferinde başka taktikler geliştirir ama hiçbirinden olumlu sonuç alamazsınız. kimisinde az para istemeyi düşünürsünüz ki işi kaçırmayasınız, kimisinde çok para istemelisinizdir ki sizi hafife almasınlar, kimisinde çok neşeli ve canlı görünürsünüz, kimisinde de cool takılıp kendinizi ağırdan satmak istersiniz. olduğunuz gibi davransanız sonuç olumsuzdur, olduğunuzdan farklı görünseniz sonuç yine olumsuzdur. bazen kapasitenizin altında çalışmaya razı olabileceğiniz işler çıkar karşınıza, yine olmaz yine olmaz; kendinizi değersiz hissetmenize yol açar bu psikoloji. özellikle çok iyi bilirsiniz ki siz çok değerlisinizdir ama nedense başkaları* bunun farkında değildir. hele ki işveren tarafında bulunan insanlar o kalede kendilerine sağlam cepheler kurmayı başardıkları için sizi öteki olarak görmede çok başarılıdırlar. bir sürü yere başvurursunuz, ses çıkmaz, ses çıkar gerisi gelmez, gerisi gelir sonuca varmaz, sonuca varır: hüsran, yine hüsran. bu böyle gider

    artık ne iş olsa yapacak hale gelir, abuk sabuk işlere de başvurursunuz, sizi görüşmeye çağıran salak* karşınızda kariyer planı diye birşeyden bahsederek ahkam keser.

    her ne olursa olsun vakti saati şaşırmamak gerekir, düzenli uykuyu bozmamak gerekir, gündüzleri uyuyarak tüketmemeli, bol bol kitap okumalı, uzun yürüyüşler yapmalı, dışarı çıkıp nefes alabilmenin bir yolunu aramalıdır. hayat sizinle dalgasını geçmeye devam edecektir ama siz de onunla dalganızı geçmenin bir yolunu illa ki bulmalısınız. sonuçta o kazanacak olsa bile...
  • paranız veya sağlam arkanız yoksa işsizlik=parasızlık koyar insana. iyi bir arkadaş çevreniz varsa kimse yüzünüze vurmaz bu parasızlığı ama onlarla aynı hayatı sürdürmeye kalktığınızda en kritik nokta da parasızlıktan sıkılır mahçup olursunuz. kafanıza göre takılamazsınız. bazen de hiç takılamazsınız. insanlar da sizi takmaz ve devam eder hayatına. daha az aranır daha az davet edilir olursunuz.

    bir ortamda birisi ile karşılaştığınızda ne iş yaptığınız sorulunca kafanız atar. karşınızdaki elbet sizi yaralamak veya kızdırmak için sormamıştır ama siz kendi ezikliğiniz ve sıkıntınız ile kötü hissedersiniz kendinizi.

    kadınlar -en azından bir kısmı- elbette ki paranız için sizle yatmazlar.ama paranız olmadığında onların yapmak istediklerini gerçekleştiremezsiniz. bu da onları size daha zor yakınlaştırır.

    aklı bir karış havada götü her daim helada takılan biri değilseniz elbette ki seks performansınız zarar görür. aklı geçim derdinde, hayatını rahatlatma derdinde olan kişinin libidosu normal çalışmaz.

    sadece türkiye'de değil dünyanın her yerinde geçerli kural kadının eşi erkeğin işi'dir. işsiz insanlar herkes aksini iddia etse de bir kademe düşük algılanırlar.

    tüm bunlara rağmen. gerçekten çalışmak isteyene ve kazanmak isteyene her zaman ekmek vardır dünyada. biraz dişinizi sıkarsınız. kafanızı toplar bir yerlerden başlamaya konsantre olabilirseniz hayalinizin işini değil ama sizi yürütecek imkanı her zaman bulabilirsiniz. ordan başka bir işe geçersiniz. ordan bir başkasına. düzenli olarak hata yapmayanlar için hayat her zaman fırsatlar doludur.

    bir süre sonra işleriniz tıkırına girdiğinde ne siz hatırlarsınız işsiz ve parasız günlerinizi ne de çevrenizdekiler..

    bunun tam dersi sürekli büyüme psikolojisidir. o zaman da farklı tepkiler alırsınız toplumdan. insanlar hiç bir zaman sizin onları geçemenizi hep onlar gibi veya ortam ortalamalarında kalmanızı isterler. ama o zaman sağlam bir işiniz ve paranız vardır kimseyi takmazsınız kafanıza.

    kimse işsizim diye bozmasın moralini. olayın özü budur.
  • erken kalkma derdi olmadığı için paso uykulu ve rüyalı dönemlerin olduğu psikolojik süreçtir. uyudukça uyur. hep uyumak ister. ta ki sırtı yatmaktan ağrıyana dek.
  • herhangi bir kişi veya kuruma borcu olmayan kişinin de düşebileceği ağır bir psikolojidir.
    şahıs, malum habere dahil olduğunda, alınıp da sayfası bile çevrilmeyen dergileri, kitapları yalayıp yutacağı; izleyemediği cnbc e'den kayıtlı vhs filmlerle, kaldırımdan aleni aldığı korsan vcd'leri nihayet seyredebileceğini düşünerek teselli olur.
    geçen günlerle, asla ve asla çalışamayacağını, o halde çalışmak istemediğine inanmasının işi kolaylaştıracağını düşünür.
    geç yatar, geç kalkar.
    çalan her telefona cevap vermez.
    ev ahalisine görünmemek için gerekmedikçe koridora da çıkmaz.
    misafir gelecekse bir şekilde kaldırımlara vurur bedenini.
    haketmediğini düşündüğü için buzdolabının kapağını da kolay kolay açmaz.
    yaşamının her an'ı bir sınava dönüşür.
    ve o her an, gittikçe ölümcülleşir ve soyut bir ölüme doğru götürür benliğini:
    issizlik psikolojisi, egosuyla başbaşa kalıp, onu yenebilmesi için en uygun insanlık halidir.
    (bkz: ücretsiz izin)
hesabın var mı? giriş yap