• ekmek, dikmek veya çimlendirmek anlamina gelen türkçe'ye de yerlesmis terim.
  • (bkz: implant)
  • sömürgeci dönemde latin amerika ülkelerinde avrupadaki talep sonucunda ortaya çıkan büyük üretim çiftlikleri.
  • ilk once karayiplerde icad edilmis, dis pazara yonelik, cogunlukla onceleri kole emegine bagimli buyuk capli tarimsal isletmelere verilen isim.

    kavram tarihsel ve cografi olarak cok fazla farklilik gosteriyor, ben burda aklima ivedi gelen bir kac ortak ozelliginden bahsetmeye calisayim. avrupalilarin amerika'ya intikalinden sonra, cok cesitli sebeblerle topragin bol, emek gucunun kit olmasindan dolayi, avrupadan getirilen sozlesmeli (indentured), ve afrikadan getirilen kole emegine dayali uretim bicimidir. en onemli ayird edici ozelligi uretenin tuketimine yonelik degil, dunyanin bi ucundaki dis tuketim icin uretim yapmasidir. ornegin en sik gorulen plantasyon urunlerinden seker, karayiplerde uretilmis onceleri avrupanin ureten kesiminin karnini doyurmus, sonralari bu tuketim kuzey amerikaya ve dunyanin diger cografyalarina sicramistir. hem uretilen madde meta olarak uretildiginden hem de cok sayida iscinin eszamanli emegine dayali oldugundan sidney mintz plantasyonlari fabrikalarla karsilastirmis, tam kapitalist olmamalarina ragmen bunlari "capitalistic agro-industrial" olarak tanimlamistir.

    (bkz: seker/@ajax)

    ustune oturdugu uretim biciminin kendini uretebilmesi icin gereken en onemli kosul, plantasyonlarin mevcut uretim yapilabilir topragin tumunu kontrol etmesi gerekliligidir. zira, gerek sozlesmeli, gerek kole olarak calisan yerli ya da ithal edilmis emek gucu bosta toprak olmasi durumunda gayet akillica bir hareketle kacip ozgurce kendisi icin uretim yapabilecegi topraga yonelecektir. dolayisiyla isgalci plantasyon rejimi hem mevcut toprak haklarini red ve inkar etmek, hem de acikta baska toprak bulunmasini engellemek durumundadir. bu yuzden plantasyonlar kilometre karelerce alani kontrol ederler.

    20. yuzyilin basina kadar ozgur olmayan zorlama emege dayanan plantasyonlar bugun cogunlukla ucretli ozgur emege bagimlidirlar.

    (bkz: ozgurluk/@ajax)

    tarimsal uretimin kapitalistlesmesi karayiplerde ve amerikalarin geri kalaninda plantasyon uretiminde kotarilmistir.

    bu kadar sogukkanli tantanadan sonra sunu demeli: kole emegi ve diger zorlamaya dayali emek bicimleri plantasyonlarin belkemigini olusturur. bu isletmelerde calismaktan olenlerin sayisi sogukkanli tantanalarca bilinemediginden kisaca avrupalilarin amerikalarda icad ettigi allahin belasi-olmaz olasi bir tarimsal uretim bicimidir seklinde tanimlamak faydali olabilir.

    amerikalara zorla getirilmis milyonlarca kolelestirilmis afrikali, kole emegi kaldirildiktan sonra emek acigi yuzunden sadece karayiplere zorunlu sozlesmeli isci olarak getirilen 1,500,000 cinli ve 750.000 hintli, bu isletmelerin yeni dunyaya hediyeleridir. hepsi hepbir agizdan plantasyonlara ana avrat kufretmektedirler.
  • bloomberght'nin "tek çeşide yer verilerek yapılan tarım" şeklinde açıkladığı terim.
  • tropikal bolgelerde yetisen kahve, kakao, kaucuk, cay gibi iyi gelir getiren bazi tarim urunlerinin ticari amaclarla genis alanda yetistirilmesi.
  • plantasyonlar dünya piyasasına yönelik, bir veya birkaç değerli ürünün özellikle mono kültür şeklinde yetiştirildiği büyük zirai işletmelerdir. plantasyonlar belirli bir ürünü ticaret için üretecek biçimde organize olmus bir fabrika gibidir. bu plantasyonlar 19. yüzyıla kadar yalnız köle çalıştırmaktaydı. kölelik kaldırldıktan sonra yerli işçi kullanılmaya başlanmıştır.
  • tropikal kuşakta ticari amaçla çok geniş
    alanlarda bir veya bir kaç çeşit ürün yetiştirmeye dayalı tarım
    metodudur. ör: brezilya'da; çay, kahve ve muz, seylan (srilenka)'da;
    çay, malezya’da; kauçuk gibi
  • 1619'da amerika kıtasında ilk yasama meclisinde her on platasyondan 2 vatandaş gönderme hakkına sahip olan tarım işletmesi.
hesabın var mı? giriş yap