• ohio eyaletine bağlı holmes county bölgesinde, cleveland şehrine yaklaşık 80 kilometre uzaklıkta geniş bir yerleşkeleri olan protestan topluluğu. gittik gördük, zaten anlatılacak her şey anlatılmış. yalnız benim de bir çift lafım var. sözlük ahalisi tarafından onlarca tanımı yapılmış, evlenmelerinden sıçmalarına kadar her özellikleri anlatılmış, fakat bir kişi bile "yobaz" dememiş, enteresan. diyeceğim o ki, şimdi ığdır'ın bir köyünde bir müslüman topluluk çıksa ve ; "biz bundan böyle geleneklerimizi ve inançlarımızı yaşatmak adına, sadece kendi icimizde evlilik yapacak, en az 5 çocuk dünyaya getirecek, cocuklarımızı askere göndermeyecek ve lise çağında okuldan alarak onlara kendi evlerimizde egitim vereceğiz, kadınlarımızın tümü türban takacak ve biz erkekler sadece şalvarla gezeceğiz, telefon, otomobil gibi gâvur icadı teknolojilerden uzak duracağız, topluluğumuzun adını da sikish koyuyoruz, vatana millete hayırlı olsun" dese, bu adamların ne yobazlığı kalır, ne orospu çocukluğu, ne sübyancılığı... yani ben.. neyse lan valla bişey demiyorum...
  • yine bircok yanlis bilgiyle dolu entrylerden olusan baslık. teker teker myth bust yapalim

    1. "amisler vergi odemezler" -yanlis-
    amish ler, gelir vergisi, satis vergisi, emlak vergisi oderler. tek odemedikleri vergi sosyal guvenlik vergisidir ki bunu odemedikleri icin emeklilik maasi alamazlar bu da sadece kendilerini ilgilendirir.

    2. "amisler yasi 16-17 ye gelen tum gencleri dis dunyaya salarlar"
    -yanlis- bunu sadece "old order" denilen mezhep yapar. new order ve mennonite lar bunu yapmazlar. (ısteseler yaparlar yasak degil ama yapmiyorlar)

    3. amisler teknoloji kullanmaz
    kismen -yanlis-

    sadece "swartzentruber amish" denilen (ki sayilari artik cok azaldi) ve old order in en kati mezhebi olan grup teknoloji kullanmaz, beachy amish ve mennonite amish ler cep telefonu elektrik, araba hepsini kullanirlar.

    burada bilinmesi gereken bir nokta var. amish lik bir kurallar butunu degildir. yani her amish in kabul ettigi ve eski ahit de yazan kurallar disinda inandiklari bir yasa kitabi yok. lakin her amish toplulugu bagli oldugu kilisede neyin uygun olup neyin uygun olmayacagini tartisip ortak karar verirler. yani bir grup mennonite amish internet kullanir bir baska grup kullanmaz, bir grup amish film izler bir baska grupta ise film izlemek zararlidir.

    elektrikli aletler icinde bu boyle. swartzentruber amish ler demistim teknoloji hic kullanmazlar ama bazi swartzentruber amish toplukluklarinda ihtiyac olunan teknolojinin kullanilmasi icin adam tutmak (traktor kullanmak, bicerdover kullanmak gibi) mumkundur. ama yine bazilarinda adam bile tutamaz orak ve tırpanla ekin bicmek zorunda kalirsiniz.

    bir ufak bilgi daha ekleyelim swartzentruber amish leri ayirmanin iki yolu vardir. bir erkekler hep siyah giyerler kadinlar gri ya da siyah ve beyaz önluk. ve old order at arabasi kullanirlar. old order dedim cunku new order at arabasi da mevcut.
    arada ki fark, old order at arabalrinda yanda kapi olmaz sadece yukari dogru katlayabileceginiz siyah kalın bir battaniye olur arabanin onunde ise cam yoktur. new order at arabalarinda ise yanda surgulu kapi ve arabanin onunde cam vardir.
    eger at arabasi yok hatta insanda yok sadece bir ev var. nasil anlayacaksiniz bu evin sahibinin swartzentruber amish olup olmadigini?
    1. evin rengi daima beyazdir ve 2. swartzentruber amish evlerinde asla veranda olmaz. bu da boyle gereksiz bir bilgi.

    4. "sonradan amish olunmaz"
    tamamen -yanlis-
    sonradan amish olunur hatta son 10 senedir sonradan amish olanlarin sayisinda yuzde 30luk bir artis var.

    5. "tum amish ler akraba evliligi yapar"
    kismen -yanlis-

    akraba evliligi swartzentruber amish lerde ve dolayisiyla old order da yaygindir. beachy amish ve mennonite amish ler akraba evliligi yapmazlar.

    6."dis dunya ile iliskileri yoktur"
    tamamen -yanlis-
    hem sosyal hem de ticari amacli amishler dis dunya ile icicedirler. ılginc bir bilgi daha, nereli olursaniz olun farketmeksizin eger amish degilseniz size "english" derler. ıster turk olun ister japon, eger amish degilseniz siz onlar icin "english" siniz. bu kelime artik "yabanci" anlamina gelmekte onlar icin. bir "english" ile bir amish yakin arkadas olabilir ve ev ziyaretlerine gidebilir.

    7. kendilerine ait bir amish mafia lari vardir.
    tamamen/kulliyen -yalan ve yanlis-
    bu tlc nin yaptigi sahte 'breaking amish" isimli sozum ona belgesel sonrasi cikan bir palavradir. amish mafia diye birsey hic olmadi. tum amish community leri neredeyse %100 sucdan arinmistir.

    8. saglik sisteminden yararlanmazlar.
    tamamen -yanlis-
    her hasta insan gibi hastaneye giderler ama saglik sigortalari yoktur. onun yerine yerel amish kilisesinin bu tur acil durumlar icin ayirdigi butceyi kullanirlar.
    ayni sey kasko icinde gecerli. kendilerinin yarattigi amish araba sigortasi kullanirlar ve bu poliçe her eyalet tarafindan kabul gorulur.

    9. "amish degilseniz bir amishle evlenemezsiniz.
    tamamen -yanlis-
    ben sahsen amsih olup ukraynali bir kizla evlenen bir mennonite amish taniyorum. 10 senedir evliler 4 tane de cocuklari var ohio da yasiyorlar.

    en kati mezhep olan old order ve swartzentruber amish lerin
    sayisi hizla azalmakta. ama beachy amish ve mennonite amish sayisi ise inanilmaz bir hizla artmakta.

    bazi entrylerde yazildigi gibi amerikalilar amishlerden nefret etmiyor. hatta cok saygi duyuyorlar.
    temizlikleriyle meshurdurlar.
    eger amish lerin cogunlukta oldugu bir kasabadan ev almak isterseniz ev fiyati komsu kasabadan iki hatta uc kat fazla olur. bunun iki sebebi vardir. birincisi suc orani istatiksel olarak yoktur ve amislerin yasadiklari yer cok temiz ve guzeldir.

    marangozlukta (aslinda tum el islerinde) inanilmaz derecede ileridirler. ıki sene once bir amish marangoz tarafindan yapilmis sallanan sandalye yaklasik 1000 dolardi.

    lancaster pennsylvania da amish maragozluk okulu var, parasiz, ama calismak zorundasiniz. gunde 12 saat. bunun alti saati marangozluk dersi diger alti saati ise, okul, hastane, kilise ya da ihtiyac sahibi insanlar icin mobilya yapmak.

    kadinlari ınanilmaz guzel yemek yapar. ve yoktan var ederler. bu beceri ve tutumluluk o kadar meshurdur ki burada gereginden fazla harcama yapan savurgan insanlara "learn some amish management skills" denir.

    dogaya cok saygilidirlar. ıhtiyac fazlasini asla uretmezler. ıhtiyac fazlasi olusursa kilise ye verirler kilise bu fazlaligi aş evlerine goderir. bir ilginc bilgi daha, neredeyse tum dunya da ayagi kirilan bir at vurulur. ama amish ler o atı vurmaz ölene kadar bakarlar.

    bir amish den yardim isterseniz asla ama asla geri cevrilmezsiniz.
    yardim istediginiz amish in size yardim etmek isteyip istememesi onemsizdir. kilise kimseyi geri cevirme dediginden dolayi size yardim etmek zorundadir.

    bir baska ilginc bilgi daha.
    vatanseverlik denilen duygu ya da kavram amish lerde yoktur. yukarida yazdigim gibi asla silah kullanmadiklari icin savasa gitmezler orduya katilmazlar ve gerketiginde bizim vatan dedigimiz topragi savunmazlar.

    ıste bu yuzden amish ler ile abd arasinda ki ilk ve tek anlasmazlik 2. dunya savasi sirasinda cikmistir. dogal olarak seferberlik zamani abd amish leri de orduya almak istemis ama amishler kabul etmemis. lakin sonra orta yol bulunmus. kadinlar hemsire olmuslar, erkekler de fabrikalarda calismislar.
    vatanseverlik kavramina geri donelim... bunun sadece tek bir sebebi var o da din temelli.
    amisler iki krallik olduguna inanirlar 1. kingdom of earth ki amishler icin bu onemsizdir 2. kingdom of god.
    kabul ettikleri krallik tanrinin kralligidir o yuzden insanin yarattigi sınırlara inanmazlar.
    old order buna "we are the guests on this kingdom" der.

    aralarinda devamli pennsylvania dutch konusurlar. cocuklar 6 yasina kadar ingilzce bilmez ama kendi okullarinda sonra ogrenirler. fakat hepsinin aksani vardir. bir tek incil i almanca okurlar.

    evet din temelli bir topluluktur. bazi dusunce tarzlari bize ters gelebilir. ama benim tanidigim en baris sever en yardim sever suctan ve suc isleme durtusunden en uzak toplumdur. yukari da bir entry de yazildigi gibi "allah belalarini versin" demek at gozlugu ile bakmakla es anlamli.
    tanimayip onlarla vakit gecirmeyip ileri geri konusmak ne derece dogru bilmiyorum.
    ama guzel insanlardir. kimseye zararlari yoktur fakat dogaya faydalari coktur.
    tarimi, hayvanciligi, ziraati ve zanaati cok ama cok iyi bilirler.
    university of ohio ziraat fakultesinde ders veren amish hocalar var ve bu hocalarin ucu de ilkokul mezunu.

    bir gun buralara yolunuz duserse gidin gorun, tanisin, konusun. cok guzel seyler ogrenebilirsiniz amishlerden.

    not: amish degilim.
  • köken:
    plain people olarak da adlandırılan bu halk, anabaptisthristiyanlardır. amishler 1525 yılında isviçre’de ortaya çıkar. daha sonra avrupada yaşadıkları baskı ve zulümden dolayı amerika’ya göçerler.( new york, illinois, indiana, iowa, missouri ohio ve hatta kanada) en çok yaşadıkları yer, pennsylvania. sayılarının 1 milyon olduğu tahmin ediliyor. avrupada amish bulunmamaktadır. genellikle birbirine yakın yaşamayı tercih ediyorlar.
    yaşamlarını incil neyi nasıl söylerse ona göre şekillendirmişler.
    aileleri ve çiftlikleri birinci öncelikleridir. telefondan elektriğe hiçbir şekilde teknolojiyi hayatlarına sokmazlar.dini törenleri kilise yerine evlerinde yaparlar.
    devlet hizmetinde çalışmayı reddettikleri gibi, oy kullanmıyorlar ve askerlik yapmıyorlar.
    birkaç başlıkta yaşantılarını incelersek;

    kıyafet:
    en tutucu olanları elbiselerinde düğme yerine budak ve çengel kullanırlar. giyimleri eski avrupa stillerine benziyor. kadınların elbiseleri diz altında ve uzun kolludur. asla saçlarını kesmezler ve topuz yaparlar. kafalarındaki şapkalar evlenene kadar siyah evlendikten sonra beyaz renk olur. kadınlar mücevher kullanmazlar. erkekler koyu renkli takımlar, siyah ayakkabı ve çorap giyer ve asla bıyık bırakmaz, evlendikten sonra sakal bırakırlar.

    dil:
    amishler evlerinde ve kendi aralarında almancanın bir diyalekti olan pennsylvania dutch konuşurlar. bu dil kuzey almanya’da konuşulan platt ‘e çok benzemektedir.
    çocuklar okulda ingilizce öğrenirler.

    okul:
    2 ekim 2006’da west nickel mines amish school adlı bir amish okulunda bir katliam yaşanmıştır. charlie roberts adlı bir sütçü, karısının yeni doğum yaptığı kız bebeğinin çok kısa bir süre sonra ölmesi üzerine cinnet geçirip silahıyla bir amish okuluna gitmiş erkekleri ve yetişkinleri dışarı çıkarmış yaşları 6 ile 13 arasında değişen 26 küçük kıza ateş etmiş ve akabinde intihar etmiş. sebep olarak tanrıya kendi kızını ondan aldığı için kendisinden intikam almak olduğunu belirtmiş. çocukalrdan 10 tanesi olay yerinde ve hastanede ölmüşler. daha sonra bu çocukların ve katliamı gerçekleştiren adamın aileleri için yardım amaçlı para toplanmış. çocukların aileleri ve diğer amishler adamı affettiklerini dile getirmişler.
    amish okulları tek sınıflıktır ve çocuklar ingilizceyi okulda öğrenirler.
    okullar 8.sınıfa kadardır ve lise dini inanışlarını ve amish geleneğini köreltebileceği düşüncesiyle yoktur.
    amerika birleşik devletleri yüksek mahkemesi de onların kendi dinlerini özgürce yaşama hakları bulunduğuna ve bu yüzden de zorunlu eğitime mecbur olmadıklarına karar vermiş.

    sağlık:
    ilaç, hastane, ameliyat gibi modern tıp’ın nimetlerini kullanmakta bi sakınca görmezler. soysal sağlık güvenceleri yoktur. sağlık masraflarını kendileri öderler. amishler kendi aralarında yardımlaşamaya çok önem verdikleri için birbirlerine ödeme konusunda da yardım ederler.
    kadınlar hastanelerde ya da doğum kliniklerinde doğum yaptıkları gibi evde ebe yardımıyla doğumu da tercih edebilirler.

    cenaze:
    cenza ölümden sonra 3 gün sürer. bazı amish topluluklarında kadınlar ve erkekler beyaz kıyafetler giyerler cenazede.
    mezarlara çiçek bırakılmaz ve mezar taşları kendileri gibi oldukça sade ve hepsi birbirinin aynıdır. kadınlar düğünlerindeki gibi beyaz önlük giyerler cenazelerde.
    ölüye saygı belirtilir ama övülmez.
    ilahiler okunur, melodisiz.

    düğün:
    cemaat dışı evlilikler ayıplanır ve kınanır. gençler 16 yaşlarında itibaren kendileri için eş aramaya başlar ve 20lerinde de evlenirler. evlenme teklifini yapan erkek, kıza yüzük almaz saat veya porselen hediye eder. temmuz ağustos ayına kadar bu durum herkesten gizlenir ve bu aylarda ailelere açılır.
    gelinlik mavi ve sadedir. pazar günleri kilisede ve öldüklerinde de gelinliklerini giyerler
    düğün sabahın erken saatinde başlar ve tüm gün devam eder. bu sırada gelin genç erkek ve kızlar arasında çöpçatanlık da yapar. çift ilk gece kızın ailesinin evinde kalır ve ertesi gün evin temizliğine yardım eder. balayı yeni akrabaların ziyareti ile geçirilir.

    eğlence:
    müzik enstrümanı kullanmak yasaktır. enstürman kullanmak “dünyevi” dir.
    oyuncak bebeklerin yüzleri yoktur. sebebi amishlerin fotoğraf çektirmemeleri ile aynı olarak incil’den yola çıkarak bunu günah saymalarıdır.

    teknoloji:
    evlerinde elektrik kullanmazlar ama ısınmak ve aydınlatmak için gaz kullanırlar.
    otomobil yerine at ve at arabası kullanırlar.

    tarım:
    amishler geniş arazilere sahipler ve tarımla uğraşıyorlar, ekip biçiyorlar tıpkı tarihte olduğu gibi. traktör hiç girmiyor onların arazilerine. ama mekanik aletler kullanıyorlar. otomobil kullanmıyorlar. motorlu araçlar tamamen yasak. çiftçilik amishler için aileler kadar önemlidir. mısırı, tütün, soya fasülyesi,patates, arpa, buğday, hububat başlıca yetiştirdikleri ürünlerdir.

    konuyla alakalı olarak

    (bkz: anabaptizm)
    (bkz: mennonitler)
  • isimleri her geçtiğinde aklıma tecavüze uğrayan kızın hikayesi geliyor.

    defalarca -kendi öz kardeşi de dahil olmak üzere- bir çok insan tarafından tecavüze uğrayan kız için annesi 'çok dua etmiyorsun ondan böyle oluyor' üvey babası da ' kendi istemese o kadar olamazdı' demiş. abileri kilisede günah çıkardıkları için affediliyorlarmış anneye göre.

    tabi ki bir vukuat koca bir topluma mal edilemez ama bu kadar küçük bir toplumda nasıl olur da fark edilip engellenemez insanın aklı almıyor

    edit: kızın ismi mary byler imiş bu arada.
  • gecen sene ohio'da yolumu kaybedip bunlarin yasadigi bir bolgeden gecmistim. yalniz oyle allah'in unuttugu bir yere denk gelmisim ki kasabanin icinden gecerken hic bir otomobile denk gelmedim. onu gectim, teknolojiye en yakin sey tek bir tane trafik lambasiydi. onda da kirmiziya yakalandim zaten aminakoyim. neyse isiklarda duruyorum, bir tane at arabasi geldi yanima. icinde sakalli bir eleman oturuyor, yaninda da sevimli bir kiz cocugu. ufaklik once iyice bir inceledi beni. anladi ki bunlardan degilim bu sefer yaninda oturan adama bakti bir sikinti olur mu acaba der gibi. sonra da hafif tereddutlu bir sekilde el salladi. hayatimda gordugum en icten, en hesapsiz, en hosuma giden hareketlerden biriydi.

    sonra bu kucuk kiz, belki hayati boyunca asla anlayamayacagi bir ideolojinin duvarlari arasinda hapsolup kurallara uygun bir sekilde davranacagim diye ne bok yedigini bilmeden yasayacak, bir daha hicbir yabanciya o sempatiyle bakamayacak, belki dusman belleyecek, ermeni tohumu diyecek ya iste o dunyanin adaletini sikeyim ben.
  • zamaninda bir avrupa ulkesinden (sanirim danimarka) hareketlerindeki ve dusuncelerindeki asirilik nedeniyle kovulmus ve amerikaya gelmis topluluk. amerikan devletine epey bas belasi oluralr, cunku vergi vermezler, kacak su vs. kullanirlar. cocuklari okula gitmez, kendileri biseyler ogretirler. iyice radikal olanlari at arabalariyla gezer. erkeklerde yuvarlak sakal olur, kadinlar mavi/yesil renkli iple baglanan baslik takarlar. amerika'da en cok ohio ve pennysylvania'da yasarlar. mormonlarla bir alakalari yoktur.
  • haklarındaki her türlü iddia bir yana amishler ve diğer antimodern komünyel toplumlar hormonsuz, dalgasız, gdosuz, egzozsuz, radrasyonsuz, kanserojen katkı maddesiz, koruyucusuz bi hayat yaşıyorlar.
    korkarım hepimizi gömücekler ve gölgelerin gücü adına dünyanın hakimi olacaklar.

    korkuyorum sözlük.
  • bu kişiler dine ve geleneklerine çok bağlıdır
    elektrik ve daha pek çok modern hayat getirisi onların hayatında yer etmez
    en büyük eğlenceleri birkaç aile bir araya gelip incilden ayetler okumaktır
  • abd'de tahminen yakla$ik 150,000 civarinda ya$adiklari sanilan komunite. en buyuk topluluklari ohio'daki holmes county'dedir ve nufuslari 40,000 civarindadir. ohio eyaletindeki toplam sayilari ise 50,000'dir. burayi yine a$agi yukari 40,000 ki$i ile pennsylvania'daki lancester county takip eder. geri kalan amish'ler ise abd'de yakla$ik 20 eyalete yayilmi$lardir. bulundugum indiana da bunlardan biridir. buyuk bir cogunlugu tarim ile ilgilenirler ve ozellikle benim en cok sevdigi urunleri kahvaltilik malzemelerdir. her ne kadar el yaksalar da recel ve peynirlerine doyum olmaz. ordnung denen kilise kurallari altinda gunluk ya$antilarini surdururler. inanclari geregi teknolojiden mumkun oldugunca uzak durmalarina kar$in ozellikle i$ adami olan amishler telefonu yogun olarak kullanirlar, fakat bunu sadece i$ icin kullanmalarini saglamak icin telefonlari evlerine degil di$ari koyarlar. sokakta gormu$ olmama ragmen bugune kadar kendileri ile her hangi bir muhabbetim olmami$tir, fakat arkada$larimin dedigine gore bunlarin yanina gidip resim cektirmek istediginizi soylerseniz sizi geri cevirme olasiliklari da varmi$*. kendi aralarinda muazzam bir dayani$ma vardir, herhangi bir afet ile kar$ila$inca zarar goren amish(ler)e digerleri aninda yardim ederler. amishler amerika'daki en hizli buyuyen komunitelerden biridir, zira cocuga incil'de yazdigi gibi "allahin bir mirasi" olarak bakarlar. bugun bir amish ailesinde ortalama 7 cocuk vardir.
  • amerika'da yaşayan, teknolojiyi kullanmayı reddeden, geleneklerine bağlı topluluk. teknolojiyi kullanmamalarının gerekçesi ise lanetli olduğunu düşünmeleri değil, insanı açgözlü yaptığına inanmaları. bana güzel görünüyor tercihleri, yaşam biçimleri. teknoloji benden aldıklarını geri verecekse ben ondan aldıklarımı vermeye çoktan razıyım diyordu aksi bir adam. ben de yaklaşık olarak böyle düşünüyorum. bilgi işlem çalışanı olmama rağmen teknolojiye direniyorum. evimizde tv yok. akşamları bilgisayarı açmamaya gayret gösteriyorum. sosyal medya kullanmıyorum. kindle kullanmak yerine bir bavul kitap taşımayı tercih ediyorum. gazeteyi yere serip de okumayı seviyorum..

    teknolojinin getirdiği sözde hız kalp çarpıntısı yapıyor bende. her yerde olup da hiç bir yerde olamamaktan yoruluyorum. kalabalık, arabaların çokça geçtiği, ışıkların yanıp söndüğü, korna seslerinin öfkeli haykırışlara karıştığı, insan seslerinin yitip uğultuya dönüştüğü bir caddede usul usul yürüyemiyorum bile. adımlarım tüm o sözde hıza, hengameye yetişmeye çalışıyor beceriksizce. ve binalar, binalar.. yanıp sönen ışıklı tabelalar. bir de minaresiz bir şehirdeysem yalnız başımı göğe kaldırdığımda mümkün oluyor beni bu kalabalıktan alıp da eve götürecek dirayeti içimde bulmam. eve kendimi attığımda istiyorum ki kendimi dürüp de az açılan bir çekmecenin en dip köşesine yerleştireyim, hep açık duran bir kapının arka koluna asıvereyim..

    hal böyleyken, insanların bir yerden bir yere giderken at arabalarını kullandığı, akşamları kandil ışığında yemek yedikleri, ekip biçerek, ihtiyaçları kadarını üreterek hayatlarını idame ettirdikleri bir düzene hayranlık duyuyorum. bununla birlikte o hayata uyum sağlayamayacağımı da biliyorum. çamaşır makinası, bulaşık makinası yok deyince bi durup düşünüyorum mesela. sonra daha neler neler..

    aslında bunları anlatmak gibi bir niyetim de yoktu. amish'lerin az sayıdaki resimlerine, şimdiye ait olmadıkları izlenimini veren kıyafetlerine bakıp, gelenekleri hakkında bir şeyler okuyordum. sonra okurken okurken fark ettim ki bu amish'ler pek sevilmiyormuş meğer. dedim ki insan ne tuhaf bir mahluk ya rabbi... benim hayranlık duyduğum ve tercih olarak gördüğüm hayatı bir başkası dayatma ve zavallılık olarak görüyor. bu başka başka hallerde sıkça karşımıza çıkan bir durum. ve işte şunu okuduğumda yazmaya karar verdim: "elinde cep telefonu olan bir amish gördüm. pis riyakar!" abartmış olabilirim, böyle kalmış aklımda.

    müslüman'a meyhanede rast gelinmesine alıştık, şu halde hindu'yu da kebapçıda arar gözlerimiz. yine de bir amish'i elinde cep telefonuyla görmek ve bu sebepten bu adamı ayıplayabilmek çok derin ve yerleşik bir kusur müfettişliğinin tasavvuru olabilir ancak. hani elinde elektrik kablosu görsek adamı oracıkta aforoz etmek hak. başka şeyler söyleyip daha başka yaşamak hep başkalarına mahsusmuş gibi. sözlerimizin iddia ettiğiyle hayatlarımızın ihtiva ettiği hep birmiş gibi. hem ağlamaya hem gülmeye münasip bir hal.

    neyse ne diyordum.. bir de gelenekleri varmış amish'lerin: (bkz: rumspringa)
    belli bir yaşa geldiklerinde ceplerine bir miktar para konulup gidip başka kültürleri başka hayatları tanımaları isteniyormuş gençlerden. ardından hayatlarına nasıl devam etmek istedikleri soruluyormuş ve pek çoğu kendi kültürleriyle devam etmeyi tercih ediyormuş. dayatma mı demişti biri?
hesabın var mı? giriş yap