• yıllar yılı çalı$ıp biriktirir, ayağını yerden kessin diye bir araba alırsın.onunla gezmek, dola$mak hatta bir yere park edip uzaktan seyretmek bile zevk verir insana.ama senin onca birikimini orospu çocuğunun teki bir dakikada alır götürür..sabah kalktığında park ettiğin yerde yellerin estiğini görmek öyle bir koyar ki adama.o anda çalan orospu çocuğunu yakalasan elinden alamazlar.
    (bkz: ya$amayan bilemez)
  • hayatindaki saglik, egitim ve guvenlik gibi konulari takmamakla me$hur turk vatanda$i olarak bu ba$liga ho$ geldiniz. buyuk ihtimalle (eger sozlugun sol frame'inde gormediyseniz) ancak arabanizi caldirdiginiz icin ugradiginiz bu ba$likta (benim oyle oldu) "niye baston kilit almadin olm arabana" fircasini atmayacagim cunku sikilmi$ gotun davasi olmaz, ancak gote giren $emsiye acilmaz sozunu ters cevirmek icin neler yapilmasi gerektigini aciklayacagiz.

    sabah i$e gitmek icin gozler kapali, uykulu halde kafa bir milyon evden ciktiniz. arabaniz yerinde yok. kaskosu olanlarin buradan sonra pek iplemesi gerekmiyor. peki ya bizler, evet bizler, 10 milyarlik arabaya 300 milyonluk kaskoyu cok gerenler?

    hemen, vakit kaybetmeden polis'e ba$vurun, ifadenizi verin. tarifinizi yapin. burada turk emniyet sistemiyle alakali olarak can alici noktaya geliyoruz : malesef araba hirsizliginin polis kanadinda cozumu tanidiklarla oluyor. hayal ettiginiz bicimde filmlerdeki gibi ate$ acmali, silahli kovalamacalar ya$anmiyor. gonul isterdi miami vice tadinda beyaz ceket ici ti$ort, corapsiz ayakkabisiyla bir polis ferrarisine atlasin sizin arabanizi arasin yok oyle bir $ey.

    polis memuru gevrek gevrek telsizden arabanizin plakasini diger trafik polislerine anons ediyor. ancak $ahin, fiat uno gibi turkiye yollarinda herbie ordusu gibi gezinen arabalari trafik polis memurlarinin tespit etmesi pek beklenmiyor, duydugum vakalarda bu ya$anmiyor.

    peki kayip arabaniz nasil bulunuyor?

    turk polisi calan ki$ilerin aracinizla bir vukuata kari$masini (gasp, kapkac, korsan vcd'lerle zabitadan kacma, esrarli gozler ile arabayi kontrol edemeyip duvara cikarma) ya da parcasi para etmeyen yerli arabalarda bir yere terkedilmesini bekliyor. burada $oyle bir husus var, renault 21 gibi artik uretilmeyen ve parcasi bulunmayan arabalar derhal parcalanip yok oluyormu$. hirsizlar cok severmi$ boylesini. itaatsiz oyle dedi.

    $u halde olaganustu bir suc i$lenmedikce ya da parcalanmadikca, arabanizin bir yerlere terkedilecegi gercegiyle kar$i kar$iyasiniz. peki bu terkedilen araba nerelerde oluyor? ba$ima gelen iki hadise ve dinledigim hikayeler dogrultusunda soyleyebilirim ki arabaniz bulundugunuz semtin hemen yani ba$indaki suc orani yuksek mahallelerden cikiyor. bu yuzden hirsizligin oldugu gun icinde bu mahallelerde tur atmayi du$unebilirsiniz.

    karakoldan tanidiginizin olmasi onemli demi$tik. bizim $ansimiza karakolu ayaga kaldirabilecek ta$akli tabir ettigimiz birilerine ula$tik. bu $ahis bolgede gezinen devriyeleri harekete gecirdi ve kisa surede bulundu arabamiz. boyle bir $ey yapmazsaniz turk polisinin olagan cali$ma disiplinine emanet oldugunuzu soyleyebilirim.

    yerli arabalari ozellikle tofa$'lari gezmek ya da kapkac gibi olaylarda kullaniyorlar. arabanizla kaza yapmazlar, i$leri bitince terkedip giderlerse duz kontak sonucu $arj dinamosu gibi aksamlar zarar gorebiliyor. kapilarda problem olabilir. kendinizi bugunun $artlarinda en az bir 200 ytl'lik masrafa hazirlayin hirsizlik konusunda. eger aletle kaza yaparlarsa cekici masrafi gibi konular da var.

    lutfen bu hallere du$meyin. arabaniz donunce kasko yaptirin, asla baston kilit'i ihmal etmeyin, bozulunca gun sektirmeden yenisini alin. bir de arabalara gizli bir acma kapama duzenegi yapiyorlar. hirsizin bulamayacagi yere bir elektrik dugmesi yaptirin bunsuz arabaniz cali$mayacaktir, 10-15 milyona yapiyorlar bu duzenegi. alarm da yapin. orospu cocuklarina pirim vermeyin. eger tofa$, renault gibi guvenligin geyik duzeyinde oldugu arabalara sahipseniz ve fabrikadan ciktigi guvenlik onlemleriyle birakirsaniz ba$iniza hirsizligin en gec 1-2 yil icinde gelecegini bilin. bunun kulaga abarti geliyor oldugunu favori yazariniz kusmuk biliyor ancak bir de istatistiklere bakip polislerle konu$manizi oneriyorum.
  • bir insanı çok acaip duygudurumlara sevk eden olaymış meğersem. hani yani biri ölmüş gibi ama tam olarak değil, çocuğumuz kaybolmuş gibi ama ondan da emin değiliz, kızımız izin almadan gece dışarı çıkmış ama buna da kızsak mı bilemiyoruz...böyle boktan bir durum ya.

    birazdan babamla turboları çalıştırıp memleketin gidebildiğimiz bütün sokaklarını gezmeyi düşünüyoruz. çünkü biyonikiz biz ve hava gayet günlük güneşlik. zaten süper akıllı olduğumuz için de kesin 2 sokak ötede buluruz. buna gerzek mağdur kuvveti deniliyor herhalde...

    bir de size tavsiye : bağlı bulunduğunuz karakola ihbarda bulunduktan sonra mutlaka il emniyet müdürlüğünün oto hırsızlık masasına da bilgi verin. muhakkak birbirleriyle iletişimleri vardır ancak sizin anlatmanız bi başka.
  • anahtari bagaj kilidi uzerinde unutmak suretiyle vuku bulmasina onayak oldugunuz takdirde 10 kat, arabanin etrafinda dolanan tipleri gorup de "la neye bakiyorsunuz?" seklinde seslendikten sonra araci kolacan etmeye gitmediniz takdirde ise bonus olarak bir 50 kat daha fazla insanin icine oturan hadise.

    polise olayi anlatirken de alninizda kocaman bir jackass yaziyor gibi hissedersiniz, tom&jerry'dekiler gibi.

    (bkz: ben ettim sen etme)
  • taşınma nedeniyle tüm özel eşyaların bagaja tıkıldığı arabayı çaldırmak çok daha acı bir deneyimdir, yaşanmıştır...
  • bu başlıga geldiginize göre sizin de basınıza gelmiştir. velevki basınıza gelmeden bu başlığa ugradınız nacizane tavsiyelerim olucak. öncelikle evlat acısı gibi koyuyor. bir telefonu bile kaybetseniz nasıl üzülürsünüz.bunun 10 misli işte. öncelikle bu arabayı ilk aldıgımızda iki oto tamircisi, abi bu arabalarda mobilizer var,hayatta calınmaz falan demişlerdi. calındıkdan sonra aradım dedim hani çalınmıyordu?abi o eskidendi. şimdi bir alet koyuyorlar arabanın ustune anahtarsız falan calıstırıyorlar,dedi.

    evin karsısında bir oto lastikci var. onun kamerasına takılmıs hırsız. adam gece 2.58 de geliyor 3 de arabaya binip gidiyor. ulan ben anahtarla o kadar cbauk calıstıramıyorum aq. kaputu acıyor. laptop gibi birşey koyuyor ,önce kapılar aıclıyor sonr amotor calısıyor.binip gidiyor.
    panikle saga sola haber yolluyorsun,tanıdık polis var 2 tane. onlara söyledim. ama genelde bulunamayacagı yönünde geri dönüşler aldım. ya arabayı parçalayacaklarını ya da benzini bitince bir kenarda bırakacaklarını söyluyorlar.
    arkadaşın biri ertesi gün bir haberle geldi.abi işine yarayacak birşey ögrendim dedi. sevinçle ne ögrendin dedim. abi adam ayagının üstüne bir mendil koyuyor,sonra gidip arabanın kapısının alt kısmına bir tekme atıyor kapı hemen acılıyormus,öyle çalıyorlarmıs arabayı dedi. tamam sagol da bu bilgi benim ne işime yarayacak? ben de gidip başkasının arabasını mı çalayım aq.
    panikle kim yardım edebilir diye işyerinde bi kaç kişiye danıstım. ertesi gün her gören geçmiş olsun demeye basladı. haberde hızlı yayılıyor. ama kimsenin elinden bişey gelmiyor.
    özellikle reno marka arabaların beynini çözmüşler. yeni modelleri bilmiyorum ama 2005 modelleri cok kolay calsıtıryorlar. o yüzden eski tip baston kilit caydırıcı olabilir. mutlaka kullanın.
    neyse, görüntüleri polise gösterdik.benim bransım degil dedi. görüntüleri almadan gitti. baska arkadas gelecek dedi. ulan baska arkadas gelene kadar arabayı parcalıyacaklar. baska arkadas da gelirse tabi. neyse beklemekden baska çare yok.
    görüntülerde adamın yüzü pek secilmiyor ama en azından giderken arabanın plakasını aldım
  • taze başıma gelmiş olay. cuma günü babam arayıp pazar günü için işi olduğunu söyleyerek arabamı istedi. tamam dedim, cumartesi akşamı gelip aldı. o akşam evinin önüne park ettikten sonra kitlemeyi unutmuş arabayı. pazar sabahı da 9 suları işini halletmek için çıkmış evden ama arabanın yerinde yeller esiyor tabii, hemen beni aradı.

    uykudan uyanıp açtım teli. arabayı sen mi aldın dedi, yoo dedim niye alayım ki sana haber vermeden. arabayı park ettiğim yerde bulamadım da neyse dedi kapattı. açık söyleyeyim, babamın arabayı çaldırmış olma ihtimali aklıma dahi gelmedi. park ettiği yeri hatırlayamadı ya da trafik veya belediye falan çekmiştir diye düşündüm. geri yattım.

    yarım saat kadar sonra bir telefon daha geldi bilmediğim bir numara, açtım. ben hırsızlık bürodan komiser bilmem kim dedi. sersem şekilde buyrun dedim, çalınan aracınız son olarak manisa-turgutlu kavşağında görülmüş, emniyete gelir misiniz dedi. hah işte tam bu andan itibaren başlayan kalp çarpıntısı, kafamdaki uğultu ve ağrı arabanın bulunup, gidip aldığım ana kadar hiç kesilmedi. son 24 saat içinde 10 yıl yaşlandım desem yalan olmaz.

    merak eden olur diye süreci özet geçeyim;
    - pazar sabahı saat 07:52'de hırsız aracın kapısını yoklayarak açık olduğunu farkediyor ve araca biniyor. (apartman kamerasından izledik, nasıl rahat oç)

    - arka koltuktaki eşimin sırt çantasını karıştırıyor ve yedek anahtarı bu çantada buluyor. (yedek anahtarı araba bırakmak net salaklık, eşimle bu konuda hemfikiriz)

    - aracı 07:57'de hiç uğraşmadan normal yollarla çalıştırarak götürüyor. (oç demiştim değil mi?)

    - orta konsoldaki süpermarket, alışveriş, oyun parkı cart curt kartların arasında temassız bankamatik kartını da buluyor. (kartı burada bırakmak da benim salaklığım, bu konuda da hemfikiriz eşimle)

    - arabayla bornova altındağ'a gidip, başka bir hırsız arkadaşı ile buluşuyor ve benim temassız kartla biri tam 500, ikisi de 400 küsur liralık 3 market alışverişi yapıyorlar. pınarbaşı mevkiinde de 450 liralık yakıt alıyorlar, saat 08:49. (arabayı çaldırdığımız yetmiyor gibi oçlara sponsor da olmuşuz)

    - babam arabayı bulamıyor ve beni arıyor. benden sonra da polisi arayıp derhal çalıntı ihbarı yapıyor. araç oğluma ait, marka, model, plaka bilgileri şunlar diyor ve telefonumu polise veriyor. (hızlı reaksiyon gösterip polisi araması sayesinde bulundu diyebiliriz)

    - hırsız ve arkadaşı turgutlu istikametine devam ediyorlar ve manisa kavşağındaki mobesede plaka tanıma sistemi tarafından tespit ediliyor. izmir emniyeti manisa emniyeti ile irtibata geçiyor ve beni de arayıp haber veriyor. (fosur fosur uyuduğum dakikalar)

    - karakola gidip, babamla buluşuyorum. polislerle beraber apartman ve market güvenlik kameralarının incelenmesi için sokak sokak geziyoruz. yukarda yazdığım görüntüleri izliyoruz.

    - alışveriş yaptıkları markette eşgalleri tespit ediliyor ve aracın da görüldüğü ilk yerde durdurulması için manisa emniyeti ile tekrar irtibat sağlanıyor. (onlarca hırsızlık sabıkası olan tipler)

    - öğleden sonra 1 suları araç manisa'da bir devriye aracı tarafından farkediliyor ve dur ihtarı yapılıyor, kaçıyor oçlar. kovalamaca yaşanıyor. polisi atlatıp, varoş bir muhitte aracı terkedip kaçıyorlar. polis aracı buluyor.

    - araç bulundu gelin alın diye manisa emniyetinden haber geliyor. babam, ben ve kardeşim, kardeşimin arabasıyla manisa'ya gidiyoruz. aracın olduğu yere varınca beyaz arabanın her yeri simsiyah olarak buluyoruz. parmak izi almak için polisler bu hale getirmiş tabii. (araç 2013 model mercedes a180 bu arada)

    - biz polislerle beraber aracın terk edildiği yerdeyken hırsızlar başka bir araçla kaçmaya çalışırken yakalanıyorlar ve bizim yanımıza getiriliyorlar. 3. bir kişi daha var elleri kelepçeli. bu kişi aracı takas yapacaktık, beni aradılar, ben suçsuzum diyor. (tip at hırsızı, takasa geldiği araba dinozor kasa hyundai, yersen)

    - ancak benim aracımdaki eşimin çantası, kızımın kulaklığı, manevi değeri olan bir kaç eşya ve kartlar bu 3. kişinin aracında çıkıyor. polis işbirlikçi diye onu da gözaltına alıyor.

    - çalıntı aracın bulunduğu ve eksiklerle ilgili tespit tutanakları tutuluyor. aracı teslim alıp izmir'e dönüyoruz ve akşam 11'e kadar sürecek ifade, şikayet dilekçesi işlerini hallediyoruz.

    - az evvel aldığım bilgiye göre, arabayı çalan hırsız oç ve sonradan buluştuğu yancı oç tutuklu yargılanmak üzere cezaevine yollanmış. aracı takas yapmak için geldiğini ve çalıntı olduğunu bilmediğini söyleyen ancak kendi aracında bana ait eşyaların çıktığı 3. kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış. avukat aracılığıyla uzlaşı için irtibata geçti. (nah uzlaşırım)

    velhasıl benim, eşimin ve babamın yaptığı komplike hatalar sonucu yaşanan bu olaydan kendi adıma en az maddi zararla kurtulduğum için seviniyorum şu an. ha araç bulunamasaydı n'olurdu? kaskolu zaten, alırdık parasını ama içime evlat acısı gibi kesin otururdu. bulunması, çalanların yakalanması vicdani bir rahatlama sağlıyor.

    ayrıca görevini hakkıyla yapan polislere de teşekkür ederim. bu dönemde bir pazar sabahı hırsızlık vakasının baştan savıldığını görmek şaşırtmazdı beni açıkçası, neler neler görüyoruz bu ülkede. ancak görev ahlakı olan insanların hala var olduğunu yaşayarak görmek mutlu ediyor insanı.

    özeleştiriler kuşağına gelirsek, bu benim 2. kez arabamı çaldırışım. ilk çalınan arabam başka bir araçtı ve bulunamamıştı. hayatında 2 kez arabasını çaldıran kaç kişi vardır? bu konuda ciddi bir salaklığım var anlaşılan. ayrıca temassız kartı arabada bırakmak ne mankafa, aptal, gerizekalı?

    babam ömrümde ilk kez aracı park ettikten sonra kapının kilitli olmadığını kontrol etmedim onda da açık bırakmışım diyor. gerçekten her zaman iki kere kontrol eden, garantici bir adamdır. kendimden daha fazla güvenirim. karakolun önünde buluştuğumuzda yüzündeki mahcubiyeti ve endişeyi görmem kalbimi yaraladı. bir babanın evladının karşısında bu duruma düşmesi çok zor olsa gerek. kalbinin asla kırılmasını istemem, izin vermem zaten. ilk andan beri şaka yaparak, zaten kaskosu var baba diyerek onu rahatlamaya da çalışıyorum. dürüst olmak gerekirse evet haberi aldığım andan beri üzüntü, sıkıntı sarmıştı bünyemi ama kızgınlık, öfkem yoktu. babama karşı asla olamaz. arabanın bulunup, yanına gittiğimiz an öyle bir sarıldı ki bana sevinçle. ulan dedim hayat ne zorsun, nelerle sınıyorsun insanları. neyse babama da dedim buraya da yazayım; hiçbir maddiyat ailemin bir ferdinden değerli değil. bırak arabayı, parayı elde ettiğim tüm malvarlığım uğruna feda olsun.

    aynı düşüncelerim eşimin aracın içinde yedek anahtarı bırakması için de geçerli. suçlayarak, kızarak bir şey elde edemeyeceğimi bilmiyorum. özeleştiri yapıyoruz o ayrı. yukarıda dediğim gibi bunun salaklık olduğu konusunda aynı fikirdeyiz. kalp kırmadan bu hatalardan ders çıkardık. bitti ve gitti.

    edit: aracın altını sürtmüşler bir yerlere 4300 lira masraf da kaçtı bana. kaskoya şey yaptım masrafı karşılayın gibisinden, polis tutanağında yazılan "yedek anahtar aracın içindedir" kısmı sebep gösterilip ret edildi. kaskodan da babayı alacakmışız araç bulunmasa yani. zaten manisa'ya da aracı parçalatmak için gitmiş oçlar. sözde takasa gelen bu işlerin adamıymış falan filan.
  • arabayi caldirdiginda ruhsati da icinde unutmussan vay haline.
    hirsizla birlikte sigorta sirketinin de devrek bastonuyla kovalanmasi farz olur.
  • (bkz: #9481975)
hesabın var mı? giriş yap