hesabın var mı? giriş yap

  • muhtemelen başarısız bir prank'tir. uzaylıların insan formunda yani humanoid olarak tasvir edilegelmiş olması sinemada bugünkü cgi tekniklerinin olmaması, bu tip kostümler üretmenin daha kolay olması ve bu şekilde onu insanla akrabalaştırarak ruh vermenin ve iletişim kurmanın kolay olmasıyla ilgilidir. farklı kıtalardaki canlılar bile bu kadar farklı evrimleşirken farklı bir galaksiden gelen bir canlının toplama kampından kaçmış kemikleri sayılan koca kafalı bir insan gibi görünmesi akla ve mantığa aykırıdır. bu ancak "insanı uzaylılar yarattı" teorisiyle birlikte ileri sürülebilecek iddia olabilir, lakin 200 bin sene önce gelip dünyada insanı yaratan uzaylının 200 bin sene sonra gelip motor arızası nedeniyle nevada'ya falan çakılacağını düşünebilene de herhalde bir ödül falan vermek gerekir.

    debe editi: gezi şehitleri ölümsüzdür.

  • şöyle beyinsizleri prenses gibi büyütüp, prenses gibi davranan dallamalar oldukça; bunlar sorgulamadan istediğini yapmayı kendine reva görecektir.

  • yurtiçi kargonun adres ve kimlik bilgilerini kaydettiği yetmiyor, bütün çalışanları kafasına göre canı isteyince o bilgilere ulaşabiliyor ama kimse bunun üzerinde durmuyor mu? bu nasıl iş lan?
    siz nasıl bu kadar rahatsınız?

  • okan bayülgenin zamanında (ne akla hizmet bilmiyorum) çıktığı esra ceyhanla a'dan z'ye programında esra ceyhana dakika başı laf sokması üzerine esra ceyhanın "o kadar dalga geçiyor, ama sevgili seyirciler, buraya kadar gelmiş, demek ki onu da buraya çeken bişey var!" diye yorum yapması...

    akabinde okan bayülgenin gözlerini açarak aniden "evet!!! cinayet arzusu!" diye cevap vermesi...

    bunun üzerine esra ceyhanın hafiften ürkerek stüdyodaki diğer konuk olan hayvan eğitmeninin getirdiği ördek, köpek, vs. 'ler ile "amaaan burda başka konuklarımız da varmış, nasılsınız?" diye hayvanlara dönerek konuşmaya başlaması...

  • nosofobi, herhangi bir hastalığa yakalanmanın aşırı veya mantıksız bir korkusudur. bu fobik bozukluk, basitçe hastalık fobisi olarak da bilinir.

    ayrıca tıp öğrencilerinin hastalığı olarak adlandırıldığını da duyabilirsiniz. bu adlandırma; nosofobinin tıp öğrencilerini, farklı hastalıklarla ilgili bilgilerle çevrili olduklarından öğrencilerin etkilendiği şeklindeki önceki varsayımlardan kaynaklanmaktadır. ancak 2014'te yapılan bir çalışmanın kanıtları bu fikre daha az destek vermektedir.

    çevrenizde çeşitli hastalıklar gördükçe biraz endişe hissetmek doğaldır. ancak nosofobisi olan insanlar için bu kaygı, günlük yaşamlarını etkileyerek bunaltıcı ve yıkıcı olabilir.

    nosofobinin semptomları nelerdir?

    nosofobinin ana semptomu; kanser, kalp hastalığı veya hiv gibi genellikle iyi bilinen ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir hastalık geliştirme ile ilgili önemli korku ve endişedir.

    bu endişe, doktorlar sizi muayene ettikten sonra bile devam etme eğilimindedir. size temiz bir sağlık raporu vermiş olsalar bile, doktorunuzu muayeneler veya testler için sık sık görme dürtüsünü hissedebilirsiniz.

    bu yoğun korku ve endişe, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı fiziksel semptomlara neden olabilir:

    -baş dönmesi
    -mide bulantısı
    -nabız artışı
    -terleme
    -hızlı nefes alma
    -uyku problemi gibi.

    nosofobi ayrıca kaçınmayı da içerir. hastalık hakkında hiçbir şey bilmek istemeyebilirsiniz. bunu haberlerden veya başkalarından duymak endişeyi tetikleyebilir. toplu taşıma araçlarından veya marketler gibi yerlerden kaçınabilirsiniz.

    öte yandan, nosofobisi olan bazı kişiler de, bazı hastalıklar hakkında ellerinden geldiğince öğrenmeyi tercih eder. durum hakkında araştırma yapmak veya hastalık hikayeleri için saatlerini harcayabilir.

    hipokondriden farkı nedir?

    nosofobi, günümüzde hastalık anksiyetesi bozukluğu olarak bilinen hipokondri ile karıştırılır. nosofobi, belirli bir hastalığa yakalanma korkusunu içerirken; hastalık anksiyetesi bozukluğu, hastalıkla ilgili daha genel endişeleri içerir.

    hastalık anksiyetesi bozukluğu olan biri, boğaz ağrısı veya baş ağrısı gibi küçük semptomların ciddi bir şeyin işareti olduğundan endişelenebilir. nozofobisi olan biri herhangi bir fiziksel semptom göstermeyebilir. ancak gerçekten spesifik, ciddi bir tıbbi duruma sahip olduğundan (veya olacağından) da endişe edebilir.

    örneğin; hastalık anksiyetesi bozukluğu olan bir kişi, baş ağrısının bir beyin tümörü belirtisi olduğundan endişelenebilir. nozofobisi olan biri, herhangi bir semptomu olmasa bile, sürekli olarak bir beyin tümörü geliştirme konusunda endişelenebilir.

    ayrıca hastalık anksiyetesi bozukluğu olan kişilerin, güvence için doktorlara ulaşma olasılığı daha yüksektir. nozofobisi olan bir kişi, sağlıklarını veya endişe duydukları altta yatan hastalığı düşünmekten kaçınabilir. ancak bu her zaman böyle değildir.

    nosofobinin nedenleri nelerdir?

    kişinin nosofobi geliştirmesine çeşitli faktörler katkıda bulunabilir fakat çoğu durumda altta yatan net bir neden yoktur. yakın çevrenizden birisinin ciddi bir hastalığı varsa ve komplikasyonları da mevcutsa, aynısının size de olabileceğinden endişelenebilirsiniz.

    bir hastalık salgını ile yaşamak da nosofobiye katkıda bulunabilir. bu durumlarda, hastalıkla ilgili haber görüntülerine boğulabilir ve sürekli olarak arkadaşlarınızdan veya yakınlarınızdan haber almak isteyebilirsiniz.

    son yıllarda uzmanlar, internette sağlık bilgilerine kolay erişimin de nosofobide rol oynayabileceğini öne sürmektedir. bu, o kadar yaygın bir endişe nedeni haline geldi ki, bunun için bir terim bile var: siberkondri.

    ayrıca nosofobi ile ilgili aile geçmişiniz varsa, nosofobi geliştirme olasılığınız daha yüksek olabilir.

    nasıl teşhis edilir?

    nosofobi, günlük yaşamı zorlaştırırsa veya yaşam kalitesi üzerinde olumsuz bir etkiye sahipse teşhis edilir.

    hastalıklarla ilgili endişenizin bir fobi olabileceğinden endişeleniyorsanız, doktorunuzdan randevu alın. sizi fobileri teşhis etme ve tedavi etme konusunda deneyimli bir uzmana yönlendirebilir.

    ayrıca hastalık korkusuyla ilgili bir sıkıntı yaşıyorsanız, bir terapistle konuşmayı düşünün. terapide korkunuzu ele almaya başlayabilir ve bununla başa çıkmak için stratejiler geliştirebilirsiniz.

    tedavi

    belirli fobiler her zaman tedavi gerektirmezken, nosofobi, belirli bir hastalığa maruz kalabileceğiniz herhangi bir yere gitme korkusunu içerebilir. bu; işe gitmeyi, okula gitmeyi veya diğer ihtiyaçlarla ilgilenmeyi zorlaştırabilir.

    terapi, özellikle belirli fobiler için çok yardımcı olabilir. kullanılan iki ana terapi türü, maruz kalma terapisi ve bilişsel davranışçı terapidir.

    maruz kalma tedavisi:

    bu yaklaşım sizi güvenli terapi ortamında korktuğunuz şeylere maruz bırakır. terapistiniz, meditasyon veya gevşeme teknikleri gibi bir hastalık hakkında düşündüğünüzde ortaya çıkan kaygı ve sıkıntıyla başa çıkmak için araçlar geliştirmenize yardım ederek başlayacaktır. sonunda, endişenizi yönetmeye yardımcı olmak için öğrendiğiniz araçları kullanarak bu korkulardan bazılarıyla yüzleşmeye devam edeceksiniz.

    bu maruz kalma terapisi; hastalık salgınları hakkında haber hikayelerini izlemeyi, farklı hastalıklar hakkında araştırma yapmayı veya bulaşıcı değilse, hastalığı olan insanların etrafında zaman geçirmeyi içerebilir.

    bilişsel davranışçı terapi (cbt):

    bir başka yardımcı terapi de cbt'dir. terapistiniz terapiye belirli bir düzeyde maruz kalmayı dahil edebilse de, cbt öncelikle size mantıksız düşünceleri ve korkuları tanımayı ve bunlara meydan okumayı öğretmeye odaklanır.

    hastalık hakkında endişelenmeye başladığınızda, düşüncenizin mantıklı olup olmadığını sorgulayıp yeniden düşünebilirsiniz. mantıksız veya üzücü düşünceleri yeniden çerçevelendirmek kaygıyı iyileştirmeye yardımcı olabilir.

    nosofobi terapisinin bir başka önemli yönü, belirli bir hastalığınız olmadığına dair güvence arama ihtiyacınızı azaltmaya yardımcı olmaktır. bir terapist, başkalarından güvence almak istediğinizde güvenebileceğiniz daha iyi başa çıkma araçları geliştirmenize yardımcı olabilir.

    ilaç tedavisi:

    spesifik fobileri özel olarak tedavi eden bir ilaç bulunmamakla birlikte, bazı ilaçlar korku ve kaygı semptomlarını azaltabilir ve tedaviyle birlikte kullanıldıklarında yardımcı olabilir. doktorlar bu durumda, anksiyete ve kaygı bozukluğu ilaçları reçete ederek tedavi başlatabilirler.

    kaynaklar: en.wikipedia, healthline, verywellmind websiteleri.

  • bana göre vasıfsız, top koşturmaktan ya da top yorumlamaktan başka hiç bir katkısı ya da faydası olmayan futbolcular için konuşulan yüzbinlerce tl lik milyonlarca dolarlık paraların yanında para biçilemeyecek şekilde can emanet edilen bir insanın aldığı devede kulak para.

  • şu yargılanacaksınız lafını kemalistler söylese anlarım da bu cemaat abilerine ne oluyor onu çözemedim. ülkedeki her türlü rezilliğin, nifağın, pis işlerin altından sizin imzanız çıkıyor. sanki dün yurt dışına kaçan zekeriya öz sizden değilmiş gibi tavır aldınız bir anda. gören de sanır ki cemaat yıllardır ülke bekası için çalışan, vatan sevdalısı bir oluşum. bazen çok gülesim geliyor, bazen de bulut.

    (bkz: #25809734)

  • anadolu'nun taçsız kralıdır.
    bu küçük şehirle üniversitede tanıştım ve beni 4 yıl misafir etti. insanlarıyla, yönetimiyle, hoşgörüsüyle burası nasıl türkiye dedirtmiştir.
    bir anımı anlatacağım müsadenizle.
    yıl 2009 ya da 2010. okul çıkışı otobüse bindim. elimde kocaman teknik resim çantası, beynimde günün tüm yorgunluğuyla koridor tarafında bir koltuğa oturdum. ilerleyen duraklarda otobüs tıklım tıklım dolmaya başladı. bu sırada yaş ortalaması artmakta ve bu da beni ciddi derece de husursuz etmekteydi. koltuk sevdasına kapıldım. bu koltuktan kalkamazdım. aklımda bu keskin hesapları yaptığım sırada masmavi gözleriyle tontiş bir teyze benim yanımda dikildi. artık vakti gelmişti. kalkmak için yeltendiğim sırada o güzel türkçesiyle "otur oğlum otur, akşama kadar derste zaten yoruluyosunuz, ben gezmek için bindim bu otobüse seni rahatsız etmek için değil" dedi. eskişehir böyle bir yer işte. eskişehir süper bir yer.

    debe editi : (bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)

  • türkiye birileriyle gurur duyarken ben o tadı alamıyorum. gurur duyulanlar değişiyor; bazen bir katil bazen bir siyasi bazen bir sporcu. gurur duyanlar değişmiyor. elvan söz konusu olunca gurur duyan kitle değişiyor ve açıkçası elvan ile gurur duymanın en güzel tarafı bu..

    kabul etmeliyiz, bu zamanın başarılı türk sporcularına benzemiyor, uzaktan türk olduğunu düşünmeyenler yakınlaştıkça böyle bir ihtimali kaale almıyorlar. başarılı olmuş türk sporcusunun temel özellikleri vardır. başarılı olduktan sonra uzatılan mikrofonları affetmezler. allah affeder rambo affetmez diyenler bizim sporcuların zafer sonrası demeçlerini hiç dinlememiş kişilerdir. türk sporcusu; önce devlet büyüklerine teşekkür eder daha sonra bir tarihteki başarısızlığından dolayı o'nu eleştirenlere sallamaya başlar. ikinci olan sporcumuz ise birinciyi geçebileceğini lakin hakemin, zeminin, rüzgarın, sakatlığının bunu engellediğini söyler. doping kontrolünden kaçıp bütün dünyanın kendine düşman olduğunu iddia eder.

    elvan ise yarışma bittikten sonra süratinin bu kadar olduğunu söylüyor. geçen sene dünya şampiyonasında ikinci olduğu için kimse karşılamaya gitmedi. onlara laf söylesen bir daha yapamazlar ama yok söylemiyor. yahu "devlet bana destek olsun birinci olurum bu daha ne", diye açıklama yap geleceğini kurtar, dört sene yatarsın sonra sakatlanırsın.. bunu da demiyor.

    bir iş yapmanın saadeti ile türk bayrağı ile pisti turluyor ve baklava istiyor, mümkünse..

    zeki,çevik ve ahlaklı sporculara benziyor.. o koşarken mutlu oluyorum, kazanınca seviniyorum, benimle beraber sevinmeyip aaa bu türke benzemiyor diyenleri görünce daha da seviniyorum.. benim milli atletim bu.. ay yıldızlı forma, madalya, baklava.. hepsi helal olsun.

  • nisan ve guney (3,5) özgüven patlamasından yıkılıyorlar.
    her şeyi bildiklerini iddia edip, insanı münazara ortamından tiksindirtiyorlar.

    daha bu sabah nisan bana broş' un yakada değil de kalça üzerinde çok daha hoş duracağına ilişkin bir brifing verdi.(broş nisan'ın bu arada)

    güney ise beline ip olan pantalonun iğrenç ve bebeksi bir şey olduğu konusunda aşırı ısrarcıydı. kemer takmak zorunda olmadığımız, ipsiz ve lastiksiz pantalonlar neden hep hep hep hep satılmıyordu?
    bunun birşey yemediği için cılız kalması ile ilgili olduğu konusunu ben açamadım bile...

    sabah, baba rrr yarım saatlik ayakkabı seçimi sırasında sinire kesti.
    ve dedi ki;

    "sen daha 3,5 yaşında bir çocuksun nisan, bizim anne-baba olduğumuzu unutma. biz sana faydalı olacak şeyleri biliyoruz, moda ne demek, hangi mevsim ne giyilir biliyoruz. çünkü biz gazete okuyoruz, dergi okuyoruz, internette gezip öğreniyoruz."

    nisan" hayıy, ben biliyoyum. siz hic de güsel giydirmiyosunuz" şeklinde söylene söylene evden çıktı, ikna olmuşa benziyordu. arabada güney ile konuşuyor;

    n-güney, sen öneme yurdu' nu biliyor musun?
    g-hayıy nisan bilmiyorum. sen biliyo musun?
    n-evet çüknü gazetede!!! okudum, ben hep okuyoyum gazete, dergiii
    (aldık biz mesajı)
    g-peki öneme yurdu mu ödeme yurdu mu nisan? öneme yurdu olduğuna emin misin? ödeme yurdu olmasın? (yani ödeme yurdu da çok anlamlı değil ama kredi yurtlar ödemesi olabilir belki?)
    rrr- hah şöyle babacım, sorgula sorgula, atıyor çünkü bazen
    n-hayıy atmıyoyum. haber-turk' te izledim bi kere!
    (ohannes, evde hiç haberturk açılmadı, nisan ve güney yatmadan jojo-jetix-nickledon dışı birşey de açılmadı hatta)
    g-nerde izledin sen habey turk'u?
    (genel yayın yönetmeni ya, rating merak ediyor)
    n-feribotta izledik ya? (allaaam neler oluyor?)

    öneme yurdu' nu merak edenler için aradan geçen 10 dakika sonra nisan' dan bestesini duyunca anladım;
    önemeeee yurduuuu
    (sönmedeeen yurduuuumun...)

  • başlık: beyler bugün 86 model murat 131 le

    entry: 0 dan 100 e kaç saniyede çıkcak diye bi deneme yapayım dedim. izmirden afyona vardım hala 100 e çıkamadım amk.