hesabın var mı? giriş yap

  • bir kaz olarak devletime teşekkür ediyorum, tam ihtiyacım olan şeydi.

    böyle millet varken yüksek katma değerli ürünler üretmeye veya akılcı ekonomik politikalar ortaya koymaya ne gerek var! para mı lazım, vergi artıralım, olsun bitsin.

    t: devletin milleti uzun zamandır yolunacak değil, sikilecek kaz olarak görmesi eyleminin sonucudur.

  • benligimde yarattigi hissiyat, takriben gorucuye cikartilmis 16 yasindaki sessiz, icine kapanik, daha once sevgilisi dahi olmamis bir genc kizin, yuzunde egreti bir makyaj, uzerinde vucuduna oturmayan tuhaf ve rahatsiz kiyafetler, elinde ancak ablasinin yardimiyla yapmayi becerdigi turk kahveleriyle birlikte, en ufak bir sevgi, ilgi veya yakinlik duymadigi, hatta basbayagi tiksindigi 39 yasindaki amcaoglunun onune iteklenerek ve titreye titreye ciktigi, ve de onun yavsak siritisi, kisisel bir hizmetci edinmenin sehvetiyle pirildayan gozleri ve suratindaki kendinden memnun iktidar ifadesi ile yuz yuze geldigi anda hissettiklerine denktir.

    bir de (orf ve adetlerimize aykiri olarak) damat adaylarinin genc kizimizi almaya geldigini degil de, genc kizin kendini begendirmek amaciyla tiksindigini bildigi koca adaylarinin kapisina gittigini, kendini satmak icin her agzini actiginda nefesini kesen dehset hissini bastirmaya calisarak "beni alin ne olursunuz, omur boyu hizmet edecegim size!" diye yalvardigini tahayyul edin, halihazirda korkunc derecede sagliksiz iliskilere gebe olan gorucu sisteminin bir de bu sekilde tepetaklak edildigini dusunun, birkac aydir yasadiklarimi, pek cogumuzun yasadiklarini, anlayacaksiniz.

    sunu da not duseyim, ileride is arayacak sozlukcuklerin kulagina kupe olsun:

    sistem zannettiginizden (en azindan benim zannettigimden) cok daha kurnazmis, matrix'e inanmayanlar icin matrix'e sizmak dusundugumden cok daha mesakkatli bir ismis. kac tane meritokratik etiketi kiciniza yapistirmis olursaniz olun ("x harikulade lisesinden ciktim, dunyanin-her-tarafinda-vaaaaauuvvv-dedirten y universitesinden dereceyle mezun oldum, mezunlarina-herkesce-tapilan z universitesinde master yaptim, arada adini duyunca beni ayakta alkislamak isteyeceginiz bu, su, ve oteki sirketlerde staj yaptim, kisa ve uzun sureli calistim" vs, vs.), eger mustakbel isverenler hayatinizin bir doneminde goodbye to all that dediginizi, "kapitalizmin neferi olmak" klisesinin neden klise oldugunu sorguladiginizi, hatta busbutun "calismak" konusunda suphelere gark olup kendi dunyanizda inzivaya cekildiginizi sezerse, bir sekilde oyunu kurallarina gore oynamak konusunda gecmiste veya bugun tereddute dustugunuzun kokusunu alirsa (ki bu koku ne kadar yikansaniz, sirtinizi keseleseniz dahi cikmiyor, teninize bir sekilde siniyor), size nukleer artik havuzunda yuzup mulakata oyle gelmissiniz muamelesi yapiyorlar, ve tereddutsuz kapinin onune koyuyorlar. o noktada hicbir bilgi, yetenek, birikim, tecrube, ya da etiket fayda etmiyor.

    lisa simpson'in vejetaryen olmaya karar verdigi simpsons bolumunde, lisa solucan kesmesi gereken biyoloji dersinde, "ogretmenim, bir hayvani kesebilecegimi dusunmuyorum, hayvanlari kesmenin yanlis oldugunu dusunuyorum" der de, ogretmeni de "ahlaki itirazina* saygi duyuyorum lisa" derken bir yandan da masanin altindaki uzerinde "independent thought alarm"* yazan kirmizi dugmeye basar ya hani? hah iste, icinize sinmedigi halde "is" ariyor, gozunuzun tutmadigi yerlere basvuruyorsaniz eger, isverenler de ayni "independent thought alarm"'a basiyorlar gizlice, ve de o alarmin sesi basvurmayi dusunebileceginiz tum is yerlerinde, cv'niz insan kaynaklari mudiresi'nin inbox'ina dustugu anda yankilanmaya basliyor.

  • "mezarınız olur işallah"

    madenlerinde yaşam odası olmayan ama evlat acısı yaşamış bir anneyi meydanlarda yuhalatan diktator için hukuksuzca inşa edilmiş 1000 odalı sarayı olan bir ülkedeyiz.

    iğrenç bir film, herşeyiyle iğrenç. abartı değil. son bir kaç yıldır bu haksız şatafat ve hafsalamın alamadıgı ölçüde cereyan eden hukuksuzlugun bendeki karşılıgı mide bulantısı... bu filmin de bu süreçte farklı bir konumu yok.

    17 aralıktan beri bu ülkenin ferdi olmaktan daha bi utanır oldum.

    "sizin de utanç içinde insan içine çıkamayacağınız günler yakındır. şu an sadece sentetik bir camia karşısındasınız. korkuyorsunuz. biliyorsunuz boğazınıza kadar battıgınızı.
    maddi çıkarlar uğruna oy verenlerin aslında sevmediğini, ancak oy vermeyenlerin nefretini kazandıgınızı siz de biliyorsunuz."

    yargılanacaksınız

    edit 1: entri ilk haliyle formata uygun değildi. hislerimi dile getirdiğim bir cümleydi sadece. ne zaman moderasyon ekibi tarafından kaldırılacak diye beklerken geçen haftanın beğenilenlerine girmiş oldugunu farkediyorum.

    sözlük okur ve yazarlarının teveccühüne teşekkür ederim. bu sebeple formata uygun hale getirmenin daha uygun olacağını düşündüm.

    ghbe editi:
    ali ismaile tedavi etmek yerine ağrı kesici verip gönderen doktoru da unutma. * tekmeyi perçinleyen oydu.

  • cevabın 28 km/h olduğu vasat bir ortaokul problemi. çözemeyen benim öğrencim olsa camdan atarım. hadi ortaokullu olup çözemese tamam da liseliyi affetmem ulan !

    edit: en beğenilen listemde tepeye kadar çıkarıp fav'a boğduğunuz entry bu mu lan ?! allah cızırtınızı vermesin başka bir şey demiyorum ya :/

  • günlerdir bu anı bekliyorlar. hazırlandılar. yarın doğan güneşle birlikte sokaklara inecek ve buldukları tüm çocukları ıslak ıslak öpecekler. nice tazeler bayrama küsecek. nice canlar yanacak.

  • benzer bir entry'i cüneyt özdemirbaşlığına da yazmıştım. (bkz: #149342898) ancak daha görünür olması ve depremin bir şehire ne yaptığının daha iyi anlaşılması için ayrı bir başlık açmak istedim.

    bildiğiniz gibi cüneyt özdemir "hatay depremini ilk kez böyle göreceksiniz" adıyla bir video yayınladı. link yaklaşık 2 saatlik videoda uzunca bir rotayı yürüyerek dolaştı. izlerken geçtiği yerlerin depremden önceki halini merak ettim ve street view ile geçtiği yolları takip ettim. karşılaştırmalı olarak fotoğraflarını size de göstermek istedim.
    karşılaştırınca gözlerine inananamıyor insan.

    umarım hatay eski güzel günlerine geri döner.

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    görsel
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    not: cüneyt özdemir'den izin alamadım ancak izinsiz kullandığım bu fotoğraflar için anlayış gösterecektir diye düşünüyorum. eğer bu konuda bir talebi olursa fotoğrafları silerim.

    edit: bu girdide kullanılan görseller bilgilendirme amacıyla, ilgili kişilerin tıklaması usülü ile meraklarını gidermek amaçlı hazırlanmıştır. kar amaçlı değildir ekşişeyler ya da diğer bilgisel üzerinden kar etme amacıyla organize edilen sayfalardaki copyright sorumluluğunu kabul etmiyorum.

  • kiraları dolarla ödüyormuş, ondan zorlanıyormuş, mağdur oluyormuş. ah canım, ah balım 3 kuruşluk şeyi 300 dolara turiste itelerken de mağdur oluyor musunuz?

  • adrenalin bağımlılarını her gün bir araya getiren mekan.

    ne zaman bir ortamda adı geçse gözlerimi kısıyorum, uzaklara bakıyorum ve şu hikayeyi anlatıyorum:

    bir yaz günü ben ve heyecan tutkunu arkadaşım, yine 500t'nin nabız hoplatan atmosferinde tem otoyolunda rüzgarla yarışıyorduk. şoför, profesyonelliğin ve yılların getirdiği tecrübenin verdiği özgüven ve karizmayla yağ gibi makasa giriyordu sağlı sollu. ben ve arkadaşım ise şofürün hemen arkasındaki ikili koltukta, bu seferkinin diğerlerine benzemediğini çoktan anlamıştık ve haklılığımızı 3 dakika sonra ön konsoldan gelen kıvılcımlar pekiştirecekti. akbil cihazının hemen altında bulunan kapaklı bölmenin kenarındaki açıklıktan gelen ışıklarla adrenalin tavan yapmıştı. tam o anda şoförün ağzından şu kelimeler döküldü:

    - muharrem araba alev aldı.

    ardından otobüste oluşan o inanılmaz heyecan dalgasını anlatmam mümkün değil. herkes verdiği paranın, bastığı akbilin karşılığını fazlasıyla almış olmanın tatmini içinde sağa sola kaçışma hazırlığına başlamıştı bile. o sırada arka sıralardan gelen ve neden otobüste olduğunu kimsenin bilmediği 3. bir iett görevlisi sessizce yaklaştı, tem otoyolunun ortasında duran otobüsün alevini söndürdü ve aynı gizemle geri gitti.
    500t ahalisi, kahraman şoför ve muavin muharrem ile birlikte yanık kablo kokusu eşliğinde topkapıya doğru yoluna devam etti.

  • kahvede para vermeden kaçanlardan sıkılmış beethoven'ın ölümsüz pozu. para vermeden kaçanların arkadaşlarına çayları gömerek bu sorundan kurtulmasıyla kahvecilik tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.

  • yolcular yüzünden yine bozulmuş.

    boş giderken hiç sorun yok halbuki. insanlar binince bozuyorlar. bence insanların binmesi yasaklanmalı artık. geç bile kalındı ya.

  • fermente edilmiş tuzlu ringa balığı.

    fermantasyon otoliz şeklinde balığın vücudundaki laktik asit enzimiyle başlar. bakterilerle birlikte bütirik asit, asetik asit ve propiyonik asit gibi keskin kokulu asitler balığın içinde form alır. ayrıca fermantasyonla hidrojen sülfür de üretilir.

    aşırı ağır kokusundan dolayı bu balık hep açık alanlarda yenir.

    2006'da air france ve british airways'ın bu konserve balığın uçağa alınmasını "patlayabilir" gerekçesiyle yasaklamasının üzerine isveçli balık üreticileri bu iki havayolu şirketini "kültür cahili" olarak niteledi.