hesabın var mı? giriş yap

  • t: ankara'ya film çekmek için gelmiş turist.
    h: harun.

    t: bu şehre geldiğime geleceğime pişman ettiniz beni ya!
    h: e gelmeseydin keşke. niye geldin ankara'ya? gitseydin istanbul'da çekseydin filmini.
    t: daha da ankaraya asla gelmem ben!
    h: gelme! zaten ankaranın da çok sikindeydi ha. nolur gel. sen ne filmi çekiyon oğlum?
    t: taşrada hayatın monotonluğu.
    h: sen ankara'ya taşra mı diyon la! taşra mı diyon sen ankara'ya? oğlum burası başkent başkent. eskiden burda deniz varmış!*

  • izledikten sonra soğuk lahmacun yemiş kadar mutsuz olduğum gudik performanstır. o nasıl bir gırtlak kullanımı, o nasıl bir ingilizce, bu nasıl sistem, bu nasıl teokrasi...

    vay anasını sayın seyirciler.

    so guu so guu... on dakika ara...

    http://youtu.be/vbx9rue9mwk

  • dilimledigimiz elmaları firinliyoruz, 10 dakika kadar sonra çıkarıp üzerine tarçın serpiyoruz. bunlar kendinden geçerken 1 top (tercihen vanilyalı ama bence aoc çikolatalı ) dondurmayı üstüne laaaaaps diye atıyoruz.

    o eriyor biz eriyoruz.*

  • 1986 yılında van'a tayin edilmiştim. daha doğrusu sürülmüştüm..1987 de siyasi yasaklıların (demirel,ecevit vs) yasaklarının kaldırılması için referandum yapılacaktı. turgut özal yasakların devamından yanaydı. bu nedenle anap yasaklar lehinde , muhalefet ve hüsamettin cindoruk aleyhte propaganda yapıyorlardı. hüsamettin cindoruk vanda miting yaparken özal için “kaldırım mühendisi”demişti.o dönemde de kraldan fazla kralcı savcılar vardı. hemen başbakana hakaret suçundan cindoruk hakkında dava açtılar.özal da müşteki müdahil oldu. bu davaya ben bakıyordum.

    van başsavcısına uğramıştım. odasında otururken telefon çaldı. adalet bakanlığı
    müsteşarı arıyormuş.bir süre konuştuktan sonra “davaya bakan hakim şimdi yanımda isterseniz ona sorun” dedi. telefonu aldım kendimi takdim ettim. “ bizim dava ne oldu” dedi. şaşırdım. “sizin davanızı anlayamadım”dedim. “canım sayın başbakanımızın davası “dedi. bu derece taraf tutan bir müsteşar olacağını tahmin etmezdim. ( sonradan neleri gördük). biraz atıştık. sonuçta dava sonuçlandı.savcı temyiz etti. yargıtay beraet kararını tasdik etti.

    yani bu söz, yargı kararına göre hakaret değildir.

  • toplu taşıma araçlarında okunması durumunda sağdan soldan okuduğunuz şeylere göz ucuyla bakmaya çalışan kişileri görmeniz pek mümkündür. hayatımızdaki figüranlarla bizi bir noktada buluşturmuştur kendi çapında. yıllardır aynı çizgiyi sürdürebilmek, "nerden buluyor bu adam bunları yaaa" cümlesini bu kadar çok haketmek ne büyük bir şans kendisi için. sağolsun varolsun hayatımıza kattığı kıkırdamalar için.

    müşteri: merhaba sevgili bakkal... al sana 350 kuruş, bana ekmek ver.
    bakkal: orda dolaptan al.
    müşteri: teşekkürler.. işte bu netliği çok seviyorum. ekmeğimi alıyorum, karşılığını ödüyorum.. hayatta her şey bu kadar net olmalı..
    bakkal: üç tane alırsan dördüncüsü bedava
    müşteri: ve işte ibnelik çanları çalmaya başlıyor...

  • bir yigit ozgur yarması..

    polis memuru polis arabasında, merkezden anons..

    - şüpheli 1.70 boyunda, kabarık saçlı, gösterişli elbiseler giyor, düzgün bir türkçe kullanıyor
    - cevap veriyorum: zeki müren