ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
atalay filiz
-
müge anlı'nın, dişine göre bir suçlu bulmanın heyecanıyla, "atalay filiz hmmm a.f. kullandığı isim furkan altın hımm f.a." şeklinde şifrelerini tahtada çözüp, zekasına övgüler yağdırdığı, uzak bi yerlerden tanıdık gibi gelen seri katil.
bacım anladık "amcamgille kız kardeşimi telefonla konuşurken görünce küreklen tepikledik" tiplerinden bıktın da bu da katil yani.
gençlik 30'da mı 35'te mi biter sorunsalı
-
biz bitti demeden bitmez...
abartılı vurgulu şiir okuyan çocuk iticiliği
-
"sennnnn... sennn kiii, düşmanlarıııı..." diye nara atan çocuk iticiliği. saçının birkaç telinden tutup indireceksin aşağı, düşmanı görsün.
türkiye'de anlatım bozukluğunun yaygın olması
-
türkiye'de, beşten fazla kelime içeren tüm cümlelerde anlatım bozukluğu vardır gibi geliyor bana.
fark eden, umursayan var mı bilmiyorum ama memlekette cümle kurabilen yok. hat höt, bıt gibi komutlar dışında anlamlı ve akıcı bir dil kullanamıyor insanlar.
mesela tv'lere bakın. adamlar cümlelere bir başlıyorlar; ortalarda bir yerde bir noktalı virgül koyuyorlar; sonra başka bir dala atlayıp tümlece kadar ilerleyip; cümlenin sonunda da alakasız bir yüklem koyarak işi bitiriyorlar.
bazen düşünüyorum; türkçe konuşmak isteyen bir yabancı olsa, bu cümleleri anlayabilir mi? herhalde gramer kitabını filan yerler; biz bu dili çözemiyoruz diye. sokaklarda, insanlar arasında da durum böyle. bu yüzden de insanlar birbirlerine doğru dürüst bir şey aktaramıyorlar ve kavgalar da biraz bu yüzden çıkıyor belki de.
merak ettim. ingilizce kanallarda dilin nasıl kullanıldığına dikkat ettim. ama adamlar gerçekten insan gibi cümle kuruyorlar. cümleleri bittikten sonra bunun başı kıçı nerdeydi diye düşünmüyorsun.
biz de insanlar düşünmeden, organize olmamış boş cümleler kurduğu için diyaloglar da vasat. dil düşüncenin evidir, demiş wittgenstein. bizim ev, tepemize çökmüş anlaşılan. bu durumumuzu, gelişen internet teknolojisiyle dilin esnemesine de bağlayamayız tabii.
1961 anayasası vs 1982 anayasası
-
61 anayasasında özgürlükler asıl,yasaklar istisna
82 anayasasında yasaklar asıl ,özgürlükler istisna haline gelmiştir. (82 anayasası için "ancak anayasası" da denilmektedir)
submissive vs slave
-
submissive genel bir durumdur, kişi ilişkisinden bağımsız olarak submissive yönelimli, dominant yönelimli veya ikisinin karışımı olabilir. (bkz: switch)
slave olmak için bir mastera ihtiyacınız vardır, hard limitlerini ve safeword'ünü belirleyen submissive, tüm gücü karşısındaki kişiye vermeyi ve onun olmayı kabul ediyorsa o bir slave'dir. kısa süreli, yalnızca yatak odasında veya 7/24 gibi slave şekilleri mevcuttur, normal hayatında sevgili, yatak odasında veya kendi evlerinde master/slave ilişkisi yaşamak da mümkündür.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"hayvan hakları savunucuları hala bülent ersoy'un kürkünü eleştiriyor.. lann olum deli misiniz, mal mısınız..? adam gözünü kırpmadan kendi çükünü kestirmiş, sizin koruyup kolladığınız 3-5 hayvana acır mı?"
astronotların ayda 60 bin dolar kazanması
-
dunyada 360 bin dolar kazandiklarini gosterir.
maymundan geldiysek hayvanla tenasül neden yasak
-
aydinlanma yasadim sozluk, simdi ulke niye bu halde anladim
(bkz: madem topraktan geldik, hadi ulkeyi s.kelim)
debe: ilk debe'm, cok tesekkurler.
içki içmeyi laiklik sanıyorlar
-
"adam inadına içki istiyor" gibi bir cümle sarfetmiş şahısın ağzından çıkan cümle.özür dilerim hamdi. ancak şunu söylemek istiyorum. senin şirketin global falan değil. bir bedevi şirketi. tez zamanda batmanız dileğiyle...
elon musk-mark zuckerberg kavgası
-
bir kişi de çıkıp düzgün bir şekilde haberi ve tweeti açıklamamış.
mark zuckerberg facebook aracılığıyla canlı yayında bir soru-cevap yaparken, adamın birisi "elon musk'un yapay zekâ konusunda büyük çekinceleri var, ne düşünüyorsunuz, dünyayı nasıl etkileyebilir?" diye soruyor.
mark zuckerberg de, elon musk'u yapay zekâ konusunda insanları korkutmakla suçluyor ve bu konuda iyimser olduğunu belirtiyor. günümüz teknolojisinin de hem iyi hem de kötü amaçla kullanılabileceğini ve yapay zekânın da bundan farksız olduğunu söylüyor. bu sırada yapay zekâ ile trafik kazalarının azaltılabileceğini, insanların sağlık hizmetini daha iyi alabileceğini iddia ediyor.
elon musk ise daha önceden yaptığı konuşmalarda yapay zekânın devlet kontrolü altında belli şartlara uygun olarak geliştirilmesi gerektiğini çünkü insanlığın temeli için risk yaratabilecek bir olay olduğunu, kimsenin yeterince ciddiye almadığını söylüyor. ben sürekli insanları uyarıyorum ama sanırım millet robotun tekinin sokakta bir insanı öldürdüğünü görene dek ciddiye almayacak, çünkü bu insanlara çok uçuk bir şeymiş gibi geliyor diyor.
daha sonra da mark zuckerberg'in bu söylemiyle ilgili yapılan bir habere twitter'dan yanıt veriyor elon musk ve "mark ile bu konuda konuştum ama bu olayı anlama kapasitesi çok sınırlı" diyor.
böyle konularda sanki tüm türkiye advanced ingilizce biliyormuş gibi davranıp, bilmeyenlerle de dalga geçecek şekilde entryler girmek "kutsal bilgi kaynağı" denilen bir yere ne kadar uyuyor acaba?
bundan bağımsız olarak kendi ve hiçbir uzmanlığa dayanmayan düşünceme gelirsem, evet böyle potansiyel dahi olsa tehlike yaratabilecek bir şeyin tamamen kontrolsüz olması doğru değil. elon musk'a katılıyorum.
mackolik.com'un yaran üye yorumları
-
polatca19 - 1089593
22.08.2009 20:24:30 zurich tehlikeli yerden korner kullanicak beyler heyecan dorukta.
tehlikeli yerden korner ne lan?!
kaan kural
-
hidayet karşısında oturuyorken doping yapmış bir oyuncunun milli takıma çağrılmasının etikliğini federasyon başkanına basın toplantısında sormuştur.
helal olsun.
ayrıca soru sorarak adam yaralamak suçundan polise ihbar edilebilir. karşısındakilerin cibiliyeti o kadar çünkü. adamlar ibo'dan özür istedi resmen.