ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sınavda üst üste 4 kez aynı şıkkı işaretlemek
-
tam o anda insanın aklına onlarca şey gelir.
-o son filmi izlemeyecektim.
-nasıl kitapçık lan bu.
-üçüncüsünü c mi yapsam.
-10. soruya geldik hiç a işaretlemedim amk. birini a yapayım.
-tüm test bitsin şu şıkları bi sayayım.
-boşver ya kalsın, en azından 2'si bu şıktır bunun.
gibi onlarca fikir.
odtü sticker sorunsalı
-
çözümü çok basit olan sorunsal: arabayı satıp at almak. çünkü bildiğim kadarıyla bu konuda yasalarda bir boşluk var. hep merak ederdim a1 kapısına fırtına gibi esen doru atım üzerinde gelsem ne olur diye. yaptım, olacak! yok henüz yapmadım ama en büyük hayalim bu. "hocam öğrenci misiniz? yalnız sticker yoksa alamıyoruz." diyemezler çünkü kedi köpeklerin sticker'sız girip çıktığını biliyorum. atımı da dört nala bölüme sürdükten sonra dekanlık kapısı önünde şaha kaldırıp kişneterek en yakın iğde ağacına park edeceğim. trafik kilit takmaya gelirse taktırmaz, basar çifteyi. otostopçu da alırım gerekirse oturturum arkama. bir kişi bir kişidir. yaparım bilirsin.
ben fevzi kaan türker sorularınızı yanıtlıyorum
-
ablacım sana ricamdır, ordakilere sorar mısın underage yazar almayan sözlük senin üstünden 2 view kasmaya utanmıyor muymuş, bu olay senin gelişimin için nasıl bir etkiymiş falan filan.
arkadaş yok ya sahiden çok şaşırıyorum el kadar çocukların bu kadar sosyal medyada olmasına. ekşinin bu işe vesile olması da ayrı olay. burada kimlere ne yorumlar geldi yarın bir gün ailesi ne kadar üzülür.
olmadı başak bey. bunu koskoca şirkette 1 kişi bile düşünemediyse gerçekten yazık.
eurovision'da yarışmış en iyi türk şarkısı
-
şebnem paker - dinle.
üçüncü olmuşlardı. ekipte ahmet koç bulunmaktaydı.
edit: ne işi var bu entrynin debe listesinde? destan yazsam kimsenin sikinde olmaz. 3 satır ile debe girdik :s
bir yazarımızın ricası üzerine ;
http://www.eksiduyuru.com/…/bilgisayar-laboratuvari
28 nisan 2015 bayern münih borussia dortmund maçı
-
"bayern kayar" diyenlerin haklı çıktığı maçtır.
27 ocak 2015 sözlük tasarımının değişmesi
-
şükela ve çok kötü oylamalarının simgeleri pek hoşuma gitmeyendir.
edit:diğerleri hoş,güzel.
edit2: düzeltme.
yerin çektiğini kim görmüş belki gök itiyor
-
(bkz: newton'a hapis şoku)
volvo xc60 ve kartal'ın yaptığı kaza
-
büyük bir olay anlatırsın ama bazı insanlar hiç tepki vermez ya işte öyle bir kaza.
volvo bey insan bi tepki verir, en azından farını kır arkadaşım. şahin bey pert olmuş sizdeki bu vurdumduymazlık nedir?
debe editi:
(bkz: haydi birbirimize imzalı kitap hediye edelim)
insan bebeğinin doğada sağ kalma ihtimali
-
insanın bebeğine gelmeden önce, standart bir şehirlinin doğada sağ kalma ihtimali hayli düşük olduğu için sıfırdır.
kefir
-
plasebolara gelmediysem insanın psikolojisini de düzelten içecek. hatta internette araştırın, bağırsak florası ile ruh hali arasında sağlam bağlantılar bulunmuş, heyecanlanınca ortaya çıkan ishal vb durumları da bu bağlantı ile açıklamışlar. ben ikna oldum şahsen, her gün tüketiyorum.
recep erdoğan
-
01 şubat 2016 tarihinde diyarbakır sur ilçesindeki çatışmalarda bölücü terör örgütü pkk tarafından şehit edilen urfa'dan diyarbakır'a görevlendirilen jandarma özel harekatçı teğmen.
devremizin beşinci şehidi. diyarbakır'ın bizden aldığı üçüncü devremiz. henüz bir hafta önce silopi'den gelmiş, geldiğinin ertesi günü karşılaşmıştık. bu adamın, bu teğmenin sözde hayata 3-0 önde başlayan bu teğmenin yanında sivil kıyafetleri bile yoktu. aylardır oradan oraya gönderip duruyorlarmış, buradan da bir yere gidecekleri kesinmiş ve yola çıkarken sivil elbiselerini alamamış. o yüzden evime davet ettiğimde gelemedi benim arkadaşım.
benden son isteği de samsung s4 mini bataryasıydı.
istediğini dün aldım ama ona ulaştıramadan şehit edildi benim devrem.
çok güleryüzlü adamdı recep. ne zaman evleneceksin bilader diye sormuştum, abi bu şekilde çalışan adamı hangi kız ne yapsın allahını seversen urfa dönüşünde ancak evlenirim demişti. bir sene sonra da tayin yazacaktı.
bölük komutanı istifa edip gittiğinde bölük komutanlığı da kardeşimin omuzlarına kalmıştı, şimdi bölüğünün başında da kimse kalmadı.
ben recep'i harp okulu birinci sınıftan beri tanırdım. hep gülerdi, mutlu adamdı, bizi harp okulunda komutanlarımız haksız yere zorlarken bizim için üzülürdü, bizimle beraber o da küfrederdi. kalıplı falandı ama şaşırtıcı derecede çok iyi spor yapardı. gümüşhaneliydi, gümüşhaneyi de çok severdi devrem benim.
her şehitle beraber yaşadığım hüzün, çöküntü artırıyor farkediyorum ki, hastanede on tane teğmen, gerektiğinde en önde çatışan, bir bölüğü, takımı, timi emir komuta eden on tane teğmen ağlamamak için çok zor tuttuk kendimizi. çünkü ağlayamazsın, teğmenin duruşunu bozamazsın, teğmensen güçlü olmak, dirayetli olmak, kendini her daim tutabilmek zorundasın. ağlasak ardından recep demez mi ulan yakıştı mı şimdi on adam milletin içinde ağlaşıyorsunuz diye.
hastane çıkışında da devrelerimizden iki kişi akşam sur'a gitmek için hazırlık yapmaya ayrıldı, iki kişi silvan'a gitti, bir kişi de bugün nöbetçiydi, nöbeti almaya, askerlerinin başına gitti.
ne söylesem hiç bilemiyorum sanırım devremizin şehitleri gelmeye devam edecek. hepimizin canı yanıyor, yanmaya da devam edecek.
ruhun şad olsun kardeşim. gözün arkada kalmasın. emre'ye, ibrahim'e, hubeyb'e, altuğ'a selamlar.