hesabın var mı? giriş yap

  • - ilkokulda iken ben; hani hep hayaller kurardin ya.. oglum yakisikli olsun.. kara kasli, karagozlu.. hafif bir sakal biraksin.. ben onu yolcu edeyim uzaklara diye.. kiyamadigin icin, beni paylasamadigin icin hic kiz arkadasim olsun istemezdin ya.. ama capkin olacagim ihtimali icinde hep bir tebessum dururdu dudaklarinin kenarinda.. o canlar yakacak kara oglani sen dogurdugun, senin bir parcan oldugu icin.. hatirliyorsun degil mi?

    hatta babam yatili okula gondermek istediginde beni "- ben oglumu gondermem o kadar uzaklara, ayrilamam ben ondan" demistin de gitmemistim bende.. hatta ben universiteye askere gittigimde sende ben nereye gidersem orada gelip ev tutacaktik.. hatta ben askere gittigimde de ayni seyi yapacaktin.. yine nereye gidersem ev tutup haftasonlari benim gelmemi bekleyecektin.. ya da aksamlari.. her yemegini sevdigim icin ozel bir sey bile yapmayacaktin.. ispanakli borek ve ayran haric tabi.. hatirlarsin..

    saclarimi uzattim.. taa belime kadar hemde.. 5 yil hic kestirmedim.. sakalda biraktim hafifinden..belki bir iki can yakmisimdir senin tebessumumun hatirina.. belki benimde canim yanmistir bilmiyorum ama olsun.. onemli degil hayatin yaninda..

    gecen gun yine fotograflarina baktik.. babamla cekildiginiz var sahil kenarinda.. bas basa vermissiniz.. bir digerinde babam omuzlarini sikarken cikmis :) ..

    aradan gecen 13 yil sonra ne mi hissediyorum... bunlari yazarken ellerim titriyor.. bogazimdaki dugumu anlatabilmem beni cok zorluyor.. babam... hepimiz ....
    gozlerim yaniyor simdi.. kapatmaliyim.. parmaklarim biraz daha fazla titremeye basladi..

    kalbimde huzur icinde uyu.. bende seninle uyurum.. seni cok seviyorum..
    kara oglun..

  • donanımhaberin telefon ve tv forumlarında takılan, burda geliyor sony battı diye tespit sıçıyor. günümüzde sony'nin sahip olduğu şirketleri tek tek yazıyorum. bakalım sony gerçekten batıyor mu.

    sony corporation: sony'i sony yapan şirket budur. ses ve görüntü sistemleri, yarı iletken teknolojisi, sahibi oldukları patentler derken elektrikli araba işine de girmiş bir şirket. çalıştığı alanları görmek için link

    sony pictures: sinema sektöründeki "big six" denilen major şirketlerden birisi. geçen yıl disney, warnerbros ve universal'dan sonra dünyada pazar payı olarak dördüncü sırada gelmişler.link.

    sony interactive entertainment: bu herhalde en bilindik. ps4'ün başarısından sonra 40 yıldır konsol üreten nintendo'yu da geçerek, tarihin en çok konsol satan oyun şirketi oldular. ayrıca ps2 hala tarihin en çok satan oyun konsolu durumunda. oyun sektöründe de santa monica, naughty dog, japan studio ve insomniac gibi başarılı stüdyolara sahipler. üstüne atlus, square enix, konami, namco, from software ve kojima productions gibi japon oyun firmalarıyla özel anlaşmaları mevcut.

    sony music: universal music'ten sonra dünyanın en büyük ikinci müzik şirketi.

    sony mobile: burda marketin %1'inden azına sahip bir şirket olarak çok başarısız oldular. sony mobile olarak asya ve avrupa dışındaki çoğu pazarda faaliyetlerini durdurdular.ancak bu şirketi telefon sektöründe apple ve samsung'la karşılaştırıp, sinema, oyun ve müzik sektöründe para kıran sony'e batıyor demek tam bir cahillik.

    sony network communications: şirket so-net olarak biliniyor. japonya'da sony'e ait büyük bir internet sağlayıcısı.

    sony bank: japonya'nın en büyük çevrim içi bankalarından birisi.

    bu kadar çok büyük şirketi sony yerine daha mantıklı bir şekilde sony group altında birleştirdiler. bu karardan önce benzer bir şekilde sahip oldukları oyun stüdyolarını playstation studios olarak birleştirmişlerdi. hatta bütün bu şirketleri olmamış varsayın, sony sadece kamera üretsin. yine batmazlar. burda sadece stüdyo kamerası için düşünmeyin. endoskopik kameradan tutun, nasa'ya özel kamera üretimine kadar her yere girmişler. fazla uzatmayalım, dünyada batmayacak 4-5 şirket say desen bunlardan biri abd-japon destekli sony'dir. böyle bir şirketi, alım gücü 3.dünya ülkelerinin seviyelerine düşmüş türkiye'yi önemsemiyor diye batırmayın, komik olmayın. adamların orta seviye tv'leri bile ağır vergilerden dolayı bizde lükse giriyor. böyle ülkeye daha kalitelisini niye getirsin.

  • 57 yıl önce vefat etmiş reşat nuri güntekin'in çalıkuşu kitabı d&r kitabevi'nde 33 lira. nereye gidiyor lan bu 33 lira?

    orhan pamuk'un masumiyet müzesinin ingilizce çevirisi istanbul'da 16 lira (8 dolar) iken, türkçesi 25 lira.

    tamam, emek, ekmek önemli kavramlar da, asgari ücretle çalışan insanın emeğinin saati 3 lira mıdır?

  • teknik izahı, kas hücrelerinin etrafındaki yağın hücre zarının içine geçirilip mitokondriye gönderilmesini ve orda yakılarak enerjiye dönüştürülmesini sağlayan gıda takviyesi şeklindedir. eskiden vücutçulardan başka kimsenin bilmediği bu supplement, sektörün büyümesiyle herkese pazarlanabilecek bir gelir kapısı oldu. çünkü yağ fazlası olan birçok insan, tipik bir tüketim toplumu davranışıyla kolay yoldan, yorulmadan yağlarından kurtulma derdine düştüler. supplement firmalarının en büyük gelir kalemleri whey protein tozlarından sonra l-carnitine'lerdir. müşterinin gözünü boyayıp malını satmakta pek mahir olan firmalar da özellikle bahar aylarında karnitinlerini güzelce satarlar. yağlar erir mi peki? işte orası tartışılır.
    eğer düzenli ve etkili (baştansavma değil, bilinçli) vücut geliştirme/fitness çalışıyorsanız, idman sürenizin önemli bölümünü kardiyo teşkil ediyorsa, üstelik bu kardiyo salonla sınırlı kalmayıp dışarda da tempolu yürüyüşler/koşular ya da bisiklet kullanma aktiviteleri şeklinde devam ediyorsa (imkanınız varsa bunları salonda değil hep reelde yapın) , ne abartılı, ne çok gevşek, kısaca makul bir diyet uyguluyorsanız, evet l-carnitine yağ yakmaya yardım eder. "bunların hepsini yapsam zaten yağ olmaz bende" diyen arkadaşlarıma yanıldıklarını söyleyeyim. vücut karbonhidrat aldığı sürece yağ stoklamaya programlıdır. bunların hepsini yapsanız da, vücut her zaman bir miktar yağı stoklayacaktır. tüm bu aktivitelerdeki amaçlardan biri de zaten stoklanan yağ miktarını minimize edip, vücudun yağ oranını düşük tutup, kasların daha belirgin görünmesini de bu yolla sağlayabilmektir. "e o zaman karbonhidrat almayalım olsun bitsin" diyen arkadaşlarıma da "aman!" diyeyim. vücudun karbonhidrata da ihtiyacı var. iflas etmiş bir sinir sistemi ya da bağışıklık sistemi istemezsiniz herhalde?
    özetle; l-carnitine mucize değildir. etkisi ancak belli şartlarda ve az görülen bir gıda takviyesidir. hele kardiyo muhtevâlı bir spor yapmayanlar hiç paralarını çöpe atmasın zaten.
    sporla ve diyetle birlikte kullanana tavsiyem, tablet değil likit l-carnitine kullanmaları ve rüştünü ispatlamış yabancı markaların ürünlerini tercih etmeleridir. likit olanlarını antrenmanlardan yarım saat önce, tablet olanları 45 dk önce alın ve yüksek tempoda antrenman yapın.

  • bu olayı desteklemeyen sistemlerde bilgisayarın haşin yollardan kapanmasına ve zarar görmesine yol açar..
    şöyle bir örnek vereyim rahat olsun..
    sizin uyumanız gerekiyor şimdi..
    bende elimde bir sopayla geliyorum..
    çötenk diye indiriyorum kafanıza sopayı..
    tataam.. baygın haldesiniz.. uyuyorsunuz..
    kafaya aldığınız darbenin zararını uyanınca algılayacaksınız..

    işte bu olayı desteklemeyen bilgisayarı öyle langadanak kaparsanız böyle zarar görür alet..
    (bkz: evet)

  • lan tipsizliğimden midir, beceriksizliğimden mi bilmiyorum ama sadece bir kez denemedim. hani yanlış anlaşılmasın o da, bizim grubumuzda olan kız. ama arkadaşın kız arkadaşının arkadaşı, ilk defa görüyorum yani.

    bir gece kulübüne gittik, bir elimde bira var, arkadaşlardan biri de elime patlamış mısır tutuşturdu, "kıza ikram et, muhabbete gir" diyor. aldım mısırı elime, birayı bıraktım. boş elimle kıza dokundum, dönünce "mısır yer misin?" dedim ama kız müziğin etkisiyle duymadı, kulağına yaklaşıp tekrarladım, kız "istemiyorum sağol" diye haykırdı. mala bağladım sonra, elimdeki mısır paketini kıza doğru uzatıp kızı dürttüm paketle. kız yine "istemiyorum" dedi, bu sefer elini kolunu da sallıyordu. yüzündeki gülümseme de yitip gitmişti. dans ederken kıza sinsice yaklaşmaya çalıştım sonra, kız bir ceylan edasıyla kaçtı her seferinde ama.

    gecenin sonunda başka bir erkekle yiyişiyordu. beşiktaş evine yine puansız dönüyordu...