hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle tabaktaki miktarı azaldıkça alması/hükmetmesi zorlaşan tüm yiyeceklerin bana verdiği yetkiye ve bende yarattığı sinire dayanarak "varoş sensin kaşık da sana girsin" deyip sözlerime devam etmek istiyorum.



    çoban salatası (şöyle suyunu iyice doldurarak)

    makarna (bir tarafına yoğurt iliştirerek)

    cacık (buzlu, zeytinyağlı ve naneli olarak)

    pilav (özellikle bulgur pilavı. şöyle bol domatesli, sebzeli)

    bunları çatalla yiyen adam hıncaldır, uluçtur, pespayedir, ılıktır...



    there is no spoon sadece matrix'te var olabilecek bir olgudur...

  • az once cinli bir i$ arkada$ima yapmak suretiyle bir irki daha bu kli$enin icine bula$tirmi$ oldum pi$man degilim. cok ho$una gitti o da bana aynisini yapti. demek ki biz de ba$ta boyleydik.

  • öncelikle feyyaz şive komedisi falan yapmıyor. feyyaz'ın iyi olduğu konu durum komedisi bölümü, deadpan humour ana bilim dalıdır. yani içinde bulunduğu saçmasapan ve absürt bir durum karşısında ciddi yüz ifadesiyle olayları ele alma komedisi. bunun geçmişteki en iyi temsilcisi buster keaton'dır ve eminim feyyaz'ın komedisini de etkilemiştir. ayrıca feyyaz'ı komik yapan diğer bir unsur da sahip olduğu fiziksel tip bence. adamın mizahı, ağzından dökülen kelimeler ve fiziksel özellikleri ile bir bütün oluşturuyor. "ben senin yılgın bir hoşgörüyle beni benimsemene mi kaldım" soru cümlesini ilkkan kursa komik olmaz ama işte yılmaz sorunca komik oluyor. feyyaz'ı komik ve absürt yapan şey "bak kutay, bugün sen arı olabil diye çok büyük bedeller ödendi" derken, bunu 6 yaşında bir çocuğa eğilip kararlı gözlerle ve tüm benliğiyle inanarak söylemesinde gizli.

  • önce at, sonra bağır.

    dikkat ediyorum, her seferinde önce bağırıyorlar, hedefi alarm durumuna geçiriyorlar, gardını almasına yol açıyorlar, sonra da ayakkabıyı fırlatıyorlar.

    yanlış. bin kere yanlış.

  • allahın liselileri ya biriniz de çıkıp babanın zorla vergi iadesi zarfı doldurtmasından bahsetmemiş.

    evet bence 90'ların en büyük problemi vergi iadesi meselesiydi.

  • buna canı sıkılanın başka derdi yoktur.

    beni de arayan oldu birkaç kere. tarif ediyorum geliyor. konum atıyorum geliyor. canları sağ olsun.

  • bu halliburton adındaki holding çok şaşırtıcı bir
    holding. nedenmi diyeceksiniz işte nedenleri

    1) dünyanın en büyük 500 inşaat firmasından biri olan
    halliburton esas olarak petrol sektöründe çalışıyor.
    büyük petrol firmalarının inşaat,lojistik,yangın
    söndürme ve güvenlik gibi ihtiyaçlarını karşılamakta.

    2) halliburtonun firması olan kellog brown root ise
    askeri operasyonların yabancısı değil.1962-1972 arası
    pentagon bu firmaya on milyonlarca dolar ödedi. firma
    güney vietnamda amerikan ordusu için yollar,
    havaalanları, limanlar ve askeri üsler inşaa etti. bu
    firma en büyük parayı amerikanın hint okyanusundaki
    diego garcia üssünü inşaa ederek kazandı.

    3) 1990 senesinde baba bushun başkanlığında o zamanlar
    savunma bakanı olan dick cheney yeni bir proje
    başlattı buna göre amerikan ordusunun yiyecek,içecek
    ve temizlik gibi rutin bütün işleri
    özelleştirilecekti. bilin bakalım ihaleyi kim kazandı.
    halliburton yani kellog brown root.

    4) baba bushun seçimi kaybetmesinden sonra cheney iş
    bulmakta hiç zorlanmadı ve halliburtonun yönetim
    kurulu üyesi oluverdi. cheney 2000 de tekrar politika
    için görevinden ayrılınca yerine cheneyin yakın
    arkadaşı eski güney avrupa kuvvetleri komutanı general
    joe lopez atandı.

    5) bütün dünyada nerede amerikan askeri varsa brown
    root firmasının ekipleride oraya gider, barakaları
    kurarlar, yemekleri pişirirler, su ve kanalizasyon
    sistemi döşerler. kısacası brown root firması için
    savaş demek iş demektir buda halliburton holdingi için
    çok büyük ama delicesine büyük miktarlada para
    demektir.

    6) şimdi yazının en ilginç bilgisi kellog brown root
    firmasının abd ordusu ile anlaşma imzaladığı en son
    sözleşme irakta verilecek hizmetlere ilgili peki ne
    var bunda diyeceksiniz. çok şey var çünkü sözleşme
    2001 senesinde imzalanmış peki acaba hangi ay sakın 11
    eylülden önce olmasın.
    araştırmaya değer derim.

  • elektriği ve suyu doğal kaynakları korumak için değil de kışın tatile çıkabilmek için boşa kullanmamak gerektiğini çocuklarına öğütleyen bir annenin yaptığı pek duyarlı paylaşımdır.