hesabın var mı? giriş yap

  • şunun binde birini yapsaydım 50 kere lanetli çaylak olmuştum. diyeceklerim bu kadar.

    unutmadan! barda ölümüne darp edilen arkadaşın başlığı vardı. ekşi yönetimi mağdur yazarı entrysini sık güncelediği için direkt uçurmuştu. hatırlatasım geldi.

  • allah, kimseyi bu duruma düşürmesin. keşke yaşayıp da savaşsaydın. şimdi oğluna birileri o pantolonu hediye eder. şov yapar. okulunda ilk hafta sürekli başı okşanır.
    ve sen, bir çocuğu babasız savaşmak zorunda bıraktığınla kalırsın.
    yine de kardeşimiz buraları okursa bilsin ki şimdi okuyup yükselmenin tam zamanıdır.
    pes etme sen sakın.

  • hikayemiz şöyle;

    60'lı yılların başında ford, kompakt boyutlarda bir spor otomobil üretmek amacıyla zibilyon bir çok farklı tasarıma sahip konseptler hazırlar, hazırlatır. konseptlerden biri de "gerçek ilk nesil ford mustang"ten yaklaşık olarak 40 santim daha kısa, tek kaplı bir tasarımdır. vince gardner tarafından tasarlanan shorty, amerikan üreticinin uzun dönemli ford prototip-konsept-şov arabalarını gerçeğe dönüştüren dearborn steel tubing (dst industries) tarafından üretilir. kaputunun altına da 260 inç küplük (4.2 litre de denilebilir, ford falcon ve mercury comet'te de kullanıldı) v8 motor takmak da ihmal edilmez.

    ancak tamamen seri üretime hazır, yürür halde olan cihaz; ford tarafından çok benimsenmeyince, diğer hazırlanmış konseptler gibi basma makinesinin yolunu tutmaya hazırlanır. ama tasarımcı gardner eserinin jilet olma olasılığına dayanamaz ve arabayı ford merkezinde bekletildiği yerden çalarak, yakınlardaki bir depoya saklar - hem de etrafını tuğla ile örerek. amerikan üretici ise devreye sigortacıları sokar "çalıntı araba" mevzusundan dolayı.

    senaryonun devamında hırsız tasarımcı gardner arabayı sakladığı deponun kirasını ödeyemez, depo sahibi de mekanında dolanırken arabayı keşfeder ve "ödenmeyen kira"nın karşılığı olarak arabaya el koyar. sonrasında ford'un ileri yöneticilerinden birine (autoweek ford'un sigortacısının satın aldığını söylerken, new york daily news ileri yönetici demekle yetiniyor) satar.

    1968 yılında araba hemming motor news dergisi üzerinden satışa çıkarılır. dergiyi okuyan bill synder (ohio'lu bir iş adamı, amerikanın önde gelen matbaalarından nordec inc'in sahibi) adamlarından birini arabanın yanına connecticut'a yollar, teslim alması için.

    işin ilginci synder satın aldığı ford'u daha ilk tasarlandığı günlerde bir araba fuarında görüp acayip beğenmiştir. ford yetkililerine aynen böyle bir iki koltuklu bir mustang sahibi olmak istediğini ve 10 senelik corvette'inin yanına koyacağını söyler ama yetkililer aracın asla üretilmeyeceği cevabını alır. şans! hayalindeki araba elindedir artık.

    synder aradan geçen 46 yıl içinde arabanın motorunu 302 inç küplük mustang boss v8 motoruyla değiştirir, orjinal boya rengiyle tekrar boyar...

    ------------------------------------------

    söz konusu araba 27 mart 2015 günü fort lauderdale'deki açık arttırmada satılacak ve değerinin 400000$ ile 600000$ olduğu söylenmekte. açık arttırma linkinde bahsettiğim hikayenin epey detayı var;

    http://www.auctionsamerica.com/…ecode=fl15&id=r0067

    daily news'teki yazı;
    http://www.nydailynews.com/…stang-article-1.1885980

    ford'a göre hikaye;
    https://media.ford.com/…64-ford-mustang-shorty.html

  • @pagunak mesaj attı, bu barbie filminin hype'ının nedeni nedir diye. açıkçası ben de bilmediğimi söyledim, sadece bir önceki girimde gördüğüm bir haberi paylaşmıştım sadece. fakat bu soru gelince merak ettim, kısa bir araştırma yaptım. elimden geldiğince bunun nedenini anlatmaya çalışacağım, kaynaklarıyla birlikte.

    şimdi barbie markası, yaklaşık 65 yıl önce ortaya çıkıyor. abd'li iş kadını ruth handler, kızının ve arkadaşının o zamanın karton bebekleriyle oynarken yetişkin karton bebeklerle oynamaktan daha çok zevk aldığını fark ediyor. ve zamanın abd'sinde bu tür oyuncaklar daha üretilmemiş. üretilen çoğu oyuncak yetişkin değil. şunu da belirtmek gerek, kocası eliot handler, mattel oyuncak şirketinin kurucularından biri. ona bu durumu söylese de kocası ve diğer yönetim kurulu üyeleri bu fikre çok sıcak bakmıyorlar.

    almanya'da ailesiyle gezerken, ruth handler, bild lilli adında yetişkin oyuncak bebeğe denk geliyor. hemen bundan üç farklı çeşit alıyor, abd'ye döndüğünde şirketin modacısıyla yeni kıyafet dikiyorlar ve 9 mart 1959'da amerikan enternasyonel oyuncak fuarı'nda barbieyi ilk kez tanıtıyorlar. bu arada bu tarih barbie'nin doğum günü oluyor ve aynı zamanda ismi de ruth'un kızı barbara'dan geliyor.

    şimdi olayları biraz ileriye saralım, yaklaşık 60 senelik bölümü anlatmaya zaman yetmez. isim hakları alımları, vücut ölçülerinin değişimleri, farklı karakterler, kilo durumları derken yaklaşık bu 65 senelik dönemde dünyanın belki de en fazla satan oyuncağı haline geliyor barbie. hatta bir yerden sonra koleksiyon ürünü haline dönüşüyor.

    peki barbie neden bu kadar ünlü oldu? bunun cevabı çoğunlukla cinsiyetinde ve farklılıklarında saklı. bir kadın olarak hemen hemen her mesleği yapabilen bir oyuncak olması, çocuklar arasında büyük bir etkiye sebebiyet veriyor. bu sayede her çocuk bu oyuncaktan ilham alıp büyüdüğünde kendisinin de o mesleği yapabileceğine inanıyor. tabi bunun dışında market araştırmaları, reklamların etkisi, şirketin harcadığı bütçenin boyutu da madalyonun diğer yüzü.

    bu filmin etkisi neden bu kadar büyük? incelediğim kaynaklardan anladığım kadarıyla bu film ilk olarak 2009 yılında konuşulmaya başlanmış. uzun süre oyuncular, senarist ve yönetmen belirlenememiş. daha sonra isim hakları değişmiş ( sony'den warner bros'a geçmiş), oyunculara anca karar verilmiş, araya pandemi girmiş derken bu zamana kadar uzamış. ve yanlış anlamadıysam 2000 yılından beri toplamda 43 farklı barbie filmi olmasına rağmen bu film markanın ilk live action filmi. bu zamana kadar birçok animasyon, reklam, film, dizi, oyun yapılmış oyuncakla ilgili. ama bu filmin bütçesi 100 milyon dolar ve hollywood'un ünlü isimlerini bünyesinde barındırıyor.

    filmi ilgi çekici kılan bir diğer etken ise yönetmen ve senarist olmuş. yönetmen greta gerwig ve senarist noah baumbach bu filme olan ilgiyi daha da yükseltmiş. peki kimdir bu iki isim? 2011'den beri birlikte olan bu ikili, son zamanlarda birçok oscar adaylığı almış filmlere imza atmışlar ( lady bird, little women). aynı zamanda wes anderson ile de birlikte çalışmışlar. greta aynı zamanda time dergisi tarafından 2018 yılında en fazla etki eden 100 insandan biri olarak gösterilmiş.

    son olarak olayların oppenheimer ile alakası nedir diye soracak olursanız, bu durum da tamamen aynı zamanlarda vizyona girmelerinden kaynaklı. bir tarafta tarihin yönünü değiştiren bir bombanın hikayesi var, bir tarafta da açıkçası bana göre tarihinin yönünü değiştiren bir oyuncağın hikayesi olacak. çünkü oyuncular da senaryoyla ilgili bu zamana kadar okuduğum en iyi senaryo tepkileri vermişler. tabi hollywood etkisi de var bunun içinde, mükemmelmiş gibi pompalamak zorundalar olan biteni. fakat çocuğundan yaşlısına kadınlar üzerinde bu kadar uzun süreli ve bu kadar büyük bir etkisi olan bir markanın çok konuşulması da garip değil açıkçası.

    bu yazı bütün içerikleri içermemekte, olaylara biraz da subjektif yaklaşmaktadır. daha ayrıntılı bilgi için araştırmanız daha iyi olur.

    kaynaklar: https://www.streetdirectory.com/…ie_so_popular.html
    https://wearencs.com/…good-role-model-young-people#
    https://www.history.com/…ory/barbie-makes-her-debut
    https://www.quora.com/…y-are-barbie-dolls-so-famous
    https://www.indiependent.co.uk/…e-is-still-popular/
    https://filmthreat.com/…ut-seeing-the-barbie-movie/
    https://www.reddit.com/…deal_with_the_barbie_movie/
    https://www.forbes.com/…ming-movie/?sh=16f59ee81f7d
    https://medium.com/…e-surrounding-them-2226bcbff01b
    https://featuredanimation.com/barbie-movies/
    https://en.wikipedia.org/wiki/barbie_(film)
    https://en.wikipedia.org/wiki/greta_gerwig
    https://en.wikipedia.org/wiki/noah_baumbach
    https://en.wikipedia.org/wiki/barbie

  • maalesef biri adliyede, diğeri acilde dayak yiye yiye kalmamış egodur.

    evet, kıran kırana.

  • + ssg hanginiz lan?
    - benim!
    - bende ssg'yim.
    - bende!
    - bende!
    - ben de!
    + sen gel bakayim benle.
    - ben mi?
    + evet sen, de'yi ayri yazan. bak mi'y' de ayirdin. saklanabilecegini mi sandin?

  • şu hayatta kimseye çirkin diyecek kadar kötü olmayın amk, kendi halinde takılan bir kadın. kime ne zararı var da bu kadar kin ve nefret topluyor, ayıp.

  • palto, bazen de hiyerar$ide konum degi$imi amaciyla kullanilirdi. konumunu en tepeye cikarmayi arzulayan ikinci cocuk, esas oglanin paltosunu pic bir tavirla yere atmak suretiyle, muthi$ kar$ila$maya zemin hazirlardi. esas cocugun 'hangi ibne du$urdu lan bunu?' sozleriyle enfes musabaka ba$lar ve neticesinde sinifin yeni james dean'i secilmi$ olurdu.

  • açık söyleyeyim böyle hacı hoca tayfasıyla hiç işim olmaz, hiç de sevmem. lakin bu adamı kendi içinde tutarlı buldum. en azından inandığı şeye uygun davranıyor. birkaç hafta oruç tutup sonra yemediği nane kalmayan dallamalara yeğdir.

  • -cocugumla ben ucucam ogluma cocuk fiyatı istiyorum ne kadardi.
    -cocugunuzun 12 yasını asmaması gerekiyor kac yasındaydi
    -32 yasında..ama cocugum...